İşte sohbetimizden yansıyanlar…
“Kamyoncular hem dert çekiyorlar hem de dert çekmemiş görünüyorlar. Genel Başkanımız dedi ki binin bir kamyona gelin Binali Bey mi haklı ben mi haklıyım görelim. Antep’li bir kamyoncuyla anlaştık. Depoyu doldurduk, çıktık yola. Zaten 1. ve 2. köprüye sokmuyorlar sizi. Doğrudan 3. köprüye sokuyorlar. 3. Köprüde de kameralar var, HGS’den düşürüyor ücreti. Köprü çıkışında ücreti görebiliyorsunuz. Tek tek bunları hesaplaya hesaplaya geldik. Dinlenme tesislerine, kamyon garajlarına girdik, sohbet ettik. Şunu gördük zor bir iş. Sürekli arabada yalnızsın, sürekli yoldasın, sürekli dikkatli olman gerekiyor.
“1509 Lira Masrafımız Oldu”
Girdik kamyon garajlarına, lokantaları çok güzel, lezzetli ama bakımsız. Kamyonun içinde uyuyorlar. Türkiye’nin her yerinden kamyoncu esnafı var. Masrafları çok yüksek. Birincisi Avrupa’da bu kamyoncu esnafının maliyetlerinin bir kısmı teşvik olarak geri veriliyor. Mesela 5 liraya mazot alıyorlarsa 1 lirasını geri ödüyorlar. İkincisi çalışma koşulları daha iyi. Bir taraftan Dünyanın en pahalı mazotunu ödüyorlar. Yüzde 65 mazot üzerinden vergi var. İkincisi çok yüksek motorlu taşıtlar vergisi kasko sigorta primi, fenni muayene, dorsenin ayrı çekicinin ayrı. Bundan daha kötüsü de ücretsiz olması gereken yani yol allahın yolu derdik biz hep yollar köprüler fahiş fiyatlı. Biz sadece Kuzey Marmara otoyolunu geçtik bir de köprüyü geçtik 156 TL aldılar. Yemeği falan hiç saymadan, sabit ve değişken giderlerini hesapladık, 1509 lira masraf ettik. Bu 1509 liranın 704 lirası doğrudan devlete verilen vergi. Akaryakıttan vergi, sigorta priminden vergi, köprülerden vergi, köprülerden vergi, vergi oğlu vergi. Bu 1509 liranın yarısı devlete vergi yarısı mal ve hizmet bedeli.
Yol uzunluğu 500 Km. 1100 liralık mazot yaktık. Selimpaşa’dan Mahmutbey’e 10,75 TL verdik. Ondan sonra Fenertepe – Mecidiye arası 74,5 TL, köprü ücreti 82 TL toplam 156,5 TL köprünün girişindeki yoldan köprünün çıkışına kadar verdik. Ondan sonra Ankara – İstanbul otobanına girdik, Akıncı gişesi çıkışında 48,75 TL verdik. Lastik değişim ücretimiz; lastiğin bir tanesi 1500 TL civarında 100 bin km’de bir değişmesi gerekiyor. Bu sefere düşen maliyeti 105 Lira. Yağ bakım ücretimiz 50 TL, MTV 2688 TL oluyor, bu sefer için düşen 11 TL. İhtiyari sigorta var 3148 TL, bu sefer için düşen 13 TL. Zorunlu sigorta var 2857 TL, bundan da yaklaşık 11 TL düşüyor. Fenni muayene var kafa+dorse 305 TL birine 226 TL birine, 2 TL’de ondan düşüyor. Toplam masrafımız 1509 TL. Bunlardan devletin aldığı vergi 724 TL. Şimdi bakın 1509 TL yemeği, şoför parası falan filan yok bunun içinde. Kamyoncunun istemesi gereken para 4 bin TL. Alabiliyor mu bu kadar parayı? Hayır. 2 bin liraya zar zor ya anlaşıyor ya anlaşmıyor. O zaman ne yapıyor peynir ekmek yiyiyor, kamyonun başında yatıyor, 25 ton yerine 40 ton yüklemek zorunda kalıyor. Kamyoncu diyor ki abi demir yüklemişim geliyorum baktım çok zarar ediyorum, evde çocuk da ekmek bekliyor, 45 ton koydum, rampa aşağı giderken frene bastım tutmadı, ayaklarım titredi. Önde de bir tane küçük araç vardı diyor. Şimdi o aracın canı tehlikede, kamyoncunun canı tehlikede. Niye? Çünkü adam 25 tonla kazanamıyor bu parayı.
“Nakliye Maliyetleri Enflasyona Neden Oluyor”
Kamyoncunun maliyetini bu kadar artırıyorsun. Mesela peynir gelecek İstanbul’dan. Malın fiyatı 50 bin TL ise sen 4-5 bin TL nakliyesi ile beraber yüzde 10 malın fiyatı artıyor. Bu ne oluyor enflasyon oluyor.
850 bin tane kamyon ve tır var, kamyonetleri falan saymıyorum. 1,5 şoför desen kamyon başına 1,5 milyon bizim insanımız. Hatay’da da var, Edirne’de de var, Erzurum’da da var İzmir’de de var. Emeği en kıymetli insanlar.
Mehmetçik Tesislerine gittik. Tuvalete girdim, 6 tane kamyoncu içerde bekliyor. Abi sizin geleceğinizi duyduk, şimdi dışarda konuşamadık, plakamızı alır ceza yazarlar diyor. Ya bu kamyoncudur ya. Kamyoncu milletinin vekili ile konuşunca bu korkuyu duyuyorsa hükümetin utanması gerekir bu işten. Tuvalette bekliyorlar beni.
Evlerinden çok uzakta kalıyorlar. Bir yük buluyor bir yere gidiyor, dönüşüne yük bulamıyor 5-6 gün yatıyor. Şirketler rekabetten dolayı karlarını ellerinden alıyorlar. Kamyon borç, bir sürü ceza yazılıyor. Masrafları çok yüksek, kredilerini ödeyemiyorlar. Irak ve Suriye ile kavgaları var, işler düşmüş durumda. Bir dokun bin ah işit.
Yolda küçük araçlar kamyonu da küçük araç sanıyor, arkasında 50 ton olduğunun farkında değil. Kamyona küçük araç gibi davranınca kamyoncu sürekli küçük araçları idare etmek zorunda kalıyor ama kamyoncunun da işi zor. Onun için küçük araçların tamamından şunu rica ediyorum yoldayken kamyoncuya anlayış gösterin. Kamyoncunun freni de direksiyonu da sizinki gibi kolay değil.
“Ekonomi İyi Olursa Kamyoncu İyi Olur”
Türkiye ekonomisi iyi olursa kamyoncunun durumu da iyi olur. Kamyoncuya vereceğin destek de ekonomiye vereceğin destektir. Çünkü nakliye masrafları düşerse ekonomi ucuzlar. Onun için kamyoncunun aldığı akaryakıtta bir kere vergiyi düşürmek ve teşvik etmek lazım. Yani normalde keyfi için gezenle mal taşıyan arasında bir fark yaratmak lazım. İkincisi bu kamyoncunun algısını yükseltmek zorundayız. Çalışma koşullarını düzeltmek zorundayız. 16 saat kamyon sürmesine kendi sağlığı açısından, çocuklarının eşinin hatırına izin vermemeliyiz, bunu denetlemeliyiz. Fazla yük atmalarına müsaade etmemeliyiz. Normalde bir de aralarındaki acımasız rekabeti de ortadan kaldırmalıyız. Büyük lojistik şirketleri bizim için önemli ancak bireysel kamyoncuyu ezmesine izin vermemeliyiz, kooperatifçiliği geliştirmeliyiz.
Sigorta primlerini düşürmeliyiz, bu çok önemli, gerekirse bir kısmını devlet karşılamalı. Böylece nakliye masraflarını düşürürsek ürünlerimizin fiyatlarının da ucuzlayacağını unutmamalıyız.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |