Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün:
''Yeni dönemin en önemli özelliklerinden birisi, geçtiğimiz yasama dönemindeki Ticaret Kanunu'nun 2012 ortalarından itibaren uygulamaya girecek olması ve bununla ilgili yeni 27 kadar tüzük ve yönetmeliğin hazırlanıyor olmasıdır”
''Esnaf ve sanatkarın dönüşümüyle birlikte ticaret alanının düzenlenmesini içeren belki yeni birtakım faaliyetler de ortaya çıkmış olacaktır. Tüketici Kanunu'nda bazı değişiklikler gündeme gelebilecektir''
''Bugün bir anlamda biz Hayati Bey'e kızımızı veriyoruz, kızımıza iyi bakacaklarına, yeni bakanlıklarında da en güzel hizmetleri vereceklerine inanıyoruz''
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı İç Ticaret, Tüketici ve Rekabetin Korunması, Teşkilatlandırma ile Esnaf ve Sanatkarlar Genel Müdürlükleri, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına devredildi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, devre ilişkin protokolün imzalanması için bakanlıkta düzenlenen törende yaptığı konuşmada, bakanlıkların yeniden yapılandırılması çerçevesinde söz konusu 4 genel müdürlüğün, muhtevaları aynı kalacak şekilde isimlerindeki küçük değişiklerle Gümrük ve Ticaret Bakanlığına devredildiğini söyledi.
İki bakanlık arasında iç içe geçmiş hizmetlerin ayrıştırılması için devir-teslim protokolünde bir geçiş sürecinin de öngörüldüğünü anlatan Ergün, bu süreçte bazı hizmetlerin birlikte yürütüleceğini, buna ilişkin esasların da protokolle belirlenmiş olduğunu ifade etti.
Ergün, Rekabet Kurumunun da Gümrük ve Ticaret Bakanlığının ilgili kurumu haline geldiğini, oda ve borsaların da yeni dönemde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile çalışacağını belirtti.
Ticaret hizmetlerinin bir ülke ekonomisinin canlılığını gösterecek en önemli göstergeler olduğuna işaret eden Ergün, ürünlerin insanlara nasıl ulaştığının, nasıl tüketildiğinin ve dünya pazarlarına bu ürünlerin nasıl ulaştığının da en az bunların üretilmesi kadar önemli olduğunu dile getirdi. Tüketici haklarının önemine de değinen Ergün, yeni dönemde de bu konunun önemini koruyacağını ifade etti.
Ergün, şöyle devam etti:
''Yeni dönemin en önemli özelliklerinden birisi, geçtiğimiz yasama dönemindeki Ticaret Kanunu'nun 2012 ortalarından itibaren uygulamaya girecek olması ve bununla ilgili de yeni 27 kadar tüzük ve yönetmeliğin hazırlanıyor olması. Bu hazırlıklarla birlikte bu uygulamalar önemli bir noktaya gelecek. Bu konuda arkadaşlarımız önemli hazırlıklar gerçekleştirdi. Dolayısıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığına, Yeni Ticaret Kanunu'nun uygulamalarını sürdürmek ve takip rolü de düşmüş olacaktır.
Esnaf ve sanatkarla ilgili strateji belgesi ve eylem planı hazırlamıştık. Bunun takibi de önemli. Esnafın değişimini, dönüşümünü ve onun desteklenmesini içeren bu eylem planının elbette zaman içinde belki yeni eylemler, yeni desteklerle takviye edilmesi gerekecek. Biz de elimizden geldiği kadar onlara destek vermeye devam edeceğiz. Özellikle tarım satış kooperatifleri ve birlikler yine bu bünyede son derece önemli yer tutmaktadır. Bunlarla alakalı kooperatifçilik strateji belgesi ve eylem planı hazırlıkları da belli bir aşamaya gelmişti. Onun yakından takip edilmesi ve kooperatifçilik sisteminin bir strateji belgesine ve eylem planına dönüştürülmesi çalışmalarıyla birlikte devretmiş oluyoruz.''
Bakan Ergün, yeni dönemde esnaf ve sanatkarın dönüşümüyle birlikte ticaret alanının düzenlenmesini içeren belki yeni birtakım faaliyetlerin de ortaya çıkabileceğini, Tüketici Kanunu'nda bazı değişikliklerin gündeme gelebileceğini de bildirdi. Ergün, bunlarla ilgili hazırlıkların da belirli bir noktaya gelmiş olduğunu ve bu çerçevede Gümrük ve Ticaret Bakanlığına yardımcı olacaklarını kaydetti.
Bakan Ergün, sözlerini ''bugün bir anlamda biz Hayati Bey'e kızımızı veriyoruz, kızımıza iyi bakacaklarına, yeni bakanlıklarında da en güzel hizmetleri vereceklerine inanıyoruz'' diyerek tamamladı.
BAKANLIĞIN EN DEĞERLİ KISMI
Hayati Yazıcı da Ergün'ün bu sözlerine, ''Bakan Bey, (kızımızı veriyoruz) dediğinize göre demek ki Bakanlığınızın en değerli kısmını veriyorsunuz, teşekkür ediyorum'' şeklinde yanıt verdi.
Yazıcı, bakanlıkların yeniden yapılandırılmasında amacın daha etkin, daha kaliteli hizmet sunumu olduğunu, aynı zamanda yapılan işlerin daha ucuz, maliyetin daha düşük olmasının da esas alındığını dile getirdi.
Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde 5 genel müdürlükleri bulunduğunu belirten Yazıcı, yeni yapıda bunlara İç Ticaret Genel Müdürlüğü, Esnaf ve Sanatkarlar Genel Müdürlüğü, isim değişikliğiyle Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü ve eski adıyla Teşkilatlandırma yeni adıyla Kooperatifçilik Genel Müdürlüğünün eklendiğini bildirdi.
Gümrüklerin en önemli işlevinin; ''ithalat ve ihracatın çok seri, maliyeti düşük ve gerçekten zaman faktörünü dikkate almak suretiyle ülkede ticaretle iştigal eden vatandaşların rekabet güçlerini de artırmayı gözeterek iş ve işlem süreçlerini seri bir şekilde sonuçlandırmak'' olduğunu belirten Yazıcı, bunun yanında ülkeye giren ve çıkan bütün ürün çeşitleriyle ilgili kaçağın her türünü önlemenin ve dolayısıyla haksız rekabete yol açacak veya insan sağlığına zarar verecek eşya hareketlerini zamanında ve etkin biçimde önlemenin de çok önemli olduğunu ifade etti.
Yazıcı, ''Gümrük kapı ve sahalarında bu kontroller yapılırken kontrolün ve denetimin en önemli ayağının piyasa denetimi, sonra da kontrol olduğu inancındayız. Dolayısıyla Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğünün gümrükle birleştirilmiş olması, gümrükteki kontrolle piyasa kontrolünün bir arada yürütülecek olmasını, Türkiye'nin geleceği açısından ve özellikle tüketici haklarının korunması ve tüccarımızın rekabet gücünün artırılması, haksız rekabetin önlenmesi bakımından son derece önemsiyoruz'' dedi.
Gümrükteki iş ve işlemlerin çok değişik birimler tarafından yapılıyor olmasından uzaklaşarak bu alanda da önemli bir mesafe aldıklarını vurgulayan Yazıcı, hedeflerinin tek pencere sistemini gümrüklerde hayata geçirmek, yani kontrollerin, bütün denetimlerin gümrük sahasında tek yerde yapılmasını sağlamak olduğunu bildirdi. Yazıcı, bu yolda da çok hızlı adımlarla yürüdüklerini kaydetti.
SORULAR
Bir gazetecinin, ''az önce 'kızımızı veriyoruz' dediniz, verirken başlık parası istediniz mi'' şeklindeki sorusu üzerine Bakan Ergün, günümüzde başlık paralarının büyük ölçüde kalktığını belirterek, ''Anlaşarak, birbirlerini severek evlendiklerini söyleyebiliriz'' dedi.
Bakan Yazıcı ile daha önce de uyumlu ve koordineli çalışmalar yürüttüklerini anlatan Ergün, şimdi de sanayi, teknoloji, ticaret ve gümrükler gibi birbirleriyle ilgili birçok konuda aynı iş birliğini sürdüreceklerini söyledi.
Danıştayın, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu'nu (KKDF) yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkaran Bakanlar Kurulu Kararı'nın geriye dönük uygulanmasının yürütmesini durdurduğu hatırlatılarak, bu konuda bankalar arasında bir sorun olup olmadığına ilişkin soru üzerine de Bakan Ergün, söz konusu uygulamada aksaklıkların oluşması halinde bunu takip edeceklerini kaydetti.
Bakan Yazıcı da bu konuyla ilgili tüketici haklarının önemli olduğunu, bu süreçlerde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da paylaşımcı yöntem izleyeceklerini ifade etti. Yazıcı, ''Doğru neyse, hak ne şekilde gerçekleşecekse duruşumuz, tavrımız o doğrultuda olacaktır. Açık ve şeffaf anlayışı biz de sürdüreceğiz'' diye konuştu.
Bakan Ergün, okullara verilecek 20 milyon elektronik kitabın Türkiye'de üretilmesiyle ilgili bir soruyu yanıtlarken de sadece elektronik kitapla ilgili değil, Türkiye'deki kamu alımlarında yerli ürünlerinin tercih edilmesinin, bazı teknolojilerin ve sanayi kollarının gelişmesini sağlayacağını söyledi. Bununla ilgili seçimlerden önceki dönemde bazı yasal düzenlemeler de yaptıklarını hatırlatan Ergün, şöyle konuştu:
''Kamu İhale Kanunu'nda zaten yerli istekli lehine fiyat avantajı vardı. Fakat bizim arzumuz yerli istekli kadar, yerli ürünler lehine bunun kullanılması. Biz işi ihaleyle yerli istekliye veriyoruz ama bizim ihtiyacımızı ithal ürünlerle karşılayan bir yerli istekli, bizim tam olarak arzu ettiğimiz şeyi gerçekleştirmeye yetmiyor. Halbuki bizim desteklememiz gereken şey, yerli istekli kadar yerli ürün. Dolayısıyla kamu alımlarında yerli ürünlerin desteklenmesi ve teşvik edilmesi genel bir yaklaşım.''
20 milyon tablet elektronik kitabın kamuya çok önemli bir satın alma gücü imkanı verdiğini ifade eden Ergün, elektronik ve bilişim sektörünün, Türkiye'de gelişmesini istedikleri en önemli sektörlerden olduğunu söyledi. Böylesine önemli bir satın alma gücü oluştururken bunun teknolojik ve üretim altyapısının da birlikte dikkate alınması gerektiğini anlatan Ergün, şöyle devam etti:
''Çok şükür Türkiye'de artık bu teknolojileri hayata geçirebilecek yetenekte firmalarımız var. Zaten yerli tablet üreten firmalarımız da var. FATİH Projesi de aynı şekilde, yani elektronik, akıllı tahtaların bütün sınıflarda yer alması projesi de kamunun satın alma gücü açısından önemli. Onları bu dönemde yakından takip edeceğiz. Aynı şey ilaçta söz konusu. Mesela ilaçtaki tek alıcı neredeyse Sosyal Güvenlik Kurumu. Yani bütün kullandığımız ilaçların parasını yüzde 90 oranında SGK ödüyor. Bazı ilaçların özellikle Türkiye'de üretilmesi için SGK'nın bu yüksek satın alma gücü, veya Sağlık Bakanlığının tıbbi cihazları hastanelere satın alırkenki gücü, off-set yöntemleriyle bazı tıbbİ cihazların ve ilaçların Türkiye'de üretilmesi açısından önemli bir unsur.''
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |