Özellikle savaş sonrası ülkemizin Balkanlardan, Avrupa’ya açılan bir kapı görevi üstlenerek Asya- Avrupa hattında daha da değer kazanacağını belirten Beşer, aynı zamanda Türkiye’nin global Çinli şirketlerin yatırım yapabileceği ideal bir bölge merkezi olma potansiyeline değindi.
“Türkiye’nin lojistik önemi daha da artmıştır”
2021 yılı TÜİK verilerine göre Çin’e yapılan ihracatımızın 3,7 milyar ABD doları ve Çin’den ithalatımızın 32,2 milyar ABD doları olduğundan bahsederek sözlerine başlayan İhsan Beşer Çin’in ülkemizdeki yatırımlarına yönelik olarak; “Çin’in ülkemize yapmış olduğu toplam yatırım miktarı 4 milyar Dolar’ın üzerindedir. Son dönemde artmakta olan yatırımların sektörel dağılımı; enerji, altyapı, lojistik, finans, madencilik ve telekomünikasyon alanlarındadır. Türkiye, global Çinli şirketlerin yatırım yapabileceği ideal bir bölge merkezi olma potansiyeline sahiptir. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Türkiye’nin lojistik önemi daha da artmıştır.” dedi.
İki ülke arasındaki yatırımlarla ilgili olarak, başta “Kuşak ve Yol” girişimi kapsamında Türkiye’nin Orta Koridor projesinde yer almasından bahseden Beşer sözlerine devam etti; “Yavuz Sultan Selim ve Osman Gazi Köprüleri, Marmaray ve Avrasya Tünelleri, 1915 Çanakkale köprüsü, Türkiye içinde yapılan bölünmüş yol-otobanlar ile hızlı tren hatları, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu gibi birçok ortak yatırım mevcuttur. Ayrıca ülkemizde Huawei (teknoloji), DFM(hafif ticari araç), China Light Resources(madencilik), Ying Li Solar(yenilenebilir enerji), Gnertec(altyapı), China Communication and Construction Company(altyapı) ve birçok Çinli firma farklı sektörlerde yatırımlar gerçekleştirmektedir.”
Teknoloji ithal ediyoruz
Başlıca ihraç ettiğimiz ürünlerin; Hayvansal ve bitkisel gübreler, tuz, kükürt, mermer ve traverten, diğer kıymetli metal cevherleri ve konsantreleri, kurşun, krom, bakır, demir, çinko, tabii borat cevherleri, bor oksitleri ve borik asitler, meyve, hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yağ, antepfıstığı, hububat, un, nişasta ve müstahzarları, su ürünleri ve süt ürünleri olduğunu dile getiren Başer başlıca ithal ettiğimiz ürünleri de şöyle sıralıyor; “Hücresel/diğer kablosuz ağlar için telefonlar, otomatik bilgi işlem makinaları ve üniteleri, ses-görüntü ve diğer bilgileri almaya, çevirmeye ve vermeye yarayan araçlar, kompresör, konvertör”
“Türkiye Asya- Avrupa hattında daha da değer kazanacak”
Türkiye jeopolitik konumu nedeniyle “Orta Koridor” inisiyatifinde kilit bir ülke olduğunu vurgulayan Beşer sözlerine şöyle devam ediyor; “Rusya- Ukrayna savaşı da ülkemizin bu proje kapsamında önemini artırmıştır. Savaş neticesinde Karadeniz’in kuzeyinde ticaret ve ulaşım hattında güvenlik problemleri baş göstermiş, özellikle Batı bloğunun Rusya’ya yönelik baskılarının artması ile Rusya’nın içerisinde yer aldığı Kuzey Koridoru önemini kaybetmiş durumdadır. Rusya’dan Londra’ya kadar olan hat, bölgedeki gerilimden etkilenerek lojistik, ekonomik ve ticaret açısından olumsuz etkilenecektir. Kuzey Koridoru, savaş neticesinde önemini kaybederken Orta Koridor ve Güney Koridor İnisiyatifleri daha da ön plana çıkacaktır. Ülkemiz Balkanlardan, Avrupa’ya açılan bir kapı görevi üstlenerek Asya- Avrupa hattında daha da değer kazanacaktır.”
“Ülkemiz lojistik bir üs”
Beşer değişen düzende “Kuşak ve Yol” girişimi ve “Orta Koridor” projesinin ön plana çıkmakta olduğunu dile getirirken; “Türkiye karayolu da bu girişimler kapsamında stratejik bir öneme sahiptir. Ülkemiz, Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan lojistik bir üst görevi görmektedir. Karayolu üzerinde yapılan projeler ülkemize mali getiriler sağlayacaktır.” diyor.
“Rusya’nın en çok ihracat yaptığı ülkelerin başında Çin gelmektedir”
“Rusya-Ukrayna savaşının Çin Halk Cumhuriyeti ekonomisi ve ticareti üzerine etkisi nelerdir?” sorusunu yönelttiğimiz Türkiye Çin İş Geliştirme ve Destekleme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Beşer sözlerini şöyle bitiriyor;
“Rusya-Ukrayna savaşı sırasında Batı’nın Rusya’ya yönelik uygulamış olduğu yaptırımlar neticesinde Çin ve Rusya arasındaki ticaret de olumsuz yönde etkilenmiş bulunmaktadır. Rusya’nın en çok ihracat yaptığı ülkelerin başında Çin gelmektedir. Savaşın ilk günlerinde Rusya’ya yapılan yaptırımlar neticesinde rublenin değer kaybettiğine hepimiz şahit olmuştuk. Döviz kurundan etkilenen Çinli firmalar maliyetlerin çok yüksek olmasından yakınmışlardı. Savaşın ilerleyen zamanlarında ise Rusya’nın tedbirleri doğrultusunda ruble kaybettiği değeri yeniden kazanmış görünüyor.”
Kamyonum Dergisi/Öykü İmset
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |