Bildiride; otomotiv sanayinin başlangıçta ithalata dayalı montaj sanayine yönelmişken, 1990'lardan sonra ihracata dayalı bir yönelim gösterdiği kaydedildi. Küreselleşen dünya pazarına uyum sağlanmaya çalışıldığının ifade edildiği bildirgede, Gümrük Birliği ile AB'ye entegrasyon süreci ile dışa bağımlılığın daha da arttığı belirtildi. Bildirgede, "Türkiye'de Ar-Ge harcamalarının ulusal gelir içerisindeki payı binde 7, otomotiv ana ve yan sanayinin Ar-Ge'ye ayırdığı pay ise binde 0.8-0.9 arasındadır" denildi.
Ar-Ge Yasalaşırsa Otomotiv Sanayi Olumsuz Etkilenecek
Bildirgede vurgulanan bir diğer konu da; rekabet edebilecek inovasyon çalışmalarının yeterli olmayışı konusu. Bildirgeye göre; Ar-Ge'de çalışan kişi sayısına bakıldığında, 10 bin kişide; Almanya'da 151, İsviçre'de 148, Japonya'da 140 iken Türkiye'de ise 9 kişi istihdam ediliyor. Bildirgede, ‘Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın’ yabancı sermaye lehine olduğu ifade edildi ve yasanın şu anki haliyle yasalaşması durumunda otomotiv ana ve yan sanayinin olumsuz etkileneceği belirtildi. Yasa ile Ar-Ge'de üniversitelerin devre dışı bırakılacağı ve teknokentlerin tasfiye edileceği kaydedilen bildirgede, dışa bağımlılığın daha da artacağı uyarısı yapıldı.
“Türkiye’deki teknoloji ve ölçekten kaynaklanan nedenlerle üretim tesisleri başka ülkelere kayabilir…”
Bildirgede, Türkiye açısından küresel üretimde "alternatif ülke ve merkezler" olasılığının giderek arttığı ifade edilirken, "Küresel şirketler maliyetleri aşağı çekebilmek ve azami kar amacıyla yer değiştirmelere yönelebilir. Türkiye'deki teknoloji ve ölçekten kaynaklanan nedenlerle üretim tesislerinin başka ülkelere kayması da söz konusu olabilir" açıklaması yapıldı. Otomotiv sanayisinde politikaların oluşturması gerektiğinin altı çizilirken, bilim ve teknolojide yetkinleşilmesi gerektiği de vurgulandı.
Bildirgede, Türkiye'nin ‘üretim merkezi’ olmanın yanı sıra ‘tasarım’, ‘doğrulama’ ve ‘Ar-Ge Merkezi’ de olması gerektiğinin altı çizildi ve şu açıklamalar yapıldı; "Araçlar içindeki ithal parça maliyeti yüksek. Yerli üretim ve parça kullanım oranı artırılmalı. Motorlu taşıt üretiminde yüksek oranda yerli parça kullanılmasını sağlayacak teşvikler planlanmalı ve yerli sanayi desteklenmelidir. Otomotiv sanayi diğer bazı sektörlerden farklı olarak aksam ve parça üreten ve büyük çoğunluğu KOBİ'lerden oluşan yan sanayiye bağımlı. Otomotiv sanayinin gelişimi için uygulanacak devlet yardımları, otomotiv ana ve yan sanayini kapsayacak şekilde uygulanması ve KOBİ'lere verilecek Ar-Ge teşvikleri de yeniden düzenlenmelidir.”
Türkiye Otomotivi’nde Yabancı Sermaye Ağırlığı
Bildirgede, çokuluslu şirketlerin oluşturduğu ve uyguladıkları politikaların, ulusal ve yerel firmaları giderek yok ettiği kaydedildi. Gelişmekte olan ülkelerde motorlu araçların üretiminin montaja dayandığının belirtildiği bildirgede,tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerinin ise gelişmiş ülkelerde yürütüldüğü ifade edildi. Türkiye'de de otomotiv sanayi üreticilerinde yabancı sermaye ağırlığının bulunduğunun belirtildiği bildirgede şöyle denildi: "Dünyada gerçekleştirilen üretimin büyük bir bölümü uluslararası büyük firmalar tarafından gerçekleştiriliyor. Küreselleşme sürecinin ivmelenmesiyle birlikte otomotiv sektöründe dev birleşmeler yaşanıyor. Dünyada 10 ülke küresel üretimin yüzde 85'ine yakın bir kısmını gerçekleştirmekte ve toplam katma değerin yüzde 90'ına el koymakta."
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |