Sayın Bakanım, Sayın Büyükelçim, Kıymetli Bürokratlarımız,
Sektör Derneklerimizin Değerli Temsilcileri, Saygıdeğer Misafirler,
Sizleri şahsım ve TOBB Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyorum. Öncelikle katılımlarıyla bizleri onurlandıran Sayın Bakanımız’a teşekkür ediyorum. Göreve geldiği ilk günden beri özel sektörümüzle hep istişare ediyor. Dertlerimizi, sıkıntılarımızı ilk elden topluyor. Bizimle birlikte çözüm arıyor.
Açıkça söylemek isterim; son 14 yılda ülke olarak yakaladığımız başarının temel sırrı ortak aklın işletilmesidir. “İstişare sünnettir” öğüdü her zaman pusulamız oldu. El ele, gönül gönüle, uyum içinde çalışarak ekonomide büyük bir sıçramayı gerçekleştirdik.
Elbette daha gidecek, yürüyecek çok yolumuz var. Türkiye büyük bir hedef koydu. “500 milyar dolar ihracat yapacağız” diyoruz.
Bunu sağlamak istiyorsak, hem sanayi hem de lojistik kapasitemizi şimdikinin birkaç misli üstüne çıkarmalıyız. İşte bugün kadim komşumuz İran ticaretimizi arttırmak için attığımız önemli bir adımı tanıtacağız. 2016 için büyük hedef koyduk. İran’la 30 milyar dolar dış ticaret hedefi. Bu hedef için bu atılan adım önemli olacak.
Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya ve zaman dilimi, ülkemize müthiş fırsatlar sunuyor. Türkiye, Dünya’nın en önemli pazarlarının merkezinde. Dünyanın dört bir yanındaki karar alıcılar 20. yüzyılın başından itibaren jeopolitikten yararlanmıştır.
Ben 40 yıldır Türkiye’nin jeopolitik önemini duyarım. Ama bu büyük fırsatı bir türlü istediğimiz ölçüde zenginliğe dönüştüremedik.
Son yıllarda Türkiye’nin konumunu fırsata çevirme noktasında önemli mesafeler kaydettik. Biliyorsunuz ihracatımızın yaklaşık yüzde 40’ını karayolu ile gerçekleştiriyoruz. Uzun yıllardır sınır kapılarımızı ihmal etmiştik. İhracat yapan müteşebbisimizin kamyonları kilometrelerce kuyruk oluşturuyordu.
Hükümetimizin olumlu yaklaşımı ve onayıyla dünyada bir ilki gerçekleştirdik. Kara gümrük kapılarını yap-işlet-devret modeli ile modernize etmeye başladık. Bunu yaparken devlete tek kuruş maliyet yüklemedik. Tersine, daha etkin ve hacimli çalışan kapılar sayesinde devletin vergi gelirleri katlanarak arttı. 7 gümrük kapısının modernizasyonunu tamamladık ve açtık. Halen de Gürcistan’a açılan Çıldır-Aktaş, Nahcıvan’a açılan Dilucu ve İran’a açılan Esendere gümrük kapılanı inşa ediyoruz.
Öte yandan Türkiye’nin en büyük gümrükleme merkezi olan, hem İstanbul için hem de ihracatçılarımız için çileye dönüşen İstanbul Halkalı Gümrüğü’nün modernizasyonuna başladık. Kilometrelerce uzanan tır kuyruğu görüntülerine son vermek ve Tır şoförlerinin çilesini bitirmek için Kapıkule Tır Parkının temelini attık. Kısaca özel sektör olarak taşın altına elimizi koyduk.
Modernize ettiğimiz kapılarda bekleme süreleri yarı yarıya azaldı. Geçiş hacmi 4 katına çıktı. Bakanlığımızın yaptığı bir çalışmaya göre, sadece bu sayede, ihracatçımızın yıllık taşıma maliyeti 400 milyon lira azalmış oldu. Yani her sene ülkemiz sanayicisinin, tüccarının, müteşebbisinin 400 milyon lira daha fazla kazanmasını sağladık.
Kamu ve özel sektör ortaklığı ile hayata geçirdiğimiz bu uygulama, dünyada da büyük beğeni topladı. BM tarafından dünya çapında “best practise” olarak seçildik. Şimdi çevre coğrafyamızdaki ülkelere de bu modelimizi ihraç etmek için çalışıyoruz.
Sayın Bakanım, Değerli Konuklar,
Bunları anlatıyorum çünkü uluslararası taşımacılık ülkemizin uluslararası alanda rekabet gücü en yüksek sektörlerinden. Ülkemiz turizmden sonra ikinci büyük hizmet ihracatını taşımacılık sektöründe yapmaktadır. Bu sektörün performansı diğer sektörlerimizi de doğrudan etkilemektedir.
Taşımacılık sektörü bizim için stratejik sektör. Bildiğiniz üzere uluslararası taşımacılık sisteminin kalbi sayılan tır sisteminin ülkemizdeki uygulaması TOBB tarafından yürütülüyor. Tır karnesi kullanımı ile 50 yıldır nakliyecilerimizin sınır kapılarında beklemeden taşıma yapmalarını sağlıyoruz. Yılda yaklaşık 350.000 tır taşıması ile tır sisteminin son 9 yıldır dünyadaki bir numaralı kullanıcısı Türkiye’dir. Bu kullanımlardan doğan yıllık 35 milyar Avro kefalet riski birliğimiz tarafından üstlenilmektedir.
Ülkemiz; tır sisteminin bilgisayarlaştırılması konusunda Birleşmiş Milletler tarafından yürütülen, e-tır projesi paydaşlarından biri olmayı talep etti. Projenin bir an önce hayata geçirilebilmesi için çalışmalar başlatıldı. Ülkemiz hâlihazırda kâğıt ortamında yürütülen tır sistemini İran özelinde elektronik ortama taşıyarak özellikle bölgemizde rol model olacak.
Geçtiğimiz dönem başkanlığını yaptığım B20’nin temel gündem maddelerinden biri ticaretin kolaylaşmasıydı. Bu konuyu dünyanın en büyük ekonomilerinin gündemi haline getirdik. Ticaretin kolaylaşması daha fazla vakit, daha fazla nakit demek.
En büyük 10 ekonomi arasına gireceğiz diyoruz. Unutmayalım çağımızda vakit artık en önemli sermayelerden biri haline geldi. İran başlattığımız E-Tır projesi bir ilk oldu dünyada. Bu projenin diğer ülkelere yayılması için öncülük yapıyoruz.
E-Tır ne getirecek? İşlemler artık daha yapılacak. Taşımacılık maliyetlerimiz düşecek. Şeffaflık gelecek. İşlemler daha etkin ve verimli yapılabilecek. Hem ticaret yapan daha fazla kazanacak. Hem de ülkelerimiz daha fazla kazanacak.
Hükümetimize teşekkür ediyorum. Nitekim bugün tanıtımını yaptığımız proje hükümetimizin programında da yer almaktadır. Bu bir vizyonun göstergesidir.
Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, bu önemli adımın hayata geçmesinde birlikte çalıştığımız Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız başta olmak üzere projede emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür ediyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.