Okul Servis Yönetmeliği Değişti

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'ın katılımıyla Muazzez Karaçay İlkokulu'nda "Okul Servis Araçları Yönetmeliği"ne ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Yeni yönetmelikle birlikte getirilen düzenlemeler şöyle:

Araç takip sistemi zorunlu hale getirildi.

Şoföre hekimden her yıl rapor şartı getirildi. 

Denetim için komisyonlar kuruldu.

Komisyonda öğretmen ve veliler olacak.

Denetim görevi İçişleri Bakanlığı'nda olacak.

Kovuşturma ve soruşturmalar şoförlüğe engel sayılacak. 

Araçlarda bulundurulacak personelin eğitimi, Milli Eğitim Bakanlığı'nca yerine getirilecek.

Üç noktalı emniyet kemeri ve sensörlü koltuk zorunlu hale getirildi. 

Servis araçlarında cam filmi yasaklandı. Programda yaptığı konuşmada Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından çıkarılan Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği kapsamında bugüne kadar yönetilen okul servis işleri ilgili bakanlıkların da katılımı ve katkısı ile yaşanan tecrübeler de dikkate alınarak, yeni bir anlayışla düzenleme yapıldığını belirterek, “Okul servislerinde istenilen sağlıklı, güvenli ve kaliteli hizmet seviyesinin yakalanabilmesi için bu alanda çalışan tüm kamu görevlilerinin uyum içinde olması, araçların teknik şartlarının iyileştirilmesi, servis personelinin eğitilmesi ve servis hizmeti denetimin de aksatılmadan yürütülmesi esastır. Bunu teminen yeni yönetmelikte, güvenlik ve denetim işleri İçişleri Bakanlığınca, servis araçlarının teknik niteliği Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca, kreş, gündüz bakımevi, çocuk kulübü taşımaları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca, araçlarda bulundurulacak personelin eğitimi ve servislere ilişkin hizmet satın alınması işlemleri, mülki amirlerin onayına tabi olmak kaydıyla MEB tarafından yerine getirilecektir. İnanıyoruz ki yeni yönetmelik çerçevesinde verilecek hizmet daha iyi, daha güvenli ve sağlıklı olacaktır."dedi.

Bakan Yılmaz, sistemde eksiklikler ve kusurların olabileceğine işaret ederek, "Şöyle olsa daha iyi olurdu diyen velilerimiz ve milli eğitim ailemizin mensupları, temsilcileri de olabilir. Onlara da şunu söylüyoruz ki bu konuda eğer bir şikayet varsa, düzeltilmesi gereken bir husus varsa bizim 'MEBİM 147'den Bakanlığımıza bildirirlerse, biz de ilgili bakanlara aktararak, ortak aklı bulup geleceğe ilişkin evlatlarımıza daha iyi bir hizmet veririz." Dedi.

KİMSE GÜÇENMESİN

İçişleri Bakanı Soylu, çocukların ve araçların güvenliği ile ilgili ayrıntılar içeren yönetmeliğin, geçiş döneminde zorlayıcı değil dikkatli ve güvenli kurallar oluşturulduğunu söyledi. 

Yönetmeliğin omurgasının denetim üzerine oturtulduğunu, denetimin tüm bakanlıklara paylaştırıldığını belirten Soylu, "Veliler rahat olsun. Çocuklarımız evden okula gidene kadar, okuldan da eve gelene kadar tüm güvenlik önlemlerini almak bizim temel sorumluluğumuzdur. Bu sorumluluk içerisinde hareket edeceğimizi bilmenizi isteriz." diye konuştu. 

Okul servis araçlarında renkli cam kullanıldığı zaman aracın içinin görülemediğini, bunun da denetimin tam anlamıyla yapılamayacağı anlamına geldiğini belirten Soylu, buna müsaade edemeyeceklerini vurguladı. 

Devlet olarak denetim sorumluluğunu tam anlamıyla yerine getirmek zorunda olduklarını belirten Soylu, "Müsamaha göstermediğimiz sebebiyle de kimse bize darılıp, gücenmesin. Çünkü bedelini toplum olarak da insanlarımız olarak da ağır ödüyoruz." ifadesini kullandı. 

İçişleri Bakanı Soylu, dün 32 bin 438 okulun çevresinde kolluk güçlerinin uygulama yaptığını bildirerek, okul ve çevresinin güvenli, ailelerin de rahat olması için üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getireceklerini söyledi. Soylu şunları kaydetti:

"Bir anne, bir baba çocuğunu sürekli gözüyle nasıl takip ediyorsa devlet de aldığı vergiler karşısında o görevi yerine getirmek sorumluluğunu ortaya koyacaktır. Bundan bütün vatandaşlarımızın emin olmasını isteriz. Devlet denetleyecek, bu doğru. Vatandaşımızın da, çocuğu okusun okumasın, bir gözü okul servis araçları içerisinde olmalıdır. Bu sorumluluk hepimizin sorumluluğudur. Verilen numaralar ve sosyal medya dahil olmak üzere bildirilmesi esastır. Bu toplumsal bir meseledir. Elimizi taşın altına koymak zorundayız."0-3 YAŞ ARASI ÇOCUKLAR KAPSAMA ALINDI

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya, uzun süredir yapılan çalışmanın sonuçlarını kamuoyuyla paylaştıklarını belirterek "Sabah evinin kapısından yavrusunu okula gönderen velilerimizin, annelerimizin, babalarımızın huzur içinde olmaları ve evlatlarının okul dönüşünü beklerken kaygı değil güven içinde beklemeleri, çocukların evlerine güven içinde gelmeleri bizim bu çalışmamızın en temel kaynağını oluşturuyor." diye konuştu. 

Kaya, yönetmeliğin mevcut düzenlemeden temel farkının, "taşıma faaliyetlerinin daha güvenli hale getirilmesi" olduğunu söyledi. 

Kaya, bu kapsamda servis araçlarına birtakım standartlar getirildiğini, belirli süreler konulduğunu ve taşıma faaliyetinde görev alanlarında yeterlilik ve nitelik kriterlerinin de yükseltildiğini ifade etti. 

Yönetmelikte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı için çok temel bir çalışmanın yer aldığını aktaran Kaya, şöyle konuştu: "0-3 yaş arası kreş, gündüz bakımevi ve çocuk kulüplerinin kuruluşlarının denetimi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına ait. Bu kuruluşlara devam eden çocuklarımıza yönelik servis hizmetleri de bugünden itibaren bu yönetmelik kapsamına alındı. Bu bizim için önemli bir çalışmaydı. Bu konuda gerek sorumlu bir bakan olarak, gerek bu yaş gurubunda bir çocuğu olan anne olarak bu eksikliğin giderilmesinden büyük memnuniyet duyduğumu ifade ediyorum. Bu çalışma gerçekten çok çok önemli. Bizler için 0-3 yaş arası çocuklarımız yaş grubu itibarıyla taşıma güvenliği bakımından en hassas olunması gereken yaş grubu. Bu çocuklarımızın da bu yeni düzenlemeyle taşıma güvenliğini daha da güvence altına almış bulunuyoruz."

ÖNEMLİ OLAN SAHADA UYGULANMASI

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Okul Servis Araçları Yönetmeliği`ne ilişkin, "Esas olan düzenlemeyi yapmaktır ama daha önemli olan, yapılan bu düzenlemenin sahada karşılık bulması, takip edilebilmesi ve aksatılmadan yürütülmesidir." dedi. 

Bakan Arslan, buradaki konuşmasında, önemli bir sektöre hizmet edilmesi dolayısıyla dört bakanlığın da hassasiyet taşıdığını söyledi. 

Geleceğin teminatı çocukların eğitim hayatına devam ederken herhangi bir eksiklik yaşamaması ve en üst seviyede hizmet alınması adına geçmişte bir yönetmelik çıkarıldığına işaret eden Arslan, "Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı olarak yönetmeliği biz yayımlamıştık. Yönetmeliğin tarafları olarak İçişleri Bakanlığımız ile denetim, Milli Eğitim Bakanlığımız ile de eğitim sürecinde birlikte hareket ediyorduk ancak zaman zaman yönetmeliğin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı sorumluluğunda olması nedeniyle bazı maddelerde, 'hangi bakanlık, hangi görevi ifa edecek' diye karışıklıklar meydana gelebiliyordu. Hem bunu ortadan kaldırmak hem de bu işin tarafı olan bakanlıkların eşgüdüm içinde ortak yönetmelikle hareket edebilmesi ve bakanlıkların taşra teşkilatlarının da görevlerini ifa ederken görev karışıklığı olmaması için üç bakanlığın birbirini tamamlar mahiyette hareket etmesi adına çalışma başlattık." diye konuştu.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kreşler, gündüz bakım evleri gibi okul öncesi eğitimde yaptıkları işlerin de bu sektörle eşgüdüm içinde yapılması gerektiği için çalışmaya dahil olduğunu anlatan Arslan, "Esas olan düzenlemeyi yapmaktır ama daha önemli olan, yapılan bu düzenlemenin sahada karşılık bulması, takip edilebilmesi ve aksatılmadan yürütülmesidir. Bu düzenleme, bunları da beraberinde getirmiştir. Düzenlemenin bu boyutunu çok önemsiyorum." değerlendirmesinde bulundu. 

Arslan, amacın öncelikle ailelerin emanet ettiği çocukların sağlıklı bir şekilde okula götürülüp getirilmesi olduğunu vurgulayarak, aynı zamanda servislerin sahipleri, sürücüler ve rehberler için konunun önemli olduğunu, onların da herhangi bir yanlışlığın içinde olmamaları, yapabilecekleri hatadan kaynaklı çocukların mağduriyete uğramaması adına ikinci ve üçüncü aşamaların devreye sokulduğunu bildirdi.

Sürücünün, servisine binen çocukları takip etmek zorunda olduğuna dikkati çeken Arslan, aynı görevin rehber için de geçerli olduğunu ancak bunun da yeterli olmaması dolayısıyla çocukların sensörlerle servise biniş ve inişinin takip edilmesi, sürücünün önündeki ekrandan bunları izleyebilmesi gibi kriterlerin getirildiğini kaydetti.

Arslan, çocukların kendileriyle birlikte, servisçiler, sürücüler ve rehber öğretmenlere emanet olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Sektör ne kadar sağlıklı çalışırsa, ne kadar işini aksatmadan yerine getirirse biz memnun olduğumuz gibi onlar da memnun olacaklar, veliler de kaliteli hizmetten dolayı onlara teşekkür edecekler. Bu işte sadece bakanlıkların değil; mülki idare, veliler, okul aile birlikleri, okul idareleri, servisçiler, sürücüler ve rehberlerin ekip anlayışıyla bu işin parçası olduğunu düşünüp, ekip anlayışıyla hareket etmeleriyle çok daha sağlıklı, çok daha güzel hizmet verebilir hale geleceğiz." 

Yönetmeliğin bazı maddelerinin ilerleyen süreçte devreye gireceğine işaret eden Arslan, şunları kaydetti:

"Amacımız kimseyi mağdur etmeden, sağlıklı bir yapı oluşturmaktı. O yüzden bazı çalışmalar hemen yapıldı, bazılarına zaman tanındı. Amaç, bir an önce en iyi hizmeti vermek ve bu hizmeti alırken de kimseyi mağdur etmemekti. Bu anlamda yol aldık. Yönetmeliği yapmak yetmez, önemli olan yönetmeliğin sağlıklı bir şekilde çalışması. Bu konuda gerek bizim bakanlığın, gerek üç bakanlığında hem taşra teşkilatları ile mülki idarelerinin hem de ailelerin takibi önemli. Bizim kadar onlar da takip ederse, çok sağlıklı bir yapıyla bu hizmeti verebiliriz."

Konuşmaların ardından Okul Servis Araçları Yönetmeliği, bakanlar Arslan, Sayan, Soylu ve Yılmaz tarafından imzalandı.

Dört bakan, sınıflarda öğrenciler ve öğretmenlerle de sohbet ederek hediye dağıttı.