Kamyonum
GÜNDEMHABERLERTESLİMAT FOTO GALERİ VİDEO GALERİ YAZARLAR
Menü Arama Facebook Twitter Whatsapp İhbar Hattı
tırsan
English
Pozkrone: Successful as a Krone partner in Poland for 30 years

Pozkrone: Successful as a Krone partner in Poland for 30 years

1 2 3 4 5 6
Dergi
alp özler, yılnak,
21 Mart 2022 Pazartesi - 13:01

Türkiye’de Kadınlara Şoförlük Mesleğinin Kapılarını Açan Kadın: Leyla Ağaçkoparan

Leyla Ağaçkoparan, Türkiye’nin ilk kadın TIR ve otobüs şoförü. Kendi deyimiyle 64 model Leyla Hanım, Türkiye’de henüz hiç kadın şoför yokken bu yola giriyor. Ama ne girmek, resmi olarak şoför olana kadar beş dosya yaktırıyorlar! Erkek egemen sektörde var olma mücadelesinin sonunda ne mi oluyor! Kendi gibi bu işe gönül verecek tüm kadınlara ışık oluyor, umut oluyor. Şimdi birçok kadın meslektaşı onun açtığı yolda, izinden yürüyor.

Türkiye’de Kadınlara Şoförlük Mesleğinin Kapılarını Açan Kadın: Leyla Ağaçkoparan

Leyla Hanım bu süre zarfında kendi değil tüm kadınlar için savaşını verirken, bir de kitabı “Geri Vites Hayatlar”ı çıkarıyor. Bu kitap vesilesiyle tecrübelerini paylaşıyor.

Kendisi işine hakim, haklarının bilincinde ve de gözü kara bir kadın! Tabi Bakmayın öyle olduğuna bir yandan da saatlerce dinleseniz doyamayacağınız bir hitabet becerisine ve iletişim yetisine sahip güzeller güzeli bir kadın. Biz onu tanıdığımıza çok memnun olduk, daha neler konuşurduk da belki daha sonra devamını getiririz.

 

 “Kadın kısmı otursun evinde, ne işi var erkek mesleğinde şeklinde düşünen bir yetkili yüzünden tam 5 dosya yaktım!”

Kendinizden bahseder misiniz? Mesleğe nasıl başladınız? Şu an aktif çalışıyor musunuz; çalışmıyorsanız devam etme düşünceniz var mı?

1964 modelim ben, yani 57 yaşımdayım. Güzel bir ailede ve asla kız & erkek ayrımı yapılmadan sevgiyle büyütüldüm.

Meslek aşkı babamdan geliyor. Bilinen tabiriyle "armut tam da dibine düşüyor" .Zaten özgüvenli bir birey olarak yetiştirildiğimden, her zaman ne istediğimi (daha da önemlisi ne istemediğimi) iyi bilen biriyimdir. Çocukluğumdan beri fark edilen (oyuncak olarak bile bebek yerine kamyon veya otobüs tercihi gibi, biraz daha büyüyünce bebek arabamın tekerleklerini söküp takmak gibi) hallerime ailem de zaten alıştığı için, 17 yaşıma geldiğimde babamın karşısına dikilmiş olmam ve bu meslekte ustalaşmak, bu yolla hayatımı kazanmak istediğimi söylemem şok etkisi yaratmamıştı.

Merhum babam çok nüktedan, biriydi. Dedi ki; “Bak kızım tamam özgür ruhlu insanların büyük bir bölümü şoför olur. Daha biraz akıllıları da pilot olur. Ama gel sen bu sevdadanvazgeç. Çok vicdanlı ve adalet duygusu gelişmiş kızsın ben hep senin hukuk okumanı hayâl ediyordum".

Önce uzun bir süre öylece kalakaldım, sonra hiç unutmuyorum dedim ki ; “Ama babacım hani sen hep derdin ya;önce sevdiğin işi yapmalısın. Başarı zaten gelir. Bu hayatta sadece Hakimler/Hekimler gibi ana meslekler yok. Ara meslekler de var. Tamam işte. Ben de bu işi seviyorum ve başaracağım. Bana güven. Üstelik bu meslek pilotluktan daha zor, aniden önüne insan atlamıyor, hatalı sollama yapılmıyor, pilot yorulunca otomatiğe alıyor, sadece kule ile bağlantı kuruyor.Benim mesleğim de onun kadar kutsal meslek.Çünkü ben senin yağlı kokularınla, emekçi ekmeğinle büyüdüm. Müsaade et, rıza göster, hayır duanı ver de ben de böyle mutlu olayım”.

Kararlılığımı gören babam da "her ne yapacaksan en iyisini yap" prensibinde biri olduğundan gayet destek oldu. Daima benimle gurur duydu.Ne öğrendiysem ondan öğrenmişimdir.

Derken; 18 imi adeta zor bekledim… B sınıfı ehliyeti aldım ama ağır vasıta sınavı için 5 yıl geçmesi ve fark imtihanı vermem gerekiyordu. Ve bence asıl toplumsal ve hukusal sınavım tam da burada başlıyordu.

Hiç unutmam 5 dosya yaktım ben. Sayıyla beş. Rakamla 5. Olaya bakın!

Ama asıl ilginci ben sınav günüm geldiğinde bile imtihana yük taşıdığım kamyonla giriyor, "kaybettiniz" cevabından sonra tekrar dönüp, başka bir yük sarıp yoluma devam ediyordum. Yani sınav kaybetmemin nedeni benim başarısızlığım falan değil, sadece şimdiki adı "mobbing" olan, halk dilindeki tanımıyla da "Kadın kısmı otursun evinde, ne işi var erkek mesleğinde.." şeklinde düşünüp, bildiğimiz yıldırma yöntemi uygulayan bir yetkiliden başkasıdeğildi.

Ve ne yazık ki; yine o yıllarda emsal gösterebileceğim başka bir kadın olmadığından, sadece verebildiğim "İlk Türk Kadın pilotumuz Sabiha Gökçen" örneğim ise bu gibi sabit fikirli insanlara yetmiyordu.

Düşünebiliyor musunuz? 87'lerde kalkıştığım iş çok daha zordu.

Ancak; mesleğini çok seven ve başarıyla yapan biri olarak çok kararlıydım. Bazı şeyler artık değişmeliydi.

Yılmayacaktım. Başaracaktım. Başardım da..

Nitekim 35 yıldır süregelen mesleki geçmişimi emeklilikle tamamlamamın yanı sıra benden sonra bu mesleğe gönül verenlere yani ardımdan gelenlere yol açtığımı bilmek, sayılarının ise günden güne daha arttığını görmek nasıl büyük bir gururumdur, ne büyük mutluluğumdur anlatamam !

Şu an aktif anlamda çalışmıyorum. Emekliliğimin tadını çıkarıyorum. Ama bazen yolları çok özlüyorum.Aynı zamanda Hollanda pasaportum olduğu için (yani vize sorunum yok) arada arkadaşlarımı dinlendirmek için direksiyona geçtiğim de oluyor. “Ama daimi çalışır mısınız?.. diye sorarsanız;

Hayır. Zira ne yazık ki halâ şartlar elverişsiz..

 

“Ekmeğin ve mesleğin kadını/erkeği olmaz”

Sektörde bulunduğunuz süre zarfında hangi araçları kullandınız ve hangi ülkelere çalıştınız?

Hemen her marka araçları kullandım.

Gerçek profesyonel için bunun hiç önemi olmaz/olmamalı. Hele ki artık hepsi hidrolik direksiyonlu ve çoğu araçlar otomatik. Bu da büyük konfor demek

Eskidenmiş kas yaptıran direksiyonlar, viteste birer buçuk takviye aramalar, devirli kullanma tecrübeleri, yoğun trafikte debriyajda debelenmeleri..

Evet yurtdışına da çok çalıştım. Avrupa'da hemen hemen her ülkeyi gördüm.

Diğer anlamda "ülkemdeki gibi yadırganmayacağımın" ruhsal rahatlığını yaşadım.

Türk olabileceğim tahmin bile edilmediği gibi ya Bulgar ya da Yunanlı olduğum rivayet ediliyordu. Çünkü oralarda kadın şoför olmak hiç de yadırganmıyordu.

Evet ben doğruluğuna inandığım bir şey yaptım. Hayatımı böyle kazandım. Bunu isteyen her kadın yapabilir mi?..Yapabilir! Gayet güzel yapabilir. Yeter ki azimli olsun.

Çünkü ekmeğin ve mesleğin kadını/erkeği olmaz..Ustası olur!

Daha da önemlisi : "sevdiğiniz işi yapıyorsanız çalışmıyorsunuzdur.." derim hep

 

“Erkek egemenler kadın şoförler konusunda konuyu biraz fazlaca köpürtme eğilimindedirler.”

Erkek egemen bir sektörde yıllarca çalışmanın dezavantajları oldu mu ve ne gibi zorluklarla karşılaştınız? Bu mesleği icra ederken karşılaştığınız ve hiç unutamadığınız bir anınız oldu mu?

Bu meslek son derece erkek egemen bir işkoludur. Bu net. Ama aynı zamanda bu erkeklerimiz yaşları kaç olursa olsun "hiç büyümeyen oğlan çocuklarıdır"

Neden mi?

Yıllardır her röportajında söylerim ve son derece savunurum ki ;

(Burayı sakın atlamayın çünkü gerçekten savunurum) Altından rüzgar geçen, yani ölüme herkesten daha yakın adam daha bir duygusaldır. Belki eğitimli değildir ama analitiği yüksektir. Maneviyatları kuvvetlidir. Sabırlı ve hoşgörülüdür. Kısaca cana kıymet verdiği için, önce insanlığa değer verirler. Unutmayın ki yolda kalsanız sizi lüks küçük araçlar almaz ama kamyoncu yolda bırakmaz. Hatta paranız yoksa bile karnınızı doyurmadan da bırakmaz. Bilir ki duanız yeter.

Yine unutulmamalı gece yolculuklarında gayet centilmendirler, tek şeritlerde ve (kar, tipi, yağmur, fırtına gibi) her türlü mevsim koşullarında arkasında kalan küçük araçları da yine onlar korurlar.

Özetle; bunca yıllık meslek hayatımda herhangi bir meslektaşımdan en ufak bir zarar görmedim! Asla görmedim. Bilâkis her zaman destek olmuşlardır. Uzun yıllar öncesine dayanan kardeşlik ilişkilerimiz ailecek halen devam eder. Bu böyle biline.

Ancak sosyolojik yorumlayacak olursam öyle enteresan konuları gözlemlemişimdir ki; bu "erkek egemenler" tek başına hiçbir şey değilken, birkaçı bir araya geldikleri anda tuhaf bir dirsek temasına giriyorlar. Yani; askerlik veya av sporu gibi örneklerde de görülebilecek türden kendi aralarında enteresan bir güç yarışına girebiliyorlar.

Başta iş hayatı dedikoduları olmak üzere, arabalarının güçleri kendi aralarında başlı başına rekabet konusu olabiliyor. Yine akaryakıt zamları başta olmak üzere, döviz kurları, dünya ekonomisinin nabzı ülke siyaseti konuları, din ve futbol, hatta hava durumları konularında da oldukça donanımlıdırlar.

Sadece kadın şoförler konusunda konuyu biraz fazlaca köpürtme eğilimindedirler.

Onları da anlamak lâzım. E' kolay değil tabii.

Yıllar yılı sadece kendilerine aitmiş gibi gördükleri meslekte artık kadınların da var olabileceği gerçeğiyle burun buruna gelmenin elbette hazmı zor olabiliyor.

Hatta hatta tacı/tahtı ellerinden alınmış gibi bir hisse de kapılabiliyorlar. Mamafih 35 yılda birbirinden ilginç anılarımın oluşması da “Geri Vites Hayatlar” adlı bir kitap yazmam da bu gibi sebeplerden oluşmaktadır

Ahh şu Önyargı..

Önyargı..Önyargı..

 

“İşine hakim, haklarının bilincinde, gözü kara bir kadınsanız gereksiz kıskançlık ve ayak kaydırmalara maruz kalıyorsunuz”

Bir kadın olarak bu mesleği nasıl değerlendiriyorsunuz ve çevrenizdeki kişilere de bu mesleği yapmalarını önerir misiniz?

Elbette bütün kadınlara öneriyorum.

Bunu isteyen her kadın yapabilir. Çok da güzel yapabilir. Kimse bu kabiliyeti anne karnında öğrenmiyor.

Ama mutlaka ve mutlaka iyi bir eğitim görmesi şart! Bizim meslek hata kaldırmaz. Bedeli maddi manevi faciayla sonuçlanabilir.

Elbette her işkolu kendi içinde türlü türlü sorumluluklar barındırır. Bu kesin. Ancak meselâ tırda belki yükünüz tonajinızla ölçülür ama otobüste yolcularınızdan oluşan "can emaneti" kavramı çok daha başkadır ve bunun vebalini üstlenmek inanın duyguların en ağırıdır.

Bu sebeple bunun bilincinde olmaya hazır her kadın, bu sorumluluğa hazır her kadın bunu başarabilir. Nokta!

Ancak (Sadece kadın şoförler adına demek yetmez, çünkü bu erkek meslektaşlarımızı da kapsar ama ben yine de kadın vizöründen bakacak olursam) bu sektörde çalışma koşulları anlamında bilmeleri gereken çok şey var; yine önyargıları başa koyarak, iş bulmak zorluğu ve/veya bulduğunuz işte barındırılmamak konusu hep vardır.

Hele de işine hakim, haklarının bilincinde ve gözü kara bir kadınsanız gerek iş, gerekse özel hayat anlamında gereksiz kıskançlık ve ayak kaydırma manevralarına maruz kalabilirsiniz. Bu özel hayatınızda olduğu gibi yani erkek şoförün iş arkadaşının kadın olması halinde eş veya sevgilileri hatta bazen ailenin tüm ferdi tarafından hiç de hoş karşılanmayabileceği gibi, aynı şekilde iş hayatınızda da sırf kadın olduğunuz için her türlü kategoride dedikodunuz yapılabilir.

Diyelim ki olası bir problemde meselâ erkek şoförlerimizin yaptıkları büyük kazalarda bile "Yaa olur öyle şeyler.. Allah beterinden saklasın" diye geçiştirilirken, kadınların başına gelen ufak tefek bir şey bile olsa çok daha abartıyla hatta bire bin katılarak, müstehzi gülüşmeler eşliğinde sağda solda anlatılabilir.

Bu bir yana eşit şartlarda ve eşit ücretlendirme konusu hemen her sektörde olduğu gibi bizim işkolumuzda daha çok oluyor.

 

  “Şartlar iyileştirilmedikçe yakın gelecekte patronlar araçlarına şoför bulamayacaklar- yine bu konuda kadın istihdamı oldukça önemli”

Şoförlük mesleğinde yaşadığınız en önemli sorunlar nelerdi? (Hem bir kadın şoför olmanız hem de mesleki açıdan..)

En çarpıcı haliyle şöyle söyleyebilirim; örneğin lojistik şirketleri 6.000 ? /veya biraz daha üstü maaş veriyor. Sonra da diyorlar ki “bu 6.000 ?'nin içinden yemeğini kendin alacaksın, su ,selpak, araç içi temizlik malzemenin kendin alacaksın.. Bunları aldığın zaman 4.000 ? para kalırsa da şükür edeceksin.”(Ailen varsa kira verip, ev geçindireceksin, çocuk okutacaksın )Yani bu paraya arabaya, ekmek teknene dört gözle bakacaksın. Sonra günde en az 14 saat çalışacaksın. O yağmurlarda, karlarda yan açacaksın, spanzet çekeceksin. Takograf ayrı bir dert pause'ler ayrı dert. Ceza yersen kendin ödeyeceksin.Arabalarda yatıp kalkacaksın. Duşunu, hijyenini tam sağlayamayacaksın. Gittiğin fabrikalarda, antrepolarda insan gibi muamele göremeyeceksin. Tuvalete bile alınmayacaksın. Haftalarca eve inemeyeceksin. Ailene, varsa çocuklarına hep hasret çekeceksin. Yani hep kendinden ödün vereceksin ve patronun sana 4.000 lira para kaldığını bildiği halde hala bu şekilde çalıştırmaya devam edecek!Üstelik maaşın daima alt sınırdan yani asgari ücretten gösterilecek! Dolayısıyla emekliliğini, yansıyan o maaşlar yüzünden 3 kuruş aylıkla (ve yettiremediğinden dolayıçekilen banka kredileriyle) artı bir dolu mesleki yıpranmışlıkla geçireceksin.

Üstüne üstlük yok ben bu şartlarda çalışmam" dediğinizde de "Sen çalışmazsan, çalışacak var" denilecektir. Sık sık aba altından sopa gösterilmeye devam edilecektir. Bu iş böyledir.

Durum tam olarak budur!

Gerçi aynı patronların garajında belki binlerce aracı olacak. Ama şartlar iyileştirilmedikçe, yakın gelecekte o araçları sürecek şoför bulamayacaklardır. Bunun farkına varmaları umarım uzun sürmez zira ciddi şoför açığı var. Bazı şirketlerin şoför bulamadığı için garajında araçların boşa yattığı da gayet iyi bilinmektedir.

Bu noktada mutlaka ki kadın istihdamına yer verilmelidir. Bu ülkemiz ekonomisine de katkı demektir.

Ancak; çalışma ve ücretlendirme konuları revize edilmeli ve mesleki kalite yükselmelidir.

Bu işi yapmak isteyenler gelecek genç nesil bizden daha çok bilgili ve gözü açık, gayet eğitimlilerdir.

Bu kadar ağır işi emin olun ki bu paralara yapmazlar. Yapanların kıymeti bilinmeli. İvedilikle iyi şartlar sunulmalı ve "motivasyon” sağlanmalıdır. Mesela şuan her şeye deli gibi zam yapılırken işveren olarak nakliye ücretlerine de zam yapabiliyorken, yani para kazanmaya, kâr yapmaya devam ediyorken, şoförün de gerçek hakkı verilmelidir.

Kul hakkına girilmemeli !

Yeri gelmişken özellikle altını çizmeliyim.. Sadece özel sektörde değil, kamu hizmetinde de daha çok kadın şoför çalıştırılmalı. Yaş sınırı da aranmamalıdır.

 

“Yokluk çok başka şanslara vesile olabilir”

Geri Vites Hayatlar isimli bir kitabınız olduğunu biliyoruz, kitabınızdan da kısaca söz edebilir misiniz?

Bir gün kitap yazmak benim hep hayâlimdi. Yollar zaten bir hesaplaşma alanıdır, başka türlü de o yollar bitmez zatenAçarsınız müziğinizi.. Ama türkü olur ama rap hiç fark etmez;dalar gidersiniz geçmişe.. Abanırsınız kendinize.

İşte ben de bu duyguyla yıllarca biriktirdiğim konuları kaleme aldım. Gerek öz eleştirim anlamında gerek böyle bir işte kadın olmak anılarıyla ve gerekse bunu yapmak isteyenlere yol tabelası olma amacıyla ve biraz da mizahi bir yaklaşımla tarihe hoş bir iz bırakmak istedim.

Hedefim satış başarısı değildi belki ama bir kişinin bile bir nebze "hayatına dokunabildiysem" ne âlâ bana.

Uzun yol bambaşkadır. Dedim ya bende bütün sentezler orada olur, orada dökülür. Bunu iyi değerlendirebiliyorsanız ortaya güzel şeyler de çıkarabilirsiniz demektir.

Yokluk belki de çok daha başka şanslara vesile bile olabilir, bu tamamen size kalmış.

Diyorum ya ..

Otobüs anlamında belki kısa sürelerde evinizde olabileceğiniz çalışma sistemi seçebilir, bir miktar sosyal olabilirsiniz.

Ama tırda bir anlamda kendi dünyanızı ve kendi konfor alanınızı kendiniz yaratırsınız. Yalnızlığını taşıyabilen, sorunları göğüsleyebilen ve özlemeyi göze alabilen biri olmayı gerektirir.

Otobüsten farklı olarak, tırda çalışmayı seçtiyseniz dönüşlerinizin belirsizliği nedeniyleasosyal bile sayılırsınız. Hele ki aile sahibiyseniz doğum, cenaze, hastalık, hastalık refakati, düğün, dernek, sinema, tiyatro, mahkeme duruşmaları, mezuniyet, tatil planı gibi özel günlerinizin takvimineuyamayabilirsiniz.

Ancak bütün bunlara rağmen, gerçek anlamda sizi seven, her koşulda "güvenen"ve bu mesleğin temposunu kabullenip, anlayış gösterebilen eşiniz (veya sıfatı önemli değil) yaşamınıza eşlik etmeyi göze alabilen biriniz varsa ve dualar eşliğinde halâ yolunuzu bekliyorsa,

Gerçekten şanslısınız demektir.

 

 “Uymazsan Trafiğe Usûlünle, Bi Güzel Gömerler Gusûlünle”

Kadınların en çok kullandığı kamyon arkası yazılarından birkaç örnek verir misiniz? J

Kamyon arkası yazıları elbette çok fazladır. Ve artık anonim olmuştur. Klişedir.

Benim vermek istediğim tamamen bana ait olan bir örnek var ki en şahane anılarım arasındadır.

Müthiş başarılı bulduğum radyocu Sayın Nihat Sırdar yıllar önce Alem FM’de program yapardı. Bir gün bir yarışma başlatmıştı. İçeriği şuydu:

- Trafik sorununa dikkat çekmeniz için bir pankart hazırlasanız üzerine ne yazardınız?

...

Anında aklıma geleni telefonla mesaj olarak çaktım bik bik bik

“UYMAZSAN TRAFİĞE USÛLÜNLE

Bİ GÜZEL GÖMERLER GUSÛLÜNLE”

 

.. VeeeOllley!!!1. Olmuştum

Birbirinden şahane hediyeler kazanmıştım

 “Yeni başlıyor olsaydım da yine meslek seçimim bu olurdu ama bir farkla…”

Kadınların bu sektördeki yerini nasıl tarif edersiniz ve sizce bu bağlamda yürütülen çalışmalar yeterli mi?

Kadınların bu meslekteki yerini mi sordunuz? Hemen cevaplayayım

Asıl lojistikçi kadınlardır. Ya' hu

Evet ! İddialıyım. Kadınlardır

En basit…

En basit haliyle düşünelim.

1. Adım /Planlama: Kadın detaylı plan yapar

2. Adım/Muhasebe ve finans: Kadın kaynak temin eder + hesap kitap yapar

3. Adım / Tedarik listesi: Kadın ihtiyaç listesi oluşturur

4. Adım/Satın alma + iskonto talepleri : Kadınlar en uygun yerleri bilirler. Fena kodlanmışlardır üstelik fena pazarlık ederler

5. Adım/ Ulaşım+Taşımacılık: Kadın arabası varsa aracıyla (yakıt ikmal dahil

Onu da yapar ) yoksa da Pazar arabasıyla rahatça alışverişini yapar

5. Adım/ Depolama + Soğuk zincir: Kadınlar bunu da en iyi bilir. Bozdolabı ve dondurucu gayet düzenli istifleyicidir.

6. Adım/ Fatura+İrsaliye : O da yine en iyi kadın işidir. Çoğu hayatı zaten böyle geçmektedir

+ 7. ve final adım/ doğrayıp, pişirip, sofrayı düzenleyip, sunumunu yapar (ki kadın eli değen her şey zaten lezizdir)

Ehh bütün bu durumdabu emeğin "semeresini"hak edişini yani karşılığı olarak gerekli "itinayı ve değer görmeyi" mutlaka ki bekleyecektir. Faturayı önünüze koyar.

Konuya bu bakış açısıyla bakmak için ise yüksek okul bitirmenize gerek yoktur.

Bilmem anlatabiliyor muyum?

Hep söylerim:

Evet yeni başlıyor olsaydım da meslek seçimim bu olurdu. Ama bir farkla; lojistik eğitimi alıp, üniversite mezunu olup, "diplomamı edinip"idari/yönetim konusunda da resmi sıfatla yetkili olmak isterdim ve eminim bu işin mutfağından gelen biri olarak, çok da başarılı olurdum.

Hem adım sadece"şoför milleti değil mi işte" den ibaret olmazdı.

Hem de uzun yolu sadece tatillerine giderken gören ama sırf diploması var diye bazılarının benim üzerimde yüksek ego oluşturmalarına katlanmak zorunda kalmazdım.

 

“Tüm sorunlarla başa çıkacağım derken, aracınız metal yorgunluğa siz de mental yorgunluğa yenilirsiniz”

Sektörün şu an içinde bulunduğu duruma dair değerlendirmeleriniz neler olur?

Sektörde çözüm gerektiren eksikler o kadar çok ki! Hangi birini saysam bilemiyorum.

Gerek yolcu taşımacılığında gerekse yük taşımacılığın ortak noktası şu ki; yukarıda da belirttiğim gibi bu kadar riskli ve fedakarlık gerektiren işkolunun ücretlendirilmesi maalesef ülkemizde son derece yetersiz.

Şahıs aracı olsun, şirket aracı olsun hiç fark etmez sorun ve sıkıntılar hep var. Aynı değilse de benzeridir. Biraz da işveren açısından konuyu ele alırsak; en başta lojistiğinizi sağlayacak "doğru ve dürüst nitelikte şoför"temin edebilmeniz bile şanstır (ki; evrakları ve tecrübesi tam olanın da özlük haklarının ciddi mali portresi olacaktır)

Daha yük fiyatlandırması başlangıcından tutun noktaya teslimine dek kazanç veya gider açısından yığınla sorunları vardır.

Sürekli yükselen akaryakıt fiyatları, taşımacılık belge çeşitliliği, sigortası, vergisi, şoförlerin şahsi sorunları, aracın hiç hesapta olmayan arızaları, aküsü, lastiği, periyodik bakımları kısaca amortismanı gibi sıralarsak ve/veya eğer; yurtdışına çalışılıyor ise de vize sorunuyla başlayan

gümrükler ve evrak takipleri, kaç ülke geçilecekse dozvolaları, uzun bekleme kuyrukları, acil yük sebebiyle takometre aşma problemleri, buna bağlı trafik cezaları ve hatta hatta şoförün aracı bırakıp, iltica etme girişimi veya araca mülteci sızması ya da hırsızlık, uyuşturucu gibi kriminal konularla burun buruna gelebilmeniz gibi konuları da eklerseniz nasıl ağır sorunlarla ve risklere boğuşulan işkolu olduğu gayet ortadadır.

Siz bunlarla baş etme derdine düştüğünüzde aracınız metal yorgununa döner.

Siz ise mental yorguna dönersiniz .

Hele de sanayiilerde usta cilvelerinden usanıp, bir hamle kalkışıp model yenileyeyim derseniz bile günden güne değişen ve gelişen teknolojiyle birlikte fiyatlar da astronomik rakamlarla yenilenir.

Otomotiv sektörünün ağır ödeme koşulları da zaten her geçen zamanla daha bir bel bükmektedir. Siz ise "meslek aşkı" başlığı altında yolunuza devam edersiniz ve de belki de yukarıda bahsettiğim yeteneklerinizi geliştirir, hayata çok daha farklı pencereden bakmak isteyebilirsiniz. Bu size kalmış.

Eklemek istedikleriniz?

Bana bu zamana değin, magazin tadında haber yapmanın dışında yer verdiğiniz ve sektör konularına değinebilme fırsatı tanıdığınız için, özellikle teşekkür ediyorum.

Bu vesile tüm meslektaşlarıma selâmlarımı iletiyorum. Yolunuz da bahtınız da açık olsun.

 

 

 
Uluslararası Taşımacılıkta Türk Şoförlerinin Sorunları Çözülüyor!
 
Ankara Neşeli Otomotiv Tüm Araçlarıyla KamyonumPazar'da!
YORUMLAR
Toplam 4 yorum var, 4 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Umman çavuş 24 Mart 2022 Perşembe 23:02

Leyla ablam; ağzına yüreğine sağlık. Bizim hislerimize tercüman olduğun için gerek sektör, gerekse şahsım adına cok teşekkür ederim...

Yorumu oyla      2      1  
Meryem Yıldız ( Hatinoğlu) Yıldırım 22 Mart 2022 Salı 08:18

Leyla’m yolların kraliçesi olduğu gibi kelimelerin de efendisidir. O güzel anlatımınla bu uzun gibi görünen röportajını bir çırpıda okudum. Sen benim okul arkadaşım olarak zaten canımdın. Başarılarınla ise hem arkadaşım, hem hemcinsim olarak ayrıca gururluyum. İyiki varsın, iyiki pes etmedin. Sana yardım edip yolunu açmak yerine köstek olanları maalesef yaradana havale ediyoruz. Çünkü hâlâ erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz ve bana göre bunun suçlusu onları dünyaya getirip yanlış yetiştiren biz kadınlarız. Açtığın bu yolda sayılarının artması dileğiyle bu güzel röportaj için sana ve emeği geçenlere teşekkür ederim ??????????????????

Yorumu oyla      2      1  
Gurbet Erez 22 Mart 2022 Salı 00:45

Güzeller güzeli canım Leyla Ablacım seni çok iyi anliyorum ve anladım bende sen gibiyim inan yazdıkların hepsi doğtu ve benide anlatmışsın bitanem çok beyendım çok gurur duyuyorum seninle güzel bayan eline yüreğine sağlık bitanem Rabbim seni korusun seni çok seviyorum güzel sultanım sevgiler saygılar ?????????????

Yorumu oyla      2      1  
Kezban Er 21 Mart 2022 Pazartesi 13:57

Ben de bu mesleği seçtim inşallah daha ilerde de yaparız Leyla ablayı mesleğe girince tanıdım hiç örnek aldığım biri olmadan bu işi seçmekten mutluyum bizde gönül dağında poroğram olmak isteriz tabi layık görürlerse

Yorumu oyla      4      1  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Maxion İnci Jant Grubu, Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Su Kaşifi Programı’nı Türkiye’de Başlatıyor
Türk otomotiv tedarik sanayinin öncülerinden Maxion İnci Jant Grubu, sürdürülebilirlik ...
TOGG'un Karda Gösterdiği Performans Tam Not Aldı
Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu, aracı her türlü doğa şartına hazırlamak ...
OKT Trailer Marka Kalitesini Enerji Devleri ile Buluşturuyor
41 yıldır geleceğe merakı ile daha fazlası için çalışmalarında birçok ...
 
Ford Otosan’da Üst Düzey Yönetici Değişikliği
Türk otomotiv sanayisinin öncü şirketi Ford Otosan Genel Müdürlüğüne, ...
Haydar Yenigün, Koç Holding Otomotiv Grup Başkanlığına Atandı
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Koç Holding Otomotiv Grup Başkanı ...
UND'den Rusya’ya Geçiş İçin Gürcistan’da Bekleyen Tır Sürücülerine Ziyaret
UND Karadeniz Yönetim Kurulu Üyeleri Abdullah Özer ve Alişan Ender Topaloğlu, ...
 
Ağır Vasıta Şoförlerinde Yaş Sınırlaması Kalkacak Mı?
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı himayesinde, Türkiye Odalar ve Borsalar ...
İstanbul Valisi'nden Kar Yağışı Uyarısı: Trafiğe Çıkmayın!
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, kenttekileri kar yağışına karşı uyardı. ...
1915 Çanakkale Köprüsü İle İlgili Bilinmesi Gerekenler
Çanakkale zaferinin 107. yıl dönümünde açılan köprüyle ilgili bilinmesi gerekenlere bakalım...
 
Nuray PEKCAN
Nuray PEKCAN
Bunu Yazmayacaktım!
seyit usta, römort, treyler, üst yapı,
scania
YAZARLAR
Kamyonum TV
ÇOK OKUNANLAR
Güzeller
FACEBOOK'TA KAMYONUM
ANKET
Uluslararası taşımalarda karşılaştığınız en büyük sorunlar nelerdir?
 
Kamyonum Künye İletişim Abonelik ve Reklam Sitene Ekle
GüncelEkonomiİhaleGündemHaberlerTeslimatDeniz TaşımacılığıLojistikEnglish
Ağır Vasıtalarda Yeni ModellerHafif Ticarilerde Yeni ModellerÖzel Tasarım AraçlarModifiye KamyonlarTreyler GaleriÜstyapı GaleriOtobüslerde Yeni ModellerKamyon MagazinGüzeller
Yeni Araç TanıtımlarıTest Sürüşleri - KamyonTest Sürüşleri - Hafif TicariKamyon YarışlarıMonster Truck YarışlarıKamyon SimülatörleriOtobüs SimülatörleriYeni TeknolojilerKamyon Magazin
haberler treylerfahrerbustrucksrckamyoncuşoförnews