Yoğun katılım gerçekleşen toplantıda öne çıkan ortak kanaat, “Ortak olmasak da ortak hareket etmeliyiz” oldu.
Yaptığı konuşmada, ODEK kurucu üyelerinden ve Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Altun, “Yeni dünya düzeni rakiplerin birbirini ortak olarak değerlendirmesini gerektiriyor, hepimiz birlik olmalı ve beraberce ayakta kalmalıyız” diye vurguladı.
Toplantıda, İstanbul Boğazı'nın önemine de değinildi. Denizcilikle ilgili kişilerin İstanbul Boğaz'ının potansiyelini yeterince kullanamadığı gerçeği irdelendi ve bu konuda devlet politikasının ne derece önemli olduğunun altı çizildi. Diğer ülkelere göre gemilere sağlanan hizmetin hem daha uygun hem de daha kaliteli olduğu İstanbul'da, pazarlama ile ilgili ciddi eksiklikler olduğu ve bu sebeple de bu potansiyelin dünyaya duyurulamadığı belirtildi.
Türk denizciliğini güçlendirmek için birlik olmanın önemine vurgu yapan Angora Denizcilik ortaklarından Ömer Örtel, “Sektörün problemlerine çözüm üretmek için bir adım atılmış. Daha iki üç yıl önce birbirini tanımayan kişiler şimdi bir araya gelerek sıkıntıları hakkında konuşabiliyor ve ortak çözümler arıyorsa, bu çok önemli bir gelişmedir.” diye konuştu.
ODEK ailesine kısa bir süre önce katılan, yeni üyemiz Yaşarsan Tersanesi sahibi Yasemin Fazlaca'nın “Bilgilendirme bültenlerinden gördüğüm kadarıyla, ODEK'de yer almam gerektiğini düşündüm ve üye oldum, birlikte bir şeylerin başarılabileceğine inanıyorum,” şeklindeki konuşması toplantının “ortak hareket etmeliyiz” temasını destekler nitelikteydi.
Dikkat çeken başlıklardan bir diğeri de, devlet nezdinde denizciliğin imajının değiştirilmesi gerektiği konusuydu. Rusya iş bağlamında ciddi bir potansiyel barındırıyor, ancak geçmişte yaşanan bazı olumsuz tecrübeler bu potansiyelin değerlendirilmesine engel oluyor.
Boğazlardan geçen gemiler için Tuzla demir bölgesinin bir şekilde cazip hale getirilmesi ve bu bölgede tüm ihtiyaçlarının karşılanması gerektiği ifade edildi ve bu bağlamda Yenikapı'nın tekelleşmesinden kaynaklanabilecek negatif neticeler de toplantı sırasında masaya yatırıldı. Bu durumun zararlarına dikkat çekmek isteyen bir konuşmacı esprili bir gönderme yaparak şöyle dedi: “Bağlama yeri İstanbul'dan ziyade Ankara olursa sorunların bir çoğu düzelir.”
Reklam ve pazarlama konusuna da değinilerek, sektörün bu alana ağırlık vermesi gerektiği ve en etkili yöntemin de toplu tanıtım olduğu ifade edildi. Nisan ayı sonunda bu amaçla ODEK tarafından organize edilecek Oslo ve Londra gezileri hatırlatıldı. ODEK düzenleyeceği bu gezide tersaneden, yan sanayiiye, armatörden acentaya kadar sektörün tüm birimlerin yer almasını sağlamayı amaçlıyor ve bu sayede maksimum faydanın sağlanacağına inanıyor. Gezi sırasında armatör ve işletmeci firmalara resepsiyon verilerek, toplu tanıtımlar yapılacaktır. ODEK ile irtibata geçerek, armatörler bu tür hedeflerini gerçekleştirebilecek ve ODEK bu imajı oluşturmak ve güçlendirmek adına faaliyetlerini artırarak, yurtdışı iş gezilerine de daha fazla ağırlık verecektir.