Karsan olarak 6’dan 18 metreye kadar şehir içi toplu ulaşım pazarında belediyelerin veya operatörlerin ihtiyaç duyduğu elektrikli tüm ürün gamını sunabilen ilk ve tek Avrupa markası olduklarını belirten Karsan Pazarlama ve İhracat Direktörü Aslı Ör,” Karsan olarak dönüşümümüz bundan dört yıl öncesinde başladı. Mobilitenin geleceğinde hep bir adım önce olma vizyonuyla hareket ediyoruz. Bu, geleceğin teknolojilerini herkesten önce ürün çözümlerimize uygulayıp, müşterilerimizle buluşturmamız anlamına geliyor.” diyor.
“e-Jest Son İki Yıldır Avrupa’da Elektrikli Minibüs Pazarının Pazar Lideri”
Bu dönüşüm doğrultusunda 2018 yılı sonunda ilk elektrikli ürünleri olan e-Jest modelini devreye aldıklarını aktaran Ör, ailenin en küçüğü e-Jest’in; 5,8 metre boyutunda, BMW bataryası, elektrikli motor ve şarj altyapısına sahip olduğunu belirtiyor. Ör, sözlerini şöyle sürdürüyor; “Gözbebeğimiz olan bir ürün ve son iki yıldır da üst üste Avrupa’da elektrikli minibüs pazarının pazar lideri oldu. Karsan’ın bir Türk markası olarak Avrupa’da böyle bir başarıya imza atmış olması bizi de çok gururlandırıyor. Bu aracımızda, yaklaşık 250 binin üzerinde satışı yapılmış olan BMW i modelinde kullanılan batarya teknolojisi, elektrikli motor ve şarj altyapısı kullanılıyor. Kendini kanıtlamış olması bizim için çok değerli. Aracımız 210 kilometrelik bir menzile sahip. Yaklaşık olarak oturan ve ayakta sayısı ile birlikte 22 kişilik bir yolcu kapasitesine sahip. Hızlı şarjla 55 dakika gibi kısa bir sürede aracımızı şarj edebiliyoruz.”
“e-Atak Avrupa’da Elektrikli Minibüs Pazarında Segmentin En Çok Satan Aracı Oldu”
Haziran 2019’da da 8 metre olan elektrikli e-Atak araçlarını lanse ettiklerini ifade eden Ör, 8 metrenin Türkiye’de, sınıfında yaratıcı bir araç ve öncü bir model olduğunu vurguluyor. e-Atak’ı elektriklendirerek Avrupa pazarında da tüketicilerle buluşturduklarına değinen Ör, “Geçtiğimiz sene e-Atak Avrupa’da elektrikli minibüs pazarında segmentin en çok satan aracı oldu. Burada da yine çok iddialı bir menzil sunuyoruz; 52 kişilik bir yolcu kapasitesine sahip olan 8 metrelik aracımızda 300 kilometrelik bir menzil sağlıyoruz. Bu, gerçek koşullarda 300 kilometre; yani araç boş gidiyorken değil. Gerçekten ihtiyaca cevap verebilen bir menzil. Aracımız BMW’nin batarya teknolojisine sahip ve üç saatte hızlı şarjla şarj olabiliyor. Beş saatte de gece şarja bıraktığımız ev tipi şarj ile şarj olabiliyor. Aracımız gün boyu yol almaya yetecek ihtiyaca cevap verebiliyor.” şeklinde konuşuyor.
“Otonom e-Atak Norveç’te İlk Defa Bir Toplu Taşıma Hattında Yolcuları Taşımaya Başladı”
2019 yılının Haziran ayında e-Atak’ı lanse ettikten sonra kendi kendine giden otonom sürüşlü araç geliştirme faaliyetlerine odaklandıklarından bahseden Ör, Karsan’ın, gelecek teknolojilerinin herkesten önce ürün çözümlerine adapte edilmesini vizyon olarak benimsediğinin altını çiziyor. Ör, şunları aktarıyor; “Dolayısıyla da bu konuda ‘Hemen otonom teknolojilerini nasıl adapte edebiliriz?’ diye düşündük ve 2021 yılının başında Karsan otonom e-Atak modelimizin lansmanını yaptık. Hatta ilk test sürüşünü de Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Külliyesi’nde gerçekleştirmişti. Şu anda da bir aracımız külliyede misafirleri otonom bir şekilde taşıyor. Daha da önemlisi otonom e-Atak aracımız şu anda Avrupa’da Norveç’te ilk defa bir toplu taşıma hattında yolcuları taşımaya başladı.”
“İlklere İmza Atıyoruz”
Otonom e-Atak’ta biletini okutarak araca binen yolcunun, gideceği noktaya otonom şekilde ulaştığını ifade eden Ör, şu an bu uygulamanın Avrupa’da bir ilk olduğunu vurguluyor. Toplu taşımada otonom bir aracın kullanılıyor olmasının çok değerli olduğunu aktaran Ör, “Bu, Mayıs başında devreye girdi. Otonom araçlarda merkezde bir kontrol noktası var ve araç orayla haberleşiyor. Yani otonom sürüşte bir arıza varsa mutlaka merkeze haber gidiyor; bu durumda müdahalede bulunulabiliyor. Akıllı bir mekanizma kullanılıyor, aracımızda çok sayıda sensör ve farklı teknolojik ekipman yer alıyor. Bu teknolojik ekipmanların hepsi birbiriyle haberleşiyor. Hardware komponentlerinin yanı sıra araçta bir de aslında Seviye 4 dediğimiz bir yazılım kullanılıyor. Bir başka Türk teknoloji şirketi ADASTEC iş birliği ile yazılımımızı aracımıza adapte ettik. Bu yazılım aracın beyni gibi; her türlü komutu yönetiyor. Yani dışarıdan algılanan tüm objeleri, nerede ne yapması gerektiğini, hareketi akıllı mekanizmalarla yönetiyor. O nedenle de herhangi bir hata çıktığında da bu yazılım sayesinde merkezle haberleşme kurulup müdahalede bulunulabiliyor. Örneğin, yazılım insan beyniyle eşleşiyor, aracın üzerindeki diğer teknolojik ekipmanlar da göz ve kulak gibi hareket ediyor.” diyor ve ekliyor; “Araç, dışarıda kör noktada kalan bir bisikletliyi otonom sensörleriyle erkenden fark ediyor. Amerika’da da aynı zamanda bir ilke imza attık; bir projemiz var. Michigan State Üniversitesi’nde şu anda otonom aracımız; öğrenci, öğretmen ve ziyaretçileri üniversitenin beş kilometrelik kampüsünde gerçek yol koşullarında trafiğin olduğu bir ortamda taşımaya başladı. Bu da çok önemli bir proje ve Amerika’da bir ilk. Yani ilklere imza atıyoruz. Karsan olarak global anlamda büyümeyi hedefliyoruz. Bu tarz ilklere imza atıyor olmak da bir Türk markasının yurt dışına açılıyor olması da hepimiz açısından oldukça gurur verici.”
“e-Ata Sadece Elektrikli Olması Amacıyla Tasarlandı”
Toplu ulaşım pazarında şehir içi taşımacılığında tüm ihtiyaçlara cevap verebilmek adına geçtiğimiz sene sonunda 10, 12 ve 18 metre boyutlarındaki e-Ata’yı devreye aldıklarına da değinen Ör, e-Ata’nın elektrikli bir otobüs olarak üretildiğini; konvansiyonel bir araçtan elektrikliye dönüştürülmediğini vurguluyor. Ör, sözlerini; “Aracın içine girdiğinizde rahatlıkla hareket edebilmenizi sağlayan full alçak taban dediğimiz, herhangi bir engel ya da basamağı olmayan bir taban altyapısı var. Böylece yolcular; yaşlılar veya engelli yolcularımız çok rahat hareket edebilir. Daha da önemlisi, bu aracımız operatörler ve belediyeler açısından baktığımızda gerçek koşullarda 450 kilometre menzil sağlayabiliyor. Araç dur-kalk modunda doluyken, duraklara yanaşıp kapılardan içeriye aldığı hava etkenleriyle ve yaz sürüş modunda sürekli klima açıkken 450 kilometre yol gidebiliyor. Dolayısıyla da tek şarjla günü tamamlayabiliyor. Burada esnek batarya paketleri sunuyoruz; çünkü her türlü belediyenin ve operatörün ihtiyacı farklı olabiliyor. O yüzden de en düşük kapasiteden 150kW/saatten 600kW/saate kadar farklı batarya seçeneklerimiz mevcut; ihtiyaç duydukları kadarını konfigüre edip ürünlerimizi sunuyoruz. Buna göre de tabii ki yolcu kapasitemiz de farklılaşabiliyor. Ancak bahsettiğim 450 kilometre menzil, çok iddialı bir menzil; elektrikli otobüs pazarında gerçek koşullarda bu seviyede bir menzil sağlayan araç şu anda henüz yok. Bu konuda iddialıyız” diyerek sürdürüyor.
“e-Ata’nın Kablolu Bağlantıda 150 kW’a Kadar Şarj Etme Gücü Var”
e-Ata’nın batarya kapasitesine bağlı olarak kablolu şarjla bir ila dört saat aralığında şarj edilebildiğinden bahsederek sözlerini sürdüren Ör, “Aracın kablolu bağlantıda 150 kW’a kadar şarj etme gücü var. Örneğin, 150 kW’lık bataryalı araç tercih edildiğinde bir saatte şarj edilebiliyorken, 450 kW’lık bir batarya üç saatte şarj edilebiliyor. Yani bir kere şarj edildiğinde tek şarjla gün tamamlanabiliyor. Tabii bir de bunun dışında, pantograf şarj dediğimiz daha yüksek kapasiteli şarj etme gücüne sahip olan bir pantograf opsiyon çözümü sunuyoruz. Aracın tavanına konumlandırmış olduğumuz şarj altyapısıyla birlikte, sürücü dilerse seyir halindeyken, eğer duraklarda bir pantograf şarj altyapısı varsa dur-kalk modunda pantograf şarj opsiyonu aracın tavanından gelerek iki, üç dakikada hızlı bir şekilde aracın enerjiyle dolup yola devam etmesini sağlayabiliyor. Bu opsiyona da sahibiz.” diyor.
“Ata Serisi Araçlarımızı da Avrupa’da Yollarda Görmeye Başlayacağız”
Ör, bahsettiği araçların lansmanını geçtiğimiz yıl Eylül ayında yaptıklarını; buna rağmen çok hızlı bir şekilde ilk siparişleri aldıklarını ve ilk ihaleleri kazandıklarını aktarıyor. Aralık ve Ocak aylarında da 10 adet 10 metrelik aracı Romanya’da Slatina Belediyesine teslim ettiklerini; şu anda araçların Romanya’da çalıştığını ve belediyeden de olumlu dönüşler aldıklarını ifade ediyor. Türkiye’nin en büyük elektrikli otobüs anlaşmasına imza attıklarını da vurgulayan Ör, şöyle konuşuyor; “Bu anlaşma, geçtiğimiz sene 56 adetlik 18 metre otobüs anlaşmasıydı. Yine Romanya’da Braşov ve Timişoara Belediyeleriyle yapmış olduğumuz bir anlaşma ve hatta bu araçların üretimleri de başladı. Haziran ayında da teslimatlarımız var. Sene sonuna kadar da bu teslimatlarımızın tümünü tamamlamayı hedefliyoruz. Yani Ata serisi araçlarımızı da artık Avrupa’da yollarda görmeye başlayacağız.”
“Türkiye’de Elektrikli Dönüşümü Avrupa’ya Göre Biraz Daha Geriden Geliyor”
Elektrikli araç dönüşümünün Türkiye’de biraz daha yavaş ilerlediğini; ancak Antalya Büyükşehir Belediyesinden 8 metrelik elektrikli Atak için iki sipariş aldıklarını ve bu araçların da bu yıl içerisinde teslim edileceğini duyuran Ör, “Türkiye’de elektrikli dönüşümü Avrupa’ya göre biraz daha geriden geliyor. Tabii ki bunda elektrikli altyapılarının henüz tamamlanmamış olmasının ve toplu ulaşımda elektrikli ürünlerin alımlarına yönelik teşviklerin de etkisi var. Avrupa’da bu tarz elektrikli dönüşümü hızlandırmak adına birtakım teşvikler yayınlanıyor. Bu tarz teşviklerin Türkiye’de de sağlanması durumunda elektrikli dönüşüm biraz daha hızlanabilir. Ancak öngörülerimiz; dönüşümün dört, beş yıl sonra biraz daha hızlanacağı yönünde. Elektrikli altyapıların tamamlanmasıyla daha hızlı bir yol alınabileceğini düşünüyoruz.” diyor.
“Elektrikli Araçlar Dizel Araçlara Göre Daha Avantajlı Hale Gelebiliyor”
Elektrikli araç fiyatının normal dizel araç ya da herhangi konvansiyonel araçlara göre sadece ürün fiyatı olarak iki katına ulaştığını belirten Ör, aracın toplam işletme maliyeti, toplam sahip olma maliyeti olan araç maliyeti, araç bakım maliyeti, aracın işletme maliyeti yani yakıt tüketimi veya enerji tüketimi gibi unsurlar dikkate alındığında ve araç kullanım ömrü olarak değerlendirme yapıldığında; elektrikli araçların dizel araçlara göre daha avantajlı hale geldiğini aktarıyor. Ör, sözlerini sonlandırırken; “Karsan olarak, elektrikli ürün gamı ailemizin bir sonraki adımda tamamen sürücüsüz olmasına yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geleceğin mobilite dünyasında bir adım önde olma vizyonuyla hareket ediyoruz. Dolayısıyla bir Türk markasını yurt dışında global anlamda temsil edecek olmak da bizim için son derece mutluluk ve heyecan verici” şeklinde konuşuyor.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |