Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), eylem yılı olarak kabul ettiği 2008’in ilk eylemini 15.01.2008 tarihinde bir basın toplantısıyla gerçekleştirdi. Basın toplantısında AB’nin ve AB ülkelerinin hukuk݃® doğruların dışına çıktığı belirtildi. Gümrük Birliği üyesi olan Türkiye’nin taşımacılarına uygulanan kotaların Türk sanayisine ağır bir yük getirdiği ifade edildi.
3 Aralık 2007 tarihinde UND merkezinde gerçekleştirilen “AB Taşıma Kotaları Sorunu” konulu toplantı sonucunda “AB Kotaları Çalışma Grubu” kurulmuş ve Çalışma Grubu Üyeleri ile UND ve IRU temsilcilerinin biraraya geldiği ilk toplantısını gerçekleştirilmişti. Bu toplantıda 2008 yılı AB Kota sorununu çözüme kavuşturma amacıyla Eylem Yılı olarak belirlenmiş ve bu kapsamda bir Eylem Planı oluşturuldu.
UND, 2008’in eylem yılını 15.01.2008 tarihinde yaptığı basın toplantısıyla eylem planının ilk ayağını gerçekleştirmiş oldu. Basın toplantısında; Türkiye’nin Ankara ve Maastricht Antlaşmalarıyla AT’nin ortak üyesi olduğu hatırlatıldı. Ayrıca AT ile gümrük birliği de gerçekleştirmiş olan Türkiye’nin taşımacılık sektörüyle de gümrük birliğinin ayrılmaz bir parçası olduğu ifade edildi. Buna rağmen AB’nin dış ticareti kısıtlamakta kullanılan en genel araçlardan bir tanesi olan taşımacılığı engelleme veya yavaşlatma yolunu güttüğü söylendi. Buna göre yapılan incelemelerde 6 milyar dolarlık bir zararın sadece bu engellemeklerden kaynaklandığı açıklandı. Açıklamalarda, son dönemde gümrük birliğinin Türkiye’nin aleyhine bir asimetriye dönüştüğü de söylendi.
Ayrıca açıklamada “AB tarafından hazırlanmış muhtelif dökümanlar incelendiğinde; Türkiye’nin ‘AB’ye komşu ülke’ olarak nitelendirildiği görülmektedir. Oysa ki; Türkiye ile AT arasında süregelen gümrük birliği kapsamında ‘Türkiye’nin AT’ye Ortak Ülke’ olduğu gerçeğinin tüm taraflarca benimsenmesi gerekmektedir. Artık üretim fonksiyonlarının da bir parçası haline gelen taşımacılık sektörü ve lojistik hızının artması gerekmektedir” denildi.
UND’nin üzerinde durduğu üç engel göze çarptı. Buna göre; “Engel 1, Türk taşımacılığı bazı ülkeler tarafından ayrımcılıkla karşı karşıya kalmaktadır. Engel 2, Türkiye sürekli olarak gümrük vergisi ile iş etkili vergi niteliği taşıyan maliyetlere zorunlu tutulmaktadır. Engel 3, Türk taşımacılarına uygulanan kotalar aslında Türk sanayiciliğine uygulanan kotalardır” denildi.
UND’nin düzenlediği AB Taşıma Kotaları Basın Toplantısında Konuşan TOBB Ulaştırma ve Lojistik Sektörü Meclisi Başkanı Çetin NUHOİLU, AB yasalarının Türk mevzuatında uygulanmaya başlandığını, aynı zamanda bu doğrultuda kurumsal ve teknik yapılanmanın da başladığının da altını çizdi. UND olarak; Türk mevzuatının AB’ye uyumu yönündeki her türlü girişime de katkıda bulunduklarını ifade eden NUHOİLU, bugün itibariyle AB müktesebatına % 80 uyum gösterdiklerini söyledi. NUHOİLU’nun konuşması şöyle devam etti.
“Ancak, bu çalışmalarımız ve gayretlerimize karşın ne yazık ki, özellikle AB ülkelerine yönelik ihraç taşımalarımızda sağlanan artış, son yıllarda Türkiye’nin AB ülkelerine yönelik ihracatındaki kayda değer yükselişin gerisinde kaldığı tarafımızca tespit edilmiştir.
Önceki süreçte AT’nin Ortak Üyesi olmamıza rağmen Türk taşımacılık sektörünün, AB ülkeleri tarafından geçiş belgesi kotalarına tabi tutulması gerçeği ortadadır. Söz konusu kotaların ise Türk nakliyecileri tarafından taşınan ticaretteki artışa paralel olarak arttırılmaması da bir sorundur. Bu sorun, ticaretin taşınmasının yetersiz kalmasına neden olmuştur.
Küresel rekabetin her alanda kızıştığı günümüzde, taşımacılık sektörünün vakit kaybına tahammül göstermemektedir. Öte yandan Türkiye’nin, AT ile bir ortaklık ilişkisi ve gümrük birliği ilişkisi kapsamında herhangi bir “üçüncü ülke olarak” değerlendirilemeyeceği de bir gerçektir.
Bugün sektörümüzün, AB ülkelerinin kısıtlayıcı ve ayrımcı uygulamaları nedeniyle tabi olduğu engellemelerden de görüleceği üzere, Türk ekonomisinin AB ekonomilerinin seviyesine getirilmesi gayesi güdülerek bir asimetri içinde geliştirilen Ankara Anlaşması ve Gümrük Birliği, özellikle 1/95 sayılı OKK’nın yürürlüğe girmesinin ardından tersine bir asimetriye dönmüştür.
‘Türkiye’nin AT’ye Ortak Ülke’ olduğu gerçeğinin tüm taraflarca benimsenmesi gerekmektedir.
Türkiye’nin tam üyeliğine kadar beklenmemesi, zaten mevcut ortaklık yapısından hareket ederek iyileştirici tedbirlerin derhal alınması zaruridir.
- Ülkemize yıllık ortalama 5 milyar dolar değerinde ihracat kaybı olarak yansıyan;
- Sadece sektörümüzün sorunu olmakla kalmayıp; Türkiye’nin dış ticareti ve ekonomisini olumsuz yönde etkilemekte olan ve
- 1996 yılında Türkiye ile AT arasında tesis edilen Gümrük Birliği’nin ötesinde; 1963 tarihli Ankara Anlaşması ile ortaya konan Türkiye-AT Ortaklık İlişkisine aykırılığı hukuken netleşmiş bulunan bu sorun, sözkonusu çalışmalar ve temaslar sonucunda, Türkiye’deki ilgili resmi kurum ve kuruluşlarımızın resmi görüşü haline gelmiştir.”
Türkiye – AB Karma İstişare Toplantısına (KİK) toplantısına da değinen NUHOİLU, bu toplantı sonuç bildirgesindeki 23. Maddeye dikkat çekti. NUHOİLU, bu maddede geçen “Türk kara taşımacılığı sektörüne uygulanan Geçiş belgesi kotaları konusunda sınırlamaları kaldırmak yolunda çalışmaya devam eder” cümlesinin altını çizdi. Ayrıca sorunun AT Adalet Divanı’na götürülmesinin kararlaştırıldığını ifade etti. Konuşmasında bununla ilgili eylem planını yürütecek bir çalışma grubunun kurulduğunu belirtilen UND’nin eylem planı ise şöyle:
1. Türkiye’de Geniş Katılımlı Basın Toplantısı
2. AB Kotaları sorunun gündeme getirileceği uluslararası platformlar:
- FIATA (Karayolu Çalışma Grubu Toplantılarına katılım)
- CLECAT (Avrupa Taşıma İşleri Komisyonculuğu) Nakliye, Lojistik ve Gümrük Hizmetleri Organizasyonu
- DTÖ nezdinde GATT ile ilgili toplantılar DTM ile birlikte katılım sağlanması
- Türk –Alman İşadamları Dernekleri Federasyonu (TİDAF) ile işbirliği
3. 15 Ocak 2008 tarihinde kahvaltılı Basın Toplantısı
4. Yerli ve yabancı gazete ve medya araçlarında ilan çalışmaları
5. 10 AB ülkesinde birden ATAD’a intikal edecek davalar sürecine başlanması
6. Avrupa’nın 4 merkezinde (Brüksel, Londra, Strazburg ve Düseldorf’ta) ilgili kuruluşlarla birlikte konferanslar
7. Yurtdışında aşağıda sıralanan merkezlerle lobi faaliyetleri
IRU, FIATA, UNICE, Eurochambers, CLECAT, TIDAF, Türkiye Araştırmaları Merkezi, Türk – Alman Ticaret Odası, Almanya Sanayi Ve Ticaret Odası (İHK), Türk –Fransız Ticaret Odası
8. Yurtiçinde aşağıda sıralanan kuruluşlarla lobi faaliyetleri
TOBB, TÜSİAD, YASED, TİM, İKV, DEİK, Galatasaray Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, TOBB ETÜ
9. Yurtiçinde kamu kuruluşları ile işbirliği
DTM, ABGS, Ulaştırma Bakanlığı
10. KİK toplantılarına düzenli katılım ve rapor hazırlanması
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |