Bu tarz bir projede iç pazarın ikinci sırada yer almasının doğru olacağını kaydeden Bilaloğlu, bu konuda Almanya'nın örnek gösterilebileceğini dile getirdi. Dünyanın en fazla otomotiv ihracatı gerçekleştiren ülkesinin Almanya olduğunu belirten Bilaloğlu, "Birçok markaları olmasına rağmen iç pazarda ithalatın oranı yüzde 55'e ulaşıyor. Alman şirketleri ürünlerini geliştirirken, ilk etapta ihracatı düşünür. Türkiye'nin çevresinde gelişen ülkelerde büyük potansiyel bulunuyor. Arap Baharı'yla birlikte dışarıya daha fazla açılacak olan Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri ile Türk cumhuriyetleri var. Bu ülkelerin birçoğunda otomotiv sanayii hiç yok. Özetle yerli otomobilin satışı, içeri ve dışarı eşit ağırlıklı olmalı. Otomotivde markalaşmak için ihracat potansiyelini ilk planda tutmalı." dedi. Türkiye için örnek olması istenen Güney Kore modelinde kapalı pazar olma şartı gerekiyor, ancak Türkiye'nin bugün böyle bir ekonomi modelini seçmesi mümkün değil.
Otomotiv Sanayii Derneği tarafından hazırlanan rapor, iki hafta önce Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'e sunuldu. Otomotivciler raporda Türkiye'de B ve C segmenti bir aracın üretilmesi yönünde görüş bildirdi. Otomotiv sanayiinin 125 yıllık bir geçmişi olduğunu kaydeden Ali Bilaloğlu, Türkiye'nin üreteceği aracın mutlaka ekonomik, servis ve yedek parça maliyetleri düşük, aynı zamanda kolay ulaşılabilir olması gerektiğinin altını çizdi. "Bu sektörde artık Apple'ın iPhone'u, iPad'i gibi bir buluş yapmanız zor." diyen Doğuş Otomotiv CEO'su, ekonomik araç sınıfında boşluk olduğunu, dev üreticilerin ucuz otomobil işine girmekte zorlandığını söyledi. Büyük üreticilerin durumunu '5 Yıldızlı otelin baş aşçısının omlet yapmakta zorlanmasına' benzeten Bilaloğlu, şunları dile getirdi: "Örneğin VW Jetta sınıfında, kalitesinde bir aracı ucuza yaparsan, çevre ülkelerde çok tutulur. Ucuz otomobil demek, basit bir iş anlamına gelmiyor. Ciddi mühendislik kabiliyeti, maliyet hesabı istiyor. Ancak yarım asırlık bir geçmişe sahip Türk otomotiv sektörünün bu ürünü ortaya çıkaracak gücü var. Ülkemizde ciddi bilgi birikimi, kalifiye iş gücü, mühendislik, yan sanayi bulunuyor."
Doğuş Otomotiv CEO'su Ali Bilaloğlu, yerli otomobil projesi için ortaya atılan konsorsiyum önerisine de destek verdi. Türk malı otomobili üretmek için kurulacak bir konsorsiyumun çözüm sağlayacağını kaydeden Bilaloğlu, "Dünyada bunun başarılı, işleyen örnekleri var. Bizim markalarını temsil ettiğimiz Volkswagen Grubu mesela. Volkswagen AG'ye Porsche ailesi, Piech ailesi, Katar Holding, aşağı Saksonya Eyaleti (devlet) ortak. Yerli otomobil konsorsiyumunda da doğru kişiler ve doğru hedefler olması halinde projenin başarıya ulaşması mümkün." diye konuştu. Ali Bilaloğlu, oluşturulabilecek böyle bir konsorsiyumda Doğuş Otomotiv'den ziyade Doğuş Holding'in ancak yer alabileceğini sözlerine ekledi.
Kasım belirleyici olur, 2012 bu yıldan daha zor geçer
Doğuş Otomotiv CEO'su Ali Bilaloğlu, otomotiv pazarında 2012'nin bu yıldan daha zor geçeceğini söyledi. Otomotiv pazarının daralacağını kaydeden Bilaloğlu, "Ne kadar daralacağını kasım ve aralık aylarındaki satışlar ortaya koyacak. Sektör, bu yılı rekorla kapatacak sektör, ancak önümüzdeki yıl biraz daha temkinli olmak gerekecek." dedi. Pazarın 1 milyona çıkmasının çok önemli olmadığını belirten Bilaloğlu, "Önemli olan istikrar. Bir kere 1 milyon adede çıkıp, inmek yerine orada kalmak gerekiyor. Ben onun yerine 10 yıl üst üste 700 bin adetlik satışa ulaşmayı tercih ederim. Bu, ekonomi için daha sağlıklı." diye konuştu.
Doğuş Otomotiv 100 bin araç satacak
Bünyesinde VW, Audi, Porsche, Seat, Skoda gibi markalar bulunan Doğuş Otomotiv, yılbaşı hedefinin yüzde 25 üzerine çıkarak 100 bin adetten fazla satışa imza atacak. Yılbaşında 80 bin adetlik satış öngörüsünde bulunduklarını ancak pazardaki hareketlilikle bu rakamın yukarıya çıktığını belirten Bilaloğlu, "Daha çok araç isterdik, maalesef alamıyoruz. Çünkü VW Grubu'nun üretim programları belli ve kapandı." dedi. Yılbaşından bu yana yüzde 30'un üzerinde artan Euro'ya karşı Doğuş Otomotiv'in farklı bir politika belirlediğini anlatan Ali Bilaloğlu, kurdaki artışı bire bir müşteriye yansıtmanın imkânsız olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Bu dalgalanmayı Almanya merkezin desteği ile aştık. VW Grubu, Euro'nun aşırı fırladığı dönemde stoktaki ürünlerin fiyatını artırmadı. Bize araçları eski kurdan sağladı. Biz de kârımızdan feragat ettik. Kurdaki artış nedeniyle markalara göre yaptığımız zamlar farklı ama yüzde 10 civarında diyebilirim."
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |