Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen Türk Konseyi 8. Zirvesi'nin ardından basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konseyin adının Türk Devleti Teşkilatı olarak değiştirildiğini duyurdu. "Yeni adımız ve yapımız Türk Devletleri Teşkilatı'yla bundan sonra daha hızlı, özellikle ısrarla kök salacak, büyüyecek, gelişecek ve serpileceğiz" diyen Erdoğan, "İnşallah güneşin yeniden doğudan doğmaya başlayacağı vakitler yakındır" şeklinde konuştu. Erdoğan, "Zirve toplantımızda teşkilatımızın gelecek perspektifini çizen Türk Dünyası 2040 Vizyonu Belgesi'ni de kabul ettik" dedi. Türk Konseyi olarak aldıkları bir kararı da açıklayan Erdoğan, "Türk Konseyi olarak Afrika'ya 2,5 milyon doz aşı bağışlayacağız. Bunun 2 milyonunu Türkiye olarak biz bağışlayacağız" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi Ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen Türk Konseyi 8. Zirvesi'nin açılış konuşmasında tarihi kararlara imza atılacağını belirterek "Hem ticaretimizi hem karşılıklı yatırımlarımızı süratle artırmalıyız. Ülkelerimiz arasındaki ticaretin önündeki tarife dışı tüm engelleri kaldırmalıyız. Bu maksatla Ticareti Kolaylaştırma Strateji Belgesi'nin imzalanmasına özellikle önem veriyorum" dedi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev de zirvede "Kardeşim Cumhurbaşkanı Erdoğan Azerbaycan'ın dünyada yalnız olmadığını ve Türkiye'nin her zaman yanında olacağını gösterdi" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde düzenlenen Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) Devlet Başkanları 8. Zirvesi yapıldı.
Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda, "Dijital Çağda Yeşil Teknolojiler ve Akıllı Şehirler" temasıyla düzenlenen zirveye, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbangulu Berdimuhamedov, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve Türk Konseyi Genel Sekreteri Baghdad Amreyev katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Konseyi 8. Zirvesi sonrasında basın toplantısında konuştu.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Az önce aile meclisimizin 8. zirvesini tamamladık. İstanbul zirvesi Türkmenistan'ın da gözlemci olarak aramıza katılmasıyla tarihi bir anlam kazandı. Konseyimizin adı artık Türk Devletleri Teşkilatıdır.
Merhum Menderes ve arkadaşlarının hayatları pahasına verdikleri mücadelenin boşa gitmediğini bugün bir kez daha göstermiş olduk. Yassıada ki milletimiz burayı Yaslıada olarak andı da hamdolsun bugün Türk dünyasının birliğini temsil eden bir zirveye ev sahipliği yapıyor.
Aziz kardeşimizin liderliğinde can Azerbaycan'ın kazandığı zafer Türk dünyasının tamamını gururlandırmıştır. Zirve toplantımızda bu destana liderlik eden İlham kardeşime Türk Dünyası Ali Nişanı'nı tevdi ettik.
Salgın döneminde imkanlarımızı paylaşarak Türk dünyası olarak bir ve beraber olduğumuzu bir kez daha gösterdik. Terörün her türlüsüyle kararlılıkla sürdürme mücadelemizi bir kez daha kayda geçirdik. Yeni adımız ve yapımız Türk Devletleri Teşkilatı'yla bundan sonra daha hızlı, özellikle ısrarla kök salacak, büyüyecek, gelişecek ve serpileceğiz. İnşallah güneşin yeniden doğudan doğmaya başlayacağı vakitler yakındır. Üye ve gözlemci ülkeler olarak bu konuda fikir birliği içinde teşkilatımızın vizyonunu güçlendirecek adımlar atıyoruz. Medeniyetin beşiği olan Türkistan coğrafyası yeniden tüm insanlık için bir çekim ve aydınlanma merkezi haline gelecektir. Zirve toplantımızda teşkilatımızın gelecek perspektifini çizen Türk Dünyası 2040 Vizyonu Belgesi'ni de kabul ettik. Bugün burada verdiğimiz fotoğrafı, Türk Dünyası olarak aramızdaki ebedi ve ezeli kardeşliğin yeni bir nişanesi olarak değerlendiriyoruz.
Dönem başkanlığımız boyunca yeşil kalkınma planlarına öncelik vereceğiz. Zengilan'da akıllı şehirleşmelerden birinin açılışını gerçekleştirmiştik. Türk illerinde medeniyeti buluşturmaya devam edeceğiz. Kardeşler arasındaki kalbi dayanışmanın önünde hiçbir engel duramaz.
Türk Devletleri Teşkilatı sadece ekonomik çıkar ortaklığı olmasının çok daha ötesinde bir büyük gönül birlikteliğidir. Kimse Türk Devletleri Teşkilatından rahatsız olmamalı, kadim tarihi ve insani ilişkiler üzerinde yükselen bu hasbi yapının parçası olmaya çalışmalıdır. Demokrasi ve Özgürlükler Adası bugün bir ilki gerçekleştirdi. Artık adamız inşallah uluslararası toplantıların da odak noktası haline gelecek. Sadece ulusal değil, uluslararası da... İnşallah dünyadaki sıkıntıların çözümünde merkez nokta olsun diye düşünüyorduk, bugün ilk adımı attık. Bunun gerisi de gelecektir.
Türk Konseyi olarak Afrika'ya 2,5 milyon doz aşı bağışlayacağız. Bunun 2 milyonunu Türkiye olarak biz bağışlayacağız. Diğer ülkeler de kalan 500 bin aşıyı buraya dahil etmiş olacaklar. Turkovac'ın yıl sonuna yetişmesi halinde uluslararası merkeze aşı gönderilmesi konusunda gayretkâr olacağız.
"TARİHİ KARARLARA İMZA ATILACAK"
Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda "Yeşil Teknolojiler ve Dijital Çağda Akıllı Şehirler" teması altında düzenlenen Türk Konseyi 8. Zirvesi'nde konuştu.
Konsey'e üye ülkelerin liderlerini medeniyetlerin beşiği İstanbul'da misafir etmekten büyük bahtiyarlık duyduğunu dile getiren Erdoğan, "Aile Meclisimizin, Kadirli Doğanım Sayın Berdimuhammedov’un da gözlemci olarak iştirakiyle ikmalinden ayrı bir memnuniyet duyuyorum." ifadelerini kullandı.
Tarihi kararlara imza atılacak zirvenin ülkeleri ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, dönem başkanlığının devralındığı Azerbaycan'ı, salgına rağmen yürüttükleri başarılı çalışmalar için tebrik etti. Erdoğan, bu sabah İstanbul'un tarihi yarımadasında, Konsey'in sekretaryasına tahsis ettikleri yeni binada üye ülke bayraklarının birlikte göndere çekilmesinin mutluluğunu paylaştıklarını dile getirdi.
Zirvede birçok ilklere de şahitlik edileceğine vurgu yapan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kurumsallaşmasını geliştiren, bölgesinde ve ötesinde itibarını artıran Konseyimizin adını Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştiriyoruz. Tabii bu tarihi değişikliğin sadece sözde kalmaması, fiiliyata da dönüşmesi gerekiyor. Gerek sekretaryanın yapısı ve çalışma usulleri gerek siyasi, iktisadi ve toplumsal dayanışmamız aile meclisimizin örgüt niteliğini yansıtmalıdır. Ülkelerimizi ve bölgemizi ilgilendiren meseleleri ve fırsatları istişare etmek için teşkilatımızdan daha fazla faydalanmalıyız. Bu manada, Dışişleri Bakanlarımızın 27 Eylül'de Afganistan konusunda yaptıkları olağanüstü toplantı bir ilki teşkil etmiştir. Türk Devletleri Teşkilatı olarak Gözlemci Üyemiz Macaristan'la birlikte salgın karşısında verdiğimiz ortak mücadele de bir diğer başarı örneğidir. Bugün ayrıca değerli katkılarınızla hazırlanan Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi'ni uygulamaya alacağız. Bu belge, ufkumuzun sadece üye ülkelerle sınırlı kalmadığını gösterecek, barış, huzur ve refahı tüm bölgemize yayma irademizin tezahürü olacaktır."
Siyasi ve toplumsal dayanışmada olduğu gibi iktisadi ve ticari iş birliğini de müşterek adımlarla çeşitlendirmek ve güçlendirmek durumunda olduklarını belirten Erdoğan, toplam ticaret hacminin yaklaşık 21 milyar dolar düzeyinde seyrettiğini, bu rakamın, dünyanın geri kalanıyla olan toplam ticaret hacminin sadece yine yaklaşık yüzde 3'üne tekabül ettiğini anlattı.
"ULUSLARARASI KOMBİNE YÜK TAŞIMACILIĞI ANLAŞMASI'NI BİR AN ÖNCE İMZALAMALIYIZ"
"Dilde, fikirde, amelde birlik" anlayışıyla bu rakamın yüzde 10'lara taşınması gerektiğini dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Hem ticaretimizi hem karşılıklı yatırımlarımızı süratle artırmalıyız. Ülkelerimiz arasındaki ticaretin önündeki tarife dışı tüm engelleri kaldırmalıyız. Bu maksatla Ticareti Kolaylaştırma Strateji Belgesi'nin imzalanmasına özellikle önem veriyorum. Ancak, kara, hava ve deniz yollarıyla birbirimize sımsıkı bir şekilde bağlanamazsak, istediğimiz sonuçları elde edemeyiz. Transit geçiş belgelerini artık gündemimizden çıkarmalı, gümrük mevzuat ve uygulamalarımızı uyumlaştırmalı, geçiş ücretlerini rekabetçi bir düzeye çekmeliyiz. Bu doğrultuda, Uluslararası Kombine Yük Taşımacılığı Anlaşması'nı bir an önce imzalamalıyız. Böylelikle, Hazar Geçişli Uluslararası Doğu-Batı Orta Koridor başta olmak üzere, aramızdaki tüm yolları bu coğrafyanın ana arterleri haline getirebiliriz. Azerbaycan-Nahçıvan bağlantısı da bu anlamda hayati nitelik arz ediyor. Bölgenin transit ve lojistik merkez olma konumundan şüphesiz hepimiz istifade edeceğiz. Malum, Sayın Binali Yıldırım'ı Aksakallar Konseyi'ne Türkiye'nin Aksakalı olarak atadık. Binali Bey'in, tecrübesi ve birikimiyle ulaştırma başta olmak üzere Konsey'in çalışmalarına her alanda değerli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Üstlendiği bu önemli görevde kendisine başarılar diliyorum."
"DİJİTAL DÖNÜŞÜME LİDERLİK ETMELİYİZ"
Zirvenin temasının "Yeşil Teknolojiler ve Dijital Çağda Akıllı Şehirler" olduğunu aktaran Erdoğan, çevre kirliliği ve iklim değişikliğiyle mücadele konularında, Türkiye olarak daima hassasiyet gösterdiklerini söyledi.
Paris İklim Anlaşması'nı onaylayıp yürürlüğe koyarak iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum noktasında yeni bir dönemin kapılarını açtıklarına değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dönem başkanlığımız süresince bu küresel meselede çok taraflı iş birliğinin geliştirilmesi için yoğun çaba harcayacağız. Bu adımlarımızı, bölgemizin dijital çağda çevreye en duyarlı şekilde inkişafı için uzun soluklu bir çabanın ilk adımı olarak nitelendiriyoruz. Önümüzdeki süreçte şehirlerimizi, yeni teknolojileri ve yenilikçi yaklaşımları kullanarak 'akıllı şehirlere' dönüştürmeliyiz. Akıllı şehir çözümlerinin temelini veri odaklı stratejiler ve bu stratejilerin üretimi ileri düzeyli teknolojiler oluşturacaktır. Ulusal Yapay Zeka Stratejimizi geliştirerek, bu doğrultuda bir üst aşamaya çıkacak adımı attık. Stratejimizi teşkilatımıza da teşmil ederek, müşterek bir saydam ve katılımcı Yapay Zeka Portalı'nın tesisi için çalışmaya başlayalım istiyoruz. Teşkilat olarak bu konularda ortak politikalar geliştirmeli ve dijital dönüşüme liderlik etmeliyiz. Bu doğrultuda, tüm paydaşlarla birlikte 'insan odaklı' ortak stratejik planlar oluşturmalı, dijital dönüşümün yol haritasını belirlemeliyiz. Yeşil büyümeye yönelik ortak projelere birlikte imza atmalıyız. Akıllı şehircilik alanında işgalden azat edilen Zengilan'da başlatılan atılım, Türkistan'ın kalkınması, Ahal'deki yoğun faaliyetler, Budapeşte'deki uygulamalar, Kırgızistan ve Özbekistan'daki çalışmalar takdire şayandır."
DOĞAL AFETLERLE MÜCADELEDE İŞ BİRLİĞİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, karşı karşıya kalınan bir diğer hakikatin ise küresel ısınmanın da etkisiyle doğal afetlerin sayısının ve yıkıcı sonuçlarının katlanarak artması olduğunu vurgulayarak, "Bu vesileyle, yaz aylarında yaşadığımız büyük yangınların söndürülmesinde bizimle dayanışma gösteren tüm dost ülkelere teşekkür ediyorum. Doğal afetlerle mücadele noktasında da iş birliğimizi geliştirmemiz gerekiyor. Türkiye olarak bu amaçla; arama, kurtarma ve doğal afetler sonrası rehabilitasyon konularında ortak hareket etmek üzere 'Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizması' kurulmasını teklif ediyoruz." diye konuştu.
TERÖR ÖRGÜTLERİYLE ORTAK MÜCADELE
Terör örgütleriyle ortak mücadelenin de gündemin önemli unsurlarından biri olması gerektiğini belirten Erdoğan, "PKK-YPG, DEAŞ ve FETÖ gibi şer odakları başta olmak üzere, terörün her türlüsüyle mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Bu konuda iş birliğimizi artırmalıyız. Ayrıca İslam ve yabancı düşmanlığı gibi çağımızın vebası olan yıkıcı akımlarla mücadelede birlikte hareket etmeliyiz." ifadesini kullandı.
"TEKNOFEST'İ GELECEK SENE AZERBAYCAN'DA GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, teşkilatın uluslararası bir kuruluş olarak cazibe merkezi haline dönüştüğünü memnuniyetle müşahede ettiklerinin altını çizerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu kapsamda teşkilatımızın gözlemcilik statüsü ve ortaklık kurma usullerine ilişkin kararları da bugün kabul edeceğiz. Aile resmimizin daha da zenginleşmesi için önümüzdeki dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni aramızda görmeyi canıgönülden arzu ediyoruz. Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türklerinin maruz bırakıldığı tecrit ve ambargonun hafifletilmesinde kıymetli desteklerinize güveniyorum. Dönem Başkanlığımızda Dünya Göçebe Oyunlarının dördüncüsüne de ev sahipliği yapacağız. İkincisini mart ayında düzenleyeceğimiz Antalya Diplomasi Forumu'na hepinizi özellikle davet ediyorum. Dört yıldır ülkemizde başarıyla düzenlenen TEKNOFEST'i gelecek sene Azerbaycan'da gerçekleştireceğiz. TEKNOFEST'in önümüzdeki yıllarda diğer kardeş ülkelerde de düzenlenmesi yararlı olacaktır. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, birliğimizin tarihi dönüm noktalarından biri olan zirvemizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Genel Sekreter Bağdat Bey ve sekretarya başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum."
ERDOĞAN, ALİYEV'E "TÜRK DÜNYASI ALİ NİŞANI" TAKDİM ETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karabağ Zaferi dolayısıyla Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e, Türk Konseyi adına "Türk Dünyası Ali Nişanı" takdim etti.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Karabağ Zaferi dolayısıyla Türk Konseyi adına "Türk Dünyası Ali Nişanı"nı Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e takdim etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aliyev'e hitaben şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanı, aziz kardeşim, muzaffer ali başkumandan İlham Aliyev. Dirayetli liderliğinizde Karabağ'da yaklaşık 30 yıllık süren işgale 44 gün gibi kısa bir sürede son verilmiştir. Bu sadece Azerbaycanlı kardeşlerimiz için değil, Türk dünyası için büyük anlam taşımaktadır. Vatan muharebesi sonucunda yıllardır uygulanmayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları hayata geçirilmiştir. Azerbaycan bu şekilde uluslararası kamuoyunun hafızasına adalet mesajını nakşetmiştir. Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü yeniden sağlaması Türk dünyasının birliğini ve beraberliğini pekiştirmiştir. Karabağ'ın azatlığının sembolü olan har-ı bülbül Türk dünyası için zaferin müjdecisi olmuştur. Karabağ Zaferi, sadece işgal altındaki toprakları azat etmemiş, aynı zamanda bölgemizde özlemini duyduğumuz kalıcı barış, istikrar ve iş birliğine giden yolun da önünü açmıştır."
İlham Aliyev'e Türk Dünyası Ali Nişanı'nı takdim etmekten duyduğu bahtiyarlığı dile getiren Erdoğan, azatlık yolunda şehadete erişen kahramanları rahmetle ve minnetle yad etti.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev de Erdoğan'ın girişimiyle böyle bir nişana layık görülmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi.
ALİYEV: TARİHİ BİR ZİRVE YAŞIYORUZ
Aliyev, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde, "Yeşil Teknolojiler ve Dijital Çağda Akıllı Şehirler" temasıyla Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda gerçekleştirilen Türk Konseyi Devlet Başkanları 8. Zirvesi'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan "Türk Dünyası Ali Nişanı" almasının önemini vurgulayan Aliyev, Karabağ Savaşı'nın ilk gününden son gününe kadar Erdoğan'ın verdiği desteği her an hissettiklerini söyledi.
Aliyev, bu desteğin kendilerine güç verdiğine dikkati çekerek, "Kardeşim (Cumhurbaşkanı Erdoğan) Azerbaycan'ın dünyada yalnız olmadığını ve Türkiye'nin her zaman Azerbaycan'ın yanında olacağını gösterdi." diye konuştu.
2. Karabağ Savaşı'nda gösterdiği dayanışma nedeniyle Erdoğan ve salonda bulunan diğer devlet başkanlarına teşekkür eden Aliyev, nişanın dönem başkanlığının Türkiye'ye devredildiği bir günde verilmiş olmasının ayrı öneme sahip olduğunu kaydetti. Aliyev, nişanın Azerbaycan'ın dönem başkanlığı sürecindeki çabalarının başarıyla sonuçlandığını teyit ettiğini dile getirdi.
Türk dünyası ülkeleri arasında ortak dil, din, değer ve çıkarların olduğuna işaret eden Aliyev, "Bugün Türk dünyası ülkeleri arasında ortak bir vizyonumuz var. Bu ortak vizyonun çok sağlam bir temele oturması gerekiyor." şeklinde konuştu.
Aliyev, Azerbaycan'ın iki yıllık dönem başkanlığı süresinde Türk Konseyini güçlendirmek için her türlü çabayı sarf ettiklerine dikkati çekerek, "Bugün eskisinden çok daha birliğimizi kuvvetlendirmiş durumdayız. Bugün tarihi bir zirve yaşıyoruz. Çünkü konseyimiz bir kuruluş statüsüne erişmiş oldu. Önümüzde son derece umut verici bir gelecek var." ifadelerini kullandı.
"ZENGEZUR KORİDORU TÜRK DÜNYASINI BİRBİRİNE VE BİZLERİ AVRUPA'YA BAĞLAYACAK"
2. Karabağ Savaşı'nın ardından yeniden inşa çabalarının süreceğine işaret eden Aliyev, şunları kaydetti:
"Bölgesel anlamda ulaşım ve lojistik konularında Zengezur Koridoru'nun açılışı söz konusu olacak. Bu bütün bölge için çok büyük imkanlar anlamına gelecek. Eminim ki Ermenistan aslında işgal politikasından kendisi bizzat zarar görmüş bir ülke olarak eninde sonunda bütün bu toprak taleplerinin kendilerinin yararına olmadığının farkına varacak ve bir an önce Azerbaycan'a ve Türkiye'ye ilişkin bu toprak taleplerinden vazgeçecek. Geçmezse kendilerini çok daha zor bir durum içinde bulacaklarının farkına varacaklar. Bu Zengezur Koridoru Türk dünyasını birbirine bağlayacak ve bizleri Avrupa'ya bağlayacak."
Zengezur Koridoru'yla ilgili olarak 2009'da Nahçıvan zirvesinde bir açılış konuşması yaptığını hatırlatan Aliyev, 1920'de Sovyet yetkililerin aslında "Azerbaycan'ı parçaladıklarını" ve "Zengezur'un bir kısmını Ermenistan'a tevdi ettiklerini" belirtti.
Aliyev, bugün Türk dünyası coğrafyasını ulaşım ve lojistik projeleri sayesinde tekrar birleştirdiklerini söyledi.
"ÜLKELERİMİZ ARASINDAKİ İLİŞKİLER HER GEÇEN GÜN KUVVETLENİYOR, GÜÇLENİYOR"
Aliyev, Türk Konseyi liderlerinin ülkelerini güçlendirmek ve kalkındırmak istediğini anlattı.
"Ülkelerimiz arasındaki ilişkiler her geçen gün kuvvetleniyor, güçleniyor çünkü hem ekonomik hem askeri anlamda çok önemli bir coğrafyaya sahibiz." ifadesini kullanan Aliyev, şunları söyledi:
"Bu da son derece önemli. Doğal kaynaklarımız, ulaşım, iletişim kaynaklarımız var. Bölgemiz Türkiye gibi bir güce sahip çünkü Türkiye, NATO'nun ikinci büyük ordusuna sahip. Türkiye, bu önemli görevini hem bölgesel hem de küresel anlamda barış ve istikrar için kullanıyor. Dolayısıyla Türkiye'nin bu dönem başkanlığı sırasında tüm hedeflere ulaşmak mümkün olacaktır."
Aliyev, Türkmenistan'ın Türk Konseyine gözlemci üye olarak katılım sağladığını ve bunun önemli bir adım olduğunu belirterek, bundan sonra Türkmenistan'ı üye olarak görmek istediklerini ifade etti.
Bakü zirvesinde Özbekistan'ın Konsey'e üye olduğunu kaydeden Aliyev, "2009 yılında Nahçıvan Anlaşması'nı imzaladığımız zaman sadece 4 devletken bugün bu sayı 7'ye yükselmiş durumda. Kuruluşumuz her geçen gün çekiciliğini artırıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Aliyev, yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde de birlik içinde hareket ettiklerini ve bir video konferans düzenlediklerini, birbirlerine yardımda bulunduklarını söyledi.
Karabağ'ın işgalden kurtarılışını 4 gün önce büyük coşkuyla kutladıklarını kaydeden Aliyev, 30 yıllık işgale son verdiklerini anlattı.
Aliyev, "Bu, gerçekten bir adalet savaşıydı. Kendi topraklarımızda bu savaşa girmek zorunda kaldık. Birçok şehit verdik." dedi.
Karabağ Savaşı'nın ilk günlerinden itibaren Ermenistan'ın Azerbaycan'a bir takvim iletmesi gerektiğini kaydeden Aliyev, "İşgal altındaki topraklarımızdan ne gibi bir süreç içinde kendi askerlerini geri çekeceklerini belirtmeleri gerekir dedim ve 44 gün sonra Ermenistan, bu şekilde ateşkes ilan etmiş oldu." şeklinde konuştu.
Aliyev, "Burada 300'den fazla köy ve yerleşim yeri işgalden kurtarıldı ve yüzlerce köyü Ermenilerin işgal ettiği topraklardan kurtarmış olduk." diye konuştu.
"BİRÇOK TÜRK ŞİRKETİ BURADAKİ ALTYAPININ YENİDEN İNŞA EDİLMESİ PROJELERİNE DAHİL EDİLDİ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da 2 kez Şuşa'yı ziyaret ettiğini belirten Aliyev, burada yaşanan tahribata şahit olduğunu dile getirdi.
Aliyev, "Türkiye'nin desteği sayesinde birçok Türk şirketi, buradaki altyapının yeniden inşa edilmesi projelerine dahil edildi. Demir yolları, yollar, havalimanları gibi büyük projelerin Türk şirketlerinin performansıyla bir an önce tamamlanacağından eminim." ifadelerini kullandı.
Aliyev, bölgede gerçekleştireceği okul inşaatı dolayısıyla Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'e teşekkür etti.
KIRGIZİSTAN CUMHURBAŞKANI CAPAROV: KIRGIZİSTAN, TÜRK DÜNYASININ AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, ülkesinin Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, "Kırgızistan, Türk dünyasının ilişkilerinde ve kardeşliğinde aktif rol almaya devam edecek." dedi.
Caparov, zirveye katılan kardeş ülkelerin liderleriyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Kırgızistan, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır. Kırgızistan, Türk dünyasının ilişkilerinde ve kardeşliğinde aktif rol almaya devam edecek ve Türk devletlerindeki entegrasyon süreçlerinin gelişmesine önemli katkılarda bulunacaktır. Tarihi ve dili bir olan atalarımızdan kalan nasihatlerle birlik ve beraberlik içinde olmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Türk Konseyi'nin dünya kamuoyu tarafından aktif olarak tanındığını vurgulayan Caparov, Türk Konseyi'nin, Türk dili konuşan ülkelerin entegrasyonu için en önemli ve prestijli platform haline geldiğini ifade etti.
Caparov, Kırgızistan'ın, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi'nin adının "Türk Devletleri Örgütü" olarak değiştirilmesinin yanı sıra Kazakistan'ın Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in girişimiyle hazırlanan "Türk Dünyası Vizyonu - 2040" stratejik belgesine tam olarak destek verdiğini kaydetti.
Caparov, ayrıca Türk Konseyi'nin kurucu ülkelerinden Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te Türk Yatırım Fonu'nun kurulması önerisine destek verilmesini istedi.
KAYNAK: HÜRRİYET
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |