Treyler sektörünün son yıllarda ulaştığı başarılı üretim adetleri ve ihracat kapasitesi Zirve’nin en dikkat çeken konusu oldu. Artan lojistik ihtiyaçlar ve E-Ticaretin de bu ihtiyaçlara olan katkısı ticari araçlar ile birlikte treyler talebini de üst sıralara taşımış oldu. Ancak bu artan talebe dünya çapında cevap verebilecek üretim performansı sergilemek tabii ki bizim üreticimizin inkâr edilemez başarısı olarak yorumlanmalıydı ve öyle de oldu.

TREYLER için geleceğin trendlerinin tartışıldığı zirvede gün boyunca devam eden paneller biz katılımcılara birçok faydalı bilginin aktarılmasına olanak sağladı.
 

Geleceğin trendleri olarak; otonom, bağlanabilen, çevre dostu, ileri teknoloji ile üretilen araçlar ile adaptif ve esnek üretim süreçleri ve akıllı lastikler olduğu vurgulanırken bu trendlerin treyler sektörünün de bugün ve gelecekteki üretimine ışık tuttuğu ve tutacağı ifade edildi.
 

Son yıllarda hızla yükselen üretim trendi ile 60 bin adetlere ulaşan treyler üretiminin 30 binlere yaklaşan ve 800 milyon dolar, yan sanayisi ile 1,2 milyar dolara ulaşan ihracat rakamları ile göz dolduran bir sektör olduğuna vurgu yapılırken; üretimin % 60’nın Treder üyeleri tarafından gerçekleştirildiğinin altı çizildi.
 

Üretimi ile Avrupa’da 2. sıraya yerleşen Türk üreticisinin gelecekteki hedefinin küresel pazardan en az % 2 pay almak olduğu ayrıca belirtildi. İhracat pazarlarına her geçen gün yeni ülkeler ekleyen sektör kısa zamanda küresel çapta treyler üretiminin en önemli üssü olacak gibi görünüyor.

Zirve’de birçok önemli konu ile birlikte treyler üretiminde ve diğer üretim süreçlerinde hızla yaygınlaşmaya başlayan robot konusu en çok ilgi çeken başlıklardan biriydi. 280 saatte gerçekleşen üretimi 30 saate indiren proses ile zamandan, insan gücünden ve maliyetten büyük tasarruf sağlayan robot teknolojisinin kaliteyi garantilemesi bu tür üretime hızlı bir geçişin sinyalini vermiş oldu.
 

Yetişmiş teknik eleman ihtiyacı ve Ar-Ge konusu tartışılan bir diğer başlık oldu. Bu doğrultuda teknik liselerin artırılması ve bu liselerde okumanın özendirilmesi ile Ar-Ge yatırımlarına gerekli önem ve özenin gösterilmesinin de altı çizildi.

Geleceğin ürünlerinin; fosil yakıtlardan arınmış ve ağır yüklere meydan okuyan ürünler olacağı ve hızla gelişen lojistik sektörüne paralel olarak artan treyler ihtiyaçları için ana hedefin Türkiye’ nin üretim üssü haline getirilmesi olduğunun yanı sıra; Orta Koridor, Barış Koridoru, Zengezur Geçidi ve Global Gate gibi birçok alternatif koridorun tümünde Türkiye’nin merkezde olmasının da iyi değerlendirilmesi gerektiği birçok konuşmacı tarafından ifade edildi.

Tüm gün süren zirve; konuşmacılar ve panelistlere plaket takdimi ve 2 dönem başarı ile Derneği yöneten ve artan üye sayıları ile birlikte gerçekleştirdiği faaliyetlerle sektöre büyük katkı sağlayan Yalçın Şentürk’e teşekkürle sonlandı.