Avrupa kamyonları, “cab-over” olarak da adlandırılır, yani kabin motorun üzerinde yer alır. Bu, bobtail’i (motorun olduğu bölüm) çok daha kompakt hale getirir. Öte yandan, Amerikan kamyonlarında kabin motorun arkasında bulunur, bu da onlara “uzun burun” görünümünü ve bu lakabı kazandırır. Motorun ön kısımda yer alması, Amerikan kabinlerini çok daha geniş hale getirir. Bunun nedeni, Amerikan sürücülerinin genellikle yollarda daha uzun süre geçirmesidir; uzun mesafeli taşımalar yaparlar. Amerikan sürücüleri genellikle birkaç hafta ya da ay boyunca yollarda kaldıkları için kamyonları neredeyse ikinci evleri gibidir. Kabinin büyüklüğü ve mikrodalga, buzdolabı ve geniş depolama alanı gibi donanımlar, kamyonlarda rahat bir yaşam sürmelerini sağlar. Avrupa’daki “cab-over” kamyonlarda da uyuma bölmesi bulunur, ancak bunlar Amerikan kamyonları kadar konforlu ve geniş değildir. Bir sürücünün dediği gibi: “Avrupa’da kamyonculuk bir iş, Amerika’da ise bir yaşam tarzıdır.” Buna katılmamak elde değil.
Bir diğer fark ise performanslarıdır. Hem Avrupa hem de Amerikan kamyonlarını kullanma fırsatı bulmuş bazı sürücüler, Avrupa kamyonlarının daha yüksek kalitede, daha dayanıklı olduğunu ve daha az arızalandığını belirtirler. Amerikan kamyonları, tasarımlarından dolayı daha aerodinamik olup geniş otoyollar ve karayollarına uyacak şekilde tasarlanmıştır. Genellikle daha stabil olup uzun yolculuklar düşünülerek üretilmişlerdir.
Ayrıca, farklı düzenlemeler de göz önünde bulundurulmalıdır. Avrupa yasalarına göre kamyonların maksimum uzunluğu 18.75 metre olarak belirlenmiştir. Bu, Avrupa kamyonlarının neden daha küçük kabinlere sahip olduğunu açıklar. Kabinin küçük olması, daha uzun bir römorkun kullanılmasına olanak tanır ve bu da daha fazla yük taşımayı mümkün kılar, bu da onları daha verimli hale getirir. ABD yasalarına göre bir römorkun uzunluğu 18 metre olabilir ve kabin için herhangi bir boyut sınırlaması yoktur.
Avrupa kamyonları, sadece yasal kısıtlamalar nedeniyle değil, aynı zamanda dar şehir sokaklarından kolayca geçebilmeleri için de daha küçük boyutlardadır. Yükseklikleri ve kompakt tasarımları, daha iyi görüş ve manevra kabiliyeti sağlar.
Uzun burunlu kamyonlar, motorun üzerinde oturmanın getirdiği gürültü ve titreşimlerden sizi kurtarır. Bu tasarım, önden çarpışmalarda da daha az darbe almanızı sağlar, sadece önünüzde bir ön camın bulunması yerine daha fazla koruma sunar. Bu durum, Amerika’da 85 mil/saat, Avrupa’da ise 56 mil/saat olan hız sınırları arasındaki fark göz önüne alındığında özellikle önemlidir.
Her iki kamyon türünün de duruma göre avantajları ve dezavantajları vardır.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |