DHL Express Türkiye; 1981 yılından bu yana hizmet verdiği Türkiye’de yüzde 50’nin üzerinde pazar payına sahip bulunuyor. 700’ü aşkın uzman kadrosu ile 44 şehirde, 16 hizmet merkezi ve 13 acente noktasında çalışmalarını sürdüren DHL Express Türkiye, sektördeki gücünü 2012 yılında daha da artırmayı hedefliyor.
DHL Express Türkiye Bölge Direktörü Michel Akavi, 25 Ocak 2012 günü düzenlenen basın buluşmasında, 2011’de ortaya koydukları performans ve 2012 hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’deki pazar paylarının diğer rakiplerinin toplamından fazla olduğuna dikkat çeken Akavi, şunları söyledi:
“Ülkemizin dış ticaretinde Avrupa’nın payının yüzde 50’den fazla olduğunu görüyoruz. Türkiye için stratejik önem taşıyan gönderi hatları, her zaman Avrupa ülkeleri oldu. Yine DHL Express dünya organizasyonunda ‘hub’ dediğimiz gönderilerin ana ayrım merkezi ise Almanya Leipzig’te bulunuyor. DHL Express Türkiye, göstermiş olduğu başarılı performansa istinaden, Avrupa bölgesine transfer oldu. Türkiye’nin coğrafi konumu gereği de Avrupa bölgesinde önemli bir rol üstleneceğine ve bölgeye pazar çeşitliliği kazandıracağına inanıyoruz.”
2011 yılında yüzde 36 büyüdü
Uluslararası hızlı hava taşımacılığı sektöründe Türkiye’nin büyüme hızının dünya genelindeki artıştan daha yüksek seviyede seyrettiğini vurgulayan Akavi, şöyle konuştu:
“Toplam ciromuz; 2010’da 2009 yılına göre yüzde 15 yükseldi. 2011 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 36 büyüme kaydettik. Ciroda ve toplam işlem hacmimizdeki bu artış, doğru yolda olan Türkiye ekonomisinin de bir göstergesi. 2011 yılını 2010 ile kıyasladığımızda en göze çarpan farklıların başında, ihracat gönderi adetlerinde yaşanan artış görülüyor. İthalat gönderilerindeki büyüme 2010’da daha fazla iken, 2011 yılında ihracat gönderilerindeki büyüme ithalatın önüne geçti. Bu durumun en önemli faktörü Türkiye’nin 2011 yılında ihracat pazar çeşitliliğini arttırmış olması. Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerine ihracat gönderilerinde yüzde 25 artış yaşandı.”
Filodaki araçlar elektrikli olacak
2011 yılında 1 milyon euro tutarında araç alımı gerçekleştirdiklerini söyleyen Akavi, “Araç alımlarında elektrikli araçlara öncelik veriyoruz. Elektrikli ticari ve binek araçlar ülkemizde satışa sunulmaya başladığında filomuzdaki tüm araçları elektrikli araca dönüştürmek istiyoruz. Bu nedenle otomotiv şirketleri ile birlikte gelişmeleri yakından takip ediyoruz” dedi.
Türkiye’nin 2023 hedeflerine hazırlık
Önümüzdeki dönemde dünyanın yükselen ekonomik pazarlarında daha aktif ve yeni ticaretten daha fazla pay alan bir Türkiye görüleceğine inandığını vurgulayan Akavi, şu değerlendirmelerde bulundu:
“2012 için bakış açım, temkinli iyimser olmaktır. 2011’in son çeyreğinden itibaren canlı ve dinamik olacağını belli eden bir yıl önümüzde duruyor. Öncelikle Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda bir taşımacılık üssü olma olasılığını dikkate alarak, hizmet ağımızı geliştirmeye yönelik bina, ekipman ve personel yatırımlarımızı istikrarlı bir şekilde sürdüreceğiz. Özellikle Anadolu’da yükselen ve dağıtım hacmi artan illerdeki, dış ticareti destekleyici yeni hizmet merkezi açılımı ya da var olanların yenilenmesi şeklindeki rutin yatırımlarımıza devam edeceğiz. Türkiye 2023 yılına 500 milyar dolar ihracat hedefiyle yürürken, biz de buna paralel altyapı ve istihdam genişletme çalışmalarımıza öncelikle vereceğiz.”
Sınırlı gümrük işlemi yetkisi
Yeni kurye tebliğine de dikkat çeken Akavi, “Yapılan değişiklikle hızlı hava taşımacılık şirketi olarak; bünyemizde çalıştırdığımız gümrük müşavirleri aracılığı ile belirli sınırlara göre gümrük işlemi yapabilme yetkisi kazandık. Diğer yandan da taşıyıcı olarak gümrük nezdinde sorumluluklarımız arttı. En önemli gelişme ise mikro ihracat. 7 bin 500 euro ve 150 kilogram sınırına kadar olan bedelli ürünlerin çıkışını mikro ihracat kapsamında DHL Express olarak beyan edebiliyoruz. Gümrük müşavirlik hizmet bedeli, ihracat ambar ücreti ve ihracatçı birlik ücretleri oluşmuyor” diye konuştu.