Kamyonum
GÜNDEMHABERLERTESLİMAT FOTO GALERİ VİDEO GALERİ YAZARLAR
Menü Arama Facebook Twitter Whatsapp İhbar Hattı
tırsan
English
Pozkrone: Successful as a Krone partner in Poland for 30 years

Pozkrone: Successful as a Krone partner in Poland for 30 years

1 2 3 4 5 6
Dergi
alp özler, yılnak,
17 Şubat 2007 Cumartesi - 00:00

Uluslararası Taşımacılığın Derdi Bitmiyor. Bitmeyen Çile; Vize Çilesi Ve Diğerleri...

Uluslararası Taşımacılığın Derdi Bitmiyor. Bitmeyen Çile; Vize Çilesi Ve Diğerleri...

Vize uygulamalarında karşılaşılan problemlerden yola çıkarak hazırladığımız bu haberin içinde uluslararası taşımacılıkta çözülmeyi bekleyen vize uygulamalarındaki problemler ve çözüm önerilerinden uluslararası taşımacılığı zorlaştıran diğer kurallara ulaşabilirsiniz.

Sektörün en önemli temsilcilerinden UND ve RODER yetkilileri görüşerek merak ettiğiniz sorulara cevap aradık. Konuyla ilgili olarak RODER Genel Sekreteri,Murhak Uluslararası Nakliyat ortaklarından Hakan Bezginli ve UND Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Balnak Lojistik Grup Karayolu Genel Koordinatörü Ertuğrul Tarhan sizin için sorularımızı cevaplandırdı.

Hakan Bezginli yıllardır sektörün yaşadığı bu problemin bir çile haline geldiğini ve Almanya ile yaşanan sıkıntıların biran önce giderilerek Schengen ülkelerinde kalma sürelerinin uzatılması gerektiğini belirtiyor.

Geçtiğimiz günlerde Bulgaristan’la yaşanan vize probleminin sebebi neydi? Bu konuyla ilgili son gelişmeler neler?

Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne 1.1.2007 tarihinde dahil olmasıyla birlikte, Birliğe karşı yasal yükümlüğü gereği sınır kapılarında vize uygulamasına son verilmiştir. Uygulama daha önce yapılan Türkiye – Bulgaristan toplantılarında da incelenmiştir. Türk tarafı, Bulgar Dışişleri Bakanlığından Schengen vizesi hamili Türk vatandaşlarının transit geçişlerinde vizeden muaf tutulmasını talep etmiş, Bulgar tarafı konuya sıcak baktıklarını belirtmiştir.

Ancak, Bulgar hükümetinin gerek sınır kapısında transit vize uygulamasını 1.1.2007 tarihinde durduracağı yönündeki resmi bilgilendirmeyi gecikmeli olarak yapması, gerekse yukarıda dile getirilen talebimizi iki ülke arasında 1993 tarihinde imzalanmış vize anlaşmasının tadili ile birlikte yürürlüğe koyabileceğini de geç bildirmesi nedeniyle sözü edilen sıkıntı yaşanmıştır.

1 Ocak 2007 ve 2 Ocak 2007 tarihlerinde 150 civarında sürücümüz sınır kapısında transit vize alamadığı için çıkış yapamamıştır. Nitekim Edirne Valiliğinin yardımı ile Edirne’deki Bulgaristan Konsolosluğu sürücülere vize tahsis etmiş ve sorun kısmen aşılmıştır. Bununla birlikte Bulgar Elçiliği ve Konsolosluğu yetkilileri konuya son derece hassasiyetle yaklaşmışlar ve sorunun aşılmasında azami gayret göstermişlerdir. Kendilerine bu vesile ile teşekkürü bir borç biliyoruz.

Schengen vizesi bulunan TIR’ların transit geçiş hakkı bulunmasına rağmen Bulgaristan’da böyle bir vize uygulamasıyla karşılaşmalarının gerekçesi nedir?

Uygulamadaki bir yorum farkından kaynaklanıyor zannediyorum. Uygulamadaki bu yorum farkını ve haklılığımızı büyük elçiliğe yaptığımız ziyarette ifade etmeye çalıştık. Uygulama tamamen yorum farkından kaynaklanan ve istenmeyen bir sıkıntı olarak Türk uluslararası taşımacılık sektöründe kriz doğmasına neden oldu. Biz buna gündemimizde yoğun bir yer ayırarak çözmeye çalıştık.

Önümüzdeki günlerde, Türk nakliyecilerini diğer kapılarda da bu tip sorunlar
bekliyor mu?

Böylesi yeni bir sorun beklenmemektedir. Diğer yandan Bulgaristan’ın 1-2 hafta içinde Schengen vizesine haiz sürücülerimizin Bulgaristan vizesi almaksızın transit geçişine izin vermesiyle birlikte şu anda Bulgaristan’ın diplomatik temsilciliklerinde yaşanan vize kuyruğu ortadan kalkacaktır.

Bulgaristan’ ın AB yasaları çerçevesinde gıda malzemelerinin denetimine yönelik yapmış olduğu kontrol, bekleyen TIR’lardaki malzemelerin bozulmasına dolayısıyla bir maddi kayba neden oldu. Bulgaristan bu kaybı tanzim edecek mi?

“ Mümkün olan en az zararla atlatmaya çalıştık.”

Vize ile ilgili çözüm süreci içerisinde, bekleyen TIR’larda hem malzemelerde meydana gelen bozulma hem de taahhütlerin yerine getirilmesi, malların biran önce ulaştırılması konusunda ciddi anlamda sıkıntılar yaşandı. Bunlar yaşanmasa daha iyi olurdu elbette ama zararın neresinden dönülse kardır diyerek mümkün olan en az zararla atlatmaya çalıştık. Mallar zamanında yerine ulaşamadı, tırlardaki gıdalarda gecikmeden dolayı bazı zararlar söz konusu oldu. Standartlara yönelik yapılan gıda taşımalarında bundan sonraki dönemde bir sıkıntı yaşanmayacağını umuyoruz. Uygulamadaki farklılıktan, yapılan değerlendirmelerden ve yorumdan kaynaklanan bir problemdi. Bulgaristan AB mensubu bir ülke olması dolayısıyla yaptığı bir uygulama olarak açıkladı. Bu bir teknik gereklilik. Ticari, siyasi ve dostluk ilişkilerimiz anlamında ülke olarak pozitif değerlendirmelerini yaptık. Menfi bir tavırla da karşılaşmadık. Konunun çözümüne yönelik karşılıklı irade, ilişkilerimizde esas teşkil etti. Bir art niyet, kasıt ya da bilinçli menfi bir tavır somut olarak bize yansımadı.

Önümüzdeki günlerde Türk TIR’larını benzeri problemler bekliyor mu?

“Türkiye’nin yaşadığı en büyük sorun Almanya ile…”

Bunun yanı sıra sektörümüz asıl vize sorununu Almanya Konsolosluklarında yaşamaktadır. Sorunun özeti; son bir aydır Almanya’da çıkarılan göçmen yasasına dayandırılarak, sürücülerimize verilen 6 aylık vizelerdeki Schengen sınırlarında kalış süresinin 90 günden 45 güne indirilmesidir. Bu durumda her bir TIR aracının verimli bir şekilde işletilebilmesi için taşımacı kurumların taşıt başına 3 – 4 sürücü istihdam etmesi gerekir ki, bu sektörde infiale yol açabilecektir.

Esasında hali hazırda Türkiye’nin bu anlamda yaşadığı en büyük sorun, Almanya’yla mevcut olan vize sorunu. Schengen anlaşmasına göre anlaşmaya taraf olmayan ülkelerin vatandaşları, şu anda Schengen sınırları içerisinde altı ay 90 gün süreli çok giriş çıkışlı vize alabiliyorlar. Daha önce Almanya, Türkiye’ ye yaptığı vize uygulamalarında bir yıl 180 gün kalmalı ve çok giriş çıkışlı vize uyguluyordu. Daha sonra bu uygulamayı altı ay 90 gün süreli ve çok giriş çıkışlı bir vize şekline çevirdi. Son uygulamayla altı ay 45 gün ve çok giriş çıkışlı vize şekline çevirdi. Esas problem burada yaşanıyor. Bu uygulamanın altı ay 90 gün süreli çok giriş çıkışlı vize olması gerektiğini savunuyoruz. Zaten Schengen anlaşmasının onbirinci maddesi de buna göre düzenlenmiştir. Eğer ki bir süre veriliyorsa bu süre maksimum süreyse ve 90 günse, bunun dışında bir iç düzenleme de varsa bu düzenleme uygulanabilir düzenlemedir diye Alman tarafının bize konuyla ilgili açıklaması var. Kendi muhaceret kanununa göre; ‘altı ay 45 gün haricinde Almanya da bulunmak, oturum ve çalışma müsaadesi almayı da beraberinde getiriyor’ şeklinde açıklama yapıyorlar.

Alman tarafının bu açıklamasına sizin cevabınız, çözüm öneriniz nedir?

Biz bunun böyle olmaması gerektiğini ve bu anlamda ticaret ve muhaceret kanunu esaslarının ayrı başlıklar halinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. ‘Sürücülerimiz Almanya’ da kalmak ya da çalışmak konusunda iradesi olan şahıslar değildir’ şeklinde bir savunma getiriyoruz. Sürücülerimizin bir firmaya bağlı çalıştıklarını, ikametlerinin belli olduğunu, sigorta ve maaşları olduğunu ve ticari bir faaliyet için vize aldıklarını dolayısıyla Almanya’ da kalma gibi bir talepleri ve beklentilerinin olmadığını belirtiyoruz. Bu nedenle Almanya muhaceret yasalarına tabi olmamaları gerektiğini söylüyoruz.

“Schengen anlaşması uluslararası bir anlaşma olması dolayısıyla iç hukuk kurallarının üstündedir.”

Schengen anlaşmasının 11. maddesinin (a) bendi altı ay süre içerisinde üç ayı geçmemek kaydıyla birden fazla giriş çıkış için geçerli olan bir seyahat vizesidir. Schengen vizesinin bir seyahat, bizimkinin de genelde bir seyahat, özelde ise bir ticari seyahat vizesi olduğunu, bu nedenle anlaşmanın kapsamı dışında değerlendirilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Turistik ziyaret, tedavi amaçlı vizeler dışında sürücülerimize yapılan vize uygulamasında genişletici yorum yapılmalıdır. Schengen anlaşması altı ay 90 güne, Alman iç hukuku ise altı ay 45 güne müsaade ediyor. Schengen anlaşması uluslararası bir anlaşma olması dolayısıyla iç hukuk kurallarının üstündedir. Almanya bu nedenle uygulamayı iç hukuk kurallarına göre düzenleyip daraltıcı bir yorum yapmak yerine Schengen anlaşmasının öngördüğü kurallar çerçevesinde altı ay 90 gün olarak uygulamalıdır.

Bu problem Türkiye ve Almanya arasındaki ticareti nasıl etkilemektedir?

Almanya’nın Türkiye’nin Alman dış ticaretinde önemli bir yeri olduğuna dair bir açıklaması da var, bunu da göz önüne almaları gerekiyor. 27 Nisan 2004 tarihli Almanya-Rusya arasında yapılan vize anlaşmasında; 180 gün içerisinde 90 gün kalma imkanı veren bir vize anlaşmasının yapıldığını biliyoruz. Türkiye’nin de benzer bir imkandan yararlanması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bizim Ro-Ro’ larımızdaki TIR’larımızın hemen hepsi Almanya’da yapılmıştır. Römorklarımızın çoğu Alman markasıdır. Almanya’nın mallarını biz sadece Türkiye’ye değil Türkiye transitli ülkelere de taşıyoruz. Türkmenistan, Azerbaycan, Gürcistan, İran, Irak, Özbekistan, Kazakistan, gibi ülkelere de biz taşıyoruz. Dolayısıyla bizden çok Almanya’nın dış ticareti menfaatinedir. Dışişleri Bakanlığımız, Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanlığımız, Ulaştırma Bakanlığımız, TOBB ( Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) ve RODER olarak yaptığımız hazırlıklar ve sonrasında Almanya Büyükelçiliği nezdinde girişimlerimiz neticesinde bir noktaya gelmeye çalıştık.

“Mutlaka altı ay 90 günlük çok giriş çıkışlı vize uygulamasının yeniden başlatılması gerekmektedir.”

Fakat halihazırda sorun Türk dış ticaretindeki en önemli sorun olarak duruyor. Aşılmış veya çözülmüş değil. Almanya tarafının temelde 45 gün olmakla bazı çözüm önerileri var. Ancak bunlar da yetersizdir. En başta bu süre normal şartlarda arttırılması lazım. Ancak arttırılsa bile ihtiyaçlara cevap vermeyecek. Mutlaka altı ay 90 günlük çok giriş çıkışlı vize uygulamasının yeniden başlatılması gerekmektedir. Geçmişte bu uygulama nedeniyle 90 günden fazla, belli makul sürelerde Almanya’da veya Schengen bölgesinde ikamet eden sürücülerimizin vize taleplerindeki iptallerin de durdurulması beyaz bir sayfa açılması; uygulamanın da bu beyaz sayfayla birlikte başlatılması ve sürdürülmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Almanya’nın konuyla ilgili yaptığı düzenlemelerin öncesi ve sonrasından bahseder misiniz?

Türk nakliye sektörü için sürücülerin 270 gün çok giriş çıkış yapılabilmesine imkan tanıyan vizeye ihtiyacı var. Bunu önceleri yıllık 180 gün olarak ve sonra altı ay 90 gün olarak uyguladılar. Bu duruma uyum sağlamaya çalışırken altı ay 45 güne inmesi şu anda Türk nakliye sektöründe bir kriz olarak gündeme geliyor. Altı ay 45 gün olursa bizim yıllık süreçte üç veya dört şoförle çalışmamız gerekir ki bu sektöre çok büyük bir maliyet getirir. Bu sayıda şoför istihdamı mümkün değil. Mevcut uygulamanın değişmesi önceki uygulamaya dönülmesi gerekiyor.

Bu problem nasıl giderilir, çözüm önerileriniz neler?

“Böyle bir çilekeş sektör, değil Türkiye’de dünyada yoktur.”

Almanya ile görüşmelerimiz devam ediyor. Burada çok büyük sıkıntı var. Türk dış ticareti için hayati bir konu. Bu konunun aşılması biraz daha zaman alacak gibi görünüyor. Belki de çok büyük sıkıntılara neden olacak. Toleranslar dahi bu problemin çözümüne kalıcı bir cevap veren alternatifler değildir. Türkiye sürekli vize sorunlarıyla karşı karşıya. Bir uluslarası taşımacı hangi ülkeye gidecekse haritayı önüne alacak. Ülkelerdeki vize ile ilgili görüşmeleri yapacak, bu anlamdaki belge, evrak ve dokümanları hazırlayacak, tek tek ödemelerini yapacak, vizesini alacak ondan sonra yola çıkacak. Başkanımızın tabiri ile böyle bir çilekeş sektör değil Türkiye’de dünyada yoktur. İşimiz çok zor gerçekten. Bizim bu anlamda tek beklentimiz kamunun yanımızda olması, bize destek vermesi ve sorunlarımızı çözmek anlamında katkıda bulunması, iradesini göstermesidir. Bu iradeyi gördüğümüz zamanda son derece mutlu olacağımızı belirtmek isteriz. Bu anlamda Türk uluslararası taşımacılık sektörünün şu anda gündeminde olan konu ticaret, maliyet ya da kar değil. Biz ülkenin menfaatlerine, dış ticaretine hizmet etme anlamında bir nefer iradesiyle; özveriyle, fedakarlıkla, vatanına, milletine, ülkesine hizmet etmekten başka bir beklenti ve düşünce içinde değiliz.

UND Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Balnak Lojistik Grup Karayolu Genel Koordinatörü Ertuğrul Tarhan, Uluslararası taşımacılıkta yaşanan problemlerin biran önce giderilmesinin ihracata önemli katkıları olacağının altını çiziyor. Tarhan İstanbul’da yaşanan yürüyüş yasağının 2007 yılının en önemli sorunlarından biri olduğunu da söylüyor.

Bulgaristan’ da yaşanan sorunların nedeni neydi?

“2006 için Bulgaristan’ la vize prosedürümüz belliydi.”

Sorun Türkiye ve Bulgaristan arasında aşağıda belirteceğim nedenden ötürü mevcut vize prosedürlerinde gerekli değişikliğin yapılmamasıdır. 2006 yılı için bizim vize prosedürümüz belliydi. Taşımacılar 2006 başında konsolosluğa verdiği liste dışında aynı yıl işe aldığı başka bir şoföre veya yeni kurulan bir firmanın sürücüsüne Bulgar Konsololuğundan vize alamıyordu.2007 listeleri de konsolosluklara ocak ayı başında verildiğinden zaten sektörün transit geçiş vizelerini tamamlaması söz konusu olamazdı.

Bu bir sürpriz miydi TIR’lar için? Yani daha önce bu konuya ilişkin bir prosedür belirlenmemiş miydi?

Ankara’da eylül ayı içerisinde Konsolosluklar arasında yapılan toplantıda Bulgar tarafı transit vizelerin sınır kapılarında verilmeyeceğini belirtmiş, Fakat Schengen vizesine veya herhangi bir AB ülkesi vizesine sahip araç sürücülerinden Transit vize istenmeyeceğini de bildirmişlerdi. Bulgar heyet başkanının bu öngörüsü üzerine iki ülke arasında transit vize durumunu gözden geçirmeye de gerek duyulmamış.

Konuyla ilgili şu anda gelinen aşama nedir?

“…anlaşma sağlanırsa sektör açısından sevindirici bir gelişme olacak.”

Dışişleri Bakanlığımız yaptığı çalışmalar sonucunda Bulgaristan’ la imzalanacak olan vize antlaşmasında Schengen vizesine haiz ve AB ülkelerinden vize almış pasaportlara transit geçiş ücreti istenmeyeceği yönünde karar alınması bekleniyor. Bakanlar Kurulundan geçtikten sonra da beklentimiz şubat ayı başlarında artık vize sorununun ortadan kalkacağı. Bu anlaşma sağlanırsa sektörümüz için çok iyi bir gelişme olacak ve bahsetmiş olduğumuz tüm olumsuz gelişmeler ortadan kalkacak.

Peki ya anlaşma sağlanamazsa…

Eğer bu anlaşma sağlanamazsa Bulgar vizesi olmayan sürücülerimiz başka güzergahları kullanacaklar. Bu gün Schengen vizesi olup da transit geçiş vizesi isteyen tek AB ÜLKESİ Bulgaristan. Şimdilik sadece antlaşmanın bir an önce imzalanıp yürürlüğe konmasını ve uygulamaya geçilmesini bekliyoruz. Bu sektör açısından sevindirici bir gelişme olacak.

2007 yılında vize uygulamalarıyla ilgili tehlike olarak gördüğünüz ne gibi sorunlar var?

Sektörümüzü 2007 ve sonrasında bekleyen en büyük sorun, Almanya’ nın 2007 yılı başından itibaren uygulamaya koyduğu, Schengen ülkelerinde kalma süresinin yarı yarıya düşürülmüş olması. Bu süre daha önce 6 aya 90 gün, 12 aya 180 gün olarak uygulanıyordu. Yapılan değişiklik üzerine sektör dernekleri; başta TİM Başkanı Oğuz Satıcı, daha sonra TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ve UND’ nin başkan ve yardımcıları düzeyinde harekete geçilerek Alman Konsolosluğuyla görüşmeler başlatıldı. Görüşmeler devam ediyor. Şu an sektörümüzün ve dış ticaretimizin etkileneceği en önemli konu bu esasında. Çünkü, söz konusu durumda bir aracımıza senede 4-5 tane sürücü almamız gerekiyor. Çözüm üretilmemesi durumunda şu anda sürücü sıkıntısı çeken sektör çalışamayacak hale gelecek.

Almanya ile yaşanan bu problemin Türk ihracatına etkileri nasıl yansır?

“AB yapılan İhracatın 35 milyarını karayolunun taşıdığı ortada.”

85 milyar dolarlık toplam ihracatımızın yüzde 55’i AB ülkelerine gerçekleşiyor. 47 milyar dolarlık AB ye yapılan ihracatın yüzde 75’i karayolundan taşınmakta. Bu nedenle konu oldukça önemli.

“Almanya 150 bin tırımızın geçiş yaptığı bir ülke.”

Şu an 75 bin tırımız Almanya ile ikili ticaret, 75 bin tırımızda Almanya’yı transit geçerek diğer ülkelere taşıma yapıyor. Düşünün ki 150 bin tırımızın geçiş yaptığı bir ülkeden bahsediyoruz. Bu yüzden uygulamanın bir an evvel çözüme ulaştırılması yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Uluslararası taşımacılık yapanlar başka ne tür sorunlarla karşılaşıyor?

Bu konunun dışında geçiş belgesi ile ilgili sorunlarla da karşılaşıyoruz. Bu sorun sadece AB ülkelerinde yaşanan bir sorun değil. Yaşadığımız bu sorun öyle bir sorun ki bazı ülkelerle artık düğüm haline gelmiş durumda. Özellikle AB üzerinde Gümrük Birliğinden doğan serbest dolaşım haklarımız konusunda UND olarak gerekli süreçleri tamamlayıp geçiş belgesi ve vize konusunu milletlerarası adalet divanına götürmeyi düşünüyoruz.

“ AB: Ulaştırma bir hizmet sektörü olduğundan, hizmetler Gümrük Birliği kapsamında değildir.”

Gümrük Birliği 1996 yılında serbest dolaşımdaki mallar için yapılmış fakat hizmetler kapsam dışında bırakılmış. Ve bu 2004’ e kadar bu şekilde devam etmiş. Geçiş belgesi ve vize toplantılarında AB’nin bize söylediği şey hep aynıydı: Ulaştırma bir hizmet sektörü olduğundan, hizmetler Gümrük Birliği kapsamında değildir.

Ne zaman ki 2004 yılında AB’den güney kıbrıs a limanlaımızın açılmasına yönelik istek geldi, hükümetimizde aynı cevabı vererek bu öneriyi geri çevirdi: Bu hizmetler kapsamındadır, Gümrük Birliği ulaştırma hizmetlerini kapsamaz.böylece savundukları tez geri tepmiş oldu. bu yönde 8-10 senedir uygulamada geri dönüş yapmıyor ama limanları açın da diyor. Bu görüşmeler de hemen hemen iki senedir bu paralelde Dış İşleri Bakanlığı tarafından devam ediyor. Hatta geçen sene Dışişleri Bakanlığımız en son Avrupa’ da yapılan toplantıda konuyu AB’ nin gündemine aldırdı.

Geçiş belgeleriyle ilgili problem tam olarak nedir?

Daha çok geçiş belgesi kotalarıyla ilgili yaşanıyor problem. Her yıl ülkelerle Karma Ulaştırma Komisyon Toplantıları yapılıyor. İki ülke arasındaki karayolu eşya taşıması ve yolcu taşıması esaslarını belirlenerek bu esaslar çerçevesinde iki ülke arasında geçiş belgeleri kotaları tespit ediliyor. Fakat bizim artan dış ticaretimize göre bu kotalar yetersiz kalıyor ve önümüzde tarife dışı bir engel olarak çıkıyor. Bilhassa 2007’ den sonra Türkiye’ nin ihracatının dolayısıyla karayolu taşımalarının da artması geçiş belgesi ihtiyacını hat safhaya çıkardı. Bu konuda en büyük sıkıntı çektiğimiz ülkeler; Avusturya, Macaristan, Rusya, Türki Cumhuriyetleri ve İtalya. Bu ülkelere zaman zaman taşıma yapamaz hale geliyoruz .

Peki Türkiye’de karşılaştığınız problemler neler?

“ En verimli saatlerde 10 saat sokağa çıkma yasağı uygulanıyor.”

Bu meselelerin dışında, hem uluslararası taşımacıları hem yurt içi taşımacıları ilgilendiren, ticaretin kalbi İstanbul’ da devamlı gündemde olan yürüme yasakları var. 30 Mart 2006’ da belediyenin Ulaştırma Koordinasyon Merkezi’nin aldığı bir karar neticesinde ağır tonajlı araçlara sabah 06:00 10:00, öğleden sonra 16:00, akşam 22:00 saatleri arasında yani günün en verimli saatlerinde 10 saat sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. 6 saat çalışabiliyorsunuz. Bu süre içinde yükü getirmek, İstanbul trafiğiyle tabiri caizse cebelleşmek ve sonrasında gümrüğe gidip aracın ihracat için çıkışını sağlamak imkansızlaşıyor.. Gümrükler hafta içi 20:00, hafta sonu 22:00’ye kadar hizmet veriyor. Hafta sonu Türk ihracatının yüzde 70-75’ inin yapıldığı bir zaman. Bu durumda pazartesi gününe kalacak her bir tır o hafta içinde Avrupa’ da yükünü boşaltamama tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor ve çoğunluğu da boşaltamıyor.

Bu durumun sektöre yansıyan etkilerinden ve problemin giderilmesi için yapılan çalışmalardan bahseder misiniz?

İhracatta yakınlık avantajımızı kaybetmiş oluyoruz. Ulaştırma Bakanlığı bu konuda belediyeye, valiliğe yazı yazdı. Fakat o yazının üzerinden iki ay geçmesine rağmen belediye herhangi bir değişikliğe gitmedi. Esasına bakarsanız, bugün 4925 sayılı kanunumuzda taşımalar üçüncü şahıslar tarafından engellenemeyeceği yazıyor. Kanun gereği yerine getirilmemiş oluyor.Bu durumdan yurtiçi ve yurtdışı taşımacılarımız, dolayısıyla ihracatımız fazlasıyla etkilenmekte. Kendi ülkemiz sınırları içerisinde tırlarımıza uygulanan aynı yasak uluslararası antlaşmalar öne sürülerek yabancı plakalı tırlara uygulanmıyor.

“ Yabancı plakalı tırlara bu yasak uygulanmıyor.”

Bu öyle bir uygulama ki düşünün aynı kulvarda bizim aracımıza yasak uygulanırken yabancı plakalı bir araç bu uygulamadan etkilenmiyor.
Rekabette zorlanıyoruz.TİCARETİN kalbi istanbulda uygulanan bu yasak nedeni ile ekonomi olumsuz yönde etkilenmekte,sektör çok zor durumda hizmet vermektedir.Böyle bir yasak uygulaması Avrupa’nın hiçbir ülkesinde yok. Konu halihazırda UND ile beraber İTO başkanı Murat Yalçıntaş tarafından da gündeme getirilmiş durumda.

“Her şey sanal olabilir ama taşımacılık sanal olamıyor”

Bu konunun 2007’ nin önemli konularından biri olduğunu altını çizerek belirtiyorum. Bir de 30 Mart 2006 da alınan kararda zaten gümrüklere, limanlara, ihracat ve ithalata gidecek araçlara izin belgesi verileceği kararı var.Buna rağmen belediye kendi kararıyla çelişerek bu kapsamdaki araçlara izin belgesinivermiyor. Esasında ekonomide canlılığın devamını sağlayacak olan da eşya taşıyan araçların serbestliği. Her zaman söylediğimiz gibi, ticarette her şey sanal olabiliyor ama bir tek taşımacılık sanal olamıyor. Bu açıdan en önemli şey şu anda İstanbul’ daki yürüme yasaklarının belediye, valilik ve hükümet tarafından biran önce gündeme alınıp kaldırılması.

 
Man 'ın Pazarlamadaki Yeni Müdürü...
 
RODER 2006 YILINI DEݐERLENDİRDİ
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Nuray PEKCAN
Nuray PEKCAN
Bunu Yazmayacaktım!
seyit usta, römort, treyler, üst yapı,
scania
YAZARLAR
Kamyonum TV
ÇOK OKUNANLAR
Güzeller
FACEBOOK'TA KAMYONUM
ANKET
Uluslararası taşımalarda karşılaştığınız en büyük sorunlar nelerdir?
 
Kamyonum Künye İletişim Abonelik ve Reklam Sitene Ekle
GüncelEkonomiİhaleGündemHaberlerTeslimatDeniz TaşımacılığıLojistikEnglish
Ağır Vasıtalarda Yeni ModellerHafif Ticarilerde Yeni ModellerÖzel Tasarım AraçlarModifiye KamyonlarTreyler GaleriÜstyapı GaleriOtobüslerde Yeni ModellerKamyon MagazinGüzeller
Yeni Araç TanıtımlarıTest Sürüşleri - KamyonTest Sürüşleri - Hafif TicariKamyon YarışlarıMonster Truck YarışlarıKamyon SimülatörleriOtobüs SimülatörleriYeni TeknolojilerKamyon Magazin
sondakikasrctürkiyetruckşoförtreylerkamyonumdikkatnews