Öncelikle bir teÅŸekkür. Her hafta en büyük keyfim, eÄŸer o hafta maç varsa, televizyonun başına kurulup, Galatasaray maçını seyretmek. GeçtiÄŸimiz hafta da öyle oldu. Kayserispor karşısında maçın ilk yarısının 2/1 lehimize sonuçlandığına sevinirken, bir anda ortaya çıkan nefes darlığı emareleriyle evimize oldukça yakın BaÅŸkent hastanesine götürülmem sadece birkaç dakikayı aldı. Maçın ikinci yarısını seyredememekten ötürü mü üzülsem, yoksa daha önce geçirdiÄŸim zatürrenin tekrar edip, kalp yetmezliÄŸi ile birlikte, ufak sayılacak bir kalp krizini tetiklemesine mi? Sonuçta 3 gecelik bir koroner yoÄŸun bakın misafirliÄŸi, 2 anjiyo, damarlarında patlayan balonların hala kulaklarımdaki sesleri. Neyse, yakınımda olan herkese verdiÄŸim kötü alışkanlıklarımı terk etme sözü. Her halde bu söze en fazla üzülecek olan, zararlı alışkanlıklardan alınan vergileri sürekli artıran Hazine ve Maliye’den sorumlu bakanımız olacak. Benden bu kadar sayın bakan, vergi gelirlerinizin azalmasından üzgünüm. Hastanedeyken gayretli ve özenli bakımlarını esirgemeyen BaÅŸkent hastanesi doktorlarına ve saÄŸlık çalışanlarına, hastanedeyken ve taburcu olduktan sonra mesaj gönderen, telefon eden bütün dostlarıma ne kadar teÅŸekkür etsem azdır. YaÅŸarken sevildiÄŸini öÄŸrenmek, en büyük armaÄŸan. Gelelim 2025 kehanetlerine ya da kehanetlerin ip uçlarına. 2024 yılı biterken, Türkiye’nin gündemini iki önemli mesele meÅŸgul etti: Suriye meselesinin 2025’de nasıl devam edeceÄŸi, asgari ücret ve emekli maaÅŸ zamlarının ardından ortaya çıkacak iç siyasi görünüm. Bu her iki baÅŸlık da aslında iktidar ve muhalefet tarafından kullanılmaya fazlası ile açık. Ä°ktidar kanadı adeta BAAS rejiminin 63 yılın ardından çökmesini kendi baÅŸarısı, hatta zaferi olarak ilan ediyor, muhalefet cephesi bu zafer ilanını zayıf sözcüklerle eleÅŸtiriyor. Evet, adını koyalım. Muhalefet ne yazık ki dış politika geliÅŸmelerinden oldukça habersiz. Futbol skoru tabiriyle yaklaÅŸalım, AKP 1 - CHP 0. Asgari ücret ve olası düÅŸük emekli maaÅŸ zamları ise, iktidarın ÅŸu an için en zayıf noktası. Hani bugün seçim olsa, sonuç ne olur diye sorarsanız, son yerel seçimlerden farklı olmaz görüntüsü hakim. Bu durumda AKP 1 – CHP 2. Ancak bu görünüm bize skorlar deÄŸiÅŸmez algısını da hissettirmiyor. Öncelikle 2025 yılı içinde, mevcut görünümle bir erken seçim ihtimali sıfıra yakın. Suriye zaferini her daim ayakta tutmaya devam edecek mevcut iktidar, izlenen gayrı insani ekonomi politikalar sayesinde Merkez Bankası kasasını yeterince doldurduÄŸunda, bir yandan faiz oranlarını aÅŸağıya çekmenin, öte yandan bir öne çekilmiÅŸ seçim (202672027) ilanı ile birlikte tarihin en popülist seçim ekonomisini uygulamanın peÅŸinde görünümünü veriyor. Yani, bugünden yarına deÄŸil ama, 1,5/2 yıllık vadede ½’lik skor 3/2’ye doÄŸru hızla ye evrilebilir. Bu iktidarın hesabı. Peki ya hesapta olmayanlar gerçekleÅŸirse? Åžunun ÅŸurasında az kaldı, bütün dünyanın olduÄŸu gibi bizim de gözümüz 20 Ocak’ta. Trump iktidarı ele geçirecek ve bütün dünya dış politika algısı tamamen deÄŸiÅŸecek. Rusya-Ukrayna harbinin bitmesi, Rusya’ya uygulanan ambargoların kaldırılması sayesinde Dünya ekonomilerinin düÅŸen enerji maliyetleri ile daha rahat nefes alması, vs. Ankara için Trump’ın iktidarı ele geçirmesi ise pastanın üstündeki çilek. Trump ErdoÄŸan deÄŸerlendirmesi ne demiÅŸti? Mealen hatırlayalım. “Suriye’ye (çöken) ErdoÄŸan akıllı adamdır!” Benim aklıma bu noktada “akıllı adam” sözcüÄŸü takılıyor. Hani belki yeni kuÅŸakların sözcük zincirinde yok, ama bizim kuÅŸaklar “mevhumu muhalif” isim tamlamasını iyi hatırlarlar. 1inci Trump yönetiminde ErdoÄŸan’a hitaben “akıllı ol!” tehdidini savuran Trump, yeni ifadesi ile, “aferin, o sırada aklını kullandın, bundan sonra da kullanmaya devam et!” mi demek istedi? DiÄŸer ifadesi ile “akıllı ol” sürecinde deÄŸiÅŸen bir ÅŸey yok. Suriye’nin Batısında daha ÅŸimdiden baÅŸ gösteren karışıklıklar, DoÄŸu ile Batı arasında olası çatışma senaryoları, Bahçeli/Öcalan yakınlaÅŸmasının ortaya koyabileceÄŸi yeni tehdit algılaması acaba iktidarın lehine mi, yoksa aleyhine mi sonuçlar doÄŸuracak? Hele bir de Suriye’nin yeniden yapılanmasında Türkler büyük iÅŸleri kapacak ve dolayısı ile Türkiye ekonomisi hızlı bir ÅŸekilde darboÄŸazlardan kurtulacak söylemi var ki; söyleyenlerin niyetleri belli de, inananlara ne demeli? Teknisyenler tarafından Suriye’nin yeniden yapılanmasının bedeli, en az 400 milyar ABD doları olarak ölçülüyor. Suriye’nin GSMH’si ise 10 milyar ABD Dolar. En iyimser koÅŸullarla ve iç siyasi istikrarın saÄŸlanması kaydı ile en az 5 yıl sürecek bu yeniden inÅŸa dönemine baÅŸlamak için para nerede? Neyse 2025 süresince izleyeceÄŸimiz bu maçın sonucunu pek kestiremiyoruz. Bir tek kestirebildiÄŸimiz (çok sayıda arkadaşımızı kızdırma riskini göze alarak), gerçek beÅŸinci yıldız Galatasaray’a hayırlı olsun! Gelenin gideni aratmadığı bir yıl dilekleriyle.