Toplantımız ve yaptığımız açıklamanın maksadı; “Ülkemizin en önemli problemlerinden biri olan trafik kazalarının azaltılmasına yöneliktir”
Hepimizin bildiği üzere, her yıl binlerce insanımız yaşanan trafik kazalarında hayatını kaybetmekte, on binlerce insanımız yaralanmakta veya sakat kalmaktadır. Ayrıca, bu kazalar sonucu milyarlarca liralık maddi hasar ortaya çıkmakta, yaralanma ve sakatlanmaların tedavi masrafları ile iş gücü kayıplarının Ülke ekonomisine olan olumsuz etkileri son derece ağır olmaktadır. Ayrıca, bu kazaların aileler ve bireyler üzerinde sebep olduğu psikolojik çöküntüler, maalesef büyük bir problem olarak karşımızda durmaktadır.
Rakamlar göstermektedir ki, trafik terörüne bağlı can ve mal kayıpları Memleketimizin Güneydoğusunda uzun yıllardır süren terör felaketinden çok daha ağır bir bilançoyu ifade etmektedir
Yapılan araştırmalara göre; Ülkemizde ve tüm dünyada, ölümlü trafik kazaları büyük ölçüde “ağır vasıtaların” sebep olduğu kazalardan kaynaklanmaktadır. Yine araştırmalara göre, ağır vasıtaların kaza yapmalarındaki en önemli sebepler, öncelikle “ yorgun ve uykusuz araç kullanmak” ikinci olarak “aşırı hızdır”.
İşte tam bu noktada takograf cihazlarından bahsetmek gerekiyor.
Takograf cihazları, ölümlü ve yaralanmalı kazaların en çok karıştıkları araç grubu olan ağır vasıtalarda (kamyon, otobüs ve çekiciler), zorunlu olarak kullanılan, sürücünün araç kullanma süreleri ile aracın hızını kaydeden ve aracın sürücüleriyle birlikte bu iki temel ihlal çerçevesinde denetlenmesine imkân sağlayan cihazlardır.
Türkiye’de 1988 yılından beri takograf cihazları kullanılmaktadır. Ancak, yakın zamana kadar takograf cihazlarının güven veren cihazlar olup olmadığı konusunda kamuoyunda birçok haklı tartışmalar yaşanmıştır. Kısa bir süre öncesine kadar bu cihazlara yanıltıcı müdahaleler yapıldığı ve takograflardan tam anlamıyla fayda sağlanmakta sıkıntılar olduğu bilinmektedir.
Bilinen bu sıkıntıların çözümü üzerinde uzun süredir devam eden son derece başarılı çalışmalar sonucu takografların; tip onayı, üretimi, servis hizmetleri ve kalibrasyonu konularını kapsayan, AB Referanslarına uygun üç adet Yönetmelik, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayınlanmış ve yürürlük kazanmıştır.
Bu düzenlemeler sonucu, takograf cihazlarının üretiminden montajına, kalibrasyonundan servis hizmetlerine, serviste çalışacak personelin eğitiminden, serviste bulundurulacak ekipmana kadar, 15.03.2012 tarihinden geçerli olmak üzere konuyla ilgili yüksek bir hukuki disiplin sağlanmıştır.
Yayınlanan Yönetmelikler sonucu, öncelikle takograf servis hizmeti veren kişi ve kuruluşların “ehil ve liyakatli kişiler” olması hedeflenmiştir. Bu amaçla, takograf konusunda hizmet verecek yetkili servislerin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylanması zorunlu hale gelmiştir. Buna bağlı olarak, Ülke çapında yüzlerce firma servis olabilmek için oldukça ağır masraflar gerektiren; iş yeri, donanım, yazılım, eğitim ve personel yatırımı yapmış, bunlardan bir kısmı Bakanlıkça yetkilendirilmiştir.
Bu gün itibarı ile Ülkemiz coğrafyasında 62 İlde faaliyet gösteren, Bakanlıkça onaylanmış yaklaşık 200 takograf yetkili servisi, 600 e yakın mühendis ve teknisyenle faaliyette bulunmaktadır.
Derneğimiz UTD, Bakanlıkça onaylı yetkilendirilmiş takograf servislerini temsil etmektedir.
Takograf konusunda yapılan iyileştirici düzenlemeler gereği, Bakanlıkça uygun bulunan ve sahada halen kullanılmakta olan takograf cihazlarının “araç muayenesinden önce yetkili bir servise giderek ilgili Mevzuata uygun doğru ölçüm yaptığının tescili açısından kalibre edilmesi ”gerekmektedir.
Takograf cihazlarının, kalibrasyonu sonrasında ilgili Mevzuat gereği damgalanması, böylece servis tarafından kalibre edilen takografların daha sonra, müdahale edilerek ayarının bozulmaması için yine servis tarafından damga altına alınması gerekmektedir. Mevzuata göre, bu işlemler en az iki yılda bir tekrarlanarak takografların disiplin altına alınması amaçlanmaktadır.
Bilindiği üzere takograf cihazları araç muayene istasyonlarında Mevzuatı gereği kontrol edilmesi gereken cihazlardır. Yukarıda sözü edilen hukuki düzenlemeler henüz devam ederken, ortaya çıkması muhtemel karışıklıkların önlenmesi amacı ile Araç Muayene istasyonlarının yaptığı takograf kontrollerinin “ağır kusurdan hafif kusur kapsamına” alınması talebi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına iletilmiştir. Böylece 01.01.2009 tarihi itibarı ile TÜV Türk İstasyonlarında yapılan takograf kontrolleri “ağır kusurdan” “hafif kusur” kapsamına alınmıştır.
Bu düzenleme çalışmaları tamamlandıktan sonra yine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından takograf kontrollerinin yeniden “ağır kusur” kapsamına alınmasını talep etmiştir. Hatta Sanayi Bakanımız Sayın Nihat Ergün bizzat yaptığı basın açıklamasında kontrollerin yeniden “ağır kusur” kapsamına alınması gerektiği yönündeki taleplerini Ulaştırmaya ilettiklerini ifade etmişlerdir.
Zaten, gerek TÜV Türk Araç Muayene İstasyonlarının Kuruluş Mevzuatında gerekse AB Ülkelerindeki araç muayenesi uygulamalarında takograf kontrolleri “ağır kusur” kapsamındadır. Hatta Ülkemizden AB Ülkelerine taşıma yapan araçların muayenelerinde takograf kontrolleri TÜV Türk tarafından halen “ağır kusur” kapsamında değerlendirilmektedir.
Ancak, Ülkemizde yapılan bazı iyi girişimlerin önünde görmeye alışık olduğumuz bürokratik engelleme ve dirençler bu konuda da karşımıza çıkmıştır.
Uygulamanın başladığı 15.03.2012 tarihinden itibaren, konuya taraf ve kamu menfaati yönündeki hassasiyeti bilinen kurumlarca bir çok kez yapılan ikaz ve talebe rağmen, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bir türlü gereken talimatı TÜV Türk’e vermemiştir. Dolayısıyla, araç muayene istasyonlarında yapılan takograf kontrolleri halen “hafif kusur” kapsamında işletilmektedir.
Karayolu trafik güvenliği açısından önemi hepimizce bilinen takograf cihazlarının Ülkemizin kanayan yarası trafik kazalarının azaltılması yönündeki fonksiyonu idrak edilmiş olmasına rağmen, takografların hala araç muayene istasyonlarında hafif kusur kapsamında değerlendirilmesinin sonuçları maalesef ağır olmaktadır.
Mevcut durumda son kullanıcılar, ilgili takograf Mevzuatına uygun bir şekilde takograflarını yetkilendirilmiş servislere giderek yine Mevzuata uygun bir şekilde kalibre ettirmekten, damga altına aldırmaktan imtina etmekte, yıllarca üzerinde çalışılarak yayımlanan teknik ve idari takograf düzenlemelerinin etkin bir şekilde tatbik edilmesi gecikmektedir.
Bunun sonucu olarak; hileli, kalibrasyonsuz, damgasız ya da uygunsuz takograf cihazı takılı araçlar karayollarımızda tehlike saçmaya devam etmektedirler.
İşin ilginç tarafı, Ülke içi uygulamalarında hafif kusur olarak ısrarla sürdürülen takograf kontrolleri, Ülkemizden AB Ülkelerine giriş yapan araçlar için “ağır kusur” kapsamında değerlendirilmektedir. Bu durumda akla ilk gelen, “bizim insanımızın can ve mal emniyeti AB Ülkeleri vatandaşlarından daha mı az değerlidir?” sorusudur.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Sayın Binali Yıldırım’ın sürdürdüğü her iş ve projede gösterdiği hassasiyet ve sağduyuyu bu konuda da göstereceğini umuyoruz.
Ayrıca, aynı Bakanlar Kurulunda görev yapan iki başarılı Bakanımızın, Bakanlıklar arası bürokratik koordinasyonsuzluktan kaynaklandığına inandığımız bu probleme, kamu menfaatleri gereği hızla müdahale edeceğine emin olmak istiyoruz.
Araç Muayene İstasyonlarında yapılan takograf kontrollerinin bir an evvel “ağır kusur” kapsamına alınması yönündeki haklı talebimizi, siz sayın basın mensuplarının önünde bir kez daha tekrarlıyoruz.
Bu konudaki girişimlerimizi her türlü hukuki platformda sürdüreceğimizi beyan ediyor, talebimiz karşısında direnç gösteren yetkilileri, sebep olabilecekleri ilave trafik kazaları noktasında şimdilik vicdani sorumluluklarıyla baş başa bırakıyoruz.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|