Stellantis’ten Elektrikli Geleceğe Önemli Yatırım!

İş birliği ile ayrıca yeni bataryalarda geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanılmasına ilişkin Avrupa Birliği (AB) 2031 batarya yönetmeliğine uyum sağlanacak. Ortaklık, sektörün üretim ve tüketime yönelik, küresel, döngüsel, ekonomik yaklaşımını destekleyen ilk girişim dalgası olarak öne çıkıyor.

Elektrikli araç dönüşümü için çalışma ve yatırımlarına aralıksız devam eden Stellantis, gerçekleştirdiği iş birlikleriyle süreci hızlandırıyor. Bu kapsamda Stellantis N.V. ve Orano, ömrünü tamamlamış elektrikli araç bataryalarının, Genişletilmiş Avrupa ile Kuzey Amerika’daki dev fabrikalardan gelen hurdaların geri dönüştürülmesine yönelik ortak girişim kurmak için bir mutabakat imzaladığını duyurdu. Gerçekleştirilen iş birliği, Stellantis’in elektrikli araç batarya değer zincirindeki konumunu güçlendirirken, elektrikliye geçiş ve enerji geçişi için gerekli olan kobalt, nikel ve lityuma ek erişimi kolaylaştıracak.

Kara kütle ve aktif kütle üretilecek!

Konuyla ilgili değerlendirme yapan Döngüsel Ekonomi İş Biriminden Sorumlu Stellantis Kıdemli Başkan Yardımcısı Alison Jones, “Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, doğal kaynak kıtlığı ve sürdürülebilirlik sorununun üstesinden gelmek için, Orano gibi çözümler bulma ihtiyacını doğruluyor. Stellantis, Dare Forward 2030 stratejik planımız doğrultusunda döngüsel ekonomi taahhüdünü yerine getirerek üretim ve tüketim modelini değiştirmeye kararlı” dedi.

Ortak girişim, mevcut süreçlerin dışına çıkan, lityum iyon bataryaların tüm malzemelerinin geri kazanılmasına ve yeni katot malzemelerinin üretilmesine olanak tanıyan Orano’nun yenilikçi, düşük karbon teknolojisinden yararlanıyor. Ortak girişim, “Kara Kütle” veya “Aktif Kütle” olarak da bilinen malzemeler üretecek. Bu, Orano’nun Fransa-Dunkirk’te inşa edilecek hidrometalurji tesisinde rafine edilecek. Böylece malzemeler, bataryalarda yeniden kullanılabilecek ve döngüsel ekonominin döngüsü tamamlanacak.

Entegre değer zincirinde kilit oyuncu!

Yenilikçi ön arıtma yaklaşımı ve ileri teknoloji hidrometalurji teknolojisi sayesinde metallerin geri kazanım oranları yüzde 90’ın üzerine ulaşabiliyor. Bu, OEM’lerin elektrikli araç bataryalarında Avrupa Komisyonu’nun öngördüğü geri dönüşüm oranına ulaşmasını ve iş modelinin sürdürülebilirliğini sağlıyor. Stratejik metallere olan talebin arttığı ve Avrupa’nın bu metallere bağımlı olduğu bir ortamda Orano, kendisini batarya geri dönüşümünden katot malzemelerinin üretimine kadar entegre değer zincirinde kilit bir oyuncu olarak konumlandırıyor.

Stellantis gibi büyük bir oyuncuyla, kullanılmış elektrikli bataryaların geri dönüşümüne yönelik böyle bir ortaklığa başlamaktan memnuniyet duyduklarını ifade eden Orano Grubu İnovasyon, Ar-Ge ve Nükleer Tıp, Mıknatıslar ve Bataryalar Direktörü Guillaume Dureau, “Gerçek anlamda kapalı bir döngüye olanak tanıyan, yenilikçi ve çığır açan sürecimizle uzmanlığımızı ve bilgi birikimimizi sunmaktan gurur duyuyoruz. Orano, enerji dönüşümü ve döngüsel ekonomi için, stratejik malzemelerin geri dönüştürülmesiyle, düşük karbon ekonomisini geliştirme konusundaki kararlılığını sürdürüyor” diye konuştu.

Hedef, geri dönüşüm gelirini 10 kat artırmak!

Stellantis’in Dare Forward 2030 stratejik planının bir parçası olarak Döngüsel Ekonomi İş Birimi, geri dönüşüm gelirlerini 10 kat artırmayı ve 2030 yılına kadar toplam döngüsel ekonomi gelirlerinde 2 milyar Euro’nun üzerinde bir rakama ulaşmayı hedefliyor. Stellantis, 2038 yılına kadar, tüm kapsamlar dahil olmak üzere, kalan emisyonların tek haneli yüzdesel telafisi ile net karbon 0 şirket olma yolunda ilerliyor. Yeni ticari geri dönüşüm oluşumu, aynı zamanda Stellantis’in ortaklarına, satış sonrası ağına ve diğer OEM’lere, kullanım ömrünü tamamlayan bataryaları ve devasa fabrikalardan gelen hurdaları yönetmeye yönelik bir çözüm sağlayacak. Üretim, mevcut Stellantis varlıkları ve tesisleri yeniden kullanılarak, 2026’nın ilk yarısında başlayacak. Stellantis ve Orano çalışanlarına kazandırılan yeni beceriler ve becerilerini artırmak için yapılan yatırımlar, ekiplere yeni görevlerinde sürdürülebilir perspektifler açacak.