Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Avrupa Birliği'nde (AB) bilişim teknolojileri pazarının biraz daha oturduğunu belirterek, "Türkiye'de hala dinamik süreç devam etmektedir. Onun için her şeyiyle AB ile kendimizi kıyaslamak doğru bir yaklaşım olmaz" dedi.
Stratejik Teknik Ekonomik Araştırmalar Merkezi (STEAM) tarafından ''Türkiye'nin Digital Geleceğini Belirleyecek Telekom Sektöründeki Yeni Açılım ve Yatırım Fırsatları'' temalı ''10. Uluslararası Telekomünikasyon Arenası'' toplantısı Ceylan Intercontinental Otel'de düzenlendi. Bakan Yıldırım, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ses iletimiyle başlayan bilişim sektörünün daha sonra görüntü ve veri iletişimiyle devam ettiğini, haberleşme sektörünün birçok alana girdiğini ve girdiği alanların alışkanlıklarını değiştirdiğini ifade etti. Bilişim sektörünün küresel düşünmeyi, küresel iş yapmayı teşvik ettiğini belirten Yıldırım, bu sektörün son 10-15 yılda hem bireysel hayata hem de üretime, hizmet alanına, kamu idaresine hakim olduğunu söyledi.
İnternet ilk bulunduğunda öneminin yeterince anlaşılmadığını, oysaki internet üzerindeki deneme çalışmalarının 1969 yılında başladığını ifade eden Yıldırım, ''Aya da o tarihte gidildi. Aya gidilme işini aylarca, yıllarca insanlık konuştu, ama her şeyi değiştiren interneti yeni konuşuyoruz. Son 10 yıldır daha çok konuşuyoruz. Çünkü artık işinizde verimi artırmak istiyorsanız, bilgi teknolojilerini kullanacaksınız'' dedi. Bilgi teknolojileri alanında ciddi bir açılım sürecinin başladığını, kamunun yanı sıra yeni oyuncuların devreye girdiğini anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Böylece rekabet ve kalite dediğimiz olay ortaya çıktı. Burada devletin, hizmeti verenlerin sayısı arttığı için kendisinin yanı sıra başkaları da bu hizmeti verdiği için hakemlik pozisyonu alması gerekiyor. Böyle bir göreve kendini hazırlaması gerekiyor. Geçen yıl kurum ara bağlantı ücretlerini düşürdük. Bunun sonuçlarına baktığımızda müthiş bir artışın yaşandığını gördük. Konuşma, şebeke içinde yüzde 24, şebeke dışı konuşmalar yüzde yüz artmış. Vatandaş aynı paraya, ortalama yüzde 25 daha fazla konuşmuş. Ara bağlantı ücretleri düştüğü halde elde ettiği gelirlerde bir kayıp olmamış. İşletmeci kazanmış, hepsinden önemlisi vatandaş kazanmış. Ben vatandaşa bakarım. Vatandaş ayakta duramazsa, ülke tehlikeye girer, bağımsızlık tehlikeye girer o bakımdan bu iş iyi iş. Endişeye mahal yok.''
Bakan Yıldırım, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun, son yıllarda ortaya koyduğu çalışmaların, sektörün sağlıklı gelişmesi bakımından büyük önem ifade ettiğini vurguladı. Türkiye'nin bilişim teknolojileri alanındaki durumunun AB ülkelerinden biraz farklı olduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti: ''AB'de pazar biraz daha oturmuştur. Türkiye'de hala dinamik süreç devam etmektedir. Onun için her şeyiyle AB ile kendimizi kıyaslamak doğru bir yaklaşım olmaz. Ara bağlantıda bizden ucuz olan bir üye ülke var. Onlar diyor ki; 'Vatandaşın gelir düzeyi iyidir. Bu seviyenin altına düşmeyelim'. Bizdeyse vatandaşın satın alma gücüne ve işletmecilerin maliyet hesaplamalarına göre çıkarılan sonuç bu. Buradaki vatandaş avro olarak maaş almıyor. Avro ile Türk lirasını niye mukayese ediyoruz? Bu mukayese büyük bir yanılgı getiriyor.'' Bilişim teknolojilerinin, yaşayan bir süreç olduğunu, bir proje olmadığını ifade eden Binali Yıldırım, ''Bu insanoğlu var oldukça devam edecek bir alandır. Bu alanda da sürekli yeni yeni ürünler, yeni yeni hizmetler devreye girecektir. Bunların ortaya çıkardığı idari meseleler çözümlenecek, yasal altyapı eksikliği sürekli olacak ve giderilecek, hepsinin ötesinde siyasi otorite, idare sürekli geleceği planlayacak'' diye konuştu.
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, geçen yılın sonunda ''Ulaşım ve İletişimde 2023 Hedefleri'' adlı bir şura düzenlediklerini ve bu şurada ortaya koydukları hedeflerin artık kendileri için bir görev haline geldiğini söyledi. Bu görevleri takip edeceklerini ve eylem planı çerçevesinde gerçekleştireceklerini anlatan Yıldırım, ''Türkiye, bilgi tabanlı toplum olacak. Türkiye'de bilişim teknolojileri, lokomotif bir alan olacak. Sayısal yaşama herkes dahil edilecek. Yani ne yapacağımızı biliyoruz'' dedi. Açılım konusunun, son günlerde ülkenin en önemli konularından bir tanesi olduğuna değinen Yıldırım, ''Açılım, bilişimde de hemen yerini almış. Açılıma en uygun alan aslında burası. Yolu buradan açmamız lazım. Niye buradan açacağız? Çünkü bu küresel bir şey. Bu alanın çok da büyük bir görevi var. Küresel barışı geliştiriyor. Şeffaflığı arttırıyor. Hesap verilebilirliği gittikçe uygulanabilir hale getiriyor. Birçok artıları var'' şeklinde konuştu.
Artık kamu idaresinin de bilişime geçtiğini kaydeden Yıldırım, ''Kamu, yazışmasıyla, arşivlemesiyle, vatandaşa yönelik hizmetleriyle artık ıslak imzadan vazgeçiyor. Islak imza biliyorsunuz bazen başa da bela oluyor. Onun için elektronik imza devrini başlatıyoruz'' dedi. Teknolojiyi seven vatandaş profilini hazırlamak için emek gerektiğini belirten Yıldırım, vatandaş bilgisayar okur-yazarı olmadığı taktirde, bilişim teknolojilerini geliştirmenin bir yarar sağlamayacağını söyledi. Bunun için e-devlet uygulamalarına hız verdiklerini anlatan Yıldırım, ''Yatırım imkanı, memlekette gayet iyidir. Kriz var söylemlerine kimse aldırış etmesin. Türkiye'nin geleceği çok parlak'' dedi.
Türkiye'nin AB üyelik çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Yıldırım, ''Her ne kadar bilişim hızıyla değil, kağnı arabası hızıyla gidiyor ise de yine de gidiyor. Burada da hızı arttıracağız. Bunu da yaptığımız zaman AB daha güçlü hale gelecek'' diye konuştu. Bazı AB ülkelerinin, ''Türkiye kapağı AB'ye atıp, bunun keyfini çıkartacak'' yorumunu yaptıklarını belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye 3-5 milyonluk bir ülke olsa böyle düşünebilirsiniz. Türkiye büyük bir ülke. AB'ye girdiği zaman, yük olmaya gitmez, topluluğun yükünü paylaşmaya gider. Bizim bakışımız bu. Bazı Avrupalı dostlarımızın faklı bakışları gerçeği yansıtmıyor. Türkiye genç nüfusuyla, yüksek potansiyeliyle, stratejik konumuyla AB'nin geleceğinde çok önemli bir ortak olacaktır. O bakımdan da bunun anlaşılması için çok uzun zamana da ihtiyaç yok. 3-5 sene sonra bu gerçeği herkes görecek.''
Bakan Yıldırım, görevde bulunduğu 2003-2009 yılları arasında telefon abone sayılarında büyük bir artışın olduğunu söyledi. Mobil telefonlarda, 2003-2009 yılları arasındaki kullanıcı sayısının 18 milyondan 67 milyona ulaştığını anlatan Yıldırım, sabit hatlarda ise 18 milyondan 16 milyona düşüş yaşandığını belirtti. Bütün ülkelerde sabit hat abone sayısında düşüş olduğunu ifade eden Yıldırım, ''O halde ne yapmak lazım? Ev-cep farkını ortadan kaldırmak lazım. Teknolojinin buna bir çözüm bulması lazım'' dedi. Geniş band kullanan hane sayısının 7.5 milyon, kullanıcı sayısının ise 37 milyona ulaştığını kaydeden Yıldırım, baz istasyonu sayısının 40 bine, yetkilendirilen işletme sayısının 364'e yükseldiğini belirtti. Ulaştırma Bakanı Yıldırım, pazar büyüklüğünün 33, bilgi teknolojilerinin payının ise 9 milyar dolara yükseldiğini, numara taşıma rakamlarının ise 12 milyona ulaştığını ifade etti.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |