Toyota'nın Gelecekteki Mobilite Stratejisi

Toyota’nın gelecek stratejilerinden bahseden Bozkurt;  Dünya’da mobilite sayıları, mobilite teknolojileri çok farklı bir yere gidiyor. Otonom araçlar, uçak araçlar konuşuluyor ve birçok mobilite hizmetleri konuşulmaya başlandı. O nedenle gelecekte insanların ihtiyaç duyabileceği her türlü mobilite teknolojisi, mobilite hizmetini geliştirecek bir firma olacağız söylemi ile yola çıkmıştık. 'Herkes için mobilite' bu iki anlama geliyor herkes için ve her durum için mobilite anlamına geliyor. O nedenle gelecekte insanların ihtiyaç duyabileceği her türlü mobilite teknolojisi, mobilite hizmetini geliştirecek bir firma olacağız söylemi ile yola çıkmıştık. ‘Herkes için mobilite’ bu iki anlama geliyor sadece kişi için değil, her durum için mobilite anlamına geliyor. Buradan kasıt şu; insanların mobil olabilmesi kaçınılmaz her zaman A noktasından B noktasına kişisel olarak ulaşmak ihtiyacımız olacak, bir şekilde insanlar mobil olacak. İşte bu ihtiyaçları düşünerken kişilerin durumuna göre onların mobil kılarken hangi kolaylıkları onların hayatına kazandırabiliriz. Buradan yola çıkmış bir söylem. 7’den 77’ye engelliler, hastalar için ya da sağlam insanlar için olabilir mobiliteyi daha kolay hale nasıl getirebiliriz bununla ilgili hangi teknolojieri ve servisleri geliştirebiliriz. Başkanımız Akio Toyoda’nın da belirtmiş olduğu gibi, Toyota artık yalnızca bir otomobil firması değil, bir mobilite firması olacaktır. Markamız “herkes için mobilite” anlayışıyla, kişilerin ihtiyaçlarına göre mobilite teknolojilerini ve hizmetlerini geliştirecektir.”dedi.

Bozkurt, başlatılan Start Your Impossible hareketi ile birlikte; “Mobilsen Özgürsün” yaklaşımı çerçevesinde tüm bireylerin hayatını kolaylaştıracak teknolojik ürünler ile hizmetlerin geliştirilip sunulacağını belirterek şunları söyledi;“İnsansı robot teknolojisinden otonom araçlara, yapay zeka uygulamalarından araç kiralama hizmetlerine ve bireysel kullanımlara kadar insanların günlük hayatlarında fayda sağlayacak mobilite çözümleriyle yeni bir dönemin başlangıcını yapıyoruz. Toyota otomotiv ürünleriyle birlikte insana dokunan ve tüm toplumlara fayda sağlayacak yenilikleri sunmak için 85 yıldır aralıksız çalışıyor. Yarım yüzyıl önce hiçbir markanın aklına dahi gelmeyen hibrit teknolojisini ve sonrasında hidrojen yakıt hücreli araçlar başta olmak üzere birçok teknolojiyi geliştirip sektöre sunduk. Toyota, bugün de toplumları 100 yıl sonrasına hazırlamak adına altyapı çalışmalarına şimdiden başlıyor. Engellilerin, yaşlıların, hareket zorluğu yaşayan hastaların ve günümüzde daha fazla kişisel hareket özgürlüğü isteyenlerin de bu isteklerini karşılarken, aynı zamanda geleceğin şehirlerini de tasarlıyoruz. Toyota bu amaçla yeni mobilite teknolojilerini toplum yararına sunmak için AR-GE’ye yıllık 10 milyar dolardan fazla bir bütçe ayırıyor.”

"Mobility for All’ biz artık mobilite firmasıyız söyleminin ilk meşalesi yakılacak"

Toyota’nun mobilite ile ilgili ciddi yatırımlar yaptığını vurgulayan ve gelecek yıl yapılacak Tokyo Olimpiyatı ile lansmanın gerçekleştirileceğini belirten Bozkurt; “gelecekte ihtiyaç duyulan uygulamaları gerçekleştirmek için hızlandı. Buradan da yola çıkarak geçen yıl Tokyo Olimpiyatlarında planlanan lansman ile birlite ‘Mobility for All’ biz artık mobilite firmasıyız söyleminin ilk meşalesi yaklacaktı; ama Olimpiyatlar gelecek yıla ertelendi. Ancak bir şey kaybedilmiş sayılmaz, planlar gelecek yıl hayata geçirilecek. Tokyo 2021 Olimpiyatları'3700 mobilte çözümü hayata geçirilecek.” dedi.

"16 milyondan fazla hibrit aracımız yollarda seyrediyor"

Mobilite araçları kullanan sıfır emisyonlu bir şehir kurulacağından bahseden Bozkurt; “Bundan 50 sene önce hibrit teknolojisini çalışmaya başlamış, şu anda dünya trafiğinde 16 milyondan fazla hibrit aracımız yollarda seyrediyor. Hidrojen yakıtı hücreli aracı geliştirdik, birkaç yıldır ticari olarak satışı devam ediyor. Gelecek için baktığımızda değişik mobilite cihazları, araçları geliştiriyor. Otonom araçlar, sağlık hizmetlerini verebilen otonom araçalar ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Japonya’da Fuji Dağı’nın eteklerinde bir şehir kuruluyor. Bu şehir sıfır emisyonlu bir şehir olacak. İlk başta yaklaşık 2 bin kişi yaşıyacak ve giderek büyüyecek. Kendi enerjisini emisyonla üreten mobilite araçları buna uygun şekilde kullanan bir şehir olacak. Bunlar geleceğin aslında çok uzakta olmadığını, dönüşüme de hepimizn şahitlik ettiğinin bir kere daha hatırlatıyor.” şeklinde konuştu.