Türkiye’nin lojistik altyapılar ve modal bağlantı ağları işbirliklerinde Rusya ve Suriye öne çıkıyor. Bu durumu Türkiye’nin bölgesel pazarlara doğrudan veya transit geçiş ihtiyacı zorunlu kılıyor.
Avrupa - Rusya - Kafkaslar - Uzakdoğu Asya yönlü yük akışlarının Türkiye üzerinden de geçişini sağlamak, Ortadoğu, Afrika ve Asya ve bölgesel yük pazarlarına intermodal nakliyede pay almak, maliyet ve hız avantajı yakalamak için bir dizi proje üzerinde çalışılıyor.
Türkiye’nin lojistik ağ odakları; Rusya ve Suriye
Bu projelere göre, Türkiye Güney Rusya ve Suriye’de ana terminaller (hub) inşa ederek modal bağlantıların odağında yer almak istiyor.
Türkiye’nin bölgesel lojistik ana üslerden biri olmasında bu ülkelerde kuracağı bağlantı hatlarının yoğunluğu ve terminalleri önem arz ediyor.
Büyük pazarı, Karadeniz’deki limanları, raylı sistem altyapısı ile yatırımları ve Avrupa - Asya yüzey taşımacılığında ana koridorların geçtiği ülkelerin en önemlisi olan Rusya’da bir terminale sahip olmak Türkiye için hayati önem taşıyor.
Suriye’nin konumu da Ortadoğu ve Afrika yönlü taşımalarda Türkiye için büyük önem taşıyor. Özellikle Mersin Limanı ile BAE’daki Jebel Ali Limanı arasındaki kara ve demiryolu bağlantıları ile gelecekte operasyonları artacağı şimdiden görülüyor.
Uluslararası lojistik devleri, bölgedeki ağ altyapılarını, öncelikle bu iki limanı göz önüne alarak geliştiriyorlar. Operasyonel konumlarını da buna göre belirliyorlar.
Dış Ticaret Müsteşarlığı, uzun zamandır üzerinde çalıştığı proje için Rusya ve Suriye ile temaslarını sürdürüyor.
Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) Lojistik Dairesi Başkanı Kaan Sürmeli, Rusya ve Suriye projesinde gelişmelere ilişkin düşüncelerini açıkladı.
Sürmeli bu projesini ilk kez Ekim 2007’de İstanbul’da düzenlenen Beyaz ve Kahverengi Eşya İklimlendirme İş Lojistiği Konferansı’nın “Alternatif Taşıma Modelleri” başlıklı oturumunda sektöre ilişkin projeleri hakkında açıklamalarda bulundu. Sektör temsilcileri Sürmeli’nin açıkladığı projelere büyük ilgi göstermişti.
Lojistiğe bakış açısı
Lojistiğe Türkiye’deki üretici, sanayici, ihracatçı ve ithalatçıların gözüyle baktıklarını söyleyen Sürmeli, Türk iş çevrelerinin dış pazarlara yönelik operasyonlarında maliyet ve hız avantajını sağlayacak lojistik projeleri ve altyapıları geliştirmeye çalıştıklarını kaydetti. Sürmeli, projeleri geliştirirken, lojistik hizmet sunucularının sorunlarını da aynı paralelde ele aldıklarını, böylece ülke rekabet edebilirliğinin artacağına inandıklarını vurguladı. Lojistiğin tek başına bir sektör olmadığına dikkat çeken Sürmeli, proje geliştirirken, lojistiği ticareti geliştiren bir unsur bazında ele aldıklarını, Dubai’nin buna örnek verilebileceğini öne sürdü. Sürmeli; “Örneğin, Dubai bugün sadece malların bir yerden gelip bir yere gittiği konumda değil, aynı zamanda malların bir yerlere satıldığı bir yer oldu” dedi.
Cumhurbaşkanı bile devreye girdi
DTM, projeyi sektör tarafları ile de konuşarak, en son Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından konunun Rus yetkililer nezdinde gündeme getirilmesini sağladı. Rusların projeye sıcak baktıklarını söyleyen Sürmeli, gereken teknik ekipleri oluşturmasını ve birlikte ortak bir çalışma yapmayı beklediklerini, ancak Rusya tarafının reaksiyonun Türkiye kadar hızlı olmadığını belirtti. Sürmeli, bunun anlaşılır olduğunu, çünkü buna en çok Türkiye’nin ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.
Bu projenin zaman alabileceğini, ancak projenin gerçekleşmesini sağlamak için Rusları ikna edeceklerini belirten Sürmeli, Suriye’nin ise cevabını beklediklerini dile getirdi.
"Lojistik master planı yetmiyor, üst yönetim kuruluna ihtiyaç var"
Sürmeli, ulaşım altyapı sistemlerinin istendiği kapsamda ve iyi işlememesinde temel sorunun çok lojistiğin çok disiplinli bir sektör olmasından kaynaklandığını savundu.
Lojistik hizmetler sisteminin, çok iyi işlemesin içerisinde ulaştırma altyapısı, yazılım, vergi, finansman, yakıt, dış ticaret, özel sektör ve kamu sektörlerinin olmasından kaynaklandığına dikkat çeken Sürmeli, bu kadar çok yönlü olan bir sistemin istenen verimde, hızda ve rekabette işlemesi için yapılması gerekeni ise şöyle açıkladı: “Bütün bürokratik işlemleri aynı çatı altında toplayarak koordinasyon ve yönetim birliği sağlamak. Bu yapıda her bir kurumun kendi performansını yükseltmesi için gayret içinde olması yetmiyor. Demiryollarının, karayollarının veya hava ile deniz yollarının tek başlarına ele alınmaları nihai çözümü getirmiyor.
Bütün altyapıları birbirleriyle entegre edecek büyük bir master planına ihtiyaç var. Örneğin bir limanı çok başarılı bir süreçle özelleştirebilirsiniz, ama liman bağlantılarını sağlayacak diğer modal altyapıları birlikte sunamazsanız bu istenilen sonucu getiremez.
Sadece master planları yapmak yetmiyor. Bu planları uygulama aşamasında bir üst yönetim kurulu oluşturulup, bu kurula akademik, ar-ge desteğini de ekleyerek süreçleri birlikte yönetmek gerekiyor.“
Lojistik ar-ge teşvik mekanziması geliyor
DTM Lojistik Dairesi Başkanı Kaan Sürmeli, çoktandır lojistik ar-ge teşvik mekanizması üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Sürmeli’nin verdiği bilgilere göre, bunun için bir fon oluşturulup, Rusya ve Suriye’deki stratejik projeler gibi kamu kaynaklarından fon ayrılması kolay olmayan projeler desteklenecek, ayrıca özel sektörden gelecek öneriler değerlendirecek, özel çözümlerin üretilmesi için lojistik düşünceler, fikirler ar-ge sürecine tabi tutulacak.
DTM’nin gerçekleşmesi beklenen projeleri...
-Kamu-özel sektör platformu projesi
-Lojistik ar-ge merkezi kurma projesi
-Kota ve geçiş belgelerini aşma projesi
-Sektörün Türkiye için yeni anlamı projesi
-Modal dengeleme projesi
-Bölgesel üsler projesi
-Otomotiv lojistiği projesi
-Çin ve Rusya’da lojistik merkezler projesi
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |