Avrupa İklim Yasası kapsamında sera gazı emisyonlarının azaltılması ve 2050 yılında karbon nötr olma hedefi ile AB sanayisinin karbon gazından arındırılması için Emisyon Ticaret Sistemi (“ETS”) çerçevesinde karbon gazının salımına yönelik maddi bir yaptırım düzenlenmiştir. Esas olarak Paris Anlaşması ve devamında Avrupa Yeşil Mutabakatı gereği dönüşümün bir parçası olarak Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (“SKDM”) düzenlemesine ihtiyaç duyulmuştur.
Avrupa Birliği ülkelerinde üretilen ürünlerde karbon salımı ve karbon yoğunluğuna göre vergilendirme yapılmaktadır. Avrupa Birliği içerisinde karbon gazı salımı baskı altına alınmış olsa da ithal edilen ürünlerde bu yoğunluğun azaltılması hatta sıfırlanması amaçlanmaktadır. Bu hem asıl amaç olan iklim değişikliği ile mücadeleyi güçlendirecek hem de Avrupa Birliği içerisindeki sanayi yatırımlarının SKDM vergisi yüzünden diğer ülkelere kaydırılmasını engelleyecektir.
Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması temel olarak Avrupa Birliği kapsamında karbon salımının azaltılması ve nötrlenmesine yönelik bir düzenlemedir. Emisyon Ticaret Sisteminin (ETS) devreye alınması ile AB Ülkelerindeki şirketler ek vergilerden kaçmak için AB sınırları dışına çıkma eğilimi göstermiştir, bu sebeple sınırda karbon vergisi düzenlemesi hayata geçirilmiştir.
AB Emisyon Ticaret Sistemi AB’nin 2030 ile 2050 yılları arasında sera gazı hedeflerine ulaşabilmesi için oluşturduğu sistemdir. Sınır ve ticaret sistemine dayanan bu sistem, dünyanın ilk büyük karbon piyasasını oluşturmaktadır. Sera gazı emisyonlarından sorumlu olan tesislerin emisyon hacmini sınırlamak ve düşük maliyet ile önlem alarak ticaret yapılmasını sağlamak üzere oluşturulmuştur.
Yürürlük Tarihleri
Paris Anlaşması ve buna bağlı Avrupa Yeşil Mutabakatı ile başlayan süreçte mutabakat sağlanarak Yönetmelik 10 Mayıs 2023 tarihinde yayımlanmıştır. Ancak yürürlük tarihi olarak 1 Ekim 2023 tarihi belirlenmiş olmakla birlikte bazı maddelerle ilgili yürürlük tarihleri farklı olarak belirlenmiştir. Buna göre; 1 Ekim 2023 tarihinden sonra Sınırda Karbon Düzenleme Yönetmeliği çerçevesinde önlem, ceza, vergi vb. yükümlülüklerden sorumlu olunacaktır. Ancak 5,10,14,16,17. maddeler için 31 Aralık 2024 tarihi, tüm yönetmeliğin kalıcı yürürlüğe girmesi için 1 Ocak 2026 tarihi belirlenmiştir.
Kimler Uymakla Yükümlüdür?
Öncelikle bu yönetmelik üye devletler için bütün yönleri ile bağlayıcıdır. Tüm Üye devletlere doğrudan uygulanır.
Ancak Avrupa Birliğine ürün ihraç eden ihracatçı firmalar da varolan sözleşmelerini sürdürmek ve yeni sözleşmeler yapmak için Avrupa Birliğinin bu düzenlemesine uymakla yükümlüdür. Zira Avrupa Birliğindeki ithalatçı firmaların her yıl ithal ettikleri malların miktarını ve karbon gazını beyan etmeleri zorunlu tutulmuştur.
Diğer yandan Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne adaylık sürecini yeniden başlatma ihtimali ve AB ülkelerine ihracatı sebebiyle işbu düzenlemeyi iç hukuka uygun hale getirerek kabul etme zarureti doğacaktır. Ancak kendi ülkelerinde ETS uygulamasına benzer veya eş bir karbon ücretlendirmesi yapan ülkeler SKDM’dan muaf tutulacaktır. Buna örnek ülkeler, İzlanda, İsviçre, İzlanda ve Norveç’tir.
Hangi Sektörler Etkilenecek?
İlk aşamada Hidrojen, elektrik, demir-çelik, gübre, çimento, alüminyum SKDM kapsamına alınmıştır. Türkiye, yoğun ihracat ve yüksek karbon emisyonları nedeniyle, SKDM uygulamalarından önemli ölçüde etkilenebilecek bir ülke konumundadır. Ülke ekonomisine, önemli gelir sağlayan çelik, alüminyum, kimya ve tekstil büyük ölçüde ihracat yapılan endüstriler SKDM kapsamına alınan kategorilerdir. Bu da ana ihracat pazarında SKDM uygulaması ile Türkiye’nin ihracatının potansiyel olarak ek maliyetlerle karşı karşıya kalabileceği anlamına gelmektedir.
SKDM Ürünlerinin Avrupa Birliği ile olan ticaretteki payı 2021 yılı itibari ile toplam ihracatın yaklaşık %42’sini oluşturmakta ve değişken olmakla birlikte 2017 yılı itibari ile yapılan istatistiklere göre, Türkiye’nin AB ülkelerine yapmış olduğu ihracat, Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık %42’sine denk gelmektedir.
Raporlamayı Kim Yapacak?
Mevcut düzenlemede ithalatçı firmaların sera gazlarını raporlaması gerekmektedir. Raporlama ithalat işlemlerini gerçekleştiren gümrük temsilcileri tarafından da yapılabilecektir. Raporlama bir yılda dört kez olmak üzere her bir çeyrek dönem için yapılacaktır. Yani her çeyrek dönemde ithal edilen ürünler için takip eden ilk bir ay içinde raporlama yapılacaktır. 1 Ocak 2026 tarihi itibariyle SKDM bildirim ve raporlama yükümlülüğü yıllık olarak ve ithalatın yapıldığı yılı takip eden her yılın Mayıs ayı sonuna kadar “Yetkilendirilmiş SKDM Yükümlüsü” tarafından gerçekleştirilebilecektir.
Türkiye’ye Etkisi Ne Olacaktır?
SKDM ürünlerinde Türkiye’nin AB ve diğer ülkelere yaptığı ihracat 2021 yılı verilerine göre toplam 26,9 milyar dolardır. Yine 2021 yılı verilerine göre Türkiye’nin AB ülkelerine yaptığı toplam ihracat büyüklüğü yaklaşık %10.8’dir. Bu anlamda ülke çapında ihracatın devamının sağlanması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerekecektir.
ETS uygulamasına benzer veya eş bir karbon ücretlendirmesi yapan ülkeler SKDM’den muaf tutulacak olup İzlanda, Lihtenştayn ,İsviçre, İzlanda ve Norveç bu kapsamdadır. Ek olarak sadece 150 Avroya kadar olan düşük değerli sevkiyatlar ve belirli askeri ihracatlar SKDM uygulamasından muaf tutulmuştur.