Renault Trucks Dünya Başkanı Bruno Blin’in Türkiye ziyareti sırasında Renault Trucks Türkiye Başkanı Sebastien Delepine, Satış Direktörü Ömer Bursalıoğlu, Bayi Ağı Geliştirme ve Satış Sonrası Hizmetler Direktörü Özgür Fırat’ın katıldığı bir değerlendirme toplantısı düzenlendi.
Renault Trucks Dünya Başkanı Bruno Blin, yaptığı açıklamada 21 yıldır Türkiye’de ürün ve hizmetlerini sunduklarının altını çizerek; “Renault Trucks olarak tüm pazarlarda büyüme ivmesi yaşıyoruz ancak Türkiye, payımızın ortalamanın üzerinde büyüdüğü, bizler için çok özel bir bölge. Türkiye’de son üç yılda pazar payı en hızlı artan marka olduk. 16 ton üzeri ticari araçlar pazarında payımız yüzde 9’a, çekici pazarında yüzde 16’ya yükseldi” diye belirtti.
Türkiye’de ticari araçlar pazarında yaşanan daralmaya rağmen güçlü bir varlık sergilediklerini belirten Bruno Blin; “2019 yılı daralan pazar nedeniyle zorlu bir yıl oldu ancak tüm bu zorluklara rağmen, Renault Trucks olarak pazar payımızı arttırmayı başardık. Bu performans Renault Trucks Türkiye ekibinin, Türkiye bayi teşkilatı ile gerçekleştirmiş olduğu mükemmel işbirliğinin bir sonucu. Tüm ekonomik dalgalanmalara rağmen, Türkiye’de gücümüzü çok sağlam temellere dayandırarak pazar payımızı arttırıyoruz” dedi.
Kendileri için en önemli unsurun müşteriler olduğunu vurgulayan Blin, müşterilerin kendi işlerinde başarılı olmasına odaklanıldığına değindi. Müşterilerin çalışma şartlarının giderek zorlaştığını ve ileride daha karmaşık hale geleceğini aktaran Blin, müşterilerin bu durumdan karlı çıkmalarını sağlamak adına çözümler ürettiklerini dile getirdi.
Renault Trucks yeni Ar&Ge merkezi
33 Milyon €’luk bir yatırım ile Fransa Lyon’da yeni bir Ar-Ge merkezinin yatırımını yaptıklarına belirten Bruno Blin; “Lyon’da bulunan ve bünyesinde 1,400 mühendisin çalışması planlanan bu Araştırma & Geliştirme Merkezi, Fransa’daki en önemli 10 merkezden biri, Volvo Group’un da en büyük ikinci merkezi arasında yer alacak” şeklinde açıkladı.
Çevre çok önemli
Bruno Blin, ticari araç üreticileri olarak en önemli zorluklarının başında, Avrupa Birliği CO2 regülasyonunu karşılayacak yeni teknolojileri geliştirmek olduğunu belirtti; “2025 ve 2030 için AB Regülasyonları için önemli yol kat etmemiz gerekiyor. Bu yönetmelikler, araç üreticileri için kısıtlayıcı gibi gözükmelerine rağmen müşterilerimizin kârlılıklarını arttırmaları için de muazzam bir fırsat olarak da düşünülmelidir. Daha düşük CO2 emisyonu daha az yakıt tüketimi ve müşterilerimiz için de daha fazla kârlılık demek. Regülasyon, mevcut salım oranlarına göre 2025’de yüzde 15 azalmayı, 2030’da ilave yüzde 30 azalmayı daha öngörüyor.”
Blin; “Aynı zamanda, müşterilerimiz, şehir merkezlerinde sıfır emisyon bölgelerinin hayata geçirilmesi gibi daha zorlu yerel yönetmeliklerle de karşı karşıya. Biz Renault Trucks olarak, bu yönetmeliklere olumlu yaklaşıyoruz ve elektrikli araç ihtiyaçlarının da artacağını öngörüyoruz” dedi.
Dizelin yerine geçebilecek yakıt tipleri üzerinde çalışıyoruz
Avrupa'da bir çok şehrin sıfır emisyon bölgeleri oluşturma konusunda karar aldığını ve bunun da elektrikli araçlar çözümünün önünü açtığını ifade eden Blin, "Renault Trucks olarak bundan 10 yıl önce elektrikli araçlarımızı sunduk. Konu enerjiye geldiği zaman burada tüm sorunlara ya da ihtiyaçlara yönelik tek bir çözüm yok. Dolayısıyla bütün farklı enerji kaynaklarını kullanacağımız bir çözüm paketi oluşturacağız. Bunun için de zaten dizelin yerine geçebilecek yakıt tipleri üzerinde çalışıyoruz ki karbondioksit hedeflerine ulaşabilelim. Burada CNG ve elektrikli motor çözümleri, çok önemli bir pay sahibi olacak. Öte yandan ekonomik ve çevresel açılardan dizel, uzun yol taşımacılığı için şu anda ve yakın gelecekte en iyi çözüm olacaktır. Bu sebeple, dizel araçlarımızda yakıt tüketimini düşürmeye devam ediyoruz” dedi.
Elektrikli araç gamımız olan Z.E.’nin satışları artacak
Elektrikli araçlar üzerinde yoğun çalışmalar yaptıklarına ve yakın gelecekte şehir içi dağıtımda söz sahibi olabilmek için kesinlikle elektrikli araçlara ihtiyaç duyacaklarına dikkati çeken Blin, "Elektrikli 'Z.E.' gamımızı geliştirmek için çok ciddi zaman ve kaynak yatırımına devam ediyoruz. Z.E. gamımız 3,1 tondan 26 tona kadar uzanan bir yelpazede ticarileşmiş ve satışa sunulmuş durumda. Siparişler alıyoruz ve artarak devam ediyor. İsviçre'de çok önemli ve çok büyük bir grupla elektrikli araçlar üzerinden bugüne kadar yapılmış en büyük satış kontratını da yapmak üzereyiz" şeklinde belirtti.
Pazarın gerçek hacmine geri geleceğine eminiz
Renault Trucks Türkiye Başkanı Sebastien Delepine, "Türkiye'de 2017’de hedefimiz yüzde 10 pazar payına sahip olmak ve ilk 3 markadan birisi olmaktı. Son üç yılda pazarda en hızlı büyüyen marka Renault Trucks oldu. Bu üç sene sürecinde 16 ton pazarında, yüzde 3 pazar payından neredeyse yüzde 9 pazar payına ulaştık. 2019 yılında geçtiğimiz yıla oranla pazar, yüzde 36 daraldı ancak Renault Trucks olarak Türkiye pazarında en iyi lojistik çözümlerini sunarak ön plana çıkmayı başardık. T serimiz, pazarda en çok satılan ithal çekici oldu. 16 ton üzeri ticari araçlar pazarında payımız yüzde 9’a, çekici pazarında yüzde 16’ya yükseldi. 2019 senesi pazar payı anlamında Renault Trucks'ın bu bugüne kadar Türkiye’de geldiği en iyi nokta oldu" diye belirtti.
Son dönemdeki gerilemeye rağmen Türkiye pazarına güvenmeye devam edeceklerini vurgulayan Delepine, "Pazarın gerçek potansiyeline geri döneceğine eminiz. 80 milyonun üzerinde insanın yaşadığı bir ülke, bir dinamizm var. İnsanlar devamlı hareket ediyor, mal hareket ediyor. Sürekli lojistik ihtiyacı var. 2020'de pazarda bir gelişme göreceğimizi düşünüyoruz. Dolayısıyla müşterilerimize yakın olma ve ürünü iyi anlatma odağımıza devam edeceğiz. Hala da pazar payı hedefimiz yüzde 10'nun üzerine çıkmak" dedi.
Türkiye pazarında 13 litrelik çekicilerimiz artacak
Renault Trucks Türkiye Satış Direktörü Ömer Bursalıoğlu ise pazarın en iyi yakıt tüketimi seviyelerini yakaladıklarını ve bunun da toplam maliyete katkı yaptığını belirtti ; “Pazarın küçük olmasına rağmen 13 litre segmentinde bir dinamizm yaşanıyor. Toplam sahip olma maliyeti sadece bizler tarafından değil, lojistik firmaları tarafından da hesaplanır hale geldi. 13 litre araçların yakıt tüketimi, ikinci el değeri ve daha uzun motor ömrü sunması talebi artırıyor” dedi.
İyi sürücü bulabilmenin ve memnun edebilmenin, lojistik firmaları için büyük önem taşımaya başladığını belirten Bursalığolu; “Bu alanda da 13 litrelik yüksek kabinli versiyonumuz büyük bir etki yarattı. Sürücüler, özellikle bu aracı tercih ediyorlar. Yüksek kabin araçlarda çok yüksek bir marka imajına da sahibiz” şeklinde açıkladı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |