Negmar gün sayıyor

25 Ekim’de Kurban Bayramı’nda seferlere başlamayı planladıklarını söyleyen Şafak, ancak hava muhalefeti nedeniyle gemilerin İstanbul’a gelmesinin geciktiğini ve bazı aksaklıklar yaşandığını ifade etti. Şafak, “Şu anda ise gemilerimiz geldi, çok yakın bir zamanda da seferlerimize başlayacağız” dedi.

İlk olarak seferlere üç feribot daha sonra ise beş feribot ile devam edeceklerini kaydeden Şafak, gemilerin hızları ve kapasitelerinin şu anda Eskihisar Topçular hattında var olan gemilerin iki katı olduğunu söyledi. Gemilerin 2004, 2006 ve 2009 yıllarına ait olduğunu vurgulayan Şafak, gemilerin yüksek konfora sahip çevreci gemiler olduğunu belirtti. Şafak,  “Gemilerimiz, ortalama 120–160 arası araç, 400–800 arası yolcu kapasitesine sahipler. Gemilerin hızı 12 knot. Bu açıdan daha çevreci bir yanımız olacak. İlk başta 3 gemiyken 30 dakikada bir, 5 gemiye ulaştığımızda 20 dakikada bir sefer yapacağız. 7 gün 24 saat seferlerimiz devam edecek'' diye konuştu.

“Bölgedeki uzun kuyruklar sona erecek”

Bülent Şafak, Eskihisar Topçular arasında özellikle bayram tatillerinde bu Kurban Bayram’ında olduğu gibi 7 km’yi bulan uzun kuyrukların yaşandığını vurgulayarak, seferlere başladıklarında bu durumu ortadan kaldırmak için önemli katkı sağlayacaklarını kaydetti. Şafak, “Bu hizmetimizle yerelde bu civarda, genelde de Marmara Bölgesi'nde ciddi bir şikayet konusu olan bu bölge geçişlerini tamamen şikayet olmaktan çıkaracağız. Bizi tercih edenler bunu fark edecek, görecek, yaşayacaklar” dedi. Halkın da trafiğin rahatlamasından dolayı memnun olacağını ifade eden Şafak, kendilerini tercih eden her müşterinin ve araç sahibinin ayrıcalıklı olacağını kaydetti. Şafak, herkese eşit fiyat uygulayacaklarını sözlerine ekledi. 

“25 dakikada karşıya geçilecek”

Uzun kuyrukları beklemek istemeyen, yanlış ve kötü taşımaya maruz kalan vatandaşların Körfez'i dolandığını söyleyen Şafak, bu durumun sadece maddi zararlara değil, hava kirliliğine de yol açtığını belirtti. Her müşteri ve araç sahibinin ayrıcalıklı olacağına dikkat çeken Bülent Şafak, herkese eşit fiyat uygulayacaklarını söyledi. Şafak, “Kişiler 25 dakikada karşıya geçebilecek” dedi.

Yolculara açısından rekabetçi fiyatlar uygulamayı planladıklarını kaydeden Bülent Şafak, başlangıçta fiyatlarını var olan fiyatlarla aynı düzeyde belirleyeceklerini, ancak yolcu fiyatlarında tarifelerin yaklaşık yarısını uygulayacaklarını söyledi. Şafak, ''Normal yolculardan 2 lira, öğrencilerden 1 lira alacağız. 66 aya kadar olan çocuklardan ücret almayacağız” dedi.

 “Yeni oyuncular bekliyoruz”

Marmara Denizi’nin büyük bir potansiyel taşıdığına ve bu potansiyeli kullanmak için yeni hatların oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Bülent Şafak, başka oyuncuları da beklediklerini kaydetti. Şafak, girişimcilerin Marmara ve İstanbul trafiğini rahatlatıcı çözümleri ortaya koymaları gerektiğini ifade etti. 

Kuruluş olarak sadece bu hatta faaliyet göstermediklerini, ''İstanbul Lines'' markasıyla Ambarlı-Bandırma arasında 6 yıldır hizmet verdiklerini ve yılda 75 bine yakın araç taşıdıklarını hatırlatan Bülent Şafak, bu hatlarla yetinmeyeceklerini, Mudanya-Ambarlı, Marmara Ereğlisi-Bandırma arasında yeni hatlar kuracaklarını kaydetti. Şafak, hatta Mudanya-Sarayburnu arasında Bursalı kullanıcıların İstanbul'a daha rahat ulaşmalarıyla ilgili planlar yaptıklarını belirterek, onları, İstanbul'a daha hızlı ve daha iyi hizmetle ulaştırmayı planladıklarını kaydetti. 

“Çok güzel süprizlerimiz olacak”

Bülent Şafak, toplantı sonrası gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Şafak, bir gazetecinin “Fiyatlarınız nasıl olacak?” sorusuna “Çok güzel süprizlerimiz” olacak diye cevap verdi.

Bir başka gazetecinin  “Ulaştırma Bakanlığı ve UKOME’den gerekli izinler alındı mı?” sorusunu ise şöyle yanıtladı.

“UKOME’ye resmi başvurumuzu yaptık. Bizim limanlarımız ve gemilerimiz teknik olarak işletme standardındadır. Yasalar ve teyammüller çerçevesinden bakıldığında da bir sıkıntı görmüyoruz. Başvurularımızı yaptık. Reddedildi diye bazı haberler çıktı böyle bir durum söz konusu değil. UKOME’ye resmi evrak ile başvurmak gerekiyor. Bizim gemilerimizin alımı geciktiği için izin evrakları Türk bayraklı olarak o dönemde ulaşmamıştı. Şimdi ise başvurularımız tamamlandı. Gemilerimiz Türk bayrağına geçti. Başvurumuz değerlendirilecek, reddedilme söz konusu değil. Yanımızda feribot hattı var ve çalışıyor. 20 metre ötemizde feribot hattı çalışırken bize trafik açısından sakıncalı görüp UKOME’yi negatif çıkarma ihtimalini de sıfır olarak görüyoruz.

Hat izni konusu ise yanlış anlaşılıyor. Kabotaj Kanunu’na göre bir geminin izin aldığı bir limandan izin aldığı başka bir limana Türk bayraklı ise gitmesi için hiçbir engel yok. Limana başvurursunuz, size kağıt verirler, siz de yükünüzü boşaltırsınız. Denizcilikle ilgilenen herkes bunu bilir. Devletimiz, köklü bir geleneğe sahip olduğu ve bu tür sorunlarla çok çok önceden karşılaştığı için sürekli yapılan seferlerde sürekli evrak gidip gelmesi söz konusu olmasın diye nasıl olsa her gün gidip geliyorsunuz tarifeye uymanız kaydıyla hat izni imkanı tanıyor. Hat izni bir imtiyaz değil.  5 bin lira ödediğiniz harçla alınan bir resmi evrak. 2 yıl ya da 4 yıl aralıklarla verilen izinlerdir. 30 yıllık hat izni olmaz. Siz iyi gemi, modern gemi getirdiyseniz, limanlarınız da ruhsatlı ve iyiyse bu hat iznini alırsınız. Bizim gemilerimiz geç geldi, maalesef prosedürümüzü geç tamamladık. Şimdi başvurularımızın tamamını yaptık, sonucu bekliyoruz. Bu sonucun pozitif olacağını düşünüyoruz.”

“Hat satın alınmaz”

Bülent Şafak, başka bir gazetecinin “İDO 861 milyon dolar ödeyerek biz bu işe girdik, onlar ihaleye girmediler diyor, siz bu konuda ne diyeceksiniz?” sorusuna ise şöyle cevap verdi:

“861 milyon dolara ne alınmış? 35 iskele, 52 gemi ve 36 bin yolcu, 3 bin araç kapasiteli bir filo artı 2009 rakamlarıyla 150 milyon lira kar eden bir şirket. 861 milyon dolara alınan budur. Eğer Kocaeli Belediyesi rıhtımları bize kendi yapsaydı, gemileri kendi alsaydı, sonra beş sene uğraşıp müşteriyi alıştırsaydı sonra bize yılda 150 milyon dolar kazandıran bir şirket olarak verseydi evet bir ihale açılmalıydı ve birileri bunu almalıydı. Ama ben rıhtıma kendim yatırım yaptım, gemilerimi kendim aldım, bütün bu yatırımları kendim yaptım. Neyin ihalesinden bahsediyorlar, ben tam olarak anlayamıyorum.

Türkiye’de hiçbir hat için ihale açılmış değildir. Hat satılıp alınan bir şey değil. Bunlar genellikle denizcilik camiasının dışındaki insanların kısaltma yapması için iskeleleri ve gemileri anlatmamak için hat diye kısalttıkları için bu yanlış anlamalar toplumda olmaktadır. Hat satılmaz“