Her gün yollarda teker teker ölüyoruz ve yaralanıyoruz.
Toplu ölüm ve yaralanmalar olduğu zaman dikkati çekiyor ve gündeme giriyoruz.
Her yıl kasım ayının 3. Pazarı trafik mağdurlarını anma günü. Yollarda hayatını kaybeden ve yaralanan milyonlarca insanımızı sevgi ve saygı ile anıyoruz.
Bir yaşam kaybının maliyeti 1,8 Milyon Euro
2013 yılı için AB ülkelerinde, karayolu trafik ölümleri ve yaralanmalarının yıllık sosyoekonomik zararının yaklaşık
250 milyon Euro olduğu tahmin edilmektedir. Bir yaşamın kaybının maliyeti ise 1,8 milyon Euro olarak verilmektedir.
(1) . Karayolu ölüm ve yaralanmalarının ortaya çıkardığı zararın büyüklüğü ortaya çıkan rakamlardan anlaşılmaktadır.
- 2013 yılında Avrupa’da resmi kayıtlara göre 26.025 kişi yaşamını yitirirken 300.000’nin üzerinde kişi de yaralanmıştır.
- Trafik Genel Müdürlüğü’nün 1998 yılında trafik çarpışmalarının maliyetlerini belirlemek için yaptırdığı çalışmada Türkiye’de trafik çarpışması maliyetleri tutarı 2,8 milyar TL ve milli gelire oranı %2.2 olarak hesaplanmıştır.
Sadece maddi hasarlı trafik çarpışmalarının maliyetinin ortalama 4 milyar dolar seviyelerinde olduğu açıklanmıştır(2).
- Ülkemizde resmi olmayan rakamlara göre her yıl 10.000 kişi yollarda hayatını kaybetmekte, 250.000 kişi de yaralanmaktadır. Hayatını kaybeden her kişinin yanında yaralananlardan biri de kalıcı sakatlıklarla hayatına devam etmektedir. Türkiye’de her 11 aileden biri trafik mağdurudur. Güvenli bir karayolu sisteminin ana amacı, ölüm ve yaralanmalara yol açmayan, hata riskini en aza indiren bir karayolu ulaşım sistemi kurmaktır.
Kayıplar sadece rakam değil can!
Trafikte meydana gelen ölüm ve yaralanmalar sadece bir rakam ya da istatistik değildir. Trafik mağdurlarının hepsi gerçek insanlar ve yaşananlar gerçek aile trajedileridir. Trafik çarpışması sonucu bir yaşamın kaybının ardından, geride kalanların da kayıplarını getirir. Ailesi, arkadaşları, okulu, işi, sosyal çevresi ve ülkesi de onu kaybetmiş olur.
Ortalama hızı düşür, trafik çarpışmalarını azalt
Hız, trafik çarpışmalarında ölüm ve yaralanmalara neden olan çok önemli bir trafik ihlalidir.
Ölümle sonuçlanan her 3 trafik kazasından birinin aşırı hızdan kaynaklandığı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından açıklanmıştır. Trafik çarpışmalarının %13’ü ise hız ve hız ihlallerinden meydana gelmektedir. Özellikle yayalar ve bisikletliler gibi savunmasız yol kullanıcıları söz konusu olduğunda her çarpışma telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkarmaktadır.
- 30 km/saat ya da daha düşük hızda giden bir araç çarptığında bir yayanın hayatta kalma
olasılığı %90 iken, aracın saatte 45 km hızda olması halinde bu olasılık %50’ye düşmektedir.
- Saatte 80 km hızda giden bir aracın çarpması halinde ise yayanın hayatta kalma ihtimali
hemen hemen yok gibidir.
- Hızın %10 arttırılması çarpma etkisini %21 arttırmaktadır.
Yüksek hız, araç içinde bulunan güvenlik önlemlerinin ve sürücü kabiliyetinin çarpışmayı önleme olasılığını da
düşürmektedir. Araştırmalar, ortalama hızın %5 yani 100 km/saatten 95 km/saate düşürülmesiyle, ölümle sonuçlanan trafik çarpışmalarında %18,5 azalma, ciddi yaralanma ile sonuçlanan çarpışmalarda ise %14.3 oranında azalma olduğunu göstermektedir.
1. ETSC (Avrupa Ulaşım Güvenliği Konseyi) 2014 değeri.
2.Yrd. Doç. Dr. Banu Özgürel, Yaşar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölüm Başkanı, 17 Şubat 2014
Hız, emniyet kemeri ve kask kullanılmaması, kural ihlalleri, cep telefonu, alkol ve uyuşturucu kullanarak araç kullanmak ve insan hatasından kaynaklanan pek çok etken çarpışmalarda ölüm ve yaralanmalara neden oluyor. Denetimler düzenli ve yeterli yapılmamakta, trafik kural ihlalleri ile ilgili verilen cezalar 3-4 yılda bir af ile silinmekte, yargı sürecinde “hız” ihlali ve kural ihlalleri dikkate alınmamaktadır. Bütün olumsuzlukların çözümlenmesi için karar vericilerin hızın neden olduğu çarpışmalarda yaşanan olumsuzlukları, etkilerini, çarpışma sonrasında mağdurların yaşadıkları sıkıntıları bilmeleri, yol ölümleri ve yaralanmalarını azaltmak için gerekli yasal düzenlemeleri çıkarmaları gerekmektedir.
Trafik Mağdurları Olarak Taleplerimiz
1. Etkin bir mobilite ve yaya merkezli bir ulaşım istiyoruz. Yaşlı, engelli, çocuklar ve savunmasız yayalar için yollarda güvenlik istiyoruz. İsveç’de uygulanmış ve başarıya ulaşmış olan Sıfır Vizyonu uygulayarak karayolu ölüm ve yaralanmalarının durdurulmasını, ölüm ve yaralanmaların olmaması için tüm koruma önlemlerinin teşvik edilmesini istiyoruz.
2.“Çarpışma sonrası etkilenme”nin artık dikkate alınmasını istiyoruz. Çarpışma nedeni ile yaşanan acı kayıplar, yaralanmalar ve sakat kalmalar, mağdurların ve mağdur yakınlarının yaşam kalitesini düşürüyor. Çarpışma sonrası, özellikle yargı safhasında verilen/alınan cezaların yetersizliği, mağdurların acıları ve kayıplarının yanında haklı olduklarını ispatlama/kanıtlama çabaları, adalet ve sigorta kurumları ile yaşanan iletişimsizlik, ortaya çıkan sorunların çözümsüz kalmasına neden oluyor. Yol güvenliği ile pek çok çalışma yapılırken trafik mağdurlar tek başına kalmaktadır. Trafik Mağdurları için Soruşturma, Kovuşturma ve Destek Hizmetleri , Sağlık Sektörü karayollarında yaranmalı ve ölümlü çarpışmaları azaltmak için ön ayak olmalı ve bir halk sağlığı sorunu olarak ele alınmalıdır.
3.Kurumlar arası iletişim istiyoruz. Sağlık, emniyet ve adalet Kurumlarının, yol güvenliği programlarında trafik çarpışması sonrası yaşanan sorunları dikkate alması, bilgi paylaşımının sağlanması ve gerekli yasal düzenlemelerin çıkarılmasını istiyoruz. Emniyet ve hastaneler arasındaki iletişimin daha etkin olmasını, verilerin daha hızlı toplanmasını istiyoruz.
4.Bakım hizmeti desteğinin verilmesini istiyoruz. Karayolu ölüm ve yaralanmalarında mağdurlara ve yakınını kaybetmiş ailelere tıbbi yardım ve rehabilitasyon döneminde orta ve uzun dönemli bakım hizmeti verilmesini istiyoruz.
5.Trafik çarpışması sonrasında ödül gibi cezaların verilmemesini ve adil yargılamanın yapılmasını istiyoruz. Trafik mağdurlarının da şiddet ve suç mağdurlarıyla aynı oranda dikkate alınmasını istiyoruz. Dava soruşturmalarının daha titiz ve adil yapılmasını, maddi ve manevi tazminatların, ceza davasını beklemeden, 1 yıl içerisinde mağdurlara ödenmesini istiyoruz. Sanık tarafından ödenmesi gereken manevi tazminatların ödenmemesi durumunda kamu alacağı sayılmasını, ödenmeme durumunda da hapis cezasının getirilmesini istiyoruz.
Biz trafik kazası demiyoruz çünkü “kaza” kelimesi baştan affetmeyi öngörüyor. Oysa yaşananların hepsi dikkatsizlik ve sorumsuzluk nedeniyle meydana geliyor yani “öngörülebilir”. Kırmızı ışıkta geçerseniz, bir çarpışmaya neden olursunuz, hızınızı kontrol edemeyecek şekilde artırırsanız, istenmeyecek sonuçları ortaya çıkarırsınız ve birine çarpıp kaçarsanız “bir insanın yaşam hakkını elinden alırsınız”. Biraz dikkat etsek, önce kendi güvenliğimizi düşünsek, kendi sorumluluğumuzu anlasak ve bizim başımıza gelmez demesek belki de yollarda bu kadar çok kayıp vermeyiz.
Dünya Trafik Mağdurlarını Anma Günü
Her yıl Kasım ayının 3. pazarı Dünya Trafik Mağdurlarını Anma Günü. Anma Günü , 1993 yılından itibaren Avrupa Trafik Mağdurları Federasyonu FEVR tarafından düzenlenmeye başlandı. 26 Ekim 2005 tarihinden itibaren Dünya Sağlık Örgütünün desteği ile BM tarafından Trafik Mağdurlarını Anma Gününü tanındı ve dünya genelinde katılım sağlandı. Türkiye’de 2007 yılından itibaren Trafik Mağdurlarını Anma Günü resmi olarak tanındı. “Bir ülkenin trafik kazaları ve yaralanmalarına gösterdiği önem yol güvenliğine verdiği önemi de gösterir.”