Üç fazlı elektrik motoruna sahip olan model, 339 Hp gü ve 1000 Nm tork değerine sahip. Bu güç beslenebilmek için üç ayrı lityum-iyon pil modül olarak kullanılmış. Bu sayede Mercedes UrbaneTruck 200 Km ulaşım menziline sahip.
İŞTE TÜM DETAYLARIYLA MERCEDES-BENZ URBAN E TRUCK
Kısa mesafelerde sıfır emisyon ile sürüş yaparken kentte sessizce süzülen Mercedes-Benz Urban eTruck, zorlu dağıtım trafiğindeki tamamen elektrikli sürüşün gelmiş olduğu en son noktayı gözler önüne seriyor. Bunu yaparken ise benzersiz bir konseptten yararlanıyor: aks kafalarına yakın bir noktaya yerleştirilen elektrikli motorlar hareketliliği sağlarken, sistem bağımsız olarak tesis edilen batarya birimi tarafından besleniyor. Sonuç olarak Urban eTruck, içten yanmalı motora sahip bir kamyon ile karşılaştırıldığında yük kapasitesi ve günlük kullanıma uygunluk bakımından eşdeğer bir performans sergiliyor. Bunu yaparken de sıfır emisyon ve sessiz yapısıyla son derece çevre dostu bir kullanımı sunuyor. Devrim niteliğindeki bu teknik konsept Fleetboard adındaki özel telematik hizmetinden sabit batarya depolarıyla enerji tedarik sürecini de gerçekleştiren bir sistemin parçası olup bu tarz araçların seri üretimi ise önümüzdeki on yılın başında öngörülüyor.
Urban eTruck; şehirleşme ve çevre sorunlarına etkin çözüm
Tüm dünyada yerel yönetimler, kent sakinlerini egzoz gazı ve gürültü kirliliğine karşı korumak için çeşitli önlemler alıyor. Öte yandan şehirleşme eğilimi de her geçen gün artıyor. Mercedes-Benz, Euro 6 emisyon sınıfına sahip güncel kamyonlarıyla tüm zamanların en temiz dizel motorlarını kullanıma sunuyor. Öte yandan son derece modern gazlı motorlar emisyon bakımından daha da düşük ve daha sessiz bir kullanım vaat ediyor. Şehir içi taşımacılığındaki bir sonraki aşamayı gözler önüne seren Urban eTruck elektrikli motorları sayesinde sıfır emisyonlu ve neredeyse tamamen sessiz sürüşüyle çevre dostu bir yapı sergiliyor. Mercedes-Benz'in üç akslı solo kamyonu Urban eTruck verimli ve temiz bir dağıtım trafiği için geliştirilmiş mükemmel çözüm olarak öne çıkıyor.
Yükleme kapasitesi ve günlük kullanıma uygunlukta kısıtlama yok
Elektrikli motorlu araçların ticari amaçlı kullanılmasında menzil kadar tonaj da önemli bir kriter. Elektrikli ticari araçların menzil ve taşıma kapasitesi noktasında dizel motorlu kamyonların performansına ulaşması bekleniyor. Urban eTruck bu noktada içten yanmalı motoru olan kamyonların gerisinde kalmıyor. AB Komisyonunun alternatif yakıtlı araçlar için 1.000 kg ağırlık artışı uygun gördüğünden yaklaşık 1.700 kg daha ağır olan Urban eTruck elektrikli motorlu yapının ağırlık dezavantajı büyük oranda dengeliyor.
Aks kafalarına yakın elektrikli motorlu yenilikçi konsept
Urban eTruck elektrikli motorlu arka aksı ve aks kafalarına yakın konumlandırılan elektrikli motorlarıyla öne çıkıyor. ZF AVE 130 tipini baz alan aks kendini alçak koridorlu portal aks olarak Mercedes-Benz otobüslerinde kanıtlamış bir yapı. Urban eTruck için kapsamlı bir şekilde revize edilen aksın bağlantıları da yeniden tasarlandı. Aksta 495/45 R 22,5 boyutunda lastikler kullanılıyor. Ayrıca güç aktarımını gerçekleştiren aks için, bu sınıfta yaygın olarak kullanılan 11,5 ton maksimum aks yükü belirlenmiş durumda.
Elektrikli motorlar sayesinde ilk hareketten itibaren yüksek çekiş gücü
Urban eTruck’ta, otobüste kullanılan alçak koridorlu aksta da olduğu gibi, sıvı soğutmalı yüksek performanslı eşzamanlı çalışmayan üç fazlı motora sahip modüller kullanılıyor. 400 V nominal gerilime sahip motorlar 2 x 125 kW maksimum güç ve 2 x 500 Nm maksimum tork üretirken, aktarma organlarıyla birlikte toplam 11.000 Nm tork tekerleklere ulaşıyor. İlk hareket anından itibaren yüksek çekiş gücü sunan elektrikli motorlar sayesinde Urban eTruck, benzer güçteki bir dizel motorlu kamyon ile eşdeğer sürüş dinamikleri sunuyor.
200 km’ye kadar menzil sunan batarya
Elektrikli motorun uygulamadaki başarısı açısından menzil çok önemli bir kriter olarak öne çıkarken, tam bu noktada bataryanın kapasitesi önem kazanıyor. Urban eTruck'ta kullanılan batarya modüler bir yapıya sahip olduğundan farklı beklentileri karşılayabiliyor. Urban eTruck’ta toplam 212 kW kapasiteli güçlü olduğu kadar uzun ömürlü üç modüllü lityum-iyon batarya paketi sunuluyor. Böylece maksimum 200 km'lik bir menzil elde edilebiliyor. Söz konusu menzil günlük dağıtım trafiği için yeterli olurken, fren enerjisini elektrik enerjisine dönüştüren rejenerasyon teknolojisinden de yararlanılıyor. Bu teknoloji sayesinde Urban eTruck’ta elektrikli motorlar fren anında alternatör görevi görürken, fren sistemi de korunmuş oluyor. Zekice tasarlanan modüler yapı sayesinde Urban eTruck kullanım amacına bağlı olarak farklı batarya kapasiteleriyle donatılabiliyor. Örneğin kısa menzil yeterli ise düşük kapasiteli bataryalara yer verilirken, uzun bir menzil talebi söz konusu olduğunda ise yüksek kapasiteli bataryalara yer verilebiliyor. Böylece her kullanıcı kullanım amacına uygun olarak ağırlık, menzil ve yükleme kapasitesi dengesini oluşturabiliyor.
Urban eTruck'ın heyecan uyandıran akıllı tasarımı
Tıpkı elektrikli motorlu teknik yapısı gibi Urban eTruck’ın tasarımı da yenilikçi yapısıyla dikkat çekiyor. Dış görünüm olarak Mercedes-Benz markasının tasarım felsefesine sadık bir tasarıma sahip olan Urban eTruck yalın ve net temasını bünyesinde barındırıyor. Yumuşak ve akıcı çizgilere sahip olan sürücü kabini sadeliğiyle göz doldururken gözü rahatsız eden herhangi bir fazlalık bulunmuyor.
Tavanın tasarımıyla uyumlu üç boyutlu spoyler kabin ile üstyapı birleştiriyor. Ön taraftaki hava girişi spoylerin arkasına gizlenen soğutma ünitesine temiz ve taze havanın ulaşmasını sağlıyor. Tıpkı tavan spoylerinde olduğu gibi kabinin yan etekleri de aerodinamik olarak üstyapı ile aynı hizada olacak şekilde tasarlanıyor. Urban eTruck’ta alışagelmiş dikiz aynaları yerine ayna tipi Mirrorcam adındaki kameralar kullanılıyor.
Kamyonla çevreyi bütünleştiren Black-Panel ızgara
Kullanılan elektrikli motorlu teknik yapı nedeniyle Urban eTruck’ta alışagelmiş geleneksel bir ön ızgaraya gerek kalmıyor. Bunun yerine iletişimsel bir öğe olarak bir Black-Panel ızgara kamyon ile çevresini bütünleştiriyor. Şeffaf olan Black-Panel yüksek çözünürlüklü LED ile arkadan aydınlatılıyor. Bu panelde farklı görüntüler düşünülebilir. Örneğin Black-Panel, Mercedes-Benz’in bilinen elmas görünümlü radyatör ızgarasını taklit edebilir veya akünün şarj seviyesini gösterebilir. Bir bütün olarak ele alındığında Mercedes-Benz tasarım karakteristiğine uygun olarak „sıcak&soğuk“ karşıtlığı kullanılıyor. Geniş gövde yüzeyleri „sıcak“ ve aydınlatma birimleri, ayna kameraları veya Black-Panel gibi teknolojik detaylar ise „soğuk“ olmak üzere kontrast oluşturuyor.
Her ne kadar Urban eTruck’ın sürücü kabini fütüristik bir görünüm sergiliyor olsa da gerçeklikten uzak bir tasarım çalışması değil, hatta seri üretim Mercedes-Benz Actos'u temel alıyor.
Üstyapı: Gıda taşımacılığı için soğutuculu kapalı kasa
Urban eTruck süpermarketlere ve perakende mağazalarına donmuş gıda teslim etmek üzere 7,4 m uzunluğunda sıradan bir soğutma kabini taşıyor. Yan kaplamalar görsel uyumu tamamlarken aynı zamanda aerodinamiği de iyileştiriyor.
Kusursuz ağ bağlantısı sayesinde sorunsuz çalışan sistem
Araç bilgileri, çevre verileri, telematik ve güç aktarım kumandası, sürücü ve iş planından oluşan akıllı ağ bağlantısı sayesinde sorunsuz çalışan bir sistem elde ediliyor. Sistem güç aktarımı ve enerji kumandası ile dağıtım trafiği verimliliğini ve mümkün olan yüksek menzili tesis ediyor. Devrim niteliğindeki gösterge ve kumanda öğeleri sürücüyü destekliyor.
Merkezi ekranlı devrim niteliğinde gösterge ve kumanda teknolojisi
Urban eTruck’ta geleneksel göstergelerin yerini iki ekranlı tamamen yeni bir gösterge ve kumanda sistematiği alıyor. Sürücü 12,3 inç büyüklüğündeki net ve okunaklı bir ekrandan ihtiyacı olan bilgilere ulaşıyor. Urban eTruck'ta aracın kontrolüne ve denetimine yönelik geleneksel verilerin yerine gidilen rotaya yönelik ayrıntılı veriler ve rakamlar gösteriliyor. Virajlar, topoğrafya ve trafik levhalarını tanımlama sistemi de dâhil rotaya yönelik tüm önemli bilgilere sahip üç boyutlu haritayı temel alan sistem Urban eTruck'ın ana kumanda sistemine bağlı olarak çalışıyor.
Merkezi ekranın orta kısmının sol tarafında hız gösterilirken ekranda ayrıca bir de yol canlandırılıyor. Burada başta rota yönlendirmesi olmak üzere sürüşle ilgili birçok bilgi bir arada gösteriliyor. Canlandırılan yol görüntüsü virajlar dâhil yol ayrımlarını gerçeğe uygun olarak yansıtıyor. Dahası önde giden araçlar mevcut mesafeleri ve hızları ile birlikte gösteriliyor. Rotanın geride kalan kısmına ilişkin fren veya hızlanma aşamalarını da gösteren sistem bu kadarla da kalmıyor, örneğin trafik ışıkları gibi gidilecek rota üzerinde bulunan sürüşe ait önemli bilgileri de göstererek sürücüyü bilgilendiriyor. Urban eTruck, Trafik Levhası Tanımlama Sistemini temel alarak seyir hızını bu levhalara göre otomatik olarak ayarlıyor.
Batarya durumu sürücünün gözünün önünde
Ekranın üst kısmındaki renkli yatay şerit sürücüyü batarya kapasitesinin planlanan rotayı gerçekleştirebilecek enerjiye sahip olup olmadığı hakkında bilgilendiriyor. Önceden hesaplanan tolerans eşiğinin aşılması halinde göstergenin rengi yeşilden kırmızıya dönüyor. Bu durumda Urban eTruck, kendi başına karşı önlemler başlatabiliyor ve sürüş stratejisini değiştirebiliyor. Var olan enerjinin bir sonraki şarj istasyonuna ulaşmayı riske sokacak kadar düşmesi halinde ilave bir uyarı yanıp sönmeye başlıyor. Hem sürücü hem de şirket müdahale ederek motor işletim sistemini menzil odaklı Eco moduna alabiliyor. Ayrıca rota planlamasını optimize etme imkânı da tanınıyor.
Tablet enerji akışı, menzil ve tüketim bilgilerini veriyor
FleetBoard DispoPilot.guide benzeri ilave bir tablet sürücüye diğer faydalı bilgileri aktarıyor. Böylece sürücü yola çıkmadan önce gideceği rota ile ilgili detaylı bir şekilde bilgi edinebiliyor. Sistem şarj noktalarına olan hesaplanmış sürüş sürelerini, oradaki muhtemel bekleme süresini ve zorunlu mola süresi de sürücüye iletiyor.
Menzil göstergesi: Rota haritası şeklinde menzil
Planlanan rota menzil göstergesiyle haritada gösteriliyor. Böylece sürücü gideceği rotanın dışında var olan enerjiyle kat edebileceği menzili de görebiliyor. Dinamik olan bu gösterge kendini anlık olarak güncelliyor. Hesaplamalar gerçek yol ve topoğrafya şartlarına göre yapılıyor.
Rotanın tamamı için gereken enerjiyle ilgili gerçekçi bir ön izleme
Ekrandaki üçüncü bilgi rota esnasındaki enerji ihtiyacına göre dinamik bir ön izleme sunuyor. İki adet çizgiden oluşan bant şeklindeki grafik sürücünün ve Urban eTruck’ın rotayı tamamlayabilmesi için gerekli olan enerji miktarını gösteriyor. Urban eTruck “yeşil aralıkta” hareket ediyorsa, bu herhangi bir risk bulunmadığını gösteriyor. Enerji ihtiyacı bu bandın dışında hareket ediyorsa, sürücü kırmızı bir işaret ile uyarılıyor. Bütün bu hesaplamalar anlık olarak enerji yönetimi, üç boyutlu harita, rota planlaması ve trafik durumu baz alınarak gerçekleştiriliyor.
‘Otomatik’, ‘atak’ veya ‘eko’ olmak üzere üç farklı sürüş modu
Sürüş stratejisi ve buna bağlı olarak gerekli enerji tüketimi farklı sürüş modlarıyla belirlenebiliyor. Normal durumda Urban eTruck ‘otomatik’ modunda çalışıyor. Urban eTruck enerji tüketimini önceden belirlenen rotayı tamamlamak üzere otomatik olarak ayarlıyor. Gerçek enerji tüketimine bağlı olarak bu moddaki ayarlar değiştiriliyor. Böylece menzil ve güç arasında bir denge sağlanıyor. Sürücü bu modda birden fazla parametreyi değiştirebilirken, soğuk zincirinin kırılmaması için üstyapının ayarlarına kesinlikle müdahale edemiyor.
İkinci mod olan ‘atak’, güç modu anlamına geliyor ve bu modda var olan gücün tamamı sürücünün kullanımına sunuluyor. Bu özellik, yeterli menzil olması ön koşuluyla, dağlı bölgelerde veya teslim süresinin tutturulması amacıyla hızın arttırılması gerektiğinde faydalı olabiliyor.
Öngörülemeyen beklenmedik enerji tüketimi nedeniyle daha fazla menzil gerektiğinde enerji tasarruf modu ‘eko’ devreye giriyor. Bu modda motorun enerji tüketimi azaltılarak menzili uzatacak şekilde düşürülüyor. Aynı zamanda fren enerjisini geri kazanma oranı da arttırılıyor. Ayrıca gereksiz enerji tüketimine neden olan sistemler de devre dışı bırakılıyor.
Sürücü, bir tuşa basarak enerji akışını ayrıntılı bir şekilde gözünün önüne getirebiliyor. Burada akü kapasitesinin güncel durumuna ek olarak üstyapının soğutması, sürücü kabinindeki ilave tüketiciler ve iki motorun tüketim bilgileri detaylı bir şekilde gösteriliyor.
Akıllı enerji yönetimiyle maliyetlerin düşürülmesi, kullanılabilirliğin arttırılması
Elektrikli bir aracı beslemenin en kolay yolu onu elektrik prizine bağlayarak şarj etmek, ancak bu aynı zamanda yüksek elektrik faturalarını beraberinde getiriyor. İşletmeci akıllı tariflere uyarak belirlenen şarj döngülerini kullandığında maliyetler belirgin şekilde düşebiliyor. Şarj işleminin sabit batarya şarj istasyonlarında gerçekleştirilmesiyle de maliyet düşebiliyor. Bu şarj istasyonları elektrik kullanım bedelinin daha uygun olduğu anlarda ve sabit voltajla daha verimli bir şarj sağlayabiliyor. Böylece kamyon filosunun bataryaları ihtiyaç halinde şarj edilebiliyor. Bu ise şarj maliyetlerini düşürmekle kalmıyor, araçların kullanılabilirliğini de arttırıyor.
Araçlar ve elektrik depoları aynı gruptan
Daimler sabit batarya deposu ihtiyacı için özel çözümler geliştiriyor. Tam bu noktada Mercedes-Benz Energy GmbH devreye giriyor. O da enerji depolarını Daimler'in yan şirketi Deutsche Accumotive'dan alıyor. Bunlar yüksek kaliteli lityum-iyon bataryalar olup kullanım alanı ve güç gereksinimine bağlı olarak kombine ediliyor.
İkinci el değerlendirildiğinde elektrikli araçlardan alınan bataryalar da kullanılabiliyor. Bunlar kullanım sonrasında kapasitelerinin yaklaşık yüzde 80'ine sahip oluyor. Mobil kullanım açısından ömürlerinin sınırına ulaşmış olsalar da bu bataryalar sabit şarj depolarında yıllarca kullanılabiliyor.
Elektrik maliyetlerinin azaltılması, enerji sağlayıcısına giden yol
Sabit batarya depolarının kullanımı birçok olanağı beraberinde getiriyor. Bir kere elektrik maliyetlerini düşürüyor. Bu durum özellikle bütün filonun aynı anda şarj edilmesi halinde kendini çok daha iyi hissettiriyor. Bunun dışında elektrikli kamyon kullanan bir işletme kendi araçlarının kullanımda olmadığı ve şarja ihtiyaç duymadığı, örneğin hafta sonları veya tatil günleri gibi dönemlerde elektrik sağlayıcı olarak devreye girebilir. ‘vehicle2grid’ yöntemiyle araçların bataryaları veya mevcut sabit depolar kullanılarak enerji sağlayıcı olarak para kazanılabilir, böylece park halindeki araç ile de ciro yapılabilir.
Bir diğer seçenek ise elektrik şebekesi yerine sabit depoların çatılardaki güneş enerjisi panellerinden elde edilen elektrik enerjisi ile şarj edilmesi. Böylece işletmeci kamyon filosunu kısmen de olsa kendi enerjileri ile besleyebilir ve bu şekilde azda olsa bağımsızlığı ilan edebilir.