Hisarcıklıoğlu bu kadar insanı barındırmanın maliyetinin ise 1 trilyon doları bulabileceğine dikkat çekti. TOBB Başkanı, dünyanın en önemli sorunlarından birisi olarak gösterdiği ‘çölleşme ve arazi bozulmasının’ sadece iş dünyasını değil, bütün insanlığı tehdit ettiğini anlattı.
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) 12. Taraflar Konferansı (COP12) Sürdürülebilir Arazi Yönetimi İş Forumu kapsamında Ankara İş Dünyası Deklarasyonu sunumunu gerçekleştirdi ve basın toplantısına katıldı. Basın toplantısında Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCD) Temsilcisi Violaine Berger ve April Grup CEO’su Bey Soo Khiang da yer aldı.
Hisarcıklıoğlu, burada yaptığı konuşmada “Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi'ne göre dünyadaki kullanılabilir arazinin yüzde 25'i bozulmakta ve bu da yılda 40 milyar dolar civarında ekonomik kayba yol açmaktadır" dedi.
Ankara Deklarasyonu’nun ana mesajını ‘iş dünyasının ülkelerin, arazi bozulumunun dengeli olduğu ekonomilere dönüştürülmesinde merkezi bir role sahip olması gerekliliği’ olarak açıklayan Hisarcıklıoğlu BM’in 2030 yılında Arazi Bozulumunda Dengeli bir Dünya hedeflediğini belirtti.
-Arazi bozulumunun topluma ve ekonomiye etkileri
Arazi bozulumunun hem toplum üzerinde hem de ekonomi üzerinde önemli etkilere sahip olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Örneğin İş dünyası için, verimlilikteki azalış ve yüksek maliyetlerden dolayı gelir kaybına yol açtığı gibi, piyasaya giriş risklerini de artırabilmektedir.
Bu anlamda global çabalar, toprak bozulumunun durdurulması, bozulmuş ekosistemlerin restore edilmesi, arazi kaynaklarının sürdürülebilir olarak yönetilmesi için kritik önem taşımaktadır. Tüm paydaşların sürece katılımı büyük önem arz etmektedir.
Özel sektör ülkelerin arazi bozulumunun dengeli olduğu ekonomilere dönüştürülmesinde kilit rol oynayabilecektir” diye konuştu.
Arazi bozulumunun iş dünyası için çok farklı risklere neden olabileceğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, ekonomik, sosyal ve çevresel faktörlere işaret etti. Bunun da hem arz hem de talep yönlü istikrarsızlıklara yol açabilecğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, “ Bu da farklı sektörleri etkileme yoluyla tüm ekonomi için riskleri artırır” uyarısında bulundu.
-Özel sektör ve kamunun ortak sorumluluğu gerekir
Sosyal sorumluluğun bir parçası olarak, Arazi Bozulumunun Dengelenmesini operasyonel bir hedef olarak belirlemenin, aynı zamanda sürdürülebilir ürünler konusundaki artan talebi karşılamalarında firmalara yardımcı olacağını duyuran TOBB Başkanı “Arazi bozulumunun dengelendiği bir ekonomiye geçiş için gerekli olan, Sürdürülebilir Arazi Uygulamalarının hayata geçirilmesi, özel sektörün ve kamunun ortak sorumluluk almasını gerektirmektedir.
Arazi Bozulumunun Dengelenmesi konusundaki özel sektörün yatırımlarının artırılması ve özel sektörü harekete geçmeye teşvik etmek için kamunun tüm oyunculara eşit şartlar sağlaması gerekmektedir” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, arazi kaynaklarının durumunun değerlendirilmesi ve her ülke düzeyinde hedeflerin belirlenmesi için iş dünyasıyla erken diyaloğa girilmesi çağrısında bulundu.