Bel Fıtığı Nasıl Oluşur?
Yıpranmaya ya da bir yaralanmaya bağlı olarak, yukarıda açıklanan diskin merkezindeki jelimsi yapı diskin dış çeperini içeriden itmeye, yani fıtıklaşmaya başlar. Dış çeper üzerindeki bu baskı bel ağrısına yol açabilir. Ancak disk çok fazla yıpranmış veya şiddetli biçimde hasar görmüşse jelimsi yapı dış çeperi aşarak dışarı çıkar. Jel dışarı çıktığında bel ağrısı dinebilir fakat bu kez de siyatik bacak ağrısı artar. Bunun
nedeni jelimsi yapının sinirlerde iltihaba (yangıya) yol açmasıdır. Dışarı çıkan jel, omurgadaki sinirlere baskı yapar. Bu baskı tek ya da her iki bacakta ağrıya, uyuşukluğa veya zayıflığa yol açabilir. İşte bu nedenle bel fıtığının başlıca belirtilerinden biri de bacaklarda uyuşma, karıncalanma hissidir.
Bel Fıtığının Nedenleri
Çoğu kişide bel fıtığı omurganın doğal yaşlanmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Çocuklarda ve gençlerde disklerdeki su oranı oldukça yüksektir. Yaşlandıkça diskler kurumaya ve zayıflamaya başlar. Diskler küçülür ve omurlar arasındaki boşluk daralır. Bu normal yaşlanma sürecine ‘disk dejenerasyonu‘ denir.
Yaşlanma ve yıpranma dışında bel fıtığına yol açan başka risk faktörleri de vardır:
- Cinsiyet: 30 ila 50 yaş arasındaki erkekler bel fıtığına daha yatkındır.
- Ağır kaldırma: Ağır nesneleri kaldırırken bacaklar yerine bele yüklenmek bel fıtığına neden olabilir. Herhangi bir nesneyi yerden alırken ya da ağır nesneleri kaldırırken bacaklardan güç alınmalıdır.
- Yaralanmalar: Kaza ya da örneğin merdivenden düşme gibi yaralanmalar sonucu omurgaya fazla güç uygulanır ve bu durum diskin yırtılmasına ya da omurun hasar görmesine sebep olarak fıtığa yol açabilir.
- Kilo: Fazla kilolar belinizdeki disklere ekstra yük bindirmek demektir.
- Omurgayı sürekli zorlayan hareketler: Fiziksel olarak vücudu zorlayan pek çok iş kolu vardır. Bazı iş dallarında sürekli nesneleri kaldırmak, taşımak veya çekmek gerekir. Sıkça öne eğilmek, beli döndürmek gibi hareketler de omurgayı zorlar. Ev işleriyle uğraşan ev kadınları da bu gruba dahildir. Bu tip işlerle uğraşanların vücuda en az zarar verecek şekilde yük kaldırma veya hareket etme tekniklerini öğrenmeleri faydalı olacaktır.
- Ters hareketler: Ani ve beli zorlayan ters bir hareket bel fıtığını tetikleyebilir. Eğer zaman içerisinde yıpranmış olan bir disk varsa bazen fazla ani ya da ters olmadığını düşündüğünüz veya daha önce defalarca yaptığınız bir hareket bile fıtığa yol açabilir. Özellikle öne eğilme hareketi omurlar arasındaki disklere çok fazla güç uygular.
- Sık araba kullanmak: Uzun saatler boyunca oturmak ve buna eklenen motor titreşimleri omurgaya ve disklere baskıyı arttırabilir.
- Hareketsizlik: Düzenli olarak egzersiz yapmak bel fıtığını önlemek adına önemli bir adımdır.
- Sigara: Sigaranın disklere daha az oksijen taşınmasına neden olduğu ve yıpranma sürecini hızlandırdığı düşünülmektedir.
Bel Fıtığı Belirtileri
Bel fıtığı bulunan kişilerin çoğunda bel ağrısı ana belirtidir. Ancak her bel ağrısı da bel fıtığı sanılmamalıdır. Bel fıtığı ağrısı birkaç gün devam edip daha sonra dinebilir. Genellikle bu ağrıyı bacak ağrısı, bacaklarda uyuşukluk, zayıflık gibi belirtiler takip eder. Bu tip bacak ağrıları diz altına, ayak bileği ve ayaklara kadar inebilir. Belden veya kalçadan başlayıp bacaktan aşağı ayağa doğru inen bir ağrı olarak tarif edilir.
Toparlayacak olursak bel fıtığı belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Bel ağrısı
- Bacak ve / veya ayak ağrısı
- Bu ağrıların gece artması
- Bacak ve / veya ayakta uyuşukluk, karıncalanma hissi
- Bacak ve / veya ayakta güçsüzlük
- Tek veya her iki bacakta refleks kaybı
- Gülerken, öksürürken ve hapşırırken ağrının kötüleşmesi
- Yürüme ve oturmada zorlanma
- Fıtık ilerlemişse idrarı veya büyük tuvaleti tutmakta (nadiren) zorlanma
- Fıtık ilerlemişse dengesizlik, yürüyememe, hemen yorulma
Bel Fıtığı Teşhisi
Bel fıtığınız olup olmadığını anlamak için doktorunuz fiziksel muayenenin yanı sıra tıbbi geçmişinizden ve hasta öykünüzden yola çıkarak bir değerlendirmede bulunacaktır. Doktorunuz öne, arkaya ve yanlara doğru nasıl eğildiğinizi görmek isteyebilir. Omurga şeklinizi kontrol eder. Belirtilerle ilgili sorular sorar. Teşhisin doğrulanması için bel filmi veya MR çekilmesi gerekebilir.
Fiziksel muayene his kaybı ya da güçsüzlük olup olmadığını belirlemek için nörolojik muayeneyi de içerebilir. Kas güçsüzlüğünü test etmek için doktorunuz topuk ve parmak ucunda yürüme şeklinizi değerlendirir. Diz ve ayak bileklerinde refleksler de gerekirse test edilebilir.
35 yaş altındaki hastalarda oldukça doğru sonuçlar veren ‘düz bacak testi‘ de teşhiste etkili olabilir. Bu testte hasta sırt üstü uzanır ve doktor ağrıyan bacağı havaya kaldır. Diz bükülmeden, düz bir şekilde tutulur. Eğer bu pozisyonda bacağın alt kısmında ve diz altında ağrı varsa fıtık ihtimali yüksektir.
Bel Fıtığı Tedavisi
Çoğu bel fıtığı vak’asında belirtiler birkaç günden birkaç haftaya dek uzanabilen bir süre içerisinde dinecektir. Hastalar genellikle 3-4 ay kadar fıtık belirtilerini yaşamazlar. Ancak bazı hastalarda iyileşme sürecinde de ağrılı dönemler olabilir.
Yürüme güçlüğü, kas zayıflığı gibi nörolojik sorunlar veya kauda equina sendromu olmadığı sürece cerrahi dışı, konservatif tedavi uygulanması tercih edilir. Cerrahi dışı tedavi şunları kapsar:
Dinlenme: Şiddetli bel ağrısını dindirmek için genellikle 1-2 günlük yatak istirahati yeterli olacaktır. Uzun süre ayakta kalınmaması gerekir ancak uzun süre oturmak da iyi değildir. Hareketler yavaş ve kontrollü olmalıdır. Gerekirse günlük aktivitelerde değişikliklere gidilmeli, öne eğilme veya eşya kaldırma gibi hareketlerden kaçınılmalıdır.
İlaçlar: Doktorun önerdiği kas gevşetici veya ağrı kesici ilaçlar alınabilir.
Fizik tedavi: Bel fıtığına yönelik belli hareketler bel kaslarını ve karın kaslarını güçlendirmeye yardımcı olabilir. Fizik tedavide ilk günler ağrılarda artma olabilir ancak seanslar tamamlanana kadar sabredilmelidir. Fizik tedavi daha çok fıtığın nispeten ilerlediği hastalara önerilir.
Epidural Steroid Enjeksiyonu: Bölgesel ödemi ve yangıyı azaltmak için bölgeye iğne yapılır. Belirtilerin azalmasında en etkili yöntemlerden biridir ancak daha çok şiddetli ağrı olduğu durumlarda tercih edilir.
Halk arasındaki yaygın inanışın aksine çok az bel fıtığı hastasına, cerrahi dışı tedavilerin ağrı ve diğer belirtileri gidermediği durumlarda ameliyat önerilir. İdrarını tutamama, ayakta duramama gibi ilerlemiş belirtilerin sonucunda ameliyata karar verilebilir. Cerrahi metodlar da son zamanlarda oldukça gelişmiştir. Fıtık ameliyatları artık eskisi kadar korkutucu değildir. İyileşme süreci uzun süren ve şikayetleri yeterince dindirmediğinden yakınılan geleneksel fıtık ameliyatlarının yerini şimdilerde mikrocerrahi yöntemi almıştır.
Mikrodiskektomi: Bu yöntemle birkaç santimlik bir kesiyle diskin fıtıklaşmış ve sinirlere baskı yapan kısmı alınır. Geleneksel bel fıtığı ameliyatlarının aksine hasta 7-8 saat sonra ayağa kalkabilmekte ve ertesi gün hastaneden taburcu olmaktadır. Sinirlerin hasar görme olasılığı bu yöntemle sıfıra indirilmiştir. Üstelik hastaya narkoz verilmesi yerine bölgesel anestezi (epidural anestezi) yeterli olmaktadır.
Bel Fıtığı Tekrarlar Mı?
Tedavi şekli ne olursa olsun bel fıtığının % 5 oranında tekrarlama ihtimali vardır. Ayrıca daha önce fıtık oluşmamış disklerde zaman içerisinde yeni bir fıtık oluşabilir.