Otobüsüm’ü kaptan köşkünde ağırlayan otobüs kaptanları; yetkililerden bazı sosyal haklarının iyileştirilmesi talebinde bulunurken, yaptıkları işin zorluklarını anlattı. Şimdi sözü, birçok noktada ortak konuları dile getiren, ömrünü yollara adamış kaptanlara bırakıyoruz.

Cengiz Ergüder

“Sosyal Haklarımız İyileştirilmeli”

10 yıldır otobüs şoförlüğü yapan Cengiz Ergüder, 2007 Model Mercedes-Benz Travego aracıyla Çorum (Alaca)-Ankara arasında yaklaşık 430 km yolu her gün gelip gidiyor.  İnsanları sevdiklerine kavuşturmanın mutluluğuna tanık olmanın eşsiz bir sevinç kaynağı olduğunu söyleyen Cengiz Ergüder, yaptıkları mesleğin daha saygın bir konuma getirilmesini istiyor. Araçların ve yolların zamanla çok iyi bir noktaya geldiğini ifade eden Ergüder, sosyal haklarının da iyileştirilmesini bekliyor.

“İnsanı Çabuk Yıpratan Bir Meslek”

Ergüder: “Kullandığım araçtan çok memnunum. Önceki otobüslere göre birçok artı özelliğe sahip. Hem şoför hem de yolcu için konforlu bir araç. Otobüs şoförlerinin çok fazla sosyal bir hayatı yok. Mesleğimize yeterince önem verilmiyor. Biz şoförlerin de sosyal haklara sahip olmasını istiyoruz. Tüm zamanımız yollarda geçtiği için mesai kavramımız yok. Bu işin ne pazarı ne de bayramı var. Haftada ancak bir gün dinlenebiliyoruz, bu süre dinlenmemize yetmiyor. İnsanı çabuk yıpratan bir meslekte çalışıyoruz. Otobüs kaptanlarının erken emekli olmasını istiyoruz. Mademki ülkemizde önüne gelen otobüs şoförlüğü yapamıyorsa, bu mesleği yapmak için birtakım kriterler belirleniyorsa mesleğe de sahip çıkılmalı. Bu mesleği icra eden biri olarak ilerleyen zamanlarda çocuklarımın bu işi yapmasını kesinlikle istemem. Kolay bir meslek değil” diye konuşuyor.

Yolcuların genellikle rahat bir yolculuk için 2+1 araç talebi olduğuna dikkat çeken Cengiz Ergüder, şimdiki araçların çok daha güvenli ve konforlu olduğuna dikkat çeker şu sözleri kaydediyor: “Otobüste en ufak bir arıza meydana geldiğinde sistem arızanın olduğu noktayı ekrandan şoföre belirtiyor. Arızanın tespiti artık çok daha kolay.”

“Otobüs Kaptanı Zor Yetişiyor”

Mesleği icra edecek otobüs kaptanın zor yetiştiğine işaret eden Cengiz Ergüder, “Şoför olabilmek için; SRC belgesi, psikoteknik raporu, ticari araç kullanma belgesi, belirli bir ehliyet yaşına sahip olunması ve diğer tüm koşulların eksiksiz sağlanması muhakkak standartları yükseltiyor. Ehliyetini yeni almış bir şoförün otobüs kullanabilmesi için 5 yılı doldurması lazım. Diğer taraftan da mesleği yapacak kaptan yetiştirmede zorlanıyoruz” diyerek sözlerini noktalıyor.

Feridun Yüksel

“Otobüs Kaptanları Erken Emekli Olmalı”

25 yıldır yollarda direksiyon sallayan Feridun Yüksel, otobüs kaptanlığının en ağır işlerden biri olduğunu söylüyor. Meslek hayatı boyunca Mercedes-Benz ve MAN marka otobüs kullandığını ifade eden Yüksel, Yeni NEOPLAN Tourliner’ı öve öve bitiremiyor.

Yeni Tourliner’ın önceki kullandığı araçlara göre artılar taşıdığına dikkat çeken Yüksel, Tourliner’ın hem şoför, hem yolcu, hem de işletmeciler için çok ideal bir araç olduğunu vurguluyor.

“MAN Yapabileceği En Güzel Aracı Yapmış”

Feridun Yüksel, “Şu an Euro 6 motorlu, 2+1 koltuklu Yeni NEOPLAN Tourliner kullanıyorum. Hem şoför mahalli hem de yatak kısmı çok

rahat. Aracımız geniş, çok sessiz ve konforlu. Güvenlik noktasında da yüksek teknolojiye sahip. Uydudan takip sistemi ile araç kendi kendini frenliyor. Öndeki araçla takip mesafesini koruyor. Bu araçları yeni aldık. Türkiye’de ilk Topçam Turizm hizmete soktu. 3 aydır bu araçla yolcu taşıyoruz. Bugüne kadar bir yolcumuzdan dahi şikâyet eden olmadı. MAN yapabileceği en güzel aracı yapmış” dedi.

“Çabuk Yıpranıyoruz ve Yaşlanıyoruz”

Otobüs kaptanlığının en zor mesleklerden biri olduğunu belirten Yüksel, otobüs kaptanlarının normalden daha erken emekli olması gerektiğine dikkat çekiyor. Yüksel, “Herkesin 8 saat çalıştığı yerde yeri geliyor 24 saat iş başında oluyoruz. Normal insanlara göre daha çabuk yıpranıyoruz ve yaşlanıyoruz. Emeklilik hakkımızın daha erken yaşa çekilmesi bizler için çok iyi olur. Belimizde, kolumuzda, ayaklarımızda ister istemez çok ağrı oluyor. Herkes ferah ferah klimanın altında giderken, şoförler olarak camın altında sıcakta seyahat ediyoruz. Genç şoförler emeklilik için çok bekleyecekler. Devletimiz, hükümetimiz bu talebimizi göz önüne alırsa çok mutlu oluruz” dedi

Güngör Eren

Muavinlikten Kaptanlığa Uzanan Yol

Güngör Eren, muavinlikten kaptanlığa uzanan hikâyesini Otobüsüm’e anlattı. Mesleğe Tokat Seyahat’te adım attığını belirten Eren,  adeta bu mesleğin içinde doğduğunu söylüyor. Meslek hayatı boyunca Mercedes-Benz’den başka araç kullanmadığını ifade eden Güngör Eren, markayı yolcu ve şoför konforu açısından on numara olarak nitelendiriyor.

Eren, “Bu camiaya muavinlikten geldim. 7 yıl muavinlikten sonra 5 yıldır da otobüs kaptanlığı yapıyorum. Meslek hayatıma Tokat Seyahat’te başladım. Halen burada şoförlüğe devam ediyorum. Firmamızın 35 aracı, 85 şoförü var. Firmamızın araç ?losuna bugüne kadar Mercedes-Benz’den başka araç girmedi. Ben de 2015 model Mercedes-Benz Tourismo 2+1 koltuklu bir araç kullanıyorum” diyor.

“Sorumluluğumuz Çok Büyük”

Otobüs kaptanlarına yeterince ilginin gösterilmediğine değinen Güngör Eren, sosyal haklarının güçlendirilmesi gerekliliğine dikkat çekerek şunları kaydediyor: “Otobüs kaptanları olarak fazla mesai yapıyoruz. Gecemiz gündüzümüz yok. Sosyal faaliyetimiz sıfır. Aile ortamımız yok diyecek kadar az. Çok çalışıyoruz; ama değerimiz yok. Firmamdan memnum; ancak yeterince ilgi ve alaka bu mesleği yapanlara genel anlamda gösterilmiyor. Şoför alttan yetişmediği için sektörde bir ihtiyaç var. Bir anda şoför yetişmiyor, zaman ve emek isteyen bir iş. Yoldan geçeni direksiyona oturtma gibi bir durum söz konusu değildir. Yaptığımız meslek kolay bir iş değildir. Bazı ayrıcalıkların şoförler için olması gerekiyor. 40 canı alıyoruz başka yere götürüp bırakıyoruz.

Sorumluluğumuz çok büyük. Hızlı yıpranıyoruz. Bu nedenle yetkilerden erken emeklilik istiyoruz.” Otobüs seyahatini tercih eden yolcuların öncelikli kaygısının güvenlik olduğuna vurgu yapan Eren, güvenliği yolculuğun yanında yüksek konfora olan talebinde yüksek olduğunu belirterek konuşmasını şu sözlerle noktalıyor: “Yolcularımızın bizlerden her zaman beklentileri yüksek, öncelikle varacakları yere sağ salim ulaşmak istiyorlar. Bunun yanında konforlu bir seyahat talepleri var. Bizler de tüm imkanlarımızı yolcularımız için seferber ediyoruz.”

 Mehmet Sarı

“Düzenli Bir Hayatımızın Olmasını Talep Ediyoruz”

20 yıldır Türkiye’nin dört bir köşesine yolcu taşıyan Otobüs Kaptanı Mehmet Sarı iş yüklerinin fazlalığına dikkat çekiyor. Araç bakımından sefer yoğunluğuna kadar birçok noktada sorunla karşılaştığına değinen Mehmet Sarı, kabin memurlarının kendilerinden daha çok ilgi gördüğünü ifade ediyor.

Araba bagajlarında uyuyup, kova içerisinde banyo yaptıklarını söyleyen Mehmet Sarı, dinlenemeden sefere çıktıklarını belirtiyor. Mehmet Sarı, “Kaptanlar olarak sefer sayılarının düzenli olmasını istiyoruz. Çalıştığım ?rmanın aracında muavin yok, kan ter içinde araç temizliğini kaptan olarak ben yapıyorum. Ne zaman istirahat edeceğim? Bu koşullarda yola nasıl çıkayım? Sonuçta 37 hayat taşıyorum ve hepsini düşünmek zorundayım. Düzenli bir hayatımızın olmasını talep ediyoruz. Gittiğimiz yerlerde yeterince dinlenecek zamanımız olsun, araba bagajlarında yatmayalım. Merdivende, kova içinde banyo yapmayalım. Otogarlarda hotel ve banyo hizmeti var; ancak pahalı ve ?rma bu giderleri karşılamıyor. Kabin memurlarının gördüğü ilgiyi kaptanlar olarak göremiyoruz. Dinlenmek için bize yaptıkları yer çok dar. Mecbur kaldığımız için çalışıyoruz. Büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Dinlenemeden sefer yaptığımız için kaza yapsak tüm hesabı bizden soruluyor. Bizim ehliyetimize rehin konuyor. Ben bir kaptan olarak şoförlerin sorunlarının çözümü için gerekli adımların yetkililerce atılmasını talep ediyorum” şeklinde sözlerini sonlandırıyor.