Yapılan bilgilendirme toplantısında UND’nin faaliyetleri hakkında bilgi veren UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener, nakliyecilerin yaşadıkları sorunlar ve bu sorunlara karşı UND’nin yapmış olduğu girişimleri anlattı.
Şener’in ardından konuşan UND Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu Bulgaristan sınır kapısında şoförlerin yaşadığı uzun bekleme sürelerinin sona ereceği müjdesini verdi. “Sekiz tane peron, her peronda kantar ve tek pencere sistemi 30 Haziran’da başlıyor. Bizim buradan çıkacak olan her araç Bulgaristan Sınır Kapısı'ndan 32 saniyede geçecek.” diyen Nuhoğlu’nun konuşmasından başlıklar şöyle;
“3-4 misli ihracatımız artarken CE belgeli firma sayımız azalıyor. Yıllardır birlikte çalıştığımız büyük firmalarımız aramızdan çekildi. 2001 yılında yönetimde beraber olduğumuz arkadaşlar aramızda yok artık. Ama bir gerçek var ki taşımacılık artıyor. Türkiye büyüyor ama Türk nakliyecisi kan kaybediyor.
Suyu Gittikçe Çekilen Balıklar Gibiyiz
Aynen kendimizi suyu gittikçe çekilen balıklara benzetiyorum. Biz kendi kendimize uğraşırken ama suyumuz azalıyor. Biz de azalan suyun içinde canlı kalmaya, mücadele etmeye çalışıyoruz. Sayımız azalıyor, yabancıların payı sürekli artıyor ve sürekli birbirimizden şikayet ediyoruz. Bu rekabetin sonucunda da kar edemez hale geliyoruz.
“Şöyle Bir Dünya Hayal Edin”
Şöyle bir dünya hayal edin; yıllık anlaşmanızı yapıyorsunuz, haftada 20 araç. Yaklaşık yıllık bin araçlık bir anlaşma. Müşterinizi biliyorsunuz, o sizi tanıyor. Yükleme talimatı geldiği zaman hemen şoförünüzle uydudan yönlendiriyorsunuz, hemen gidiyor yüklüyor. Anında elektronik olarak tüm belgeleri elinde. Şirketiniz merkezden aracın nereye gideceğini bildiriyor. Şoför hemen yola çıkıyor. Çünkü gümrüğünüz bitirilmiş, işlem kapanmış. Aynı zamanda bu bilgiler gümrüklere bildiriliyor. Kapıkuleye geliyorsunuz, burada da hiç durmuyorsunuz. Sadece 32 saniye harcıyorsunuz, kantara geliyorsunuz. Kantarda hem polis var hem gümrük var. 32 saniye içinde tüm işlemlerinizi elektronik ortamda yapıyor. Sadece plaka okumayla beraber daha önce gelmiş olan malla ilgili bilgiler önüne düşüyor ve anında çıkışınız yapılıyor. Bulgaristan’a geliyorsunuz, Bulgaristan’da 8 tane peron var, her birinde kantar var ve her birinde Türkiye’deki gibi bir tane memur var. Hem tartıyor hem polis pasaport kaydını yapıyor hem de gümrüğünü yapıyor. Zaten Türk tarafı gümrükte anlaştığı için siz daha Bulgaristan’a geçmeden karşı tarafla paylaşıyor. Aracın plakasını okuduğu zaman önüne düşüyor. Pasaportunuzun kaydını aldığı zaman bütün bilgileriniz ekranda görülebiliyor. Buradan da 32 saniyede çıkabiliyorsunuz. Tam 36 saat sonra Münih’tesiniz. Depoya gidiyorsunuz, boşaltıyorsunuz. Ertesi gün yeni gelen yük adresi ile geri dönüyorsunuz.Sırbistan’da durmuyorsunuz. Zaten orası tek kapıya geçti. Avusturya’ya geldiğiniz zaman Avusturya’da tren denilen bir şey yok sizin için.
“Yetkilendirilmiş Yükümlü İzinli Gönderici Olmak Zorundayız”
Bu benle alakalı değil, sizle alakalı. Biraz önce Fatih Bey’in bahsettiği yetkilendirilmiş yükümlü izinli gönderici olmak zorundasınız. Gümrük çok önemli bir kara aldı ve dedi ki 27001 kalite sistemine sahip olan şirketler bana başvurdukları zaman ben onların kendi alanlarında gümrük yapma işlemlerine müsaade ederim, hiçbir ara gümrüğe girmeden, kapıdan direk geçişini sağlarım. Eğer kırmızı hatta ise onu da kenara alır öncelikle ona muayene memuru gönderir, 2 saat içinde geçiririm. Bunu yapmak zorundayız. Toplam batıya yapılan taşımalara Rusya dahil 700 firmayız. İlk 50 firması toplam taşımanın yarısını yapıyor. Peki bu 50 firma izinli gönderici hakkını aldığı zaman gümrükler Halkalı’dan çıkamama, Kapıkule’de bekleme gibi bir problemimiz olmayacak. Ama ihracatçınız da size ‘Bu belgeniz var mı?’ diyecek. Bu belgeniz yoksa niye uğraşsın sizinle. Şuandaki şartlar belki biraz ağır olabilir. Teminat mektupları yüksek olabilir. Taahhütleri fazla olabilir. Ama bakanlıktan aldığımız bilgilere göre bu şartlar yumuşatılacak.
Yabancı Nakliyecilere Sıkı Kontrol Geliyor
16 Haziran’dan itibaren tüm belgeleri iç gümrüklerde takip eder hale geldik. Türk nakliyecilerin belgeleriyle beraber özellikle yabancıların hangi geçiş belgesiyle nereye gidiyor, üçüncü ülke belgesine mi sahip? Artık iç gümrüklerde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Gümrük Bakanlığı’nın yaptığı çalışma sonucunda netleşti, uygulamaya geçiyor. Senelerdir hayal ediyoruz, yani sahte UBAK’la, sahte geçiş belgesi ile gümrüklerde pasaport içindeki hediyelerle bu işler olmayacak. Aynı UBAK belgesi ile hem burada çalışıyor hem de Tresse’de treyler çekiyor.
Ben şuna inanıyorum; Türk insanı kadar yetkin, önü açıldığı zaman eğitimi ile yönlendirmesiyle kamunun arkasında olan, gerçek anlamda ileriye taşıyacak yetkin insanlar olduğunu biliyorum. İşte böyle haksız uygulamalar sektörümüzün önü kesildi. Şimdi 16 Haziran’da yapılacak olan taşımalarla kontrollerle bu sorun da çözülecek.
Bulgaristan Zulmü Bitiyor
En büyük zorluğumuz olan Bulgaristan kapısı 30 Haziran’da bitiyor. Biraz önce söylediğim sekiz tane peron, her peronda kantar ve tek pencere sistemi 30 Haziran’da başlıyor. Bizim buradan çıkacak olan her aracı direk oradan 32 saniyede geçecek. Türkiye’de yapacağımız belgelerin iç gümrüklerde dağıtılması, belki biraz önce söylediğim belgelerin elektronik ortamlarda verilmesi, bütün bunları hızlandırmak zorundayız. Ama bir şey var; biz bunları yapmazsak ayakta kalamayacağız. Şoför arkadaşların gümrük kapılarında çektiği çileyi biliyoruz. Hele Kapıkule’deki 8-10 km kuyrukta bekledikten sonra morallerini ve ondan sonra Avrupa’ya gittiklerinde yaşadıkları belaları gördük. Çok net olan Avusturya’ya kadar hiçbir problem olmadan kapıkuleyi geçtikten sonra gidebiliyor olmamız. Bulgaristan’ın 30 Haziran itibariyle bunu çözmesi ile bu sorunu aşıyoruz.
“Bundan Sonra Biz Yokuz”
Rail-Cargo’ya gelelim. Şirketin 1 milyar Euro ciroları var. 2011-2012 zararları ne kadar biliyor musunuz? 400 milyon Euro! Neden zarar etmiş? Çünkü kimse kullanmıyor. Daha önce Bulgaristan-Romanya arasında kullanılıyordu. Macaristan kullanıyordu. Şimdi kimse kullanmıyor. İranlılar bile kullanmıyor. Sadece Türkler kullanıyor. Niye? Biraz önce Fatih Bey siyah bir gazete ilanı gösterdi; ‘bizim için bir yıl oldu.’ Avusturya devletinden gücü alıyorsunuz elinize. Devlete diyorsunuz ki; ya arkadaş benim trenlerim boş. Ben bu hattı daha iyi çalıştırayım. Sen geçiş izni verme. Ben o TIR’ları karşıya geçireyim onları, 800 Euro, 500 Euro, 400 Euro para alayım.’ Bu parayı kim ödeyecek. Bu zamana kadar vardı ama bundan sonra biz yokuz artık.”