UND yeni hükümetten uluslararası taşımacılık konusunda genel olarak neler bekliyor?
Öncelikle sizler aracılığıyla, önümüzdeki dönemde de Ulaştırma Bakanlığı görevini yürütecek olan Sayın Binali Yıldırım’ı bir kez daha tebrik etmek isterim. İnancım, başarılı işbirliklerimizin bu dönemde artarak devam edeceği yönündedir. İşbirliklerimizin artacağına inanıyorum çünkü UND’nin, sektörümüzün geçmişte ve bugünde olduğu gibi, gelecekte de etkin bir şekilde varlığını sürdürerek, ülkesine katkıda bulunması adına büyük hedefleri ve bu doğrultuda da büyük beklentileri var.
Ülkemizin 2023 hedeflerimizin gerçekleşmesi, önümüzdeki dört yılda yürütülecek faaliyetlere bağlı. Bu dönemde dünya ticareti ile birlikte, Dünya ulaştırma koridorları da yeniden şekillenecek. Ve her fırsatta övgüyle bahsettiğimiz ‘Türkiye’nin coğrafi konumu’ bu dönemde yürütülecek politikalar ile ya gerçekten avantaja dönüşecek ya da ülkemize kazanç sağlamayan bir övünç kaynağı olmaya devam edecek.
Türkiye’nin bir lojistik üssünden beklenen alt yapı yatırımlarını tamamlayarak, İpek Yolu’nda hak ettiği kilit konumu alması sektörümüzün birinci hedefidir. Ve UND bu hedefi gerçekleştirmek; üyelerine yeni pazarlar kazandırmak amacıyla Çin, Pakistan, İran ve Türkiye güzergahında Güney İpek Yolu Projesi’ni hayata geçirmeye çalışmaktadır. Geçtiğimiz günlerde bu amaçla Türkmenistan’da temaslarda bulunduk; Pakistan Ulaştırma Bakan Yardımcısı Anwar Ahmed Khan ve İran Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Mohammed Mirzaei Kahagh ile görüştük. Kendileriyle Çin’in de katılımıyla en kısa zamanda Pakistan’da bir araya gelmek üzere fikir birliğine vardık. Hükümetimizin alt yapı yatırımlarına hız vermesi ve uluslararası temaslarımızda bizlerin yanında yer alması öncelikli beklentilerimizdir.
“En önemli beklentimiz yabancı taşımacıların da ülkemizde aynı şekilde kontrole tabi tutulması…”
UND’nin önceliğinde hangi konuların acilen çözüme ulaştırılması gerekmekte?
Taşıtlarımız, özellikle Avrupa ülkelerinde, sınır kapılarında, güzergah üzerinde, yükleme/boşaltma gümrük idarelerinde kontrole tabi tutulmakta, yüke, taşıta ve taşımaya dair evrakları en ince ayrıntısına kadar incelenmektedir. Kontrollerin ardından yasal olmayan bir durumla karşılaşıldığında ise ağır cezalar verilmektedir. En önemli beklentimiz yabancı taşımacıların da ülkemizde aynı şekilde kontrole tabi tutulması ve ülkemize veya ülkemiz üzerinden yaptıkları illegal taşımaların engellenmesidir. Derneğimizin, yasal taşımacılık yapan hiçbir yabancı taşımacının karşısında yer alması düşünülemez.
Yabancı taşıtların ülkemizin Avrupa ve BDT ihracat pazarından aldıkları payın 2007 yılında sadece % 21 iken 2011 yılının ilk 5 aylık döneminde % 33’e kadar yükselmiş olması düşündürücüdür. Türk taşımacısının, pazar payının aynı dönemde %79’dan % 67’ye gerilemiş olması, senelik 60.000 ihraç taşımanın Türk taşıtları yerine yabancı taşıtlarla taşınması anlamına gelmektedir. Aynı şekilde yabancıların ithalat pazarından aldıkları pay 2007 yılında % 20 iken 2011 yılında %34’e yükselmiştir.
Yabancı taşıtların denetimine dair hassasiyetimizi her fırsatta dile getirmekteyiz. Nitekim İstanbul Gümrükleri Başmüdürümüz Sayın Tevfik Usta’nın duyarlı yaklaşımı sayesinde, “yabancı taşıtların ulaştırma mevzuatına göre denetimini” sağlamak amacıyla Derneğimizce İstanbul Gümrükleri personeline eğitim verilmesi planlanmış olup bu eğitim Ağustos ayında başlatılacaktır. Aynı şekilde Edirne Gümrükleri Başmüdürümüz de benzer duyarlı yaklaşımı sergilemiş olup Edirne eğitiminin de Ağustos sonunda başlatılmasını beklemekteyiz.
“Türk araçlarına yurt dışına çıkışlarda tanınan KDV’siz ve ÖTV’siz akaryakıt alma hakkı arttırılmalı”
Uluslararası taşımacıların performansının arttırılması yönünde devletin desteği noktasında neler yapılmalı?
Hakim olduğumuz pazarlarda, mevcut durumumuzu korumak hatta ilerletmek ve taşımacılarımız için yeni pazarlar bulmak birinci görevimiz. Yukarıda bahsettiğim söz konusu Pazar payı kaybının nedenlerine baktığımızda, maliyet unsurunun ön planda olduğunu görüyoruz. Bu nedenle nakliyecilerin rekabet gücünü artıracak bazı desteklemeler bekliyoruz. Bunlar nedir diye bakarsak, birinci sırada ihraç malı taşıyan Türk araçlarına yurt dışına çıkışlarda tanınan KDV’siz ve ÖTV’siz akaryakıt alma hakkındaki
Bir diğeri de, her yıl ödemek durumunda olduğumuz Motorlu Taşıt Vergisi. Sanayicilerin ülkesine fabrikalar aracılığıyla sunduğu hizmeti nakliyeciler TIR’larla sunuyor. Sanayiciler fabrikaları için sadece kuruluşta vergi verirken Türk nakliyecileri her yıl ‘bacasız fabrika’ olan TIR’ları için Motorlu Taşıt Vergisi veriyor. Üye şirketlerimiz için büyük maddi külfet yaratan bu verginin kaldırılmasını, sadece araç alımlarında verilmesini talep ediyoruz. Rekabet gücümüzü azaltan bir diğer sebep ise tabii ki yurt dışında özellikle de Avrupa ülkelerinde karşılaştığımız zorluklar. Bunların başında geçiş belge kotaları geliyor. Yol ücretleri ve trafik cezalarının fazlalığı diğer sebepler. Bu konuda, hükümetimizden beklentimiz, lojistiğin dış ticaretin en önemli unsurlarından biri olduğu gerçeğinden hareketle, müzakerelerinde ulaştırma ve lojistik sektörünü gündemde tutmaları.
UND ulusal ve uluslar arası platformda önümüzdeki dönemde ne türlü aktivitelerle varlığını gösterecek?
İlk sorunuza verdiğim cevapta da belirttiğim üzere, bizim bu dönemdeki stratejik hedefimiz ‘gelecekte de etkin şekilde var olmak’. Bunu ancak taşımacılarımıza yeni pazarlar bulup, yeni güzergahlar açarak mümkün kılabiliriz. Güney İpek Yolu Koridoru’nu hayata geçirmek bu açıdan stratejik önem addettiğimiz bir konu ve bu sebeple de önümüzdeki dönem ulusal ve uluslararası faaliyetlerimize bu konunun damgasını vurduğunu göreceksiniz.
“Artık sektörün tek temsilcisiyiz ve hedefimiz sektörün tamamını temsil etmek”
UND ve RODER birleşmesi geçtiğimiz süreçte nasıl bir katkı sağladı?
İki derneğin birleşmesini savunurken şunları söylüyorduk: Bu iki başlılık sektöre zarar veriyor, doğru olmasa bile birimizin ak dediğine birimiz kara diyebiliyor, özellikle kamuya karşı farklı şeyleri savunur duruma düşüyoruz ve bu nedenle çıkarlarımız zedeleniyor.
UND ve RODER’in birleşmesinden bu yana geçen kısa zamanda gördük ki; söylediklerimizde haklıyız. Artık sektörün tek temsilcisiyiz ve hedefimiz sektörün tamamını temsil etmek; sektörde faaliyet gösteren bütün firmaları üyelerimiz arasına katmak.
İki derneğin sinerjisinin sektöre kazandırdıklarını görmek için ise biraz daha beklememiz gerekecek. Çünkü 15 Ocak’ta oluşturulan yeni yönetim kurulunun birbirini tanıma sürecinin ardından ülkemiz seçim atmosferine girdi. Bu süreç tamamlandı ve yeni Hükümetimiz çalışmalarına başladı. Yeni dönemde bizler, daha güçlü ve tek bir dernek olarak kendilerine taleplerimizi ileteceğiz.
Hükümetimiz ve kamumuz ile yürüttüğümüz başarılı işbirliklerinin önümüzdeki dönemde artarak devam edeceğine inancım tamdır.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |