-Muafiyet kapsamında belge verilmeye devam edilmesi eğitimin önündeki en büyük engel
-Birlik sağlanarak standart eğitimler verilmeli
-“Hele bir ceza yazılmaya başlasın ondan sonra belgemizi alırız” anlayışı süreci uzatıyor
-ODY ve ÜDY bulundurma konusunda bilgilendirmeye ihtiyaç var
Ankara'nın ilk sürücü kurslarından biri olan Seğmenler Sürücü Kursu, 1989 yılında kuruldu ve o günden bu yana deneyimli kadrosuyla 26.000'den fazla sürücü adayına eğitim verdi. Köklü bir yapıya sahip olan kurum, bünyesinde kurduğu Seğmenler Mesleki Yeterlilik Eğitim Merkezi ile Karayolu Taşıma Kanunu’nda yapılan düzenlemelerle ihtiyaç duyulan SRC belgeleri konusunda da yaklaşık üç yıldır eğitim veriyor. SRC eğitimleri, ÜDY, ODY bulundurma zorunluluğu ile ilgili Mesleki Yeterlilik eğitimleri, bu konuda sürecin nasıl işlediği ve eğitim kurumlarının bu süreçteki rollerini Seğmenler Mesleki Yeterlilik Eğitim Merkezi veSeğmenler Psikoteknik Değerlendirme Merkezi kurucusuAbidin Memili’den değerlendirmesini istedik. Aynı zamandaAnkara Ticaret Odası Meclis Üyesi de olan Memili tüm bu konuları içtenlikle değerlendirdi ve önemli mesajlar verdi.
“Tüm ticari araç sürücüleri SRC ile ilgili eğitimleri almalıdır”
Öncelikle bize böyle bir imkan verdiğiniz için size ve derginize çok teşekkürederim. Karayolu Taşıma Kanunu’nda, tüm ticari araç şoförleri Mesleki Yeterlilik Belgesi alarak araçlarını kullanabilir denilmektedir. Şu andaki uygulamaya göre ülkemiz genelinde B sınıfı sürücü belgeleri ile kullanılan araçlar ile şehir içi yolcu taşımalarında kullanılan araçların sürücüleri hariç diğerlerinden yani kamyon, çekici ve şehirlerarası otobüs kullanan sürücülerden SRC belgeleri istenilmektedir. Olmayanlara da cezai müeyyideler uygulanmaktadır. Ancak SRC Mesleki Yeterlilik Belgesi alınmasının bir muafiyet kısmı yani 25 Şubat 2003’ten önce sürücü belgesini alanlara eğitim almadan SRC Belgesi verilmesi işlemine devam edilmektedir. Bu da çifte standart olarak ve eğitimin karşısında eğitimsizliği teşvik eder bir şekilde devam etmektedir. Şöyle bir yanlış kanaate neden olmaktadır; “25.02.2003 yılından önce sürücü belgesi olanlar Mesleki Yeterlilik olarak uygun kabul edilebilir ama bu tarihten sonra olanlar kabul edilemez, eğitime tabi olurlar denilmektedir.” Bu da çifte standartlı bir uygulamaya yol açmaktadır. Muafiyet kapsamında SRC Belgesi verme işlemine bir an önce son verilmeli ve tüm ticari araç sürücüleri kanunun ruhuna uygun olarak SRC ile ilgili eğitimleri almalıdırlar. Hayat boyu öğrenmenin bir gereklilik olduğu günümüzde hiçbir eğitim, bilgi, beceri ve donanıma sahip olmadan belge dağıtmak geçiş sürecinde uygulanabilir. Ancak uzun sürmesi, belli bir zaman sonunda kesilmemesi sistemin yürütülmesinde sıkıntılara yol açmaktadır.
“SRC-ODY-ÜDY verme yetkisi Mesleki Yeterlilik Eğitim Merkezlerine verilmiştir”
4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu önemli bir kanundur. Bu alanda oluşan boşluğu doldurmuştur. Tam olarak uygulanmaya başladığında çok düzenli ve kazaların azaldığı bir karayolu taşımacılığına sahip olacağımızdan son derece ümitliyim. 4925 Sayılı yasa ve buna bağlı çıkarılan “Karayolu Taşıma Yönetmeliği” ve “Karayolu Taşımacılık Faaliyetleri Mesleki Yeterlilik Eğitimi Yönetmeliği” gereğince Mesleki Yeterlilik Belgesi Eğitimi verme ( SRC-ODY-ÜDY ) yetkisi Mesleki Yeterlilik Eğitim Merkezlerine verilmiştir. Bu eğitim merkezleri hem kendi kurumsallaşmalarını sağlayarak, kursiyerlere gerekli bilgi, donanım ve beceriyi kazandıracak eğitimi en kaliteli şekilde vermek, hem de aksayan yönlerle ilgili kurumlara gerekli teklifleri, görüşleri ve önerileri sunmamız gerekir. Yine kendi içerimizde birlik ve beraberliği sağlayacak oluşumlar içerisinde bir araya gelerek toplumsal dayanışmamızı en güzel şekilde oluşturmamız gereklidir.
“Hepsi gerekli olan ve öğrenilmesi gereken bilgilermiş”
SRC-2 ve SRC-4’ün 28’er saat; SRC-1 ve SRC-3’ün ise 32’şer saat dersleri mevcuttur. Derslerin içeriği Trafik, Motor, İlk Yardım derslerinin özeti yanında Davranış Psikolojisi, Ulaştırma Mevzuatı, Harita Okuma Bilgisi, İletişim Teknolojileri, Yasal Sorumluluk ve Sigorta Mevzuatı, Gümrük Tır Kaçakçılık Mevzuatı, Tehlikeli Madde Taşımacılığı gibi derslerle de mesleğini yerine getirirken karşılaşacağı diğer şartlara uyum sağlamasını kolaylaştıracak konular işlenmektedir. Başlangıçta tepkiyle karşılayanların bu derslere katılımı, ders işlendikten sonraki ifadeleri ise “bizim için hepsi de gerekli olan ve öğrenilmesi gereken bilgilermiş” diyen kursiyerlerde fikir değişikliğini fark etmek mümkün oluyor.
“Muafiyet kapsamında belge verilmeye devam edilmesi eğitimin önündeki en büyük engeldir”
Sürecin işleyişindeki en büyük sorunlardan biri tanıtım ve bu belgelerin neden gerekli olduğunun anlatılmamasıdır. Şoförlük Mesleğine girişin herhangi bir şartının olmadığı yıllardan beri bilinen bir gerçektir. Sürücü belgesi olan vatandaşımız “alt tarafı bir araba sürmek değil mi” diyerek mesleğe giriş yapmaktadır. Kendi aracını kullanan kişi ile ticari alanda bir araç kullanan kişinin aynı özelikler taşıyor olması ve mesleğe girişin bu kadar kolay olması trafikte şu anda yaşanan kaos ortamını meydana getiriyor. Şoförlüğün bir meslek olduğu anlatılıp mutlaka belli kriterler taşıması zorunluluğunun olmaması en büyük sıkıntıdır diye düşünüyorum. Diğer bir sorun da 25 Şubat 2003 öncesi sürücü belgesi olanlara muafiyet kapsamında belge verilmeye devam edilmesidir. Eğitimin önündeki en büyük engelin bu olduğunu düşünüyorum.
“Birlik sağlanarak standart eğitimler verilmelidir”
Derslerin müfredatı konusunda yani nelerin öğretilmesi konusunda elimizde net veriler yok. Ulaştırma mevzuatı iki saatlik bir ders. Bu iki saatlik ders içerisinde kanun ve yönetmeliğin amacı kısa bir sürede anlatılarak ders bitiyor. Dersin sınırlarının çizilmeli, iki saat içerisinde neleri öğretmemiz gerektiği daha iyi planlanıp, tüm Mesleki Yeterlilik Merkezlerinde birlik sağlanarak standart eğitimler verilmelidir. Kaynaklar konusunda yaşanan sorunlar ilk günlerdeki gibi değil. İşin gelişmesi ile birlikte çeşitlilik ve kalitenin artacağına inanıyorum. Şuanda 4-5 çeşit kaynak var. SRC Eğitiminin kabul görüp yerli yerine oturmasından sonra kalite ve çeşitliliğin daha iyi olacağı kanaatindeyim.
“Eğitilmeden belge dağıtılma işine son verilmelidir”
Eğitim süreci uzun ve zorluklarla dolu bir yoldur. Gönüllü olarak eğitim almak işin esasıdır. Öncelikle eğitimin önündeki en büyük engel olan çift başlı sistemin kaldırılması gerekir. Eğitilmeden belge dağıtılma işine son verilmelidir. Derslerin müfredatı yeniden ele alınmalı sınırları çizilmelidir. Hangi dersin ne kadar süre ile okutulması nelerin öğretilmesi gerektiği iyi planlanmalıdır. Diğer önemli bir hususta denetimdir. “Biz belge aldık ama hiç soran yok” gibi sözler işin kabul görmesinin önündeki en büyük engeldir. Kanun ve yönetmeliklerde yazdığı gibi denetimin sağlıkla uygulanması gerekmektedir.
“2011 yılında 150.000 müracaat beklentimiz var”
Muafiyet kapsamında dağıtılan SRC Belgeleri yaklaşık 1.500.00 civarındadır. Eğitime katılarak sınavlara girenlerin sayısı yaklaşık 50.000’e ulaştı. Ülkemiz genelinde 200 civarında Mesleki Yeterlilik Belgesi verebilen eğitim kurumu açıldı. Tamamı açılabilmiş olsa 364 kurum olması gerekir. Ankara için düşünecek olursak bir sınav döneminde yani üç aylık bir periyotta 850 kursiyer sınava katılıyor. Bunların bir kısmının kalanlar, bir kısmının da ikinci belge için girenler olduğunu kabul edersek aylık olarak bir eğitim kurumuna düşen sayı 15 kursiyer oluyor. Hepsine eşit gittiğini düşündüğümüzde tabiiki bu sayılar eğitim kurumlarını ayakta tutabilecek sayılar değildir. 2011 yılında bu sayıların artacağı ümidi içerisindeyiz. Ülke genelinde 2011 yılında 150.000 civarı bir müracaat olacağı beklentimiz var.
“50 soru üzerinden 60 puan alan geçmiş sayılıyor”
SRC Belgesini almak isteyenler günlerini belirleyerek eğitim kurumunun derslerine katılacaklardır. Verilen dersler hafta sonları ya da akşam saatlerinde düzenleniyor. Müraacat için; sürücü belgesi, nüfus cüzdanı fotokopisi ve öğrenim belgeleri yeterli oluyor. Bunun dışında sınav başvuruları var. Bunları Ulaştırma Bakanlığı yıllık olarak belirliyor. Sınav ücretlerini yatırıp belli evraklar ile Bölge Müdürlüklerince belirtilen tarihlerde müracaat edenler ancak sınava girebiliyorlar. Bu bilgilendirmenin kursiyerlere çok sağlıklı yapılması gerekir, yoksa sınava girmeleri oldukça zorlaşıyor. Yazılı sınavlarda 50 soru soruluyor. 60 puan alan geçmiş sayılıyor. Geçenlere SRC belgeleri posta ile gönderiliyor. Sınavda kalırlar ise tekrar müracaat edebilirler. Bir sertifika ile dört kez sınava girme hakları var.
“İnşallah bir daha erteleme olmaz”
Psikoteknik değerlendirme belgeleri her ticari araç sürücüsünün beş yılda bir almak zorunda olduğu bir belgedir. Karayolu Taşıma Yönetmeliği 36/1 d maddesinde: “Bedeni ve Psikoteknik açıdan sağlıklı olduklarını gösteren bir sağlık raporunu yetkili sağlık kuruluşlarından her 5 yılda bir alırlar” denilmektedir. Bu şekilde belirtilmesine rağmen ertelene ertelene bugünlere geldi. En son erteleme 31.12.2010 tarihine kadardı. İnşallah bir daha erteleme olmaz ve Psikoteknik sistemi de yoluna devam eder. Sayıştay raporunda da belirtildiği gibi “uygulama ertelendikçe faydaları da zararları da tespit edilemiyor” denilmektedir. Bunu uygulayan ülkelerde trafik kazalarını önlemede faydaları olduğu tespit edilmiştir. Bizde de ertelemeleri bitirerek tam olarak aranan bir belge haline geldiğinde faydalı olacağına inanıyorum. Bizdeki Psikoteknik değerlendirmeler 2005 normları kullanılarak uygulanmaktadır. 01 Ocak 2011 tarihinden itibaren bu işlemin daha sağlıklı yürüyeceğine inanıyorum.
“Hele bir ceza yazılmaya başlasın ondan sonra belgemizi alırız”
Hedef kitleye ulaşmak günümüz şartlarında hem kolay hem de çok zor. Kolaylığı iletişim araçlarının çok yaygın olarak kullanılması. İnternet, görsel ve yazılı basın bizleri müşterilerimize daha iyi tanıtmaktadır. Zor olan taraf ise çıkartılan yasa ve yönetmeliklerin değişik sebeplerle ertelenmesi, uygulamaların gecikmesi gibi sebeplerin bizleri hedef kitlemize ulaşma konusunda kısıtlamaktadır. Bu da işimizin zor kısmı. Denetimlerin tüm birimler tarafından başlatılmamış olması hedef kitlemize ulaşmadaki bir diğer zorluktur. “Hele bir ceza yazılmaya başlasın ondan sonra belgemizi alırız” anlayışı işi uzatmaktadır. Dünya literatüründe eğitim, denetim ve altyapı değişmez bir üçlüdür. Bu ilkelerin tamamı birlikte kullanılır ise her alanda olduğu gibi bu alanda da ilerlemeler kaydedilecektir.
“Eğitimli personel ile çalışmak başarıyı da yanında getirecektir”
Kanun ve yönetmelikler hazırlanırken ODY ve ÜDY Belgeleri konularıçok güzel düşünülmüş. Uygulaması da son derece kolay olacak ve taşımacılık sektöründe çalışan firmaların kurumsallaşmaya doğru gitmesini sağlayacak düşünceler ortaya konulmuş. Bu konu iyi anlaşılmadığı için Yetki Belgesi sahipleri bunu kendileri için bir eziyet gibi görüyorlar. Halbuki dünya ile rekabet edebilmenin, lojistik ve taşımacılıkta belli bir düzeyi yakalamanın başka bir yolu yok. Eğitimli personel ile çalışmak başarıyı da yanında getirecektir. Bu uygulamanın tam anlaşılamamış olması yanlış değerlendirilmesine sebep olmaktadır.
“ODY ve ÜDY bulundurma konusunda bilgilendirmeye ihtiyaç var”
Çevremizdeki irtibatlı olduğumuz kuruluşları ODY ve ÜDY bulundurma konusundabilgilendirmeye çalışıyoruz. Kurumsal olarak bunlara gidip konuyu tek tek anlatma olanağımız yok. Ancak bu konuda Yetki Belgesi sahiplerinin bilgilendirme ihtiyaçları var. Doğru bilgilere ve yönlendirmelere kesinlikle ihtiyaç var. Kendi kurumumuz olarak ulaşabildiklerimize bire bir veriyoruz ama bu bilgilendirme yeterli değil. Ankara Ticaret Odası üzerinden buraya üye olan Yetki Belgesi sahiplerine ulaşarak bilgilendiriyoruz. Bu da çok yeterli değil. Daha çok hizmet içi eğitimlere ihtiyaçları var. Ancak “bunu nasıl yapabiliriz” arayışı içerisindeyiz.
Bize bu imkanı sağladığınız için size ve derginizin tüm çalışanlarına teşekkür ediyorum. Kamyonum Dergisi de adeta bir sivil toplum örgütü gibi çalışarak bilgilendirme faaliyetlerine devam ediyor. Bu çalışmalarından dolayı sizleri ve çalışanlarınızı tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |