Gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerini iyileştirme açısından lokomotif konumda bulunan lojistik sektörü, Türkiye için de en önemli ve hızla büyüyen ticaret alanlarından biri. Bulunduğu coğrafya itibariyle gelişmekte olan birçok Avrupa ülkesi ile rekabet halinde olan Türkiye, Avrupa Ülkeleri arasındaki ticaret serbestliğinin kurbanı oluyor. Doğu Avrupa ülkeleri lojistik sektöründeki bu gelişimi değerlendirmek için bütün fırsatları kullanırken, Avrupa Birliği’ne üyelikleri ve ticareti kolaylaştırıcı birçok anlaşma sayesinde Türkiye’yi geride bırakıyor.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Batu Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Taner Ankara, özellikle Kuzey Avrupa ülkeleri gibi gelişimini önemli ölçüde tamamlamış ülkeler lojistik alanına yatırım yapmak yerine dışarıdan hizmet almayı tercih ettiğini söylüyor. İsveç’in 2013 senesi içerisinde Türkiye’den gerçekleştirdiği taşımaları örnek gösteren Taner Ankara, yapılan 5193 taşımanın 4721 adetini Türk plakalı araçların gerçekleştirdiğini belirtiyor. İsviçre ya da İngiltere gibi gelişimi tamamlanmış ülkelerde de oranlar benzer durumda.
Doğu Avrupa ülkelerine gelindiğinde ise Türkiye’nin rekabet gücü azalıyor. Taner Ankara, “Bu noktada Türk lojistik firmalarının hizmet alanı ve kalitesi geniş olsa da Doğu Avrupa ülkeleri ile rekabet etmek, Avrupa Birliği üyeliklerinden dolayı oldukça zor. 2013 yılında Çek Cumhuriyeti’ne yapılan toplam 8722 seferin sadece 3305 adeti Türk plakalı araçlarla gerçekleştirildi” diyor. Polonya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan ve Makedonya gibi ülkelerde daha da düşük oranlarla karşılaşılabiliyor.
Lojistik sürecinde en büyük gider kalemi olarak karşımıza çıkan yakıt masrafları ise Türkiye’nin doğu ve güneydoğu sınır komşuları ile rekabet etmesini zorlaştırıyor. Taner Ankara, bu tür ülkelerin Türkiye’den yaptığı ithalatlarda kendi ülkelerinin firmalarını tercih ettiklerini söylüyor.