Petrol fiyatlarının düşmeye başladığı 2014 yılından, geçtiğimiz yılın sonuna kadar yaklaşık 400 milyar dolarlık yatırım ertelenirken, en çok derin deniz (deepwater) petrol arama projeleri askıya alındı. Danışmanlık şirketi Wood Mackenzie’nin araştırmasına göre, düşük petrol fiyatları, petrol ve gaz arama/üretiminde 380 milyar dolarlık projenin askıya alınmasına neden olurken, Meksika Körfezi’nden Afrika’ya, geniş bir coğrafyada milyonlarca varillik üretim de ertelenmiş oldu. Maliyet kesintilerinin en büyük sebebi olarak 2014 yazında 115 dolar seviyesindeyken 1.5 yılda yüzde 70 değer kaybederek 12 yılın en düşük seviyesine düşen petrol fiyatlarını gösteren raporda “Şirket bütçeleri dramatik bir şekilde daraldı” ifadesi yer alıyor.
400 MİLYAR DOLAR ASKIDA
Ham petrol fiyatları her geçen gün yeni sürprizler yaparken, son olarak geçtiğimiz 12 yılın en düşük seviyesini görerek 30 doların altına geriledi. “Petrol 15 dolara düşer mi”; “Petrol artık sudan ucuz mu” tartışmalarının alevlendiği bugünlerde enerji danışmanlık şirketi Wood Mackenzie’nin yayımladığı araştırma, düşen fiyatlardan sektörün nasıl etkilendiğini ortaya koyuyor. Son olarak Temmuz’da yayınladığı raporda, düşen petrol fiyatlarının 200 milyar dolarlık 46 büyük enerji yatırımının askıya alınmasına sebep olduğunu ortaya koyan Wood Mackenzie, yaptığı yeni araştırmada 2015 yılsonuna kadar bu rakamın nereye ulaştığını açığa çıkarıyor. Buna göre, 2015’in son altı ayında 22 büyük proje daha ertelenirken, petroldeki çöküşün başladığı 2014 yılından bu yana toplamda 68 büyük proje askıya alınmış oldu. Bu projelerin değeri ise yaklaşık 400 milyar dolar.
GÜNLÜK 2.9 MİLYON VARİL
Düşük petrol fiyatlarının şirket planlarına etkisinin “acımasız” olduğu vurgulanan araştırmada, en çok etkilenen projelerin derin deniz geliştirme projeleri olduğu kaydediliyor. Askıya alınan projeler toplamda 27 milyar varil ham petrol eşdeğeri rezerve tekabül ederken, 2025’e kadar günlük 2.9 milyon varil petrol üretimi böylece ertelenmiş oluyor. Araştırmaya göre, söz konusu projelerin çoğunun nihai yatırım kararı 2017 ve sonrasına ertelenirken, ilk üretim hedefleri de 2020 ila 2023 yılları arasına kaydı. Ertelenen 68 proje arasında, önümüzdeki 5 yılda yapılması öngörülen 170 milyar dolarlık potansiyel yatırımın yer aldığı vurgulanan raporda, “170 milyar doların çoğunluğu derin deniz projeleri. Bunun da sebebi ön yatırım maliyetinin çok yüksek olması. Derin deniz harcamalarının yüzde 70’ini de başta Nijerya, Angola ve ABD’nin Meksika Körfezi’ndeki petrol ağırlıklı projeler oluşturuyor” deniliyor.
PETROLDE YENİ SENARYO: DAHA UZUN DAHA DÜŞÜK
Araştırmaya göre, en çok ertelenen petrol projesi envanterine sahip ülkeler Kanada, Angola, Kazakistan, Nijerya, Norveç ve ABD. Bu altı ülke, ertelenen sıvı (petrol) rezervlerinin hemen hemen yüzde 90’ına sahip. En büyük miktarda ertelenen gaz rezervlerine sahip ülkeler olan Mozambik, Avustralya, Malezya ve Endonezya ise birlikte toplamda yüzde 85’ini oluşturuyor. Buralarda çıkmayı bekleyen doğalgazın büyük bölümü derin denizde yer alırken, sıfırdan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) tesisi kurmak gibi karmaşık ve pahalı geliştirme çözümleri gerektiriyor. En tehlikeye maruz kalan şirketlerin, derin deniz, Kanada petrol kumu ve Hazar Bölgesi’nde birbirini izleyen taahhütleri olan petrol devleri olduğu belirtilirken, şirketlerin “daha uzun daha düşük” petrol fiyatları senaryosuna adapte olmaya çalıştığı da ifade ediliyor.
GÖZLER İRAN’DA
Çok değil dört yıl kadar önce şöyle bir tablo vardı: ABD ve Avrupa, Tahran’ın nükleer programını durdurmak için İran petrolüne ambargo getirmişti, petrolün varil fiyatı yaklaşık 110 dolardı ve İran petrol ihracatının, fiyatlarda ani bir sıçramaya neden olmadan nasıl kısılacağı tartışılıyordu. Bu haftaya döndüğümüzde ise bambaşka bir senaryo görüyoruz. Petrol fiyatları 2004’ten bu yana ilk kez 30 doların altını gördü, bunun da başlıca nedeni ABD’deki üretim patlamasıydı ve İran’a uygulanan ambargolar kalkıyor. Bu nedenle gözler İran’ın üzerinde. İran’ın petrol ihracatını artırması durumunda, zaten oldukça doygun olduğu ifade edilen petrol pazarına daha da çok petrol akmış olacak. Bu da fiyatların bugün bizi şaşırtan seviyelerin de altına inmesine neden olabilir. Bazı analistler, İran’a pazar payı kaptırmak istemeyen Suudi Arabistan’ın daha da çok petrol pompalayacağını ve İran-S. Arabistan arasında bir fiyat savaşı yaşanabileceğini söylüyor. Yaptırımlar kalkar kalkmaz, İran’ın başlıca hedefinin Asya’nın hızla büyüyen petrol pazarı Hindistan ve Avrupa’daki eski ortakları olduğu kaydediliyor. İranlı yetkililer daha önce yaptıkları açıklamalarda ilk etapta ihracatı günlük 500 bin varil artırmayı ve bir süre sonra bir o kadar miktarı daha piyasaya çıkarmayı hedeflediklerini söylemişlerdi. Reuters’ın harita bilgilerine göre, İran açıklarında 22 adet çok büyük ham petrol taşıyıcıları (VLCC) beklerken, bunların en az 13’ü tamamen veya büyük miktarda dolu. İran, dünyanın en büyük dördüncü kanıtlanmış petrol rezervlerine sahip ülke konumunda. Yaptırım istisnaları sayesinde İran halen, içinde Türkiye’nin de bulunduğu bazı ülkelere yaklaşık 1 milyon varil ham petrol ihracatı gerçekleştiriyor. Yaptırımlardan önce ise İran’ın günlük petrol ihracatı günlük 3 milyon varile kadar çıkmıştı.
PETROL 20 DOLARIN ALTINA İNER Mİ?
Destek Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Aysun Göksu, petrol 20 doların altına iner mi sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Çin merkezli küresel büyüme endişeleri emtia fiyatlarında aşağı yönlü baskıyı arttırırken, petrol fiyatlarındaki kaybın derinleşmesine neden oluyor. Dünyanın en büyük petrol ithalatçısı olan Çin’de ekonomik yavaşlamaya paralel olarak petrol talebinin azalacağı yönündeki endişelerle petrolün yılbaşından bu yana kayıpların yüzde 20’ye ulaştığını görüyoruz. Ek olarak doların küresel çapta değer kazanması ve küresel arz fazlası probleminin de etkisiyle petrolde önümüzdeki günlerde 30 doların altında fiyatlamalara şahit olabiliriz. 32-33 dolar seviyeleri üzerinde kalıcı fiyatlamalar görmediğimiz sürece petrolde yükseliş hareketi sınırlı kalabilir ve aşağı yönlü baskı artabilir. Bu noktada kritik 30 dolar seviyesi altında kapanışlar görülmesinin düşüşlerin devam edebilmesi için kilit bir role sahip olduğu söylenebilir. Böyle bir durumda alt tarafta 23.30-25.60 destek bölgesine dek süren gevşemeler görülmesi sürpriz sayılmamalı.”
(HÜRRİYET)