Ephesus Seaways’in isim verme töreninde, DFDS Akdeniz İş Birimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Selçuk Boztepe ve DFDS Denizcilik Bölüm Başkanı Peder Gellert Pedersen önemli açıklamalarda bulundu. Boztepe, uluslararası nakliyecilik yapan firmaların karayolu taşımacılığı yerine Ro-Ro taşımacılığını tercih etmesi durumunda kendilerinin de fiyatları indirebileceğini belirtti. DFDS’nin; Türkiye, Avrupa ve İskandinavya’da kurmuş olduğu deniz yolu ve demir yolu ağları hakkında bilgi veren Pedersen ise “Türkiye’de bulunan bir kara terminalinden, İskandinav ülkelerinde bulunan bir kara terminaline kadar malların taşınması konusunda bir gelişmeye önayak etmiş olduk.” diye konuştu. Pedersen, DFDS’nin dijital ortamda getirdiği çözümler neticesinde, nakliyecilerin mallarının yolculuğunu on-line olarak planlayabileceğini söyledi.
Akdeniz’in En Büyük Ro-Ro’su “Ephesus Seaways” Sefere Başladı
Denizcilik ve lojistik devi DFDS, Akdeniz’in en büyük Ro- Ro gemisi “Ephesus Seaways”i Türkiye’ye getirdi. “Ephesus Seaways” için U.N Ro-Ro Pendik Limanı’nda isim verme töreni gerçekleştirildi. Tören, DFDS Akdeniz İş Birimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Selçuk Boztepe ile DFDS Denizcilik Bölüm Başkanı Peder Gellert Pedersen’ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. 237 metre uzunluğundaki “Ephesus Seaways”, 6.700 liner metrelik 450 TIR taşıma kapasitesiyle hizmet verecek.
Selçuk Boztepe: “Uluslararası Nakliyeciler Ro-Ro’yu Tercih Ederse, Fiyatları İndirme İmkânımız Olur”
“Ephesus Seaways”in isim verme töreninde önemli açıklamalarda bulunan DFDS Akdeniz İş Birimi Kıdemli Başkan Yardımcısı Selçuk Boztepe, Ro-Ro gemilerinin doluluk oranı arttıkça maliyetlerin minimize edilebileceğini, bu sayede kendilerinin de fiyat indirimine gidebileceğini belirtti. Uluslararası nakliyecilerden bu konuda destek beklediklerini dile getiren Boztepe, uluslararası taşımacılıkta karayolu taşımacılığı yerine Ro-Ro taşımacılığının tercih edilmesinin, uluslararası nakliyecilerin yüz yüze geldiği pek çok operasyonel sorundan ve daha fazla maliyet yükünden kurtulmalarını da sağlayacağını savundu. Boztepe, Ro-Ro taşımacılığının tercih edilmesi ve gemilerin doluluk oranlarının artmasının, kendilerine fiyatları düşürebilme imkânı vereceğini söyledi.
“Lojistiğin Geleceği Inter-Model’de”
Selçuk Boztepe, Türkiye’nin ekonomideki temel stratejisinin ‘İhracata dayalı üretim’ olduğunu, bunun ise ancak lojistik damarlarının açık tutulmasıyla sağlanabileceğini vurguladı. AB’nin karayolu taşımacılığında her geçen gün yeni bir zorluk çıkardığını ifade eden Boztepe, lojistiğin geleceğinin inter-model taşımacılıkta olduğunu belirtti. Boztepe’nin açıklamalarının satır başları şöyle:
“Yalova Terminali’ni Tercih Eden Müşterilerimizin Biletini Biz Alıyoruz”
“Yalova Terminali ile 10 yıl süreli bir anlaşma imzaladık. Bu bizi oldukça rahatlatacak. Ben inanıyorum ki pek çok nakliyeci dostumuz zaman ilerledikçe Yalova Terminali’ni de tercih etmeye başlayacak. Tabii bu sayede yük de dağılmış olacak. İDO ile yapmış olduğumuz anlaşma neticesinde müşterilerimizin Yalova Terminali’ni tercih etmeleri hâlinde İDO geçişlerini biz karşılıyoruz. Dolayısıyla Pendik Limanı yerine Yalova Terminali’ni tercih etmek, müşterilerimize maddi bir külfet olmuyor. Şu anda Yalova’da 5, Pendik’ten 4 çıkış yapıyoruz. Yani, haftada toplam 9 çıkış yapmış oluyoruz.”
“DFDS’de Tam Dijitalleşme 2020 Sonunda”
“Şu an tüm endüstrilerde ‘Dijitalleşmeyi nasıl gerçekleştirebiliriz’ diye bir arayış söz konusu. DFDS de buna dâhil. Firma, 3 yıl önce bir "Chief Digital Officer" atadı ve bu konuda nereye gitmek istediğini belirledi. 2020’nin sonuna geldiğimizde, müşterilerimiz olan nakliye ve lojistik şirketleri, mobil telefonlarındaki uygulamalarından ya da web tabanlı bir uygulama aracılığıyla mallarının taşınmasının aşamalarını yapabilecek. Gemi yolculuğu, gemi sonrası tren yolculuğu, tren yolculuğu sonrası dorseyi alıp çekiciyle nihai noktaya götürme kısmını modüler şekilde dijital ortamda yapabiliyor olacak. Bunu tek bir fiyat sunarak gerçekleştireceğiz. Örnek veriyorum, Pendik’ten Trieste’ye, Trieste’den Gent’e, Gent’ten İsveç’e… Bu ayakları ister teker teker, isterse bütün olarak satın alabilecekler.”
“AB Artık TIR Görmek İstemiyor”
“Türkiye’nin ekonomideki temel stratejisi ‘İhracata dayalı üretim’dir. Bu ancak lojistik damarlarının hep açık tutulmasıyla sağlanabilir. Bu damarlar nedir? Bu damarlar, gemiler, limanlar, inter-modal taşımacılık, trenlerdir. Avrupa Birliği artık yollarında TIR görmek istemiyor. Hele ki, kendi TIR’cılarını desteklemek adına Türk TIR’larını görmeyi hiç istemiyor. Her geçen gün yeni yaptırımlar uygulanıyor. Transit belgeleri, vizeler, yürüme yasakları, geçiş ücretleri… Bu işin artık tek yolu inter-model taşımacılık. Lojistik firmaları artık çekici yerine dorse yatırımlarına yönelmeli. Zaten bu nedenle, Ro-Ro’nun ve inter-model taşımacılığın oranı her geçen gün artıyor. Lojistik kanallarını açık tutmak bir devlet politikası olmalı. Çin’in tüm dünyada yaptığı inter-modal yatırımlarını görüyorsunuz. Afrika’da, Yunanistan’da, Avrupa’da limanlar satın alıyor; tren hatları açıyor. Bizler de ‘Silk Road’ denilen İpek Yolu’nun kaymağını yemeliyiz. İpek Yolu’ndan olabildiğince pay alabilmeliyiz.“
“Boş Ünitelere 500 Euro Dönüş Fiyatı”
“Tek yönde ortalama fiyatımız, 900 Euro- 1000 Euro civarı. Bu kriz çıkınca ve ithalat birden dibe vurunca, nakliyeci dostlarımız için büyük bir indirim yaptık. Boş üniteler için tek yön fiyatını 400 Euro’ya düşürdük. Çünkü ithalat olmadığı için boşları getiremiyorlardı. Bu durum hâlen devam ettiği için 2019 sonuna kadar 500 Euro’luk bir fiyat belirledik. Uluslararası Nakliyeciler Derneği’ne ve nakliyeci dostlarımıza bu konuda bir söz verdik. “
“DFDS, Türkiye’de Yolcu Taşımacılığına Yatırım Yapabilir ama Lojistik İşine Girmez”
“DFDS’nin ‘DFDS Passengers’ adında yolcu taşıma üniteleri de bulunuyor. Türkiye’ye gelirler mi, bilmiyorum. Şu anda öyle bir plan yok. Ancak 4-5 yıl sonra gelebilirler mi? Evet gelebilirler. Ancak DFDS’nin Türkiye’de lojistik işine girmeye niyeti olmadığını söyleyebilirim. Zaten DFDS’nin asli işi de denizcilik.”
Peder Gellert Pedersen: “Türkiye’deki Bir Kara Terminalinden, İskandinav Ülkesindeki Bir Kara Terminaline Taşımayı Mümkün Kıldık”
Ephesus Seaways”in isim verme törenine Selçuk Boztepe ile birlikte ev sahipliği yapan bir diğer isim ise DFDS Denizcilik Bölüm Başkanı Peder Gellert Pedersen’dı. Pedersen, DFDS’nin deniz ve demiryolu taşımacılığının birlikte kullanılarak Norveç ve İsveç’i Türkiye’ye bağlaması ile ilişkili olarak şöyle konuştu: “Biz bir denizcilik şirketi olarak aslında üretimden ziyade lojistik sektörüne hizmet veriyoruz. Bunu yaparken de birçok denizcilik şirketinden farklı olmak istiyoruz. Son yıllarda, sınırların dışında düşünebilmemiz sayesinde DFDS’yi geliştirdik. Tek bir limandan, bir başka limana gitmek yerine, hizmetlerimizi daha da geliştirerek bir kara terminalinden bir başka kara terminaline gitmek şeklinde kendimizi geliştirdik. Kabul edelim ki, bütün üreticiler limanlarda yaşamıyor; ülkelerin içinde yaşıyor. Dolayısıyla bizlerin de ülkelerin içine nüfuz etmesi, malları ülkelerin içine kadar taşıyabilmemiz gerekiyordu. Biz de malları, ülkelerin içine kadar götürmeye başladık. DFDS’nin mevcut ağına U.N Ro-Ro’yu katarak, Türkiye’de bulunan bir kara terminalinden, İskandinav ülkelerinde bulunan bir kara terminaline kadar malların taşınması konusunda bir gelişmeye önayak etmiş olduk. Türk nakliyecileri mallarını İngiltere’ye, İspanya’ya ya da götürmek istedikleri başka bir yere taşıyabilecekler.”
“Nakliyeciler Mallarının Bütün Yolculuğunu Dijital Ortamda Planlayabilecek”
Pedersen sözlerini şöyle sürdürdü: “Aynı zamanda çalışmalarımızın içerisine bir dijital çözüm de kattık. Nakliyeciler on-line olarak bütün yolculuklarını planlayabiliyorlar. Çok engin bir deneyime sahibiz. 1866’dan beri bu sektörde faaliyet gösteriyoruz. Nerede, ne yapılması gerektiğine dair bir takım ince ayarları da biliyoruz. Türkiye’ye yaptığımız yatırımı uzun vadeli bir yatırım olarak planlıyoruz. Türkiye’de daha uzun süre kalacağız.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |