1975 yılında kurularak Ankara Siteler’de hizmet vermeye başlayan Ankara Nakliyeciler Sitesi, 1998 yılında Şaşmaz’a taşınarak faaliyetlerini burada sürdürmeye başladı. Bugün 600 üyesi ile günde yaklaşık 2.000, yılda da 700.000 aracın giriş çıkış yaptığı sadece Başkent Ankara’nın değil tüm taşımacılık sektörünün en önemli faaliyet merkezlerinden birisi haline geldi.
Ankara Nakliyeciler Derneği Başkanı Şeref Erdem ve Başkan Yardımcısı Kemal Aydoğan ile yaptığımız görüşmede hem taşımacıların genel sorunları hem de derneğin projeleri hakkında değerlendirmeler yaptılar. Sektörde uygulanmakta olan yasal düzenlemelerin yetersiz olduğu görüşünün hakim olduğu görüşmede sektörü rahatlacak yeni çözüm önerileri ortaya konuldu.
KALİTE VE DÜRÜSTLÜK YOKSA KAZANÇ DA YOKTUR
Mevcut yasal düzenlemelerin sektörü iyileştirme anlamında yetersiz olduğunu belirten Ankara Nakliyeciler Derneği Başkanı Şeref Erdem, üç ana başlık altında yapılacak çalışmalar ile sektöre kalitenin getirilebileceği görüşünde. Komisyoncular için hizmette kaliteyi hedeflediklerini belirten Erdem, “Komisyoncular Sitesi” projesine de değindi.
Yapılan düzenlemelerle işi yapacak firmaların genel özellikleri ile sahip olmaları gereken araç gerecin özellikleri belirtilip bunların denetimi yapılabilir. Mevcut yapıda parayı ver, makbuzu al yeter diyorlar. Maalesef Yetki Belgeleri ile sonuç alınması mümkün değil. Lojistiğin tanımına göre denetleme yapılabilir ama belge vermek suretiyle sektör denetim altına alınamaz. Zaten mevcut durumda denetimler yeterli miktarda yapılamıyor. Yetki Belgeleri çıkarılmış ama belgelerin bulundurulması gereken nitelikler belirtilmemiş. Komisyonculuk için belge alıyorsunuz ama fatura kesme hakkınız yok. Vergi dairesine kayıtlıyım maliye fatura istiyor ama ulaştırma kesmeyeceksin diyor.
“Tonaj, Ton-kilometre ve Vergi”
Taşımacılık sektörüne ilişkin olarak yapılan çalışmaların yeterli sonuçları getireceğine maalesef inanmıyoruz. Mevcut Yetki Belgesi uygulaması ve sektörü daraltmaya yönelik çalışmaların yanlış olduğu görüşündeyiz. Bu konuda yapılması gereken çalışmaların aslında son derece basit ve etkili olacağı görüşündeyiz. Önemli olan devletin üç ana hususta gerekli çalışmaları yapmasıdır. Bizce Devlet “Tonaj”, “Ton-kilometre” ve “Vergi” konularında gerekli çalışmaları yaparsa taşımacılık sektöründe kalite artar, denetimler kolaylaşır.
Tonaj konusunda çalışmalar önceki dönemlerde de vardı. Ancak özellikle büyük firmalar bu uygulamanın tam olarak uygulanmasına karşı olduklarından denetimlerde bir esneklik söz konusu oldu. Her taşımacı tonaj konusunda kurallara uymalı, yetkililer bunun denetimini sıkı şekilde yapmalıdır. Ton-kilometre konusunda ise yükün götürüleceği mesafeye göre tonajı ve kilometresi üzerinden orantılı bir hesaplama yapılarak standart bir fiyat belirlenmelidir. Örneğin; Ankara’dan Adana’ya götürülecek yük için tonaj, mesafe, akaryakıt fiyatları ve enflasyona göre bir hesap yapılarak standart bir fiyat belirlenir. Bu durumunda Ankara’dan Adana’ya gidecek benzer özellikteki yükün fiyatı sabitlenmiş olur ve ikinci bir hesaplamaya kadar aynı kalır. Akaryakıt fiyatları ve enflasyon rakamları değiştiğinde yapılacak yeni hesaplamaya göre fiyat değiştirilir. Devlet kurumlarında çalışan uzmanlar tarafından belirlenecek bu fiyatları bizler seve seve üyelerimize dağıtır ve uygulanmasını sağlarız. Sektör de buna göre çalışır. Haksız rekabet, kayıt dışı taşımacılık ve vergi kaçağı önlenmiş olur. Tercih tüketiciye kalır. Müşteri seçimi belirleyici olur. Haksız rekabet ortadan kalkar ve herkes için huzurlu bir ortam oluşur. Bu ortam oluştuğunda bireysel nakliyecilerin kooperatif ve şirket bünyelerinde bir araya gelip kurumsallaşmaları da daha kolay olacaktır. Şuan için bu durumu hızlandıracak güven ortamı maalesef yok. Vergi konusunda da araç modellerine göre vergilendirme yapılmalı. Ruhsatlarında 6.5 ton yazan araçlar ile 24 ton yazan araçların vergisi aynı olması adil değildir. Tonaj, ton-kilometre ve vergi konularında yapılmasını istediğimiz bu düzenlemeler o kadar zor şeyler değildir. Bunlar uygulandığında sektörden kimse karşı çıkmayacaktır.
“Mevcut şartlar altında büyük firmalar ile rekabet edebilmemiz mümkün değil”
Piyasada bazı büyük firmalar var. Medya üzerinden yaptıkları açıklamalar ile piyasayı yönlendirerek borsada büyük kazançlar elde eden bu holdinglerin taşımacılık şirketleri yurtiçinde bütün taşıma ihalelerine girip fiyatı aşağılara çekerek zararına iş alıyorlar. Bu firmalarla aynı ihalelere giren taşımacılarımız büyük mağduriyetler yaşıyorlar. Mevcut şartlar altında bu firmalar ile rekabet edebilmemiz mümkün değil. Ton-kilometre uygulaması başlamadan bu durum engellenemez. Taşımacılık sektöründe serbest piyasa koşullarının uygulanmasının sakıncalı olduğunu düşünüyorum.
Bugün için borçsuz kamyoncu yok. Mazot alacak ya da iş alırken komisyoncuya verecek paraları yok. Bu sektörde para kazananlar da yok değil. Kazanılıyor ama nasıl kazanılıyor? Bizim için kalite ve dürüstlük yoksa kazanç da yoktur.
“Kendi alanımızda disiplini ve kaliteyi hedefliyoruz”
Araçta, gereçte, kurumun oluşumunda, ambarlarda, ağır vasıtada belli özellikler aranabilir. Ancak sadece Yetki Belgesi vermek suretiyle sektörü düzenlemek mümkün değildir. Şuan Yetki Belgeleri parayı temsil ediyor, kaliteyi temsil etmiyor. Biz kendi alanımızda disiplini ve kaliteyi hedefliyoruz. Türkiye’de bizim mesleğimizi yapan herkes için önemli olan budur. Bu kalite anlayışı doğrultusunda Ankara’daki komisyoncular için bir site kurmak istiyoruz. Doğrudan meslek kuruluşuna ve onun ihtiyaçlarına hitap eden, hizmette kaliteyi getirecek, Ankara şehir içi trafiğini rahatlatacak bir projemiz var. Ancak biz bu projemizi yetkililere anlatamıyoruz. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden randevu taleplerimize cevap alamadık. İstanbul yolunda, otoban kenarında arsamız var. Büyükşehir Belediyesi ile görüşüp bunu gündeme getirmek istiyoruz.
Ankara Lojistik Üssü sadece lojistik konusunda hizmet ediyor. Özellikle tırcılara yönelik bir hizmet, bizim burada yaptığımız işle bir alakası yok. Bizim “Komisyoncular Sitesi”ni yapmak istediğimiz arazimiz, Ankara Lojistik Üssü ile aynı bölgede yer alıyor. Ankara’ya 8 km. daha yakın ve otoban kenarında. Ancak arazimiz tarım alanı olarak görünüyor. Ankara Lojistik Üssü’nün yapıldığı arazi ile aynı özelliklere sahip, onların imarı çıktı. Biz ise yetkililere projemizi gösterme şansı bulamadık. Bizim kendi ihtiyaçlarımız ve faaliyetlerimiz doğrultusunda planladığımız projemize imkan sağlanır ve destek verilirse hizmette kalite artar. Denetim kolaylaşır ve kayıt dışı engellenmiş olur.
Derneğimizin bütün üyeleri komisyonculuk yapan kişiler. Komisyonculuk başka bir sektör. Lojistikçilerin kendi faaliyetleri doğrultusunda kurdukları tesis bize hizmet etmiyor. Lojistik üsler tamamen gereklidir, yapılmalarına karşı değiliz ama buralara yapılış amacının dışında görevler yüklenmemelidir. Bizim oraya taşınma durumumuz hiçbir zaman söz konusu olmadı.
BELGELER DAĞITILDI ANCAK SEKTÖRÜN BUNDAN BİR KAZANIMI OLMADI
40 yıldır taşımacılık sektöründe olan Ankara Nakliyeciler Derneği Başkan Yardımcısı Kemal Aydoğan, sektördeki sorunların çözümünün halen mümkün olduğunu belirterek Yetki Belgeleri konusunda getirilecek bir affın sıfırdan başlamak açısından gerekli olduğunu ifade etti.
“Sorunların temelinde bilgi eksikliği ve altyapı sorunları yatıyor”
Bizim sorunlarımızın çözümü zor değil. Biz bu işin çekirdeğinden geliyoruz. Mevzuat hazırlanırken acele edildi, altyapısı yeterince hazırlanmadı. Bu işin içindeki taşımacıların, derneklerin, sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmadı. Mevzuat çıkarılınca da kimse bir şey anlamadı. Gerekli bilgilendirme yapılmadı. Zaman zaman görüştüğümüz yetkililerde bu bilgilendirmelerin yeteri kadar yapılmadığı konusunda bize hak verdiler. Bugün yaşanan sorunların temelinde bu bilgi eksikliği ve altyapı sorunları yatıyor. Bu yasanın çıkması için belli bir yüzdenin yakalanmış olması gerekiyordu. Sektör yetki belgeleri ile ilgili yenilemenin ne olduğunu tam anlamadığı için başlangıçta temkinli yaklaştı. Bu durumu düzeltmek ve sektörün ilgisini çekmek için belge fiyatlarında indirime gidildi. İndirim yapılması ile talep artınca da kanun çıkarıldı. Belgeler dağıtıldı, paralar toplandı ancak sektörün bundan bir kazanımı olmadı.
40 senedir bu işi yapıyorum. Yüksek eğitimimi yine bu konuda tamamladım ancak benden bu sektörde çalışabilmem için ODY-ÜDY belgesi istendi. Daha sonra yaptığım görüşmelerde buna gerek olmadığı ortaya çıktı. Bu durum konuyla ilgili yetkililerin de yeterli bilgiye sahip olmadıklarını gösteriyor. Bu konulardaki sorunlarımız yetkililere iletiyoruz ancak çözüme yönelik bir cevap alamıyoruz.
“Yetki Belgelerini aldık ama bir faydasını göremeden yenileme zamanı geldi”
Araçların tonajlarına göre yüklenmesi ve bunun denetlenmesi çok önemli. Maalesef bazı büyük fabrikalar tonaj sınırlarına uymuyor ve bunlara denetimler yeteri kadar uygulanmıyor. Yurtdışı taşımacılık yapan şirketlerin araçları da sektörde haksız rekabete neden olan etkenlerin başında geliyor. Yakıtı ÖTV’siz alan bu araçların birçoğu anlaşmalı yüklerini bıraktıktan sonra boş dönmemek için piyasanın çok altında fiyatlara yük alıp yurtiçinde taşımacılık yapıyorlar. Biz 500 TL.’ye İstanbul’a kamyon gönderemezken bu firmalar aynı fiyata tır gönderiyorlar. Denetimler gerekli şekilde yapılsa uluslararası taşımacılık yapan firmaların büyük çoğunluğunun bu şekilde taşımacılık yaptığı ortaya çıkar. Durum böyle olunca mevzuat gereği Yetki Belgesi alanların çoğu boşuna para verdiklerini düşünüyor. Beş yıl oldu, paraları verdik Yetki Belgelerini aldık ama bir faydasını göremeden yenileme zamanı geldi. Yeni yapılan düzenlemeler sürecin başında iyi anlatılamadı, tabana inilmedi. Bu uygulamaların faydasını görmeyen sektör mensupları, para vererek belge almaya veya yenilemeye cesaret edemiyorlar.
“Yetki Belgesi almamış olanlar için af çıkarılıp, uygun koşullarda belgelendirmeleri yapılabilir”
Bu sorunları gidermek halen mümkün. Geçmişte Yetki Belgesi almamış olanlar için af çıkarılıp, uygun koşullarda belgelendirmeleri yapılabilir. Bu takdirde uzun yılardan bu yana sektörde hizmet verenler de zor durumda kalmamış olur. Bu süreç tamamlanınca da sıkı denetimler yapılarak belgesiz ve kayıt dışı çalışanlar tamamen ayıklanmış olur. Bütün sektörler için dönem dönem uygulanan af imkanı taşımacılar içinde uygulanarak sıfırdan yeni bir başlangıç olanağı tanınabilir. Bu süreç tamamlanınca da sıkı denetimler uygulanarak Yetki Belgesiz, kayıt dışı çalışmanın önüne geçilmiş olur. Herkesin kayıtlı ve belgeli olduğu bir sektörü denetlemek daha kolay olacaktır. Konulan yasalar uygulanmalı, uygulamalar gerektiği şekilde yapılmazsa bir sonuç alınamaz. Taşımacılık sektörü ile bir şekilde bağlantılı olan kişi sayısı toplam nüfusun yaklaşık %30’una denk gelir. Bu nedenle bu sektöre ilişkin karar alınırken ve uygulanırken çok daha hassas davranılmalı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |