Trump 3.0
Dr. Can Baydarol

ABD BaÅŸkanı Trump ABD anayasasını deÄŸiÅŸtirip üçüncü defa seçilmek arzusunu beyan edince, ister istemez Trump 3.0 dönemini de görecek miyiz sorusunu düÅŸünmeye baÅŸladık. Hatta yapılan esprilerin başında, “galiba Türk iç politikasını yakından takip ediyor, bizden esinleniyor” sözcükleri geldi.

Ä°ÅŸin espri boyutu bir yana, Trump’ı porselen dükkanına girmiÅŸ file benzetenlerin sayısı da az deÄŸil. Son olarak yürürlüÄŸe koyduÄŸu yüksek gümrük vergileri aracılığı ile mevcut dünya düzenini alt üst ettiÄŸi ortada. KüreselleÅŸme bitti, neo merkantilizm dönemine girildi. Hatta bu yeni dönemi “orta çaÄŸ ekonomi modeli” olarak da niteleyenler var.

Benim gibi daha endiÅŸeyle yaklaÅŸanlar ise, 20. Yüzyılda yaÅŸanan iki büyük dünya savaşına gönderme yapıyorlar. SavaÅŸların perde arkasında yatan en önemli gerekçelerden bir tanesi ticaret hadleri savaşıydı. Her ülke kendi ekonomisi için kendini olabildiÄŸince korumaya çalışıyor, korumanın dozu arttıkça kaçınılmaz olarak misillemeler gündeme geliyordu. Ä°çine daha fazla kapanmanın ortaya çıkardığı sonuç ekonomik resesyon ve giderek fakirleÅŸmekti.

Bu saptamadan yola çıkarak 2. Dünya Savaşının hemen ardından 1947 yılında GATT (Tarifeler ve Ticaret üstüne Genel AnlaÅŸma) imzalanıyor, taraf ülkeler arasındaki koruma duvarlarının kademeli olarak ve müzakereler aracılığı ile kaldırılması öngörülüyordu. 1985 yılında GATT kurumsal kimliÄŸe bürünüp Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) halini alacak, bir anlamda dünya ticaretinin küreselleÅŸme sembolü olacaktı.

Ä°ÅŸte Trump’ın bu eylemi, bugün DTÖ’nün varlık gerekçesini de sorgulamamızı beraberinde getiriyor. Peki bizim DTÖ’ye konsolide olarak son dönemini gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz gümrük birliÄŸi ne olacak? Hani modernleÅŸtirilmesini düÅŸünürken, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma riski mi var?

DoÄŸal olarak Trump’ın bu hamlesinin ABD üstündeki pozitif geliÅŸmelere yol açacağını varsayanlar da yok deÄŸildi. Ancak hemen görüldü ki; o beklenti pek de gerçekçi deÄŸilmiÅŸ. ABD borsası ciddi anlamda geriledi, ABD doları deÄŸer yitirdi, özellikle dışardan yapılan ithalata bağımlı yüksek teknoloji ÅŸirketleri anında büyük zararlarla karşılaÅŸtılar. Peki yeniden büyük Amerika kısa ve orta vadede oluÅŸabilir mi? Pek kolay gözükmüyor. Dünyada yaÅŸanacak resesyondan ABD’nin de payını alacağı aÅŸikar. Yapılan deÄŸerlendirmelere göre, Trump’ın esas amacı Dünyayı ve ülkesini resesyona sokarak döndürülemez hale gelen dış borçların yükünü hafifletmek. Büyük Amerika ise baÅŸka bahara, yani Trump 3.0’a.

Trump’ın dış politika manevralarının ülkemiz üstündeki etkilerinden daha önceki yazılarımda bahsetmiÅŸtim. Özellikle NATO’yu neredeyse bitirme noktasına sürükleyen söylemlerinin sonucunda, AB ülkelerinin kendi savunma politikalarını ABD’den bağımsız hale getirmek için önümüzdeki 4 yılda 800 milyar Euro yatırım kararı aldıklarını da ifade etmiÅŸtim. Para ve teknoloji bir yana, iyi bir orduya sahip olma gereksiniminin bütün gözleri Türk ordusuna çevirdiÄŸini de vurgulamıştım.

Bugün (6 Nisan 2025) OlaÄŸanüstü Genel Kurulun ardından yeniden CHP Genel BaÅŸkanlığına seçilen Özgür Özel’i dinlerken, duyumların arasında yer alan, ancak ispatlanmadığı oranda komplo teorisi olarak kalmaya mahkum, “Ä°mamoÄŸlu tutuklanmadan önce ABD ile iktidar arasında gerçekleÅŸen telefon görüÅŸmesi” iddiası, yeni dünya düzenini yakından ilgilendirecek Türkiye’nin alacağı pozisyon üzerine de düÅŸünmemize yol açıyor. Türkiye ABD-Ä°srail belki de Rusya cephesinde mi yer alacak? Yoksa AB-Türkiye cephesi mi kurulacak.

Birinci olasılık Türkiye’nin demokrasi, hukukun üstünlüÄŸü, temel insan hakları konusunda fazla kaygılanmadan yola devam etmesi, ikinci olasılık ise AB ile tam üyelik hedefi de dahil olmak üzere 1993 Kopenhag siyasi kriterleri ile yeniden yüzleÅŸmesi anlamına mı gelecek.

Anlaşılan bu aÅŸamadan sonraki siyasi kutuplaÅŸmanın tarafları ABD’ci mevcut iktidar ile AB’ci muhalefet olacak. Esasen Özel’in AB olgusunu ön plana çıkarıp vurgulaması da bu yeni kutuplaÅŸmanın habercisi niteliÄŸindeydi.

Bitirmeden önce Sayın Özel’e de küçük bir eleÅŸtiri yapmadan geçemeyeceÄŸim. NTV’nin protesto edilmesine baÄŸlı olarak DoÄŸuÅŸ gurubunun pazarladığı ürünlere yer vermesi ne kadar doÄŸrudur bilemiyorum. Bu ürünler arasında yer alan Skoda markasını da sayması, en azandan sınıf arkadaşım ve dünyanın en iyi kalpli insanlarından olan Ahmet Yüce’ye yapılmış bir haksızlık olarak algılamama yol açtı. Tanıdığım Yüce Otomotiv Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Ahmet’in bütün sülalesi CHP’lidir. Daha önce yaptığımız bir sohbetten aklımda kaldığı kadarı ile çalışanlarının en az yüzde 80’i CHP’ye oy verir. Çalışanları arasında çok sevilen bir patron figürüdür, her sene sonunda çalışanlarına 25 maaÅŸ ikramiye verir. Sayın Özel sizi destekleyenleri hayal kırıklığına uÄŸratmamak için lütfen attığınız taşın gittiÄŸi noktaları iyi araÅŸtırın ve ölçün.

 

 

 

 

 

 



Sayfa Adresi: http://www.kamyonum.com.tr/yazar/Trump-3-0/405