Uraloğlu, dünya deniz taşımacılığından Türkiye’nin 11 milyar dolar pay aldığını belirterek, bin grostondan büyük 2 binden fazla sayıda gemisiyle Türkiye’nin 48,9 milyon dedveyt tona ulaşan deniz ticaret filosu ile dünya sıralamasında 12’nci olduğunu söyledi. Uraloğlu, 2023 yılında Türkiye’nin 1,94 milyar dolarlık gemi ve yat ihracatı gerçekleştirdiğini ifade etti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Tersane İstanbul’da gerçekleştirilen 3. Türkiye Denizcilik Zirvesi’nin açılış programında konuştu. 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu ile yabancı devletlerin Türk Deniz Ticaretindeki hâkimiyetinin sona erdiğini anımsatan Uraloğlu, “Dün 98. yıl dönümünü coşkuyla kutladığımız Denizcilik ve Kabotaj Bayramı da aziz milletimizin Mavi Vatanı olarak gördüğü denizlerine ve denizciliğe ne kadar önem verdiğinin en büyük kanıtıdır.” şeklinde konuştu.
Bakan Uraloğlu, tarih boyunca Türkiye’nin hem coğrafi hem de kültürel olarak kıtaların, medeniyetlerin ve kadim ulaşım koridorlarının kesişme noktasında yer aldığını söyleyerek, Türkiye’nin, Tarihi İpek Yolu’nun devamı olarak büyük öneme sahip olan Orta Koridor hattının kilit ve Avrupa’nın başlangıç noktası olarak çok etkili bir konumda olduğunu belirten Uraloğlu, “Dünyanın en önemli petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip Arap Yarımadası, Orta Doğu ve Hazar Havzasının da merkezi olmasıyla uluslararası enerji koridorunun da tam ortasında bulunmaktadır. Tarihte her zaman önemini sürdürmüş olan Türk Boğazlarının kontrolünü elinde tutan ülke olarak Akdeniz Havzası ve Karadeniz Havzasındaki ülkelerin deniz ulaşımı ve uluslararası ticaret faaliyetleri açısından da anahtar konumdadır. Bu sebeple, doğal bir yarımada olan, kara sınırlarının üç katı kadar deniz sınırlarına sahip ülkemiz için attığımız her adımda denizlerimizden en yüksek faydayı sağlamak ve dünya denizciliğine katkı yapmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Uraloğlu, denizcilik sektörünün, bir denizcinin oğlu olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonu ve kaptanlığında son 22 yılda çok önemli gelişmeler kaydettiğini söyleyerek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde denizyolu taşımacılığının ve ticaretinin gelişmesi, denizlerimizde güvenliğinin sağlanması ve çevre duyarlılığıyla ilgili tüm gereklilikleri yerine getirerek uluslararası standartlara uygun çalışıyoruz. Hayata geçirdiğimiz proje ve çalışmalar Türkiye’nin, uluslararası denizcilik arenasındaki yerini ön sıralara taşıyarak gurur verici başarılara yelken açmış ve ülkemizi denizcilik alanında karar verici ülkeler arasında saygın bir konuma yükseltmiştir. Geçen yıl Türkiye'nin, Uluslararası Denizcilik Örgütü Konsey üyeliğine 143 ülkenin desteğiyle bugüne kadar ki en yüksek oyunu alarak üst üste 13. kez seçilmesi de bunun en güzel kanıtıdır.” diye konuştu.
Türkiye Deniz Taşımacılığından 11 Milyar Dolar Pay Alıyor
Türkiye’nin dış ticaretinin tonaj olarak yüzde 87,5’inin, değer olarak ise yüzde 54,8’inin denizyolu ile gerçekleştiğini kaydeden Uraloğlu, Dünyada deniz taşımacılığının navlun değerinin 380 milyar dolar olduğunu Türkiye’nin ise bundan 11 milyar dolar pay aldığını belirtti. Uraloğlu, 2002 yılı öncesinde neredeyse sadece İstanbul Tuzla’ya sıkışmış olan bir tersanecilik faaliyeti söz konusu olduğunu söyleyerek, “Gemi inşa sanayimiz can çekişiyordu. Türk bayraklı gemiler Paris Mou’da kara listedeydi. Denizcilik faaliyetleri üzerindeki vergi yükünden bıkmış denizcilerimiz vardı. Ama biz Bakanlık olarak hayata geçirdiğimiz denetim ve uygulamalarla Paris Mou’da 2008 yılında beyaz listeye geçtik ve o günden bu yana beyaz listedeyiz. Türk Bayrağı dünyanın en prestijli bayrakları arasında yer almaktadır.” dedi.
“Son 20 Yılda Yaklaşık 12,8 Milyar Lira Destek ve 6,8 Milyon Ton Yakıt Desteği”
2004 yılından itibaren, sicile kayıtlı yük ve yolcu taşıyan gemilere, ticari yatlara, hizmet ve balıkçı gemilerine ÖTV’siz yakıt uygulamasını başlattıklarını vurgulayan Uraloğlu, “Son 20 yılda yaklaşık 12,8 milyar lira destek ve 6,8 milyon ton yakıt desteği sağladık.” diye konuştu. Uraloğlu, denizyolu taşımacılığının kombine taşımacılıktaki payının artırılması ve karayoluyla taşınan yüklerin denizyoluna aktarılmasını desteklemek üzere “Karayoluyla Taşınan Yüklerin Denizyoluna Aktarılmasının Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik" çıkardıklarını anımsattı.
“Türkiye 48,9 Milyon Dedveyt Ton Deniz Ticaret Filosu ile Dünyada 12’nci Sırada”
Tekirdağ, Ambarlı, Kocaeli ve Mersin’de bulunan konteyner limanlarının dünyada ilk 100 liman arasına girdiğini açıklayan Uraloğlu, bin grostondan büyük 2 binden fazla sayıda gemi sayısıyla Türkiye’nin 48,9 milyon dedveyt tona ulaşan deniz ticaret filosu ile dünya sıralamasında 12’nci sırada olduğunu söyledi. Uraloğlu, “Meclisimize sunduğumuz kanun ile Türk Uluslararası Gemi Sicil Kanunu kapsamındaki gemilerimizden alınan kayıt harcı ile yıllık harçlara muafiyet getiriyoruz. Bu kapsamda, miras intikali devir işlemlerinden harçları kaldırıyoruz. Hisse devirlerinde hisse oranında harç alacağız. Elektrik gibi yeşil enerji ile çalışan gemilerimizden de kayıt harcını kaldırıyoruz, yıllık harçlarda da yüzde 50 indirim sağlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Hurdaya ayrılan Türk Bayraklı gemilerin yerlerine yeni gemi inşa edilmesi için sektör lehine bu yıl bazı değişiklikler yaparak hurdaya ayrılacak gemilerin başvuru tonajını 10 kat arttırarak 50 bin Grostona yükselttiklerini anımsatan Uraloğlu, kılavuzluk ve römorkörcülük ile palamar hizmetlerinin ücretlerini de güncelleyerek; hizmet tarifelerinin uygulanmasına yönelik sektörde uzun zamandır yaşanan karışıklıkları da ortadan kaldırdıklarını bildirdi.
“Kuzey-Güney ve Doğu-Batı Lojistik Koridorlarının Kesiştiği Yerde Bulunan Türkiye’miz Bölgenin En Güçlü ve İstikrarlı Ülkesidir”
Denizcilik sektörünün Rusya-Ukrayna Savaşı, İsrail’in Gazze’yi işgali, Kızıldeniz ve Basra Körfezindeki gemilere düzenlenen saldırılar gibi küresel nedenlerle önemli dönüşümlerle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Uraloğlu, “Tüm bu ateş çemberinin ortasında, Kuzey-Güney ve Doğu- Batı lojistik koridorlarının kesiştiği yerde bulunan Türkiye’miz bölgenin en güçlü ve istikrarlı ülkesidir. 22 Nisan’da Türkiye, Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında mutabakatı imzalanan Kalkınma Yolu Projesi de küresel ticaretin gelişimi açısından çok önemli bir projedir. Bildiğiniz üzere Uzakdoğu ülkeleri ve Çin’den Avrupa’ya yapılan ticaret Kuzey, Orta ve Güney olarak adlandırdığımız üçlü koridor üzerinden ilerlemektedir.” ifadelerini kullandı. Güney koridorunun Kalkınma Yoluyla stratejik açıdan kesiştiğini söyleyen Uraloğlu, Kalkınma Yoluyla Çin’den başlayan taşıma zincirinin, Basra Körfezi’nde inşa edilmekte olan Irak’ın Faw Limanı’na kadar uzanarak önce Türkiye sonra Avrupa’ya kadar genişleyebileceğini söyledi. Uraloğlu, bu hattın Kuşak Yol projesinin Çin-Hindistan limanlarından hareketle deniz yoluyla Süveyş Kanalı’nı kullanarak, Akdeniz’den Avrupa’ya uzanan eksene de alternatif olacağını söyledi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |