Bu sektöre hizmet veren biz basın emekçileri mevcut şartlarda nasıl ayakta kalacağız? Tüm girdilerimiz - ki bunlar kâğıt ve matbaa kalıpları – ithal ve Euro ile fiyatlandırılıyorken!

Ve değerli sektör oyuncuları bu durumda bizlere destek olmak şöyle dursun tam aksine çalışmaları durdurma yoluna gidiyorken…

Bizler nasıl ayakta kalacağız?

Şu sözümü lütfen dikkate alın ve bir yerlere yazın; bir süre sonra basın toplantılarına katılacak basın mensubu bulamayacaksınız!

Pek tabii bu sıkıntılı durumu anlayıp, ellerinden geldiğince basını yaşatmaya çalışan marka temsilcilerine değil sözüm!

Ancak genel durum bu minvalde!

Eğer hepimiz aynı yolun yolcusuysak;  birbirimizin elinden tutmadan bu yolda ilerleyemeyeceksek, ufak tefek, büyük küçük bir şekilde bu sektöre katkı koyuyorsak, birbirimizi korumak, kollamak ve anlamak zorundayız.

Ne olur artık şu sektör basınına üvey evlat muamelesi yapmaktan vazgeçin! Hak ettiği önem ve saygıyı gösterin. Eğer ki bunu gereksiz görüyorsanız, o durumda hiçbir organizasyon ve çalışmada basınla iletişim yoluna gitmeyin.

Ve şayet bu camianın doğru düzgün, işe yarar bir hizmet üretmesini istiyorsanız; istenen bedelleri can çıkaracak düzeylere indirmeyin! Mevcut şartlarda enerjisi kalmamış, işini mecburiyetten yapar durumdaki bu insanların artık pek bir şey üretemeyeceğini ve üretmek de istemeyeceğini bilerek hareket edin. Naçizane ufak bir hatırlatma! Tavsiye demiyorum; çünkü bu gerçeğin çok farkında olduğunuza ancak başka yoğunluklar nedeniyle üzerinde düşünmek için vaktiniz olmadığına inanarak…

Bizim kültürümüzde büyük küçüğü kollar;  küçük serpilip geliştikçe büyüğe destek olur. Bu hayatın olması gereken bir döngüsü… Ki bizim kültürümüze de işlemiş bir döngü. Öyleyse iyi günde kötü günde el ele bu yokuş aşılacak. Aşılmalı!

Daha güzel günlere…