Tipik olarak bir otomobil yolculuğu bir park yerinde son bulur. Tabi sürücü bir park yeri bulabilirse. Şehir içi alanlarda park yeri arama, trafiğin yaklaşık üçte birini oluşturuyor veyol kenarlarında park yeri bulmak neredeyse imkansız. Online portal Statista'ya göre, sürücülerin yüzde 87'si park yeri bulmayı kolaylaştıran çözümler istiyor.
Bosch Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Dirk Hoheisel, "Boş park yeri aramak zahmetli ve genellikle de zaman alıcı ve stresli bir iş." dedi. Bosch, açık servis platformu olan topluluk tabanlı park etme ile bu sürecin stresini azaltıyor. Bu çözümü özel yapan şey, otomobilin kendi bulduğu boş kaldırım kenarı park yerlerini tespit etmesi ve bildirmesi. Bu bilgiler, bir dijital park yeri haritasına giriliyor ve örneğin navigasyon sistemi aracılığıyla servisin içerisinde yer alan tüm araçlara sunuluyor. Böylece sürücüler, boş park yerine doğrudan yönlendirilebiliyor. Servis, park yeri arama süresini önemli ölçüde azaltıyor ve bu arayışın şehirlerdeki çevre etkisini de azaltıyor. Bu servisin sürücülere en geç 2018 yılında sunulması planlanıyor.
Boş park yerlerinin sürüş sırasında tespit edilmesi
Hoheisel açıklamasında, "Topluluk tabanlı park etme ile otomobilleri, nesnelerin internetinde sensöre dönüştürüyoruz ve şehirleri akıllı hale getiriyoruz. Yeni araçların neredeyse üçte biri park destek fonksiyonu ile donatılıyor. Bosch, bu destek sistemlerindeki ultrasonik sensörleri, kaldırım kenarındaki boş park yerlerini tespit edecek şekilde programlıyor. Otomobiller, saatte 50 kilometre ve üzerindeki hızlarda bile yanlarından geçerken park etmiş otomobiller arasındaki boş kaldırım kenarı park yerlerini tespit edebiliyor. Bilgiler, Bosch'un bağlanabilirlik kontrol ünitesi (CCU) gibi bir iletişim arayüzü aracılığıyla ilgili aracın üreticisine gönderiliyor ve ardından da isimsiz bir şekilde Bosch IoT Cloud'a (BIC) iletiliyor.
Akıllı bir süreç kullanan Bosch, standart bir cadde haritasına dayanan ve araç üreticilerine sunulan dijital bir park yeri haritası üretmek üzere tüm araçlardan gelen verileri bir havuzda topluyor. Üreticiler de bu haritayı, sunucuya bağlı olan tüm otomobilleri ile paylaşabiliyor. Bosch, 2020 yılı itibarıyla Avrupa veya Kuzey Amerika gibi pazarlarda yeni tescil edilmiş tüm araçların bu şekilde birbirine bağlı olacağını bekliyor.
Motorlu karavan veya kompakt sınıf otomobil - boyut önemlidir
Topluluk tabanlı park etmenin arkasında yatan sır, verinin ne şekilde kullanıldığıdır. Otomobilin kaldırım kenarında boş bir yer tespit edip bildirmesi, o noktayı otomatik olarak geçerli bir park yeri olarak nitelendirmesi anlamına gelmez. Bir otopark yolu, bir otobüs durağı veya park edilmesi yasak bir alan da olabilir. Bosch, kaldırım kenarındaki boşlukların tartışmasız bir şekilde park yeri olarak belirlenebilmesi için veri madenciliğinden faydalanıyor. Hoheisel, "Veri madenciliği, çok sayıdaki veri içerisinden ihtiyacımız olan bilgileri hızlı ve doğru bir şekilde filtrelememizi sağlıyor." dedi.
Örneğin, birden fazla aracın kaldırım kenarındaki bir alanı boş olarak üst üste bildirmesi halinde, o alan büyük ihtimalle kullanılabilir bir park yeri değildir. Dolayısıyla bu boş alanlar, dijital park yeri haritası üzerinde park yeri olarak etiketlenmez. Topluluk tabanlı park yerine ne kadar fazla araç katılırsa, Bosch servisi daha doğru ve kapsamlı bir hal alacaktır. Belirli sayıda kullanıcı katıldığında Bosch, alanın uzunluğu ve genişliği hakkında da bilgi sağlayabiliyor olacak. Bu, motorlu karavan veya kompakt sınıf otomobiller gibi spesifik bir araca uygun alanların aranmasını mümkün kılacak.
Servis platformu, ilgilenen tüm araç üreticilerine açık
Bosch topluluk tabanlı park etme, kaldırım kenarı alanlarıyla ilgili belirli bir veri sayısına ihtiyaç duyuyor. Bu amaçla Bosch, Münih Teknik Üniversitesi ile işbirliği içerisinde bir çalışma gerçekleştirdi. Araştırmanın ana konusu, dijital park yeri haritasının oluşturulabilmesi için kaç aracın bir caddeden geçerek kaldırım kenarındaki alanlar hakkında bilgi göndermesi gerektiği oldu.
Bulgular, ana trafik güzergahı, yan yol veya benzeri gibi cadde türüne bağlı olarak, tüm otomobillerin yüzde birinden biraz daha fazlasının yeterli olacağı yönündeydi. Servisin Almanya'nın farklı şehirlerinde sunulabilmesi için Bosch, ideal olarak birden fazla otomobil üreticisi ile birlikte çalışmak istiyor.
Hoheisel, "Topluluk tabanlı park etmeyi bilerek açık servis platformu olarak kurduk". dedi. Sonuç olarak, birden fazla otomobil üreticisi servise aynı anda katılabiliyor.