“BİR KAPI HAYAL EDİYORUM; TEK PROJE İLE İKİ TARAFI DA AYNI ŞEKİLDE YAPILMIŞ”
“TÜRKİYE’NİN AB İLE BUNU BİR AN ÖNCE KONUŞUP, PROJELENDİRMESİ GEREKİYOR”
Şener, AB’nin Global Gateway projesine yapılan başvuru ile Meksika-Amerika sınırında yer alan El Paso’nun model alınacağı yeni bir kapı yapılması gerektiğini vurguladı. Türkiye ihracatının yarısının Kapıkule’den çıktığına da dikkat çeken Şener, “AB sınırımızda hedef 10 dakika bekleme olmalı. Kapıyı rahatlatalım ticaret artacak.” dedi.
“Bu Kapı Türkiye-Bulgaristan Kapısı Değil, Türkiye-AB Kapısı”
Kapıda geçişin yüzde 50 arttığını; ancak kapasitenin ihtiyacın gerisinde olduğunu belirten Şener, “Kapıkule’yi iyileştirmeye çalışıyoruz. Kapıkule’nin tasarımına da bakınca; bizim kapı arazi olarak Bulgar tarafının 3-4 misli. Halbuki 2004 yılında yanılmıyorsam, gümrük yöneticilerini de alarak Bakanlık Amerika-Meksika kapılarını ziyarete gitti. Orada çok dar alanda El Paso’da yarım gün çalışılıyor ve günlük 3 bin araç geçiyor. Bizim yarım günümüzde en başarılı halimizle 600 araç geçiyor. Yani aslında oradaki kapıda bizim 5 katımız araç çıkıyor. Ama gümrüğün arazisi de bizim kapının 5’te biri. Şunu anlıyoruz ki; kapının alanı genişledikçe hızı yavaşlıyor. Genişledikçe duracak yer oluyor. Çamaşır yıkatma yeri, restaurant, freeshop ve alışveriş oluyor. Biz Kapıkule’de geçişi 800’den yaklaşık bin 200’e çıkardık; Hamzabey’de 400’dü 500’e çıkardık. Burada 200-300 artışlarla bu iş karşılanmıyor. Bulgaristan ve ardına yapılan ihracata bakılırsa toplam ihracatın yüzde 50’si. Biz neden ısrarla Kapıkule diyoruz? Tabii bu fikri zaman zaman dile getirecek olduğumuzda ‘Bulgarların buna parası yoktur, istihdamı yoktur.’ deniyordu; ancak bakınca da Bulgarların keyfinin olmasını bekleyemeyiz. Bulgarların bu kapıya ihtiyacı yok bizim ihtiyacımız var. Bu kapı Türkiye-Bulgaristan Kapısı değil, Türkiye-AB Kapısı. AB diyor ki; “Biz tek bir devletiz.”
“Bizim Şoförümüz Mağdur; Ama Avrupalı Şoför de Mağdur”
Türkiye’den giden malların yaklaşık olarak yarısının Türkiye’deki yerleşik Avrupalı firmaların olduğunu ve bu malın gecikmesi ya da beklemesi durumunda Avrupalı’nın da canının yandığını vurgulayan Şener şunları aktardı; “Avrupa’da üretilen ürünler de Türkiye’ye gelecekleri zaman yolda beklerken de mağdur oluyor. Ayrıca bizim şoförümüz mağdur; ama Avrupalı şoför de mağdur. Hamzabeyli sınırında sadece Türkler değil, tır parkı kapasitesi de düşük. Gayri insani şartlarda 30 km giden, bir de dur kalklarla 10 metrede bir ilerleyen bir kuyruk oluşuyor. Yeni bir kapı yapalım dedik, ben bunu geçen hafta söyledim. Bundan 3 gün sonra da Avrupa Komisyonu bir açıklamada bulundu. ‘Biz Global Gateway diye küresel geçit anlamında bir proje açıklıyoruz.’dedi. Avrupa Birliği ile partner ülkeler ile olan gümrük kapılarının iyileştirilmesi diye bir konu var. 300 milyar Euro dev bir para. Biz de diyoruz ki; ‘Gelin bu kapıyı yapın. Bir kapı hayal ediyorum; tek proje ile iki tarafı da aynı şekilde yapılmış. Bu dünyada örnek bir kapı olur. Bunun için de yapılmışı var madem gidelim El Paso’ya burada yarım günde 3 bin araç geçiyorsa, biz de dünyanın en çok araç geçirilen kapısına sahip olalım.”
“Meksika-Amerika Sınırına Bakalım; En Güzel Kapıyı Yapalım”
Yeni sınır kapısının yapılmasında örnek alınabileceğini ifade ettiği El Paso’da yarım günde 3 bin aracın geçtiğini belirten Şener, bunun da ileri teknoloji ile gerçekleştiğini vurguluyor. Şenerkonuşmasını şöyle sürdürdü; “Otobüsler bile x-raye giriyor. Alan bir x-ray laboratuvarı gibi tasarlamışlar. Gidelim yetkililer ve sektör basınıyla yerinde Meksika-Amerika sınırına bakalım; en güzel kapıyı yapalım. Çünkü yapılmışına bakmak lazım. Gidelim yapılmışı bir şekilde oraya koyalım. Ancak şunu anlamamız lazım ki Çin bundan 10 yıl önce ihracat hamlesini başlatmadan önce geniş gövdeli uçaklar ve dünyada limanlar satın aldı. Demiryolları yapıyor sürekli lojistiğe yatırım yapıyor.”
“Türkiye’nin AB ile Bunu Bir An Önce Konuşup, Projelendirmesi Gerekiyor”
Mevcut kapıların iyileştirmelerinin devam etmesini ve bunun yanı sıra yeni bir kapı yapılması gerektiğini belirten Şener, Türkiye’nin bu konuyu bir an önce AB ile konuşması ve projelendirmesi gerektiğini de vurguluyor. Şener, “Sonuçta Türkiye ihracatı kalıyor. Brüksel’e gideceğiz; birkaç Avrupalı heyetimizi alıp kapıya götürmemiz lazım. AB delegasyonunun yetkilleri de olabilir. Sonuçta UND’nin orada partnerleri var. Bulgaristan, Romanya, Sırbistan, Macaristan gibi birçok ülkelerin dernekleriyle beraberiz. O derneklerle beraber deklerasyon hazırlayalım istiyoruz; sonuçta onların tırları da bekliyor. Normalde AB tarafında farkındalığı artırmamız lazım. Türk tarafında zaten haberler yaptık; farkındalık oluşuyor. Türkiye’nin AB ile bunu bir an önce konuşup, projelendirmesi gerekiyor.” dedi.
“Bu Sektör Bu Dertten Kurtulmalı”
Şener, geçiş odaklı bir kapı yapılması gerektiğinin altını çizerek bu kapının yoğun bir çalışma ile yapılabileceğini dile getirdi. Şener sözlerini, “Hızlı bir şekilde özel bir proje yapılır. Projenin avantajı ileri teknoloji kullanması ve ilk defa kapının iki tarafının aynı anda yapılması. Tek proje gibi tasarlanacak. Belki birçok mükerrer bilgiler ortadan kaldırılacak. Bütün dünya için örnek bir kapı da inşaa edilebilir. Amerika’daki örnekleri inceleyerek bu yola çıkılması lazım. Mesele Bulgaristan’ın değil AB’nin bu projeyi sahiplenmesi. AB’nin buna fon ayırması ve mevcut süreci aksatmadan başlaması. Bu sektör bu dertten kurtulmalı.” şeklinde sonlandırdı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |