Mersin Lojistik Camiası Yaraları Bir Olarak Sarmaya Devam Ediyor

Mersin lojistik firmaları depremin yaşandığı ilk günden itibaren büyük bir yardım seferberliği içerisine girerek, kurdukları Whatsapp iletişim grubuyla tabiri caizse bir koordinasyon merkezi gibi çalışmalarına devam etti. Lojistik firmalarıyla başlayan grup bir süre sonra yardım kuruluşlarının, seferberlik içerisinde yer alan sivil toplum kuruluşları ve derneklerin, avukatların, doktorların, sahada aktif şekilde yer alan yardımsever vatandaşların ve bu sürece dahil olan çoğu kişinin katıldığı büyük bir organizasyona dönüştü. Sadece yardım malzemelerinin ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasında değil; aynı zamanda yardım malzemesi bekleyenlerin ihtiyaçlarının belirlenmesi ve bu ihtiyaçların karşılanması noktasında da büyük bir özveriyle çalışan ve hala çalışmaya devam eden Mersin lojistik firmalarından Ceta Lojistik ve Endüstriyel Projeler Müdürü Cem Ercan’a sorularımızı yönelttik. Süreci, sahada ve aktif olarak yer alan Cem Ercan’dan dinledik.

Sözlerine bu ve bunun gibi felaketlerin bir daha yaşanmaması dilekleriyle başlayan Ercan; “Bizler de bu felakette Mersin şehri olarak etkilendik. Şehrimize olan yoğun göç sebebiyle de ileriki dönemlerde bunun sıkıntılarını daha fazla hissedeceğimizi düşünüyorum. Deprem sonrasında ilk gün itibariyle hem vatandaşlık görevimiz hem de Mersin Lojistik camiasındaki konumumuz gereğince önemli bir yardım seferberliğine gönüllü olarak elimizden geldiğinin fazlasıyla katıldık. Mersin Lojistik firmaları olarak bir Whatsapp iletişim grubu kurarak koordinasyonu elimizden geldiği kadar sağlamaya çalıştık. Bu süreçte bizlere destek olan herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum.” dedi.

“Koordinasyon Eksikliği İlk 3 Gün Fazlasıyla Hissedildi”

“Millet olarak bu gibi felaketlerde elimizden gelenin fazlasıyla ama çok ama az yardım ulaştırmaya elbirliğiyle gayret ettik” diyen Ercan devam etti; “Fakat koordinasyon eksikliği çok fazlaydı. Bu da yardımların doğru adreslere ve ihtiyacı olan kişilere ulaştırılamaması sorununu doğurdu. Bu ilk 3 gün fazlasıyla hissedildi.”

“Devlet bu dönemde afet lojistiğinin önemli bir ayağı olan sektöre ne gibi destekler sağladı ve bu destekler yeterli miydi?” sorusunu yönelttiğimiz Ercan; Mersin firmaları olarak konumlarının da bir gereği olarak elbirliğiyle yardıma koştuklarından bahsederken ekledi; “Fakat maalesef Devlet tarafından yapılan yardımlar 5 veya 6 gün sonrasında konuşulur oldu”

“Devlet’imizin İç Nakliyede Öncü Firmalarla Navlunlarda Anlaşarak Faaliyetlerine Devam Etmesi Zaruri Bir İhtiyaç Olmuştur”

Yardım seferberliği içerisinde ücretsiz taşımacılık yapan firmaların, finansal kaynakları da göz önüne alındığında bunun sürdürülebilir bir uygulama olmadığına değinen Ercan konuyla ilgili; “Örnek olarak kendi şirketimizi verirsem; bizim öz kaynaklarımızla bu süreçte yaptığımız ve halen devam ettiğimiz yardımların rakamı, daha küçük düzeyde, orta seviyede bir şirketin 3 veya 4 aylık karının üzerindedir. Ülkemizde, iç nakliyede öncü, özmal araç sayısı oldukça fazla olan şirketler mevcut. Devlet’imizin bu firmalarla navlunlarda anlaşıp faaliyetlerine devam etmesi zaruri bir ihtiyaç olmuştur.” diyerek görüşlerini dile getirdi.

“Sektöre Ait Sorunların Çözümüne İlişkin Atılacak Adımlar Biran Önce Hayata Geçirilmeli”

“Herkesin de gördüğü gibi en kötü anlarda bile ülkemiz için en önemli sektörlerin başında lojistik geliyor, lojistik sektörü tıkandığı zaman ülkenin hayati bir damarının tıkandığını söylesek yanlış olmaz.” diyerek devam eden Ercan ekledi; “Bu sebeple devletin ilgili kurumlarının bir kez daha sektörümüze bakış açılarını genişletmesi ve sektöre ait sorunların çözümüne ilişkin;  teşvik vb. gibi atılacak adımların biran önce hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.”

“Tek Dingil Kalmış Tırın Yardım Bölgesine Ulaştırılması, Mersin Camiasının Bir Özetidir”

Lojistik sektörünün bu dönemdeki performansına ilişkin görüşlerini sorduğumuz Ercan; “Şahsım olarak Mersin ve İstanbul organizasyonlarında bulundum.  Kendi bölgemiz Mersin’i ele alırsak bu şehirde yaşamaktan ve Mersin Lojistik camiasının bir bireyi olmaktan inanın gurur duyuyorum. Sizlere o tek dingil kalmış TIR’ın yardım bölgesine nasıl ulaştığını hatırlatırım. İşte Mersin camiası buydu tam olarak.” dedi.

“Ordumuz En Başında Sahada Olsaydı Bu Aksaklıklar Meydana Gelmezdi”

“Devlet-STK  ve Sektör Paydaşları Bir araya Gelerek Afet Sonrası Ekipler Oluşturmalı”

“Hem organize hem de emir komuta zinciri ile hareket eden Ordumuz en başında sahada olsaydı bu aksaklıklar meydana gelmezdi” diyen Ercan böyle bir felakete hazırlıklı olmadığımızın ve olası başka felaketlere de hazırlıklı olmadığımızın altını çizdi. Diğer senaryolar da göz önünde bulundurulduğunda daha verimli ve planlı bir afet ve afet lojistiği yönetimi için Devlet-STK ve sektör paydaşlarının yaraların sarılmasının ardından bir araya gelmesinin gerekliliğine vurgu yapan Ercan; “Olası afet sonrası ekipler oluşturulup, planlamalarda -özellikle Lojistik ve Ulaştırma açısından işleyişi adına- fikir birliği yapılması gerekli.” dedi.

“Betondan Vazgeçmeli, Hafif Çelik Yapılara Geçmeliyiz”

“Deprem Öldürmez Bina Öldürür”

Son olarak; bir sektör temsilcisi ve bir vatandaş olarak nelerin ivedilikle düzeltilmesi gerektiğini düşündüğü sorusunu yönelttiğimiz Ercan sözlerini şöyle bitirdi; “ Ülkemiz büyük bir deprem kuşağında bulunuyor. Bu nedenle çocuk yaştan itibaren Matematik gibi, Fen dersi gibi bu gerçeğin tüm bireylere anlatılması gerektiğini düşünüyorum; deprem ile yaşamaya alışık bir toplum oluşturulması gerekli. Kesinlikle aynı hataların tekrar edilmemesi gerektiğini düşünüyorum; bu nedenle betondan artık vazgeçilmeli.  Ülkemiz bölgede büyük bir çelik üreticisi rolünde; bu sebeple hafif çelik yapılara ivedilikle geçilmeli ve yeni yapılacak konutlar bu şekilde inşa edilmeli. Unutmayalım; deprem öldürmez bina öldürür!”

Öykü İmset