Formula 1’in tek resmi lastik tedarikçisi olan Pirelli, ardında bıraktığı 11 yarışın ardından tüm dikkatini Belçika Grand Prix’inin yapılacağı ve sezonun en heyecan verici pistlerin biri olarak gösterilen Spa-Francorchamps pistine vermiş durumda. Formula 1 sezonunun en sevilen pistlerinden biri olan Spa-Francorchamps, 7.004 metre uzunluğuyla aynı zamanda sezonun en uzun pisti olarak öne çıkıyor. Eau Rogue ve Blanchimont gibi virajlarıyla Grand Prix efsaneleri arasında giren Spa-Francorchamps sadece pilotu değil lastikleri de limitlerine kadar zorlayan yapısıyla sezonun en heyecan verici yarışlarından birini Formula 1 sevenlerine yaşatmasıyla dikkat çekiyor.
Belçika GP’si sadece Spa-Francorchamps pistinin pilot ve lastik üzerinde uyguladığı baskıyla değil, aynı zamanda değişken hava şartlarıyla da ünlenmiş durumda. Yarış esnasında pistin bir bölümünde ıslak bir zeminle mücadele etmek zorunda kalan pilotlar, pistin diğer bir bölümünde ise tamamen kuru bir zeminde yarışmak durumunda kalabiliyor. Tıpkı daha önce Almanya ve Avrupa GP’lerinde olduğu gibi Pirelli, Belçika Grand Prix’sinde de PZero Sarı ve PZero Beyaz olmak üzere yumuşak ve orta lastikleri pilotların kullanımına sunacak. Pistin uzun yapısı nedeniyle iki lastik arasında tur zamanı farklı 1 saniyenin üzerine çıkabiliyor. Söz konusu zaman farkı ise takımların strateji tercihlerini ön plana çıkartıyor. Spa-Francorchamps bünyesinde 19 viraj barındırıyor. Bunların 6’sı 130 km/s ve altında bir hızla dönülüyor. Dolayısıyla düzlüklerdeki yüksek hızdan taviz vermek istemeyen takımlar orta düzeyde bir aerodinamik ayar tercih edecek. 18-20 psi gibi orta sertlikte bir hava basıncının tercih edileceği Belçika GP’sinde yumuşak bir süspansiyon ayarı kullanılacak.
Virgin Racing pilotu Jerome d’Ambrosio “Sezonun en heyecan verici pistlerinden biri. Benim favorim Eau Rogue virajının olduğu bölüm. Heyecan dolu bir yarış olacağından eminim” derken, Pirelli Motorsporları Direktörü Paul Hembery, "Spa-Francorchamps motorsporları tarihinin en efsane isimlerinden biri. Daha önce hiç test yapmadığımız için, elimizde kullanabileceğimiz bir veri tabanı mevcut değil. Ancak pistin yapı itibariyle pilot kadar lastik üzerinde baskı kurduğunu biliyoruz. Dolayısıyla pilotları yolda bırakmayacak kadar dayanıklı ve güvenli, ancak performanstan da ödün vermeyen PZero’ları çok zor bir sınav bekliyor. Pistin karakteri ve coğrafi konumuyla önce yarışlardan elde ettiğimiz deneyimleri bir araya getirdiğimizde yumuşak ve orta lastik kombinasyonu Spa için en doğru seçim. Değişken hava şartlarını da göz önüne alarak alternatifleri de hazır bulunduruyor olacağız. Gerisi ise pilotlara ve takımların stratejisine kalmış” diyerek stratejinin önemini vurguladı.