Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Kaan Şakul, “2021 yılının sonunda, 445 milyon dolar ve 100 milyon euro olmak üzere toplamda 558 milyon dolarlık fonlamaya imza attık. Bu işlemin, yaklaşık 340 milyon dolarlık kısmı, Sürdürülebilir Finans Çerçevesi kapsamında yeşil, sosyal ve sürdürülebilir nitelikteki kredilerin desteklenmesine yönelik olarak kullanılacak." diyor.
Yapı Kredi, düşük karbonlu ekonomiye geçiş ve iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında, ekonomik sürdürülebilirliği, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlikle bir bütün olarak ele alıyor.
Sürdürülebilir bir gelecek için operasyonel ve kredilendirme faaliyetlerini etkin bir şekilde yöneten Yapı Kredi’nin, 2020 yılı sonu itibariyle yenilenebilir enerji finansman hacmi 2.4 milyar dolar seviyesine ulaştı ve portföyünün yüzde 43’ünü yenilenebilir enerji projeleri oluşturdu. Banka, finansman sağladığı projelerle 4 milyon ton üzerinde CO2 salımının önüne geçti. Kömür yakıtlı termik santralleri ve kömür madenciliği yapan yeni projeleri finanse etmeyen Yapı Kredi, yeşil proje ve yatırımlara finansal destek sunarak ortak fayda ve değer yaratmaya odaklanıyor.
2021 yılı, sürdürülebilirlik alanında alınan aksiyonların gerek devletler gerekse şirketler düzeyinde hız kazandığı bir yıl oldu. "Finans sektörü, sahip olduğu bu büyük dönüştürücü güçle sürdürülebilirlik konularında büyük bir misyon üstlenmek zorunda” diyen Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Kaan Şakul, “2021 yılının sonunda, 445 milyon dolar ve 100 milyon euro olmak üzere toplamda 558 milyon dolarlık fonlamaya imza attık. Bu işlemin, yaklaşık 340 milyon dolarlık kısmı, Sürdürülebilir Finans Çerçevesi kapsamında yeşil, sosyal ve sürdürülebilir nitelikteki kredilerin desteklenmesine yönelik olarak kullanılacak. Yeşil ve sürdürülebilir dönüşüme yönelik sorumluluk alırken, sağladığımız bu finansmanlar ile sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarımızda emin adımlarla ilerliyoruz” diyor.
Şakul, Yapı Kredi olarak en fazla önem verdikleri noktalardan birinin ise, yalnızca kendi iş alanlarında değil, her alanda topluma değer katmak olduğunu söylüyor. Şakul, “Bunu yaparken odağımıza, çalışanlarımızdan başlayarak tüm paydaşlarımız ve müşterilerimizi alıyoruz. Sadece ekonomik gelişim adına değil; topluma, insana ve doğaya dost sürdürülebilir bir gelecek için var gücümüzle sınırları kaldırmaya çalışıyoruz” yorumunu yapıyor. Kaan Şakul ile Yapı Kredi’nin sürdürülebilir finans stratejisini konuştuk:
SÜRDÜRÜLEBİLİR İŞ MODELLERİ ÇERÇEVESİNDE BİR BÜYÜMENİN GERÇEKLEŞMESİNİ BEKLİYORUZ
“Avrupa Komisyonu, 21 Nisan 2021’de, Avrupa Birliği (AB) genelinde sürdürülebilir faaliyetlere yönelik para akışını iyileştirmeye yardımcı olacak kapsamlı bir sürdürülebilir finans paketini kabul etti. Bu önlemler, yatırımcıların yatırımlarını daha sürdürülebilir teknolojilere ve işletmelere yeniden yönlendirmelerini sağlayarak, 2050 yılına kadar Avrupa’yı iklim açısından nötr hale getirmek konusunda etkili olmayı hedefl iyor. Diğer yandan çevresel açıdan sürdürülebilir ekonomik faaliyetlerin listesini oluşturan bir sınıfl andırma sistemi olan AB Taksonomisi, AB’nin sürdürülebilir yatırımı büyütmesine ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın uygulanmasına yardımcı olmak için önemli bir rol oynamayı amaçlıyor. En önemli ticaret ortağımız olan Avrupa ile ticaret yapan Türk şirketlerinin, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın hayata geçmesiyle hızla, sürdürülebilir iş modellerine geçiş yapacağını, Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de sürdürülebilir iş modelleri çerçevesinde bir büyümenin gerçekleşmesini bekliyoruz. Sürdürülebilir finans ürünlerine olan ihtiyacın artması nedeniyle, pazardaki sürdürülebilir finans ürünü çeşitliliği ve hacminde de bir büyüme gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Ayrıca Avrupa Birliği’nin, Yeşil Mutabakat ile ilgili son derece kararlı olduğunu da görüyoruz. Avrupa Birliği, iklim değişikliğinin yıkıcı sonuçlarına karşı mücadelede emin adımlar atıyor. Bu kapsamda ana hissedarımız Koç Holding’in CEO’su Levent Çakıroğlu 2021 başında gerçekleşen Davos Zirvesi’nde Yeşil Mutabakat ajandası kapsamında özel sektörün atacağı somut adımların belirlenmesine liderlik edecek olan CEO Eylem Grubu’na katıldı. Biz de Yapı Kredi olarak bu alanda büyük çalışmalara imza atarak Koç Topluluğu’nun belirlediği yol haritası doğrultusunda ilerlemeye devam edeceğiz.”
İLK ELEKTRİK SANTRALİ FİNANSMANINI YAPAN BANKA
“Yapı Kredi olarak müşterilerimizin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, tüm çözümlerimizi tek noktada müşterilerimize sunabiliyoruz. İlk elektrik santrali finansmanını yapan banka olmakla birlikte proje finansmanında da lider bankayız. Yenilenebilir enerji tarafında da çok fazla çalışmamız var. Müşterilerimize sürdürülebilirlik yolculuklarında destek vermek, sürdürülebilir finans ekseninde stratejimizin en önemli alanlarından biri. Yeşil tahvil, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği kredileri, kadın girişimci ve tarım kredileri gibi pek çok ürün ve hizmetimizle sürdürülebilir kalkınma sorunlarına finansal çözümler sunuyoruz. Sağladığımız finansman çözümleriyle müşterilerimizin işlerini ve sürdürülebilirlik adına dönüşümlerini kolaylaştırmayı hedefl iyoruz. ”
TÜM ALANLARDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ ÇALIŞMALARIMIZA ENTEGRE EDİYORUZ
“Sektörde sürdürülebilirlik danışmanlığı yapan tek bankayız. Sürdürülebilirlik danışmanlığı ile sürdürülebilirliği sadece çevresel bir kavram olarak ele almayıp tüm alanlarda sürdürülebilirliği çalışmalarımıza entegre ediyoruz. Çevre ile uyumlu, toplumun beklentilerini dikkate alarak çevresel, sosyal ve kurumsal faaliyetlerimizi yürütüyoruz. 2019 yılında Birleşmiş Milletler Sorumlu Bankacılık Prensipleri’nin kurucu imzacıları arasında yer aldık. Geleceğin sürdürülebilir bankacılık dünyası için kapsamlı bir çerçeve sunan Sorumlu Bankacılık Prensipleri; ‘Uyum’, ‘Etki ve Hedef Belirleme’, ‘Müşteriler’, ‘Paydaşlar’, ‘Yönetişim ve Kültür’, ‘Şeff aflık ve Hesap Verebilirlik’ olmak üzere 6 başlıktan oluşuyor. Prensipler, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Paris İklim Anlaşması’na uyumlu bir şekilde bankacılık sektörünün toplumsal gelişime katkısını artırmayı hedefl iyor. Girişimin en önemli özelliği ise bankalara sürdürülebilir kalkınma için aksiyon alma yükümlülüğü getirmesi. Prensipler kapsamında faaliyetlerinin etkilerini ölçen bankalar hedef belirliyor ve her yıl gelişimlerine yönelik raporlama yapıyor. Bu anlamda yeşil tahviller, sürdürülebilirlik bağlantılı krediler, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği kredileri, Doğa Dostu Mortgage ve Doğa Dostu Taşıt kredileri gibi pek çok ürün ve hizmetimizle sürdürülebilir kalkınma sorunlarına finansal çözümler sunuyoruz. Müşterilerimizi sürdürülebilirlik alanında adımlar atmaya teşvik ediyoruz. Kurumsal ve ticari müşterilerimize verdiğimiz sürdürülebilirlik bağlantılı kredilerde, kredinin kullanılacağı alandan bağımsız olarak müşterimizin sürdürülebilirlik performansı ile bağlantılı bazı hedefl er belirliyoruz. Kredi vadesi kapsamında bu hedeflere ulaşılması durumunda, kredi koşullarında avantajlar sağlıyoruz.”
Sürdürülebilir kalkınma sorunlarına yönelik finansal çözümler
Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Kaan Şakul, sürdürülebilir kalkınma sorunlarına yönelik sundukları finansal çözümleri ve yaklaşımları şöyle anlatıyor:
-“2018 yılından bu yana Türkiye Konutlarda Enerji Verimliliği Finansman Programı’na (TuREEFF) katılıyoruz. TuREEFF programı çerçevesinde enerji verimliliğine yatırım yapan KOBİ’lere ve konutlarda enerji verimliliği yatırımlarına kredi sağladık.
-2020 yılının başında, ilk yeşil tahvil ihracını gerçekleştirirken, bu ihracı ICMA Yeşil Tahvil Prensipleri ile uyumlu bir şekilde yaparak yeşil proje ve yatırımlara sağladığımız kaynakları da çeşitlendirdik.
- Daha yaşanılır ve sürdürülebilir bir dünya için kaynakların doğru kullanılması duyarlılığıyla hareket ediyoruz. Bu kapsamda enerjide tasarruf bilincinin artırılması için müşterilerimize Doğa Dostu Mortgage ürününü sunuyoruz. Doğa Dostu Mortgage ile A ve B sınıfı Enerji Kimlik Belgesi bulunan konutlara özel olarak, kredi tahsis ücretinde yüzde 50 muafiyet avantajı sağlıyoruz.
- Doğa Dostu Taşıt Kredisi ile müşterilerimizin sürdürülebilirlik yolculuklarına destek vererek, elektrikli ve hibrit araçların finansmanına özel cazip faiz oranları sunuyoruz. Ayrıca tahsis ücretinde de yüzde 50 indirim uyguluyoruz.
-Finansman sağladığımız proje ve yatırımların etkilerini yönetmek için Çevresel ve Sosyal Risk Değerlendirme Sistemimizi uyguluyoruz. Yapı Kredi’nin Çevresel ve Sosyal Risk Değerlendirme Sistemi, uluslararası finans kuruluşlarının standartlarına paralel olarak güçlü bir risk yönetimi yaklaşımını ortaya koyuyor. Her geçen gün dünyadaki en kapsamlı yaklaşım olan Ekvator Prensipleri’ne daha fazla uyumlu hale gelerek kendimizi geliştiriyoruz.
- Kredilendirme sürecinde finansal incelemelere ek olarak, çevresel ve sosyal etki odaklı değerlendirmelerle de potansiyel risk ve etki önleyici faaliyetleri belirleyerek yapılan analizlerin çerçevesini büyütüyoruz. Böylece yatırıma yönelik verdiğimiz finansman kararımızla sorumlu bir yaklaşım sergileyerek müşterilerimiz üzerinde de farkındalık yaratmış oluyoruz.
- 2021 yılının ilk yarısında, 962 milyon dolar tutarında sürdürülebilirlik bağlantılı ilk sendikasyon işlemimizi yaptık. Yılın ikinci yarısında ise dünyanın önde gelen bankalarından Bank of America ile 225 milyon euro tutarında sürdürülebilirlik bağlantılı repo işlemi gerçekleştirdik. Yine sürdürülebilirlik kriterlerine bağlı 822 milyon dolarlık yeni bir sendikasyon kredisine imza attık. Ülkemize ve Yapı Kredi’ye uluslararası alanda duyulan güveni bir kez daha teyit eden ve 360,5 milyon dolar ve 396,5 milyon euro olmak üzere iki ayrı döviz cinsinden sağladığımız bu kredi, dış ticaretin finansmanı için kullanılacak.
- Yeşil ekonomiye geçişi her alanda destekliyoruz. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projelerinde kullanılmak üzere, bu dönemde Green for Growth Fund (GGF) ile 15 milyon euro tutarında finansman anlaşmasına imza attık.
- Çiftçiler ile tarımsal işletme kapsamındaki mikro ve küçük işletmelerin desteklenmesi amacıyla da European Fund for Southeast Europe’dan (EFSE) 25 milyon euro tutarında kredi sağladık. Böylece bu iki kredi sayesinde reel sektörün ihtiyaç duyduğu yeşil finansmanı sağlayarak, sürdürülebilir iş modellerine geçişlerini hızlandırmasına önemli bir katkı sunmuş olduk.”
Portföyümüzün yüzde 43’ünü yenilenebilir enerji projeleri oluşturuyor
“Yapı Kredi olarak iklim değişikliğinin, dünyamız, işimiz, müşterilerimiz ve faaliyet gösterdiğimiz topluluklar için büyük bir risk oluşturduğunun farkındayız. Bu farkındalıkla bir finans kuruluşu olarak, yüksek karbonlu enerji kaynaklarından düşük karbonlu enerji kaynaklarına geçişi hızlandırma sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Bu sorumluluğumuzun bir parçası olarak geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerle enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve diğer düşük karbonlu enerji kaynaklarına verdiğimiz desteği artırma konusunda çok sıkı çalışıyoruz. Sürdürülebilir bir gelecek için yeni kömür yakıtlı termik santralleri ve kömür madenciliğini finanse etmeyeceğimizi taahhüt ettik. Bu sayede düşük karbon ekonomisi hedefine uygun olarak yenilenebilir enerji kaynaklarının büyümesini finanse etmeyi hedefl iyoruz. 2020 yılı sonu itibariyle yenilenebilir enerji finansman hacmimiz 2.4 milyar dolar seviyesine ulaştı ve portföyümüzün yüzde 43’ünü yenilenebilir enerji projeleri oluşturdu. Finansman sağladığımız projelerle 4 milyon ton üzerinde karbon salımının önüne geçtik.”
Yatırımcılar ESG performanslarını dikkate alarak yatırım kararı veriyor
“Özellikle son dönemde, Türkiye’de şirketlerin sürdürülebilirliğe olan ilgisinin arttığını görüyoruz. 2014 yılında Borsa İstanbul (BIST) Sürdürülebilirlik Endeksi’nin hayata geçmesiyle başlayan bu ilgi pandemiyle birlikte hız kazanarak devam ediyor. Yatırımcılar, şirketlerin finansal performanslarının yanı sıra çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim (ESG) performanslarını da dikkate alarak yatırım kararı veriyor. Diğer yandan ülkemizdeki bankalar, uluslararası finans kuruluşları ile geliştirdikleri iş birlikleri sayesinde sürdürülebilir ve yeşil ekonomiye ayrılan fonların kullandırımında kilit rol oynuyor. Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’nda yer alan eylem planlarının hayata geçmesi ile beraber sürdürülebilirlik yatırımları çerçevesinde kurulan iş birliklerinin daha da artmasını öngörüyoruz. Avrupa Yeşil Mutabakatı stratejisi bağlamında hayata geçmesi beklenen döngüsel ekonomi modellerinin, ülkemizde Avrupa Birliği’ne tedarikçi konumundaki şirketler üzerinde önemli bir etki sağlayacağını düşünüyoruz. Ürün materyallerinden tasarıma, atık yönetimi sistemlerinden lojistiğe kadar pek çok iş süreçleri bu doğrultuda yeniden planlanacak.”
KAYNAK: DÜNYA
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |