Uzmanlar, yoğun insülin tedavisi gören kişilerin servis, belediye otobüsü gibi toplu taşıma araçları ile ağır iş makinelerini kullanmalarının sakıncalı olduğunu bildirdi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Önder Ersöz, Dünya Sağlık Örgütü'nce (WHO) yapılan araştırmaların, 2030 yılında Türkiye'de yüzde 12'lik diyabet prevalansı öngördüğünü ancak 2010 yılında yapılan araştırmada bu oranın yüzde 13.7'ye çıktığını, yani WHO'nun 2030 yılı için Türkiye'ye öngördüğü rakamın 2010 yılında aşıldığını belirtti.
Türkiye'de 40 yaş üzerinde 10 kişiden birinde, 50 yaş üzerinde 6 kişiden birinde ve 60 yaş üzerinde 3 kişiden birinde diyabet sorunu olduğunu ifade eden Ersöz, ''Türkiye'de her iki diyabetliden birisi hasta olduğunu bilmiyor. Ülkemizde 6.5 milyon diyabet hastası olduğunu tahmin ediyoruz ancak bunların 3 milyonuna henüz diyabet tanısı konmamış'' dedi.
Endokrinologlar olarak özellikle insülin tedavisi alan kişilere araç kullanmamalarını önerdiklerini anlatan Ersöz, ''Yani servis otobüsü, belediye otobüsü veya ağır iş makineleri kullanmaları sakıncalı. Şahsi araçlarını kullanırken de özellikle yemek saatlerini geçirmemeleri uzun yolda çok önemli. Eğer uzun süreli araç kullanıldığında yemek saati gecikirse, farkında olmadan kan şekeri düşüklüğü yaşayabilir ve bir anda şuur kaybıyla beraber bir kazaya sebep olabilirler. Bu yüzden uzun süre araç kullanacaklarsa düzenli aralarla mola vermeleri ve kan şekeri takiplerini yapmaları çok önemli. Özellikle yoğun insülin tedavisi alan kişilerin toplu taşımacılıkta görev almalarının sakıncalı olduğunu kendilerine bildiriyoruz'' diye konuştu.