3.Ulusal Nakliyeciler ve Kamyoncular Platformu’nda konuşma yapan Kamyonum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Nuray Pekcan, sektörün sorunlarına net cümlelerle değindi.
Nuray Pekcan sektörün ağzından sorunları dile getirirken Devlet yetkililerinden şu soruların yanıtlarını istedi:
Biz yetki belgemizi aldık ama almayan vatandaş da bizimle aynı işi yapıyor aynı ihaleye girip iş alıyor… Peki, o zaman bu belgeyi ben niye aldım?
Ben aracıma kapasitesi kadar yük yüklerken bir başkası kapasitesinin iki katı yük yüklüyor ve kamuya ait kuruluşlardaki taşımalarda bile yolunu bulup bunu uyguluyor. Nerede tonaj kontrolleri?
Uygun ya da değil yine de belirlenmiş bir ton- km fiyatı var. Bunu kim nasıl denetleyecek bu nasıl uygulanacak?
Diğer taşıma modlarına devlet desteğini eksik etmiyor, biz bu devletin üvey evladı mıyız? Bizi neden desteklemiyor, elimizden tutmuyor.
Yine kamyoncum nakliyecim soruyor ben yıllardır para kazanılmayan bir sektörün içinde debelenip durmuşum. Değil devlete borcumu ödemek karnımı bile doyuramamışım, sırtımda koca bir kambur gibi duran vergi yükümden beni devlet nasıl kurtarır? Ben içerde iş bulamazken yabancı araçlar gelip benim ekmeğime ortak oluyor, bunu kim engelleyecek?
Yine benim cefakar kamyoncum soruyor çalışma şartları Avrupa birliği ile uyumlu hale getirildi. Peki, niye uygulanmıyor? Ben yine uykusuz yorgun yollardayım…
Uluslararası taşıma yapan ve Türk ekonomisinin kurtuluşu ihracatı taşıyan nakliyecimizin de hem yurt içinde hem yurtdışında belini büken, bir çok uygulama ve yasak için yine nakliyecimiz soruyor… Bizden çok şey bekliyorsunuz ama nasıl?
Kamyonum Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Nuray Pekcan’ın açılış konuşması tam metni:
Sayın milletvekillerim, ulaştırma bakanlığı müsteşarım, müsteşar yardımcım; değerli bürokratlar, çok kıymetli akademisyenler ve Türkiye’nin dört bir yanından bir kez daha bize ve bu çalışmanın faydasına inanarak işini gücünü bırakıp buraya kadar gelen inançlı, dürüst, sabırlı nakliyeci ve kamyoncu dostlarım hepiniz hoş geldiniz.
2003 yılında benim de söyleyecek sözüm var diye başladığımız, 2005 de çözüm için elele dediğimiz ulusal ve nakliyeciler platformumuzu bu kez sektör devlet elele diyerek oluşturuyoruz.
Bugüne kadarki tüm oluşumlarda sektörün problemlerine çözüm arayışlarına platform olmaya çalıştık… Ulusal Nakliyeciler ve Kamyoncular Platformu dışında 4,5 aylık bir süre zarfında Türkiye genelini kapsayan 13 ilde yaptığımız Bölgesel Bilgilendirme Toplantıları ile de bu çabalarımızı güçlendirdik.
Yine böyle bir oluşumda 3. Ulusal Nakliyeciler ve Kamyoncular platformunda sizlerle birlikteyiz.
Tüm bu çabaların nedenini tekrar tekrar anlatmaya sanıyorum gerek yok… Yıllarca çarpık bir düzenin içinde öğütülen kamyoncu ve nakliyecinin sesi olabilmek … Ve sorunlara çare olması için çıkarılan yeni kanun ve yönetmeliklere ilişkin sektör ve devlet arasındaki iletişimin güçlendirilmesine destek olmak…
Bildiğiniz gibi her gün sektör için yapılan mevzuat değişiklikleri ve düzenlemelerle karşı karşıya kalıyoruz… Yeni haberler; değerlendirme ve tepkiler gündemimizi meşgul ediyor… Kimi bu yeni düzene destek veriyor kimi demokratik bir ortamda olmaması gereken bir yapı oluşturduğunu, hakların engellendiğini iddia ediyor…
Ancak her şeye rağmen şu yadsınamaz bir gerçek ki bu çarpık düzen mevcut haliyle devam edemezdi… Öyle olsaydı, nakliyeci yine perişan kamyoncu yine çaresiz olacaktı. Para kazanılmayan, her türlü düzensizliğin kol gezdiği bir yapı içinde hayata tutunmaya çalışacaktı bu sektörün emektarları.
Evet, herkesin hemfikir olduğu gibi bu çarpık yapıya yeni bir düzen gerekliydi… 4925 sayılı karayolu taşıma kanunu başta olmak üzere bir çok yeni mevzuat yürürlüğe girdi… Sektörün tüm dinamikleri kontrol altına alınarak sistem yeniden ve sağlıklı bir şekilde oluşturulmaya çalışıldı.
Belgeleri ile mesleki tanımları netleşen taşımacının işini daha düzgün şartlarda yapabilmesi için sisteme yeni girişlerin bir manada önü kesilmiş oldu… Ağırlık kontrollerinin daha sağlıklı olabilmesi için ağırlık istasyonlarına ilişkin yeni düzenlemelere gidildi… ton-km tebliği çıkarılarak yaşanan fiyat karmaşasına çözüm bulmak adına ilk adım atıldı…ADR konvansiyonuna ilişkin yeni düzenlemeler yapıldı. Eski araçların tasfiyesi konusunda çalışmalar başladı.
Ancak tabii ki tüm bunlar bitmiş bir sektörün hemen dirilip ayağa kalkması için yeterli olamadı. Bir zamana gereksinim olduğu; takip ve denetimlerle bu sürecin istikrarlı bir şekilde sürekliliğini sağlamak gerektiği ve bu konuda güvene ihtiyaç olduğu da bir gerçekti.
Sektör büyük bir çoğunlukla bu düzene uyum gösterdi… Şartlarını oluşturdu, yetki belgesini aldı… yani en önemli görevini yerine getirdi! bu yeterli mi tabii ki değil, mutlaka bu bir başlangıç, son değil… Sektör mensubunun üzerine düşen daha birçok görev var… Ama yine de asıl sorumluluk bu yeni düzenin mimarlarında… Yani devletimizde…
işte bu nedenle şimdi nakliyecimiz kamyoncumuz soruyor… bundan sonra ne olacak… bu yapılanlar amacına ulaşacak mı? Sektör olması gereken düzen ve refaha erişecek mi?
Kafalarda birçok cevap bekleyen soru var… Sisteme dahil olanlar olmayanlarla farklarının net bir şekilde ortaya konmasını ve taahhüt edildiği gibi sistemin sektörün her kesiminde, özel ya da kamu tüm birimlerde istisnasız uygulanmasını istiyorlar.
Ve soruyorlar… Biz yetki belgemizi aldık ama almayan vatandaş da bizimle aynı işi yapıyor aynı ihaleye girip iş alıyor… peki o zaman bu belgeyi ben iye aldım….
Ben aracıma kapasitesi kadar yük yüklerken bir başkası kapasitesinin iki katı yük yüklüyor ve kamuya ait kuruluşlardaki taşımalarda bile yolunu bulup bunu uyguluyor nerede tonaj kontrolleri…
Uygun ya da değil yine de belirlenmiş bir ton- km fiyatı var bunu kim nasıl denetleyecek bu nasıl uygulanacak…
Diğer taşıma modlarına devlet desteğini eksik etmiyor biz bu devletin üvey evladı mıyız? Bizi neden desteklemiyor, elimizden tutmuyor.
Yine kamyoncum nakliyecim soruyor ben yıllardır para kazanılmayan bir sektörün içinde debelenip durmuşum. Değil devlete borcumu ödemek karnımı bile doyuramamışım, sırtımda koca bir kambur gibi duran vergi yükümden beni devlet nasıl kurtarır.
Ben içerde iş bulamazken yabancı araçlar gelip benim ekmeğime ortak oluyor, bunu kim engelleyecek…
Yine benim cefakİ¢r kamyoncum soruyor çalışma şartları Avrupa birliği ile uyumlu hale getirildi. Peki niye uygulanmıyor… ben yine uykusuz yorgun yollardayım…
Uluslararası taşıma yapan ve türk ekonomisinin kurtuluşu ihracatı taşıyan nakliyecimizin de hem yurt içinde hem yurtdışında belini büken, bir çok uygulama ve yasak için yine nakliyecimiz soruyor… bizden çok şey bekliyorsunuz ama nasıl…
İşte tüm bu soruların cevabını ve daha bir çoklarını buradaki değerli devlet büyüklerimize sorucağız. Ve onlardan içimizi ferahlatacak bize umut aşılayacak cevapları bekleyeceğiz.
Tabii sorular sadece sisteme uyum göstermiş esnaftan gelmiyor… yetki belgesi alamamış ve sistem dışında kalmış olanların da sorusu var. Peki biz ne olacağız.
Saygıdeğer devlet büyüklerimiz çok kıymetli bürokratlar sizler bu sektörün gelecekteki cehresini mutlaka görüyor, planlamalarınızı ona göre yapıyorsunuz. Bu sektörü yarın neler bekliyor biliyorsunuz… ama biz bilmiyoruz ve soruyoruz… Türk ekonomisinin olmazsa olmazı karayolu yük taşımacığının durumu nedir ne olacak… bu günden yarına bizi geleceğe taşıyacak en önemli sektör olan taşıma sektörünü; ulusal ya da uluslararası taşıma yapan nakliyecimizi gelecekte neler bekliyor..
Diliyoruz ki yarın bugünden güzel olsun… Ama nasıl… Bu soruların cevabını alabilmek için buradayız. Sektör ve devlet sorunlarını aynı platformda tartışarak çözmek için burada. İnançla güvenle saygı ve sevgiyle sorunlara çare bulmak için burada… Umarız bu temennilerimiz boşa çıkmaz ve niyetimiz gibi bu toplantı gelecek iyi günlerin bir adımı olur.
Bu inançla herkesin burada olduğunu biliyorum ve bu toplantıya verdiğiniz destek için tekrar teşekkür ediyorum. Ayrıca bu organizasyonu gerçekleştirmemize imkan sağlayan ana sponsorumuz TIRSAN ve sektör sponsorumuz SHELL firmalarına da sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Ben sözü daha fazla uzatmadan tekrar herkese hoş geldiniz diyor… ve hayırlı bir toplantı olmasını dileyerek sözü gerçek sahiplerine bırakıyor ve siz istedikçe bu sektör için hizmete hazır olduğumuzu belirterek sözümü bitiriyorum ve tüm katılımcılara saygılarımı sunuyorum.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |