Giovanni Battista Pirelli, Sevesetto’daki fabrikanın penceresinden dışarı bakıyor ve 1898 Mayıs’ında öfkeli kalabalıklar Milano sokaklarında yürürken nelerin bir grup insanı isyan etmeye ittiğini kendisine soruyor. Bu fikirler ve düşünceler şirketin tarihine ilham verirken 1930’larda geçen ikinci bölümde oğlu Alberto’nun babasının girişimci ve kültürel mirasını devraldığını görüyoruz. Alberto Pirelli, A Brand is Born (Bir Marka Doğuyor) adlı bu bölümde Pirelli’yi lastik üretiminde ileriye taşıyor ve şirkete uluslararası bir nitelik kazandırma yolunda ilk adımları atıyor. Pirelli, 20. yüzyılın ortalarına (1932-1967) kadar büyümeye devam ediyor ve yeni iletişim yolları bulma gereksinimi ortaya çıkıyor. Rubber goes pop (kauçuğun pop hali) adlı üçüncü bölümde görüldüğü gibi doğrudan ve anında tanınan bir dil geliştirme ihtiyacı, 1963’te yayımlanan ilk Pirelli Takvimi ile yeni bir şekilde hayat bulurken mobilitede devrim yaratan Cinturato gibi yenilikçi ürünler lanse ediliyor.