İstanbul dönüşü olayı tüm detayları ile Başkan Aziz Yıldırım'a anlatan Güvenlik Şefi Serdar Kılıç, "Hepimiz otobüse taş atıldığını sandık. Ama birden şoför direksiyonun üzerine kapaklandı ve gaza dayandı. Aracın hızı arttı, panik havası yaşandı. Hepimiz frene bas diye bağırdık. Hemen direksiyona atladım ve yanındaki fren sistemini devreye soktum." dedi.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Rize'de yaşanan tatsız olayın ayrıntılarını öğrenmek için sabahı bekleyemedi ve yaşananları en iyi bilen ve belki de otobüsün şoförü ile birlikte tüm takımın hayatını kurtaran Güvenlik Şefi Serdar Kılıç'ı saat 04.00'te kulüp binasına götürdü.
Yıldırım, yöneticiler Mahmut Uslu, Erhan Türkoğlu, Deniz Tolga Aytöre ve Önder Fırat ile birlikte Kılıç'ın ağzından tüm olup biteni öğrenmek istedi. Rize-Trabzon yolunda muhtemel bir saldırı olasılığını düşünen Fenerbahçe Yönetimi'nin talimatı ile Serdar Kılıç otobüs şoförünün yanından hiç kalkmamıştı.
Başkan Yıldırım'ın, "Evladım her şeyi ayrıntısına kadar anlat" demesi üzerine Kılıç şöyle konuştu:
"Havalimanına doğru ilerlerken bir anda bir patlama sesi duyduk. Ardından bir ses daha geldi. Hepimiz otobüse taş atıldığını sandık. Ama birden şoför direksiyonun üzerine kapaklandı ve refleks icabı bir anda gaza dayandı. Aracın hızı artmaya başlayınca otobüste büyük bir panik havası yaşandı. Kilometre ibresi neredeyse sona dayanacaktı. Hepimiz dikkatli ol, frene bas diye bağırdık. Hemen direksiyona atladım ve yanındaki fren sistemini devreye sokmaya çalıştım. Şoförümüz de bu sırada kendini toparladı ve ayağını gazdan çekti. Otobüs hafif savrulsa da şoför ile birlikte kontrole aldık. Ama burnundan ciddi şekilde kan geliyordu. Araba yavaşlamaya başlayınca şoförün de gayreti ile durmayı başardık.
Önümüzdeki polis eskortu da hemen geriye döndü. Kimse bir şey anlayamamıştı. Arkamızdan bizi takip eden yöneticiler de yanımıza geldiklerinde gördükleri manzara karşısında şok etkisi yaşadılar. Doktorumuz şoföre müdahale etti ama kan durmayınca polis arabası ile hemen kendisini gönderdik."
Sonuçta Fenerbahçe kafilesini otobüs şoförünün gayreti ve Güvenlik Şefi Kılıç'ın aracın yavaşlamasını sağlayan "retarder" sistemini devreye sokması kurtardı.
RETARDER NEDİR?
1950'li yıllardan bu yana ağır ticari araçlarda kullanılan basınçlı sistem, otomobillerde kullanılan disk ve kampana frenlerin, yüksek ağırlıkta yetersiz kalması nedeniyle ortaya çıktı. Model ve firmaya bağlı olarak kademeli bir kol ya da fren pedalına bağlı bir sistemle harekete geçirilen retarder, şaft ve motora bağlı parçaların arasına pompalanan bir yağ yardımıyla şaftın dönüşünü, dolayısıyla da aracı yavaşlatır. Bazı modellerde sistem, motorun egzoz çıkışının kapatılmasıyla gerçekleşen "motor freni"yle birlikte de çalışır. Retarder aracılığıyla yavaşlayan ve hızı azalan araç, böylelikle normal fren sistemiyle rahatça durdurulabilir.