Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Başkanı Fevzi Apaydın kamyoncuların vergi borçlarına eğildi ve Maliye Bakanlığı’na çağrıda bulundu.
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu kamyoncunun en büyük sorununa eğildi. Vergi borcu nedeniyle aracı bağlanan şoförlerin sıkıntılarıyla ilgili Maliye Bakanlığı’na çağrıda bulunan Federasyon Başkanı Fevzi Apaydın en azından borçların enflasyon oranında yapılandırılarak asgari 36 ay olmak üzere uzun vadeli taksitlendirme olanağı getirilmesi talebinde bulundu. Vergi affı istemediklerinin altını önemle çizen Fevzi Apaydın mevcut borçların yapılandırılmasının şoförleri rahatlatacağını savundu. Küresel ekonomik krizin etkileri ile zor günlerden geçen sektörün bir nebze rahatlayacağını da belirten Apaydın konuya ilişkin şunları söyledi; “2008 yılı ortalarında Amerika Birleşik Devletleri’nden başlayıp 2009 yılından itibaren tüm dünyaya yayılan küresel ekonomik krizin ülkemizdeki etkilerinin finans sektöründe son derece sınırlı bir seviyede görüldüğü; ancak reel sektörde çok büyük olumsuzluklara neden olduğu ekonomistlerin ortak bir görüşüdür. Karayolu taşımacılığı sektörü, özellikle akaryakıt üzerinden alınan vergilerin yüksekliği başta olmak üzere birçok sorunla karşı karşıya bulunmaktadır. Bununla beraber, 2009 yılında yaşanan ekonomik kriz de sektörü son derece olumsuz etkiledi. Başta kamyoncu esnafı olmak üzere karayolu taşımacılığı sektöründeki tüm esnafımız büyük mali sıkıntılar yaşamaktadır. Esnafımız, ticari borçlarının yanında vergi ve primlerini de ödeyemez bir noktaya gelmiştir ve bu borçlar her geçen gün hızla artmaktadır.”
“Kamyoncu vergiyi ödemekte güçlük çekiyor”
Vadesi geçmiş vergi borçları ile ilgili açıklamalarda bulunan Fevzi apaydın şöyle devam etti; “Bilindiği üzere, 19 Kasım 2009 tarihine kadar vadesi geçmiş vergi borçlarına yüzde 30 oranında gecikme zammı uygulanmıştır. Bu oran, aynı dönemdeki enflasyon oranının 6 katı, banka mevduat faizlerinin 3 katı, devlet iç borçlanma senetlerinin ortalama faizlerinin 3 katı ve Merkez Bankası gecelik borçlanma faizinin 4 katından fazladır. Bu durum, vadesi geçmiş vergi borçlarının ödenmesini daha da zorlaştırmıştır ve zorlanmaya da devam etmektedir. Son üç yılın enflasyon oranı (ÜFE), yüzde 20’nin altında olmasına rağmen, aynı dönemdeki toplam gecikme zammı oranı yaklaşık yüzde 90’dır. Bir diğer ifadeyle, bu 3 yıllık dönemde vergisini ödemeyen bir esnafın borcu neredeyse iki katına çıkmış; zaten ödenemeyen vergiler hiç ödenemez bir hale dönüşmüştür. 2009 yılı itibariyle basit usuldeki esnafımızın beyan ettiği gelir vergisinde tahakkuk/tahsilat oranı yüzde 53’tür. Yani, esnafımız beyan ettiği her 100 liralık verginin 47 lirasını ödeyememiştir. Ödenemeyen vergilerdeki bu ciddi artışa rağmen tahakkuk tutarları artmaya devam etmiş; ekonomik krize rağmen son iki yılda yüzde % 33,2 oranında artış göstermiştir. Bu durum, esnafımızın iyi niyetiyle vergisini beyan ettiği, ancak bu vergiyi ödemekte güçlük çektiğini açıkça göstermektedir.”
Ödenmeyen borçların bütçe açıklarını arttırdığını da söyleyen Fevzi Apaydın; “Aynı sorun, sosyal güvenlik primleri için de geçerlidir. Bugün 4/b kapsamındaki esnafımızın yüzde 70’inin Sosyal Güvenlik Kurumuna prim borcu bulunmaktadır. Ödenemeyen bu borçlar bütçe açıklarının artmasına neden olduğu gibi esnafımızı da evlerini, dükkanlarını ve arabalarını satmak zorunda bırakmaktadır. Ticari taşıtını satan esnafın ise vergi mükellefiyeti sona ermekte, sonuçta birikmiş borçları nedeniyle bir daha hiç vergi ödeyemeyecek noktaya gelmektedir.” dedi.
Kamyonların büyük bir kısmının vergi borcu altında kıvrandığını da ifade eden Fevzi Apaydın şunları söyledi; “Örnek vermek gerekirse, bugün yaklaşık 750 bin kayıtlı kamyonun sadece 50-100 bin kadarı faaliyetine devam edebilmektedir. Bundan daha fazla sayıdaki ticari araç ise borçları nedeniyle parklara çekilmiştir ve buralarda bekletilmektedir. Parklara çekilen araçlara Yediemin Otoparkındaki her gün için otopark ücreti tahakkuk etmektedir. Bazı araçların sadece otopark borcu bile araçların değerini aşmış durumdadır. Bununla beraber, parka çekilen araçlar, ticari faaliyetlerine devam edemedikleri için yurtiçi karayolu taşımacılığı neredeyse durma noktasına gelmiştir. Oysa gelir vergisi bir yana, faaliyette bulunan araçlar, sadece akaryakıt alımı sırasında dahi maliyeye yüklü bir vergi ödemekteyken, parka çekilen araçlar nedeniyle idare hem tahakkuk etmiş borcunu tahsil edememekte, hem de akaryakıt üzerinden peşinen alacağı özel tüketim vergisi ve katma değer vergisini alamamaktadır.”
“Devlete borcuyla yük olan esnafın durumu sosyal bir yaradır”
İşsiz kalan esnafın aileleriyle beraber devlete yük olmasının bir sosyal yara olduğunu söyleyen Apaydın sözlerini şöyle sürdürdü; “Sabit işyerleri olan esnaf ve tüccarların işyerleri vergi ve prim borçları nedeniyle kapatılmaktadır. Tersi yönündeki uygulama, ticaretin engellenmemesi için yıllar önce kaldırılmıştır. Nakliyeci esnafımızın ticari araçları da bunların işyerleridir. Nasıl ki sabit işyerleri kapatılmıyorsa, gezici işyerleri de aynı şekilde kapatılmamalıdır. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi parka çekilen araçlar, bir diğer ifadeyle kapatılan işyerleri, esnafa olduğu kadar devlete de bir mali ve sosyal yük getirmektedir. Sonuç olarak kamyoncu esnafımız başta olmak üzere, tüm karayolu taşımacılığı sektöründe faaliyet gösteren esnafımızın birikmiş vergi ve prim borçları enflasyon oranında yeniden yapılandırılmalı ve asgari 36 ay olmak üzere uzun vadeli taksitlere bağlanmalıdır. Ayrıca, şoför esnafımızın iş yerleri sayılan ticari araçlarının, vergi borçları nedeniyle parka çekilmesi uygulamasına son veren yasal düzenleme en kısa sürede hayata geçirilmelidir. Bu konudaki taleplerimiz, belli bir kesime geçici bir menfaat sağlanmasını değil, ülkemizdeki ekonomik ve sosyal koşulların iyileştirilmesini amaçlamaktadır. Geç kalınan her gün sadece esnafımızın değil, ülkemizin aleyhine işlemektedir.”
“Vergi affı istemiyoruz”
Vergi affı istemediklerini söyleyen Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Başkanı Fevzi Apaydın şu sözlerle konuşmasını noktaladı; “Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu olarak, vergi aflarına kesinlikle karşı olduğumuzu bu vesile ile bir kez daha tekrarlamaktan memnuniyet duymaktayız. Ancak, talebimiz bir vergi affı değil, mevcut borçların yeniden yapılandırılarak tahsil edilebilir hale getirilmesidir. Dünya tarihinin en ağır ekonomik krizinin yaşandığı bir dönemde böyle bir düzenlemenin yapılması geçici bir düzeltme işlemi değil; bir zorunluluk olarak görülmelidir.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |